Zaman Gazetesinin kurucu kadrolarında yetişmiş, cemaatin*Ahmet Hakanı diyebileceğimiz, "-ben aslında çok da yobaz sayılmam. amerikada yetiştim. bak eşime elif şafak. cemaate fazla bi adamım. entellektüelim" tavrında bir kişiliktir. Radikal Gazetesi'ne yayın yönetmeni olarak radikalin çehresini değiştirmiştir. Fakat Doğan'ın etkisini pek de kıramamıştır. hakkını da vermek lazım, merkez medyaya farklı bir soluk getirmiştir.
ilk kez 27 nisan bildirisi sonrası genç siviller ile sokak hareketlerine katılmasıyla kamuoyunun tanıdığı ve kendisini tv yorumculuğuna adamış genç gazeteci-yazar kişilik. önüne gelen hiçbir konuyu yorumsuz bırakmaz sağ olsun. açık oturumlardaki rahat ve dediğim dedik tavırlarıyla karşında kim varsa çileden çıkarır. genelde yüksek perdeden konuşarak rakiplerini yıldırıp, öne çıkma çabasındadır. bunu da becerir*artık ateşli tartışma programlarının aranan ismidir. magazinel tarafıyla* da tv ye çabuk adapte olmuştur. gün içinde bir kaç kanalda görebilirsiniz kendisini. Nagehan Alçı ile evlidir.*
belki de tutarlı erkektir..memelerin meydana çıkmasıyla, bacakların zaten ortada olması arasında edep açısından pek fark yoktur. bikiniye alıştık ya, buna da alışırız.. daha ne "gavatlığa" medeniyet namına göz yumarız biz(!)..
ömrümün 4 senesini kapitalist çarklarının arasında meze eden nalet gelesi okuldur..türkiyenin en iyi işletme okulu safsatalarına itibar edilmemesi gerekir..istanbul üniversitesi kadar devletçi, fakülte çalışanları kadar feminen, avcılar kadar da uzaktır..ayrıca iü nün iktisad fakültesi iyi bir ikamesidir..
sözlüklerde*tetikte olarak geçen ve dikkatli bir şekilde hazırda beklemeyi ifade eden sözcük öbeğidir. tetikte beklemek ise cümle içinde kullanımını en çok gördüğümüz halidir. "tetikte bekleme" ifadesinde ise vurgu, beklemektedir. nasıl beklenildiğini ifade için söylenir. uyanık olmak, eski* dilde teyakkuz halinde olmak anlamlarını içerir.
haklı şöfördür. nedir yani cinsel münasebetin yeri midir otobüsler. kamuya açık alanlarda insanlar başkalarının huzurunu bozacak davranışlarda bulunamazlar. sosyal hayatının bir gereiğidir bu. ortak kullanım alanlarının doğurduğu karşılıklı haklar vardır. özgürlük, başkalarının özgürlüğü ve refahına müdahale sınırına kadardır.
yani bu başlığın altına entry giren bazı arkadaşları anlaya mıyorum?!..bunun abazalıkla, namus bekçiliği ile ne alakası olabilir.
yok yok dünya çok fena bi yere gidiyor..*
· madem hepimiz yatıyoruz neden beraber yatmıyoruz (3)
· rogerio ceni nin yüzüncü golü (5)
· küçük bir kız çocuğuna cinsel istek duyabilmek (20)
· tecavüz zanlılarına linç girişimi (2)
· penisin vajinaya girerken fırtma sorunsalı (3)
· bugün resmini indirdim duvardan diye sms atan kız (4)
· idam cezası geri gelsin isteyen yazarlar (2) .
"delinin biri kuyuya bir taş atmış, kırk akıllı çıkaramamış" kabilinden sözlükte çok sıkça rastladığımız ve herkesi belli ölçüde rahatsız eden bir hakikattir: sivrizekalı nitelemesine elyak bir arkadaş çıkar, kıl-tüy bir meseleyi alır, supersonic(!) bir tespit yapmış gibi allar-pullar, ayrıntıda çok yüksek bir hakikatı keşfetmiş gibi haykırarak ifade ettiği, incir çekirdeğini doldurmayacak bir meseleyi insaları tahrik eden bir başlıkla açarak gözümüze sokar*. diğer arkadaşlar da sol frame de bu başlığı görüp, üstüne atlar. biri bu küçücük meseleyi cımbızla bir tarafından, öbürü diğer tarafından tutar, çekiştire çekiştire mesele dal budak salar, ve hiçbir sonuca varılamaz. nihayetinde bu da sözlükteki farklı hiziplerin birbirine girmesine vesileden öteye geçemez.
boğazlayarak öldürme manasındaki arapça sözcük. bilinen anlamından uzak sayılabilecek bu anlama delil olarak, Kur'an-ı kerim in kevser suresindeki kurban kesme emrini ifade eden "venhar" kelimesi gösterilebilir. Dolayısıyla "..kendi kendini intihar etmek.." ifadesi anlatım bozukluğu içermez.
not: kimseye değil kendi kendime cevaptır.*
başıma çok sık gelen bir durumdur. aslında kaçınılmaz sondur. bunun için 20:00-00:00 1-2 saat uyumak sabaha kadar ayakta kalmaya yardımcı olur. ayrıca uzanarak değil, oturarak izlemek uyuyakalmayı geçiktirir.*