sakla samani gelir zamani gibi bir türk mantığıyla listeden silinmeyen; zamanı gelince faydalanılacak kişi.
- uzaktan akrabadır. ayıp olmasın diye listededir.
- bir muddet sonra kim oldugu bile unutulandir.
hüzünlü diziler.alışılmış pembe diziler vardır. aralarda sivrilen özgün yapımlar vardır.
alışılmışları...
hüzünlü brezilya, türk ya da başka uyruklu diziler.hepsi aynı kapıya çıkar.diğerlerinden de bahsediyorum ki aynı konuyu işleyen genellikle maalesef başka ülkelerin dizileri oluyor.
bu dizilerin çoğunun hikayelerinin en azından(!) girişi, gelişmesi ve sonucu aynı olur. ve bunlara sonları aynı olduğu; mutlu sonla bittikleri için "pembe dizi" derler.
hüzünlü bir dizi yaratma çabaları; dizinin kahramanını bulmakla başlar. hoş bir kız dizi için çirkinleştirilir;saçları abuk bir şekilde toplanır ya da kabartılır; gözlük taktırılır; alışık olmadığımız kıyafetler giydirilir; hatta dişlerine tel bile takılır...ailesinde sevilmeyen yapılır; çevresinde hor görülen olur. platonik aşkı için komik hayaller kurar.hep trajik olaylar yaşar. bir şekilde kız güzelleşir ve platoniğini kendisine aşık eder ve evlenirler. bazı dizilerde de bu son olmaz. kız kendisine zulmedenlerden intikam alır.
sitenizin sahasında futbol oynuyosunuzdur, sol açıktan şahane bi orta gelir, o ana kadar yüzlerce gol atmışsınızdır, bu gollerin ve ortanın güzelliğinin gazıyla çakarsınız voleyi..
ama şu işe bakın ki top feci oturmuştur ayağa, kalenin en az 2 metre üstünden uçar gider top dağlara taşlara.. 'oha oha' nidaları arasında başlarsınız yürümeye, sırıtmayı da ihmal etmezsiniz...
herkes yazmış benim başım kel mi yahu bende anlatayım.
yaz tatiliydi çalışıyordum o zamanlar.Her sabah metroya binmek zorundaydım minibüsle çekilmezdi.
metro hattı yeni tabi jetonmatik yok.Ufak tefek bişeyin içinde personel satıyor jetonu.Sadece jeton başka bişey yok. her sabah gidiş dönüş 2 tane alırdım.
bi sabah yine gittim. hafif kalabalık kısa keseyim dedim. 3 lira uzatıp
2 tane verir msin abi dedim. Bide ne vereyim demez mi. 2 ekmek ekmek dedim.hahaha çok şakacısın dostum dedi ve jetonlarımı verdi.arkadan yüksek sesle gelen "salak lan bu personel" sesi o an sırada bekleyen herkesin kopmasına neden olmuştu.
fazlada komik değil ama
öyle işte yazayım istedim.
yani simdi mesela kristof colomb'un amerikayi buldugunda orayi hindistan zannetmesi gerçekte ne isimize yarar bir düsünelim.hintlilere gidip 'yaa kardes bak böyleyken böyle,bizim kiristo amerikayi sizin mekan sanmis' falan mi diyecez?
ayip seyler bunlar.bombalamayin ulan beynimizi.
kelime kullanimi nedeniyle "boyundan buyuk islere kalkisip altindan kalkamayan insan"in ettigi bir soz olarak gelen, "iki rahat birak hallederim ben" diy(ip halledemey)en insan sozu.
serdar ortaç:poşet-yırtarım-full ihtişam-gram-yeşil su
murat dalkılıç:külah
hande yener:sopa-çöp-bi gideni mi var-ip
mercan:sana değil kardeşine
demet akalın:çanta-anan güzel mi
mustafa sandal:ateş et ve unut-tuşuma bas-o hep bana
gece yolcuları:zevk hastası-köpekler gibi
lokma gözlüm
mavi sakal:çektir git
mustafa topaloğlu-gerizekalı sevgilim
deyim olarak ele alındığında "iyi insanlar kötülüğe yatkın değildir" anlamına gelir. genelde halk arasında osuranların veya kusanların söyledikleri komik sözcük öbeğidir.