bir çok kişinin kafasına takılmış sorudur. bir çok yazar cinnet getirmek diye yazar. ancak tdk'ya göre cinnet geçirilir.
pardon da cinnet getirmek ne? dereden mi getiriliyor yoksa cinnet gel diyosun geliyo mu?
müslüm baba nın yıllar utansın şarkısında geçen damar sözlerden biridir. damara morfin enjekte edilse bu sözün etkisi gitmez.
yar yanımda yoksa en büyük hasret, sevdasız geçecek ömüre hayret...
insanı ağlamak için gaza getiren bir şarkı.
yusuf taşkın 'kördüğüm çember dört duvar...' diye haykırırken gözden sıcacık yaşlar süzülür.
aşk acısına iyi gelir.
iki sebebi vardır.
birincisi yanaklarını avuçların arasına alarak okşamak, sevmek.
ikincisi yanaklarını avuçların arasına alarak kendine çekerek öpüşmek.
ikisinin de tadı, yeri ve zamanı ayrıdır.
saçlarını simsiyah yapması, yanaklarını bülent ersoy gibi şişirtmesi ve onun gibi makyaj yapmasıyla git gide bülent ersoya benzemesi durumudur.berbat bir hali almıştır.
kızların her şeyi sığdırdığı sevgi cümlesidir.şöyle ki;
bir erkeğe çok tatlısın deyince içine çok yakışıklısın, güzelsin, çekicisin...v.b. girer.
ama kız için öyle değildir hepsini ayrı ayrı dillendirmek daha bir güzeldir.
tanım: bilinen burberry ekosesi deseni görmekten bıkmaktır.
7 den 77 ye herkeste bu desenli kıyafet, ayakkabı, eşarp, boxer...v.b. var. hepsinden bıktım yaa bu nedir. en kırosundan tut en burjuvasına kadar herkesi saran bir burberry hastalığı almış başını gidiyor. dışarı çıktığımda her seferinde bu desenli atkı, şal, eşarp, çanta görmekten bıktım. bazı zamanlarda burberry grubu oluşturasım geliyor. nasılsa her ortamda mutlaka bu desenli bir şeyi olan kişiler görüyorum. kırolara lafım yok özenmiştir alsın giysin fakat burjuvaları anlayamıyorum bu kadar herkeste olana nasıl o kadar para döktürüyorlar.
böyle kişileri burberryne de sana da ...... diyerek selamlıyorum.
çikolata tiryakisi olmuş, çikolata krizini ancak on tane çokomel yiyerek bastırabilen hatundur. çokomelleri yerken kurabiye canavarı edasıyla yediği için uzak durulmalıdır.
sonunda afrozdizyak kusacağı düşünülür.
gayler desek daha doğru olacak önermedir.
kendini deşifre eden bir ahmetciğimiz var ya diğerleri? gayli başlıklara entry girince milyon kişi eksiliyo ya da onları koruyor, iyi niyetli olanlar da var ama bir çoğu gay.
edith: baslık basıma kalmıs
gözlerinin güzelliği kirpikleriye bütünleşen, kirpikleri uzun ve kıvrık olan kıza sorulan sorudur.
aşık olunan kıza açılmak için güzel bir sorudur.
- pardon uzaktan anlayamadım kirpikleriniz takma mı?
- hayır değil kendi kirpiklerim.
- olamazzz hayatımda gördüğüm en uzun ve güzel kirpikler, gözlerinizin güzelliği ortaya çıkmış... diyerek kız tavlanmaya başlanır.
çikolata krizi tavan yapmış, cocostarı çok seven hatundur. çok çikolata yediği halde kilo almıyorsa sorun yoktur. lakin kilo alıyorsa kriz yönetimi yapılarak hatun çikolatadan soğutulmalıdır. **
yoğurt ve pilavı karıştırarak pasta yapan çocuktur.
şöyle ki: çocuk yemek yemiyordur ve anne onu güzel hale getirmek için "bak pasta yaptık" diyerek çocuğa, yoğurtlu pilavı sevdirme çabasına girer. çocuk da gerçekten pasta yaptığını zanneder küçük yaşta ve pasta niyetine yer onu.* yıllar boyu nesilden nesile geçer.
yapılışı: bir tabağa pilav ve bir miktar yoğurdu koyarak karıştırın. daha sonra kaşık yardımıyla dümdüz olacak şekilde üstünü düzleştirin sonra yine kaşık yardımıyla dilim dilim kesin, işte yoğurtlu pilav pastanız hazır.
bir de şu vardır: büyüdüğü zaman yoğurtlu pilavdan pasta yapmaya çalışan çocuklar görünce insanın içi buruklaşır.
hayatına dair çelişkiler yaşayan komünisttir. kapitalizmin esiri olmayın diye yırtınır, kendisi 150ytl ye ceket alır.
(bkz: isim verip rencide etmek istemem)**
gerizekalı lafının az kaldığı, baba denmeye bin şahit gereken babadır. küçücük çocuğu iğrenç bi şekilde zehirlemiştir.
olay şöyle gelişir;
bir kaç aile dostuyla pikniğe gidilir ve türk erkeklerinin, sanki bir kültürmüşcesine çayırlarda toplanıp bira içme geleneği gerçekleşir. baba(!) bira şişelerini devire devire beyinde sulanmaya yol almıştır ve bacağına yapışan, "baba hadi eve gidelim" diyen küçük çocuğuna bira içirir. çocuk ağızında beliren iğrenç taddan dolayı yere tükürür. baba bu duruma sadece karnını kaşıyarak güler.
edith: çocuklarına böyle muamele yapmayı planlayan yazarlar var sanırsam. pek rahatsız oldular.
yazdığı mide bulandırıcı bağırsak, kan, pislik anılarını okuyan bilumum sözlük yazarlarının yaptığı eylemdir.
zaten kendisi de anlatırken kustuğunu söylüyor.
ramazan davulcusunun sesini duyunca, içindeki halay çekme iç güdüsünün harekete geçmesiyle eyleme geçen hanzodur.
-tey tey tey caney caney uyan sinemey...
-offf osman Allah belanı versin bi kere de öperek uyandırsan.
-olmazzz sineemeeyyy le lee leee hayde kalk sahureyyy...
bagyanların psikolojik olarak hamile olma durumudur.
şöyle ki; bu kişiler hamile olduklarından şüphe duyan kişilerdir. gerçekten hamileymişcesine mideleri bulanır, canları hiç olmadık şeyleri aşerir hatta onlara göre kirpikleri sıklaşmıştır. sonra bir test yaparlar ki hamile değildirler işte burda film kopar.
insanın ağzı açık kalarak okuduğu ya da dinlediği anılardır.
zira bu kişiler için ayrı bir eşcinsel sözlük açılmasını istirham ediyorum. birbirlerini anlayan, aynı duyguları paylaşan kişilerin olması onları rahatlatır. zirve falan düzenlerler iyi olur.
tanım: görgü kurallarından bi haber kişilerdir.
asıl açmak istediğim başlık şudur: sarımsak ve soğan yiyenleri camiye almayalım kampanyası
madem o kadar seviyorsun sarımsak ve soğansız hayat olmaz diyorsun amcacım; topluma giriyorsun fırçala dişini, naneli sakız, şeker ye bişekilde yatıştırmaya çalış bu kokuyu.
cuma namazlarında olsun teravih namazlarında olsun yemin ederim bıktım şu insanlardan. sarımsak ve soğan kokusuyla feyizli bir namaz mı olur yahu. adam fatiha okuyor töbe yarabbim o nasıl kokudur, ağzını açmasıyla camiye yayılan bir koku hakim oluyor. başkalarının hakkına giriyor amcanın haberi yok. hayır biz tahammül ettik te yarın da oruç tutacak bu insan, kimseyle konuşmaması lazım. esefle kınıyorum.