yok böyle bir şey. bütün mekanlar kapalı, sokaklar boş; ara sokaklar karanlık ve yoldan ikili-üçlü geçen akp bayraklı korna çalan araçlar... sanırım alsancak bu geceyi atlatamayacak; (bkz: cry was here)
Dün gece inanılmaz kafalar yaşadığım sokakları bünyesinde barındıran şehir.
Bir mekanda iki bardak alkol içer ayrılırız diye kararlastirdigimiz arkadaşım, ben ve iki tane kiz bir yataktaydik uyandigimda. Sehpanin üzerinde iki adet litrelik jager vardi... geceye dair hic bir anı hatirlamiyorum. cuzdanimi kontrol ettigimde bir lira bile harcamadigimi fark ettim. Isin kotu yani arkadasim da hatirlamiyor (bkz: sad was here)
kıbrıs şehitleri ile ikinci kordonu birbirine bağlayan bir ara sokakta okuduğum duvar yazısı. önünde insanlar oturuyor diye fotoğrafını çekip insanları rahatsız etmek istemedim. ilk fırsatta fotoğrafını da çekip buraya ekleyeceğim.
--spoiler--
insan vicdanı kadar insan. #tipsychannel
--spoiler--
edit: sokak tarifi; (bkz: box) (bkz: kutu) eğer bu isimlerle de bilmiyorsanız caddeye sevinçten girdikten sonra mc donalds'a gelmeden önce...
keşke yağmur hep bugün olduğu gibi düşse zemine. keşke her zaman öğle saatlerinde uyanıp bir kaç atıştırmalık alıp müdavimi olduğum kahveciye gidip insanların ahmakıslatan altındaki telaşlarını izleyebilsem... bir kaç saatlik işim kaldı. eğer şansım varsa; kordona indiğimde yeniden çişelemeye başlar. sigaram zaten var.
son günlerde gökten pek bi' su saçılıyor etrafa. kabarık ve şekilsiz saçlarımı nemlendiriyor. gecenin bir yarısı tek başıma oturduğum bankları ıslatıyor. hatta benim gibi yağlı birisini bile üşütüyor izmir'in bu yağmurları. daha fazla hissiyata ihtiyacım var sözlük; ısınmam gerek. ya da daha fazla benzin yakmak gerek antin-kuntin konteynerlerde...
ben deli miyim; neden seninle kıbrıs şehitleri caddesinde buluşayım?
ben dei miyim; girilecek onca bunalım varken gazi kadınlara gideyim?
ben dei miyim?
istanbul üniversitesi öğrencilerinden ahmet şanlı ve prof. dr. bülent ali yılmaz'ın uzun yıllar boyu üzerinde çalıştığı proje sonunda başarıyla tamamlandı.
çalışmalarına 2008 yılında başlanan ve en ufak detayı için bile aylarca düşünülen yerli akıllı telefonun arge çalışması 2010'da tamamlanmıştı. arge çalışması onaylandıktan sonra sanayi bakanlığından 100.000 tl destek aldıklarında kampüsün kantininde part-time çalışan elektronik öğrencilerini de kadroya kattılar ve nihayetinde 2015'in ekim ayında prototip üretmeyi başardılar.
kıbrıs şehitleri'nin liman tarafındaki sonunda yer alır birisi; önünden geçsem de hiç oturmadım.
esas alsancak caribou coffee ise sevinç'ten gündoğdu'ya giden sokaktadır. kahveleri pahalı değil ve güzel. çalışanları güzel insanlar; e daha ne olsun? (bkz: bi' brazilian filtre kahve lütfen)
yedi gün yirmi dört saat boyunca açık olan mekan. kıbrıs şehitleri caddesinin liman tarafında kalıyor. genelde "karnım kazındı; çay, poğaça falan yiyelim" mantığıyla insanların oturduğu pastane.
ya tamam her şeyi anlıyorum ama hayvan gibi güzel kıyafetler giyip mekandan sarhoş veya çakır keyif olarak ayrıldıktan sonra o elbiseyle cami durağında beklemeyin lan. binin taksiye gidin. şeker ve tuz aynı anda tadılır mı hiç? varoş olmayın lütfen. özellikle bornova'da oturup alsancak'ta *gecelere akanlar* (bkz: swh)
sabahtan bu yana alsancak sokaklarını dolanmama rağmen apaçık şekilde hayvan kesen birisini görmedim. kurban bayramını benimsemeyen insanlar olarak her sene burada buluşalım. adı da "geleneksek ulu delisi bayramı" olsun.
dün gece alsancak, can yücel sokağında can yücel hakkında yazılan tabelaları gülümseyerek uzun uzun okuyan adam. sanırsın futbol yorumcusu değil; okur-yazar.
alsancak kıbrıs şehitleri üzerinde aşırı kaliteli bir kahveci. yerini şöyle tarif edicem; leman kültür ile starbucks'ın arasında, kıbrıs şehitleri'nin liman tarafındaki sonuna doğru...
buradaki bayan barista, türkiye geneli şampiyonaya hazırlanıyormuş şimdi. takım elbise ve kravatınızı takın da gelin... kahvelerde o kadar pahalı değil; piyasanın bir buçuk katı...