hayatında hiç denize gitmemiş 6 yaşındaki kuzenimin hayali yaptığı eylem. evde benim seneler önce toplamış olduğum deniz kabuklarıyla oynarken kurduğu hayallerin baş eğlencesi..
"yüzmek"
yok efendim kolluksuz yüzmüş, simiti kaybolunca kollukla kalmış, her gün ayrı bikinisi ile gidiyormus denize, dalıp deniz yıldızı cıkarıyormus vs vs..
hep şu televizyonlar yüzünden bu cocukların hayal dünyası pek bir genişledi.
küçük bir ilçedeyseniz eğer sıkıntıdan patlamak demektir. ertesi güne dair yapacağın bir iş de yoksa, planlardan yoksunsan işte o zaman geçmek bilmeyen gündür.
bilindiği gibi apartmanlarda mangal yakmak yasaktır, ancak henüz apartman kültürüne alışamayan ülkem insanının pratik çözümü olarak "çatıda mangal" fikri ortaya atılmıştır.
bugun üst kat komşumuzun yaptığı gibi çilingir sofrası kurmak da cabası. tamam buraya kadar her şey normal, sorun şurada başlıyor amcacım mangalın kendine, etin kendine.. tamam çalışıp kazanmışsın ve onunla et almışsın bir güzelde mangalda pişirmişsin. peki kokusu? kokusunu da bizimle paylaşmak zorunda mısın! şimdi alan var alamayan var arkadaşım, kokuyu içine çekip doyan mı ararsın bir tarafları şişen mi? hangisini ararsın? haa çok arama hepsi bizim evde mevcut. **
uzunca tatilden sonra yarın okulum başlıyor. yine hastane kokusu yine aileden uzak aylar.
devlet yurduna geçtim bu sene malum 3 çocuğa tıp okutacak peder bey, kolay değil. sabretmeliydim, güçlü olmalıydım. evden öylelikle çıktım, annem giden kız kardeşime ağlamasın diye mutlu mutlu çıktım evden. neyse ölüm yok ya sonunda diyerek ulaştım yurda. binaya girince ağır bi yağ kokusu ciğerlerimi yaktı, ardından odamı buldum. valizi koydum köşeye oturdum. odamı inceledim. leş gibi tuvaletler, tuvaletten farksız yatak ki üzerinde bildiğin sperm, idrar, kusmuk izleri var yatağın. dolabı açtım kurumuş sümük! ulan be kitapsızlar amk adamları peçete mi yoktu yoksa sırf ibneliğine mi yaptınız?
sinirimden o valizi hiç açmadan tekmeledim. ben kalmıyorum burda dedim, odadaki 2 çocuk sakinleştirdi saolsunlar. alışırsın abi dediler.
dolabımı sildim ki eline bez hiç almamış ben gıcır gıcır oldu o dolap. eşyalarımı falan yerleştirdim. malum yurt bu çalınır eşyaların oğlum dolabına asma kilidi tak kilitle dedi.
anne dolabımın sapları yokki! çalınırsa çalınır artık, 3-5 gömlek 2 de pantolon bir de steteskobum. kim sikler benim dolabı diyeceğim de anne buradaki adamların onlar bile yok yahu.
neyse artık askerlik öncesi prova oldu.
alışmam gerek alışmam gerek alışmam gerek........
ayrıca trt belgeselde sabancının yeğeni vardı bir de zorlu holdingin varislerinden bir adam. başarılarını anlatıp övünüyorlardı, çok çalışmışlar ondanmış vs vs. ulan siktiğimin adamı babadan zenginsin lan götünü yırtsan sahip olamazdın oralara baban olmasa! madem o kadar para basıyorsun gel şu izmir bornovaya bi yurt yap! hayrına! biz de insanız! amk her şeyin!
bursla yeni yatak almayı düşünüyorum, sabah 7 de hastanede olmam gerekiyor ve ben o lanet yatak yüzünden uyuyamadım.
telefonda kalacaksın orda diye azar ceken anne baba! nefret ediyorum sizden...
tuvaletleri yüz yıllardır su görmemiş, yataklardaki çeşitli sperm, sidik, gaita, kusmuk izleri, dolabın gömlek asma kısmındaki demirde kurumuş sümük, açılmayan cam dolayısıyla 6 erkeğin leş gibi kokuttuğu oda. henüz ilk günden izlenimler.
mutfakta gurme, sokakta hanımefendi, eşine kadın, çocuklarına anne olabilecek nitelikte, bir gün rekonstrüktif plastik ve estetik cerrah olduğumda "model" olarak hastalarıma sunacağım şeker mi şeker hanımefendi. *