üzerinde öyle uzun uzadıya yazmanın gerek olmadığı durum. zira başlık tüm olup biteni, muhalefetin üst üste 9 seçim kaybedip nasıl şuursuz bir ruh hali ile ortalıkta dolaştığını gözler önüne sermeye yetti, yetiyor.
saatler önce sosyal medya hesabından paylaşılmış, şahsımı "trollülk öyle olmaz böyle olur" şeklinde bir düşünceye sevk etmiştir.
hey kurban olduğum allah'ım. konuşmana gerek yok, düşünmene gerek yok, anlamana/analiz gerek yok. zira nasıl olsa reis tüm bunları sizin adınıza yapıyor.
hani utanmasalar; "ya rab ! madem reisi yaratacaktın bize ne diye boş yere beyin verdin " diyecekler.
örneğin, densiz bir siyasetçi; milletin seçilmiş liderini siyonist, katil netanyahu'ya benzetiyor; bahse konu kişi de; densiz siyasetçinin rize'de uğradığı linç girişimi için;
"burası rize. gelin hanıma hemşerilerim iyi bir ders verdi. bunlar daha iyi günler. ileride daha neler olacak neler!" diyor.
yani; gerçekten de siyaset bok çukuru oldu artık bu ülkede. inşaallah yakın bir zamanda kalın bir çizgi çekip, tüm bunlardan uzak, gerçek gündemimize dönüş yapacağız.
ciddi ciddi kabak tadı verdi. iktidarı ile, muhalefeti ile gerçek bir mide bulantısı oldular. ayırmaksızın tiksiniyorum hepsinden.
karpuzseverleri mutlu etmeye yetmiş orandır nonoşlar. az önce 10 küloluk bir karpuza tamı tamına 90 tale ödedim, helali hoş olsun. zerre gözüm yok verdiyim parada zira karşılığında 10 külo karpuz aldım.
tamam kemalistlerin kafası karışabilir, "lan 90 tale lan bu" diye düşünebilirler ama, matematik. 5 kişilik bir ayileyiz mesela, verdiyim parayı beşe bölünce kişi başı sadecene 18 tale düşüyor, sudan ucuza geliyor.
üşyüz mililitre alköl parasına 2 külo karpuz alıyorsunuz özetle, 2 külo. bu ülkenin deyerini bilmek gerek diye düşünüyorum ben.
ışıklı başkanımız mansur yavaş'ımızın döneminde yaşanmış, ankaralılar musluklardan akan çamur gibi suyla işlerini görme rezaletine katlanmışlardır.
açıkçası videoları izlediğimde musluklardan akanı petrol zannettim ben. zira akan sıvının su ile uzaktan yakından alakası yoktu ama mamafih su imiş. yada çamur. gerçekten çok yazık.
haberin/iddianın kaynağını gördükten sonra bir nebzede olsa rahatlatmış olaydır. zira fatura detayı listesinde bir adet pide/sütlaç 4900 tl şeklinde fatura edilmiş görünüyor.
lakin biz yine polyannacılık oynayalım, 1 adet baran kebap et'in 4600 tl'ye fatura edilmesine şükredelim, sonuçta kebap. diğeri ise kuru pide ve sütlaç.
ah istanbul ah,kötü adamın eline düşmüş avrat gibisin.
aynı tezgah bugünde kurulmuş, oyun oynanmaya başlanmıştır lakin, tezgahı kuranların farkında olmadığı şey; milletin kurulan bu tezgahtan haberdar olması.
dosta güven düşmana korku veren aşiretimizin adı bu nonoşlar. inkiltere de bu isimle tanınırız yane. aşağı yorksir de örneyin, "sertskenler kim ayol" diye kime sorsanız gösterir. bakkal riçırd efendinin karısı kim'e deyil ama. onlarla kavgalı bizim aşiret, veresiye şarap yüzünden birbirimize girmiştik vakti zamanında. deyil aşağı yorksir, tüm inkiltere çalkalanmış swatların müdaalesiylen sular durulmuştu.
geçtiyimiz kış ayında ankara'nın tuzlanmayan cadde ve sokaklarında yaşanan kazalar nedeniyle dünya basınında tiye alınması sonucu mansur'A oy verdiyi için bin pişman olan ankaralı sözü.
kendisi iş yaptığım bir dostum, az önce telde konuşurkene sarf etti bu sözleri. "ellerim kırılsaydı da mansur'a oy vermeseydim, dünyaya rezil olduk ayol" dedi, "sandık önüme geldiyinde bu kez ampule basıcam" diyede ekledi.
engin özkoç'un, "cenab-ı allah sonumuzu hayreylesin" şeklindeki tweetine, "cenab-ı allah dediğinizde bitti iş, kimiz biz yahu, cenab-ı allah'ın kulları mı yoksa laik ve özgür bir ülkenin vatandaşları mı" diyerek tepki gösteren chp'lidir.
geçtiğimiz hafta gerçekleşmiş, 2 mevta karıştırıldığı için yanlış adreslere gönderilmiş. durumun farkına ise cenaze sahipleri son anda farkına varmış. trajikomik.
bunlar gün yüzüne çıkanlar, daha kim bilir kaç olay var bu şekilde meydana gelen ve farkına varılmayan. adamlar vatandaşın cenazesine sahip çıkamıyor biz de "978 at nerede" diye hesap sormaya kalkıyoruz.
2018 yılında biden tarafından sahiplenilmiş karabaştır. asabidir de aynı zamanda, geştiğimiz gün yine birini ısırmış mesela akapeliymiş zavallı kurban. aman dikkatli olun kuzularım, elinizden geldiğince uzak durun biden çomarından, çomarlarından.
biden'ın eniklerinin vehametine değilde, kıytırık bir detayına takıldığı üzücü durum. eee kolay değil tabi babaları biden'a vefa borçları var, israil de amcaları baba yarısı sayılır bu yüzden bu türlü tavır takınıyorlar sanırım.
dolambaşlı yollara girmeden, niyetini alenen belli eden sözlük erkeyi davranışıdır. öyle meriçler gibi "iyi bayramlar cnm, senden hoşlanıyom" felan filan gibisinden goygooya girmeden tavrını koyar ve sonuç alır. evet.
başlığın olması gereken hali, "turistler kısıtlamada denize giriyor diye kuduran tip" şeklindedir sevgili karantina severler.
kudurmasının yanı sıra, agresif tavırlarda sergileyen tiptir. ülkeye döviz girişi olmasının yanı sıra, turizlere nası muhteşem bir memlekete sayip olduğunu gösterme fırsatı yakaladığının da farkında deyildir bu tipler.
tek dertleri ülkelerinde bi çay içecekleri 1000 yuro ile türkiye'ye gelip kırallar gibi tatil yaparak ülkeye döviz girdisi sağlayan turiz kardeşlerimize ara ara laf sokup çemkirmektir.
aslında işin özü belli, sayın erdoğan ve soylu'nun kritik şıtratezileri sonucu ingiliz, alman, avusturyalı, amarikalı, hollandalı, fransız, suruyeli, pakistan ve hindistanlı turizlerin ülkeye akın etmesi sonucu ekönominin şahlanması yani.
neymiş efandım, adam suruyeden gelip bodrum da çırılçıblak denize giriyormuş. e ne yapsın zavallı, eve mi habsolsun o kadar yolu gelip de. otelde tutsak mı kalsın, bayram günü? gerçekten çok yazık.
ramazan bayramı dolayısıyla yaşanmış, mutluluk verici hadisedir. eski mahalleme doğru yola çıkmıştım sabah, vardım dostlarla bayramlaşıp hasbihal ettik. çok değil bir kaç saat sonra sokaklar, caddeler minik minik suruyeli çocuklarlan dolup taştı.
mahallem benim mahallem değilde küçük suruye olmuştu bildiyiniz. ve buda çok hoşuma gitmişti. bayramın tadını suruyeli çocuklar çıkarmıştı adeta. "vara vara kıro kıro, dale dale" diye diye bağırıyor silah sıkıyorlardı.
allah razı olsun sayın erdoğan'dan ve babamdan ki bizi bu mahalleden kurtarmış sayesinde baaçeşiyire taşınmıştık. hofff!!!
küçük esnafın tam kapanmadan söylenildiyi gibi olumsuz deyilde olumlu etkilendiyinin ispatı niteliyinde olan esnaftır. yani öyle iddiya edildiyi gibi sinek avlamıyor küçük esnaf.
neden, tam kapanma dolayısyla avm'ler, avm ayarındaki iş yerleri, marka ürünlerin şubeleri kapalı çünkü. sayın erdoğan'ın muhteşem şıtratejzisinin sonucu yane.
sabah namazdan sonra eve giderkene bir komşu esnafın açık olduğunu gördüm mesela. bayramlamak için içeri girdim ardımdan bir kürt, birde suruyeli ayile girdi dükkana. suruyeli baba 8 çift, kürt baba tam 10 çift ayakkabı aldı çocuklarına ayakkabıcı komşum parayı buldu tam 750 tale aldı sabah sabah.
belkide namazın bereketiydi bilemem. ama o küçük çocukların yüzlerindeki tebessüm her şeyi unutturdu bana. çok sevimlilerdi. "allah razı olsun erdoğan'dan" der gibi bakıyorlardı.
sözlük formatında bi haber entryleri ve başlıkları ile ceza alıp, mübarek ramazan bayramını çaylak olarak kutlayacak yazarlardır. yarın mesela, bi aşağı bir yukarı inip çıkacak olan bayramınız mübarek olsun başlığına da öylece melül melül bakınacaklardır.
toronto'daki gösteride, tel aviv yönetiminin katliamlarına tepki gösteren yahudilerdir. israil'e bu şekilde tepki gösteren bu yahudiler aynı zamanda da filistinlilere "mücadeleye devam" mesajı vermeyi de ihmal etmemişler.
şimdi kimse kusura bakmasın ama; bu adam benim nazarımda; tc kimliği taşıyıp, sosyal medya hesabının başına tc yazıp, "bizde müslümanız " deyip ama bu katliama sessiz kalmayı tercih eden güruhtan; milyon kat daha azizdir, şereflidir ve muteberdir.
yoğun mesayi sonrası çıkışta arkadaşı iş karılarıyla bir kaç tek atan erkektir. ardından da, yine aynı karılarlan eve geşip bir kaş posta atarak kapanışı yapacaktır. evet.
ilginç bir girişimdir. aynı zamanda da (sanırım ) karlı. bir arkadaşım vasıtasıyla haberdar oldum bu iş kolundan, artık giymediğimiz giyim eşyalarını istedi, istersem ücret karşılığında da alabileceğini söyledi.
merak ettim, neden böyle bir istekte bulunduğunu sordum, bu işi yapan ikinci el giyim, ayakkabı, gözlük, vs satan bir arkadaşı için istediğini söyledi. şaşırdım açıkçası. "giyilmiş elbiseyi kim alır la" dedim.
"alan alıyor, sen elbiseden haber ver" dedi. bende bir kaç koli eşya ayarladım verdim. sizce böyle bir şey mümkün mü nonoşlar. ikinci el elbise yada ayakkabı satılır mı?
israyil'in filistinli arap kardeşlerimize uyguladığı zulüm sonucu acilen gerçekleşmesi gereken eylem. tıpkı suruyeli arap kardeşlerimize kucak açtığımız gibi filistinli arap kardeşlerimize de kucağımızı açmamız gerek.
gerekli sosyal yardımlar, aylık maaş bağlanması, toki nin devreye girerek lüks olmasa da lüksü aratmayacak asansörlü, otoparklı konutlar inşa etmesi gibi hamleler de ardından gelecektir illa ki.
sonuç olarak onlarda insan. biz burada tok yatarken onların orada aç yatmalarına, zulüm görmelerine gönlümüz razı olamazdı zaten. allah razı olsun sayın erdoğan'dan. nerede bir mazlum varsa el uzatıyor reis.
az önce evlilik arefesindeki arkadaşımın sorusu. görücü usulüyle bir izmirli kızla tanışmış, konuşmuş, beraber çay içmişler ama arkadaşın kafasındaki soru işaretleri böyle bir durumun ortaya çıkmasına neden olmuş.
ben karışmadım açıkçası. "izmir denince bir duracaksın" diyerek durumu idare ettim. artık gerisi kendine kalmış.
gözle görünür gerçektir. aslına bakınırsanız yıllar önce vardım bu kanıya, sözlüye ilk üye olduğumda yıl 1993 idi. şaşırıp kalmıştım, tutkuyla muhalefeti yalayan trolleri görünce tüm olup biteni anlammıştım.
sonraları "yok ya insan onurunu gururunu 3-5 milyar için ( eski parayla) satmaz, satamaz" diye düşünmeye başlayıp aksi olduğunu farz ettim. lakin, kaybolan şu 650 milyon tl mevzu patlak verince bu kez emin oldum.
muhalefet koca bir troll ordusunu bal, kaymakla besliyor, bunun karşılığında da sosyal medyada istedikleri gibi algı operasyonu düzenliyorlar. suçları, hataları yok.
3-5 bine gururunu, onurunu, haysiyetini satan malum zihniyetliler oldukça onlarda bu şekilde faydalanıyorlar. parası neyse versem beni de över bunlar. öyle süzmedirler.
tam kapanmaya geçtiğimiz günden bugüne değin gözlemlediğim durumdur.
yani iddia edildiği gibi aksi yönde etkilenmedi küçük esnaf, bu 17 günlük tam kapanmadan. zira kapanma kararı alındığından bugüne değin dükkanını kapalı tutan esnaf yok. hemen hemen her iş kolu hizmetine devam ediyor.
ve işte yapıyorlar. neden; zira insanlar dışarı çıkamıyor, avm'lere hücum edemiyor. mahalle ve semtlerindeki iş yerlerinden alış veriş yapmak zorunda kalıyorlar.
bu durumda küçük esnafa bir artı olarak yansıyor. özetle; bakmayın siz muhalif tayfanın "küçük esnaf öldü, küçük esnaf bitti. hükümet kapanmada esnafa yardım etmedi" goygoylarına, durum tam tersi.
sayın erdoğan sayesinde küçük esnaf rahata kavuştu, iş yapmaya başladı, cebi para gördü, biti kanlandı hepsinin. "tam kapanma bitmez işalla" demeye başladılar. en azından çevremdekiler.
sağlık sistemindeki başarılarından dolayı gerçekleşmiş, uzun süredir tedavi gören mehmet ali erbil cumhurbaşkanı sayın erdoğan'a teşekkür etmiş , "cumhurbaşkanımızdan da sağlık bakanımızdan da allah razı olsun" demiş.
malum kesim ise anında linç kampanyası başlatmış tabi, kendilerinden beklendiği gibi. ulan sizin zamanınızda değil şehir hastanesi ayağımıza galoş bulamıyorduk galoş, kullanılmış galoşlar 250 bin liradan tekrar halka satılıyordu sözde ilerici özde gerici yobazlar!
ülkemizi maasır medeniyetler zirvesine çıkaran cumurbaşkanımıza bir teşekkürü bilene çok gören malum kesimdir. unutmayın, bugün evinizde rahat rahat biranızı içip, çerezinizi yiyorsanız bunu sayın cumurbaşkanımıza borşlusunuz, namkörler.
tencerenin boş olduğunu iddia eden kemalisttir. yıllardır bu goygoy üzerinde yürüttüler kampanyalarını lakin avuşlarını yaladılar. zira vatandaş yemiyor bu numaraları. biliyor ki bir icraatları yok anca ajitasyon yapıyorlar.
ayrıca, bunların aç, tenceresi boş dediği millet akın akın tatile, bodruma koptu kapanma başlangıcında. geçin bu ayakları nonoşlar geçin. osmanlı tokadına bir kez daha hazır olun!
