doğurmak için elzem olan meme sahibi bir birey olma tabusunu yıkan tavuktur. memesi olmadığı için doğuramayan milyonlarca hayvana ümit vermiştir. memenin doğurma işlemi için o kadar da önemli olmadığına gönderme yapıp, bilim insanlarının 'sadece memeliler doğurur' tezini tek başına çürütmüştür. son olarak; bu kadar çok meme ihtiva eden bu giri, ergen bünyelerde kesinlikle erotik bir çağrışım yapmamalıdır.
öncelikler hakkında açılan dava, savcı inisiyatifi ile değil, bir vatandaşın vermiş olduğu dilekçe ile başlatılmıştır. şimdi bu gibi arsız insan müsveddeleri, bir müzik aletini kullanabildiği için entel, aydın ve sanatçı kimliği ile tanınıyor. taksim yahut levent metrosunda keman çalan adamla farkı ne? biraz daha iyi çalması belki. sonra gelip arı kovanına çomak sokuyor ve yara almadan ordan çıkmayı bekliyor.
mensubu olduğu toplumun kültürel ve dini yapısını bilmesi gereken bu nominal aydın, tahkir ve hezeyana sürükleyici yazılar yazıp, 'müslüman adam anlayışlı olmalı, ben sana sövsem de, kutsalına tükürsem de, karşılık vermeyeceksin..' minvalinde abuk bir zihniyete sahip olduğunu belirtecek hareketlerde bulunuyor.
sen, bir internet sitesinde bulduğun malum şiire, ömer hayyam'ın rubaisi diyecek kadar aydın(!)sın.
bunun bir de savunucuları var ki, onlar 'ileri demokrasi nerde yea' diyerek bambaşka bir boyutta dolanıyor. ulan kimse kimseyi inancı için yargılamıyor, lakin milyarlarca insanın cennetine kerhane deyip, saygısızlığın, inandığın dindeki ilahını yapar isen, kimseden saygı beklemeyeceksin.
nizami yahut kural dışı olandır, önemli değil. asıl sorun, konu hakkında bilgi sahibi olan veya olması beklenen otoritelerin, pozisyonu defaatle izlemesi sonucunda dahi ortak bir kanıya varamamasıdır. ofsaytın kuralı belli ve kara kitaba yazılı olduğu göz önüne alınınca, kişisel yorumlama tabiri daha çok taraflı gözlem olarak değiştirilmeli.
birçok akademisyenin hali hazırda gerçekleştirdiği durum.
bilim odaklı evrim teorisinin, bilim ile çelişen yanlarını anlatan lee strobel imzalı hani tanrı ölmüştü? isimli kitabı, konu ile ilgili muazzam bir kaynak niteliğindedir.
evinizdeki tüm kap, çanak kullanılmaz hale gelince, komple çöpe atıp, yenilerini satın almak. epey masraflı olduğundan, bi' müddet sonra evde yemek yapmayı bırakıyorsunuz.
tüm ülkenin ümididir. bu sayede ajdar zengin olur ve bi' köşede gözlerden ırak yaşayarak ölümü bekler. o değil de, bu adamdaki özgüven köy muhtarında yok yeminle.
ürün incelendiğinde k harfinin kullanılmış olduğunu görüyoruz. bankaların kredi faiz oranları, uzun vadeli geri ödeme planları falan dikkate alınırsa, hiç düşünülmeden kullanılmamış bir k satın alınılabilir. bu devirde hala k'sı olmayan kaldı mı bilinmez lakin bu iş aceleye gelmez.
çok zekice kurgulanmış önerme. bi' benzeri ise; 70 milyon insandan her gün 1 lira alınsın ve bir vatandaşa verilsin. böylece 70 milyon gün sonra herkesin 70 milyon lirası olacak ve huzur içerisinde yaşayacağız.
yazılı olmayan geleneksel kanunumuzun 34. maddesine göre, askerliğini yapmış olan erkek bireylerin anneleri tarafından bulunması için sürekli baskı yapılan kız.
aynı baskıyı iliklerime kadar hissettiğimden, anneme; 'bu yaştan sonra evlenip çocuk yapacağıma, biraz daha bekler direkt torun yaparım' gibi bir cümle kurma gafletinde bulundum. bunların terliğinden gayri merdanesi de hedefe tam isabet ile güdümleniyor!
van helsing filminde kuyudan çığlık atarak çıkan vampirelerin sahnesi. korkudan elimdeki mısırı düşürmüştüm. öğrenci halim ile verdiğim ve boşa giden parayı düşündükçe bu sahne hala çok koyuyor.
zor bir maç. trabzonspor'un bu sezon deplasman karnesi düşünülürse, mutlak galibiyet gerekli. son üç lig maçında silik bir performans gösteren başta gustavo colman olmak üzere, orta saha oyuncularımız bu maçta artık toparlanmalılar. maalesef selçuk inan'ın yeri dolmadı. gole gitmek gibi düşünceleri olmayan orta saha mensupları sonuca etki edecek pas trafiğini gerçekleştiremiyor, aksine garanti paslar ile yana veya geriye oynuyor yahut burak'ın olduğu lokasyona topu şişiriyor. futbol hatalar oyunu ve cesur olunmalı. sürekli golü düşünen olcan adın ve çok hata yapsa dahi adam eksiltebilen ve oyuna etki edebilen alanzinho sıkça topla buluşturulmalı. şenol hoca işini bilir. halil de öyle;
--spoiler--
psv teknik direktörü rutten, schalke04'deki teknik direktörlük döneminde halil altıntop'un takımında forma giymesine ilişkin ise; "halil, halil'dir. bugün otelde odama girdiğimde bir buket lale vardı. halil, odama bir buket lale göndermiş." dedi.
--spoiler--
ortaokula yeni başlamış, vişne ağaçlarında beş parmağının arasında dört sigarayı aynı anda içebilen, toprağı kazıp fırın haline getirerek, elin bahçesinden çaldığı mısırı orada közleyerek yiyen, plastik elektrik borusuna kağıttan ok yerleştirip, yaban arılarının yuvalarına üfleyen yararsızlar olarak, yerden bitme arkadaşım ile bmx marka bisiklete iki kişi binerek, mahalle düğünlerinde gerçekleştirdiğimiz eylem. nedeni yok. eşarbı başından çekilen kadın, çığlık atarak etrafına şaşkın şaşkın bakıyor ve biz sırıtarak sonraki avımızı arıyorduk. sürekli hareket halinde ve hızlı olmalı, kalabalıkta asla fark edilmemeliydik. yeni avımızı özenle seçip hızla yaklaşırken, bir terslik olduğunu çok geç anladık. kadınlar organize olmuş, bizi teşhir ederek pusu kurmuşlar. mükemmel bir av gibi görünen kadın, park etmiş bir kamyonun önünde saf ve dalgın vaziyette duruyor, biz ise ona doğru ilerliyorduk. arada birkaç metre kalmış ve kamyonu geçip, eşarba ulaşmamız artık kesin gibiydi. lakin, kamyonu geçip kadına ulaştık derken aradan bir kol uzandı ve dengemizi bozdu. ne yalan söyleyeyim, zamanlama mükemmeldi. fakat yere düştükten sonra başımıza üşüşen kadınlar ve şiddetli tekmeleri hiç hoş değildi.