şu sıralar bölünerek azalan taraftar gruplarına sahiptir. gecekondu ise şu sıralar isyanlardadır bu iş böyle gitmez demektedir. en son sivasspor maçında kale arkası bileti 30 tl olmasına rağmen yine de tribündeki yerlerini almışlardır. ancak diğer tribünlerde sponsor biletle stadı dolduran eski kardeşleriyse çaresizce kendi sonlarının başlangıcını gecekondu' da görmüşlerdir.
abd'den coğrafya ve iklim olarak kopuk olsa da buram buram kapitalizm kokan sevimli adacık. yolda yaya görmeniz neredeyse imkansız, bu kadar güzel bir coğrafyanın içine insanlar ancak bu kadar çok araba kullanarak sıçar. ayrıca çok avrupai bir eyalet, özellikle britanya'nın izleri derinden hissediliyor. evler tamamen müstakil, eğer ki gökdelen veya apartman görmek istiyorsanız yanlış yerdesiniz. 3 ay geçer mi burada çok rahat geçer.
gel gel sarışınım gel nidalarıyla la lakers'ı finale beklediğim maç. ama lakersli olduğum için değil; boston kupayı kaldırırken en kalitelisini yensin diye.
türkiye ligleri haricinde hemen her ligin zevk verdiği menecerlik oyunu. ac milan ile çok gerçekçi bir oyun oynayabiliyorken özellikle 10.3.0 yaması gelene kadar türkiye liglerinde oynarken zevk almak hayaldi. ama son patch'e rağmen türkiye çekmiyor, sarmıyor, açmıyor. manu ile oynamak daha zevkli.
sonunda gökçek ve ailesine dayanamayıp gitmeye karar veren, taraftarı yasa boğandır. yolun açık olsun kara boğa seni çok özleyeceğiz. ayrıca bir ankaragücü taraftarının kendisiyle yaptığı röportaj ve gökçekler geldikten sonraki sürecin vassell tarafından özeti:
vassell ile roportaj yaptığım ve 3-4 kez görüştüğüm için aramızda kalmasını söylediği ve benimde açıklamadığım konuları bir bir açıklıyorum. biride çıkıp yalanlasın bakalım.
1) vassell aylarca otelde tutulup ev alacağız vaadiyle kandırıldıktan sonra, otelden kovulmuştur ve bu haber maalesef sitelerde ve tvde çıkmıştır. kendisiyle roportaj yapmak isteyen tüm ingiliz ve türk televizyonlarının tekliflerini takıma zarar vermemek için geri çevirmiştir. söyleyin hangi dünya yıldızına böyle davranılsa 1 dakika durur?
2) vassell'e aylar sonra ev alınmış, yerleşimi sağlanmıştır. kışın ortasında eve yerleşen vassell, tam 3 hafta boyunca doğalgaz bağlanmadığı için evde soğukta oturmuş ve hasta olmuştur. her gün klüpten yardım istemesine rağmen ilgilenen olmamış, en son melih gökçek antrenmanı izlemeye geldiğinde tercuman aracılığıyla vassell'e bir istegin varmı dediğinde, doğalgaz konusunu öğrenmiş ve hemen ekip gönderip yaptırmıştır. bu kadar ayıp birşey olurmu, söyleyin eleştirenler...
3) dünyanın en iyi hocaları arasında mourinho'nun arkasından 2.ci olarak gösterilen kurt hoca ümit özat, vassell antrenmanlarda iyi çalışmıyor diyerek, haksız yere adamı 5 hafta oynatmamıştır. ardından sakatlanan vassell, ingiltereye doktoruna tedavi olmak üzere gitmiş, gitmeden lemerre'den izin almıştır. vassell yokken, ingiltereye kaçtı diye haber çıkartılmış, birde üstüne noterle tespit yaptırılmıştır. kendisini arayıp nerdesin diye olayları anlatan brogginin telefonu üzerine şok olan vassell, ilk uçakla türkiyeye dönmüştür. dönünce niçin böyle oldu sorusuna ümit özat, sen benden izin almadan nasıl gidersin diye çıkışarak cevap vermiştir. cuma günü tedavisini yarıda kesip gelen vassell, hiç antrenmana çıkmamasına rağmen, sırf taraftarın önünde kötü duruma düşmesi için, sakat sakat ve antrenmansız olarak 2 gün sonra gençlerbirliği maçının kadrosuna alınmıştır. bu maçta taraftarın kendisine verdiği büyük desteği arkasına alan vassell attığı golle maçı bize 1-0 kazandırmış ve yönetimle ümit özata kapak niteliğinde cevabını vermiştir.zaten bu konuda, taraftara olan sonsuz teşekkürlerini, roportajda da genişçe anlatmıştır vassell...
4) tüm türkiye'ye rezil olduğumuz fenerbahçe maçından 3 hafta önce sezonu kapattığı açıklanan vassell, bu maçın bizim için önemini bildiğinden, ingiltereye gidip 3 haftalık yogun tedavi gormuştur. onunla yaptığım gorusmelerde, sakatlığım kotu ama guclenip oynamak istiyorum, nasılsa sezonun son maçı, sakatlığım kotuleşsede 3 ay lige ara verileceğinden yazın çok çalışır arayı kapatırım demiştir. millet tatili düşünürken, o sırf taraftarı mutlu etmek adına boyle çalışmış ve maçta oynayacak duruma gelmiştir. asıl komedi ise burada başlamıştır. vassell 3 hafta sonra dondugunde, kendisine soylenen ilk söz, niçin döndün olmuştur. kendisinin kadroda düşünülmediği belirtilmiştir. durum karşısında çok üzülen vassell, antrenmanlara çıkmıştır. bir anda vittek'in sakatlanmasıyla da, mutlaka oyna talimatı verilip u dönüşü yapılmıştır. ama usta hocamız ümit, vassell'in 10 kat iyisi olan ilhanı oynatarak vassell'i tüm çabasına rağmen son 20 dakika maç 0-3 ken oyuna almıştır. ayrıca, vassell ingiltereye gitti, bi dahada dönmez diye hemen, digiturku, dogalgazı iptal edilmiştir. dondugunde ise yine açılmamıştır. bu kadar komik durumlar acaba 3.ligde bir takımda olurmu cok merak ediyorum...
5) en önemlisi burası.vassell, aston villada oynayan cok unlu bir stoper ve leeds united'da oynayan, tüm dunyanın peşinde olduğu genç forvet ile ankaragücü'ne gelmeleri konusunda yogun çaba harcayarak baglantılar kurmuş, ikna etmiştir. kendisine sen ikna et biz alıcaz denen vassell, son aşamaya geldiğinde, ümit özattan, benim gidip izlemem lazım cecabını almış ve tabiiki izleyin demiştir. daha sonra izlemeye bile gitmeyen ümit, istemiyorum şeklinde konuyu kapatmıştır. hadi stopere birşey demiyorum ama bahsi geçen forvet belki 2 yıl sonra 30-40 milyon dolarlık bir oyuncu olacaktır, kalıbımı basarım... burada vassell'in tum cabaları boşa çıkartılmış, adam arkadaslarına karşıda mahcup duruma düşürülmüştür...
6) kendisiyle yaptığım röportajda, taraftarı ne kadar cok sevdiğini, tüm olumsuzluklara rağmen takımı ne kadar cok sevdiğini, seneye mutlaka kalmak istediğini dile getiren vassell bugun nasıl bu duruma gelmiştir, anlamak cokta zor değil. boyle bir yonetim olmaz, olamaz... saydığım tum maddelerdeki olaylar tamamen gerçektir ve vassell hiçbirini forumlara yazmamam ve başkalarıyla paylaşmamam konusunda benden söz alarak bana anlatmıştır. bunları dinledikten sonra üzüldüğüm için ne yapsam diye dusunerek, yaptığım roportajla belki dernekleri ayaklandırabilmek için çaba sarf ettim, hatta saolsun antixden holiganguc ve feykbey cok ilgi gosterdiler ve roportajı yayınladılar. ama gereken orgutlenme olmadı ve vassell'i kaybettik. bu kadar kotu davranılan bir oyuncunun, yinede yönetime ve ümite en ufak kotu bir soz soylemeden, yaşadıklarını kimsenin bilmesini istemeden, hala burada kalmak istiyor olması bizim için buyuk bir şanstı ama onu bile değerlendiremedik.gerçekten yazık...
7) ömrümde hiç kimsenin sırrını kimseyle paylaşmadım. ama artık herkes herşeyi bilsin. vassell'den çok özür diliyorum. ama hala adama problemli oyuncu diyenler olduğu için sinirden oturdum yazdım tüm olayları. okuyun ve sonra karar verin. hala yönetimi savunmayın...
güle güle darius, gerçekten büyük futbolcusun, ve yönetimdende, yönetimcilerdende on kat koyu ankaragüçlüsün. takım hakkında konuşurken gözlerin parlıyor. bunu gören taraftarlar hep seninle olacak. inşallah hak ettiğin bir klüpte oynarsın. ankaragücü seni kaybettiği için ne kadar üzgünsem, hak ettiğin bir klüpte oynayacak olduğun içinde o kadar mutluyum
2010 dünya kupası brezilya milli takımı kadrosunda yer almayacak küçük canavar, wonderkid. ayrıca merak içerisindeyim robinho, luis fabiano, nilmar ve grafite'den hangisi bu çocukdan daha iyi veya hangileri bu çocuktan daha kötü.
ankara üniversitesi bahar şenlikleri'nde verdiği konserle bir kez daha kalpleri çalmayı başaran kadın. o yağmura, çamura rağmen alanı dolduran binlerce insanı memnun bırakmış ancak hoşçakalı söylemeyerek üzmüştür.
ntv'nin bir kez daha seyirciye saygı anlamında alkışı hak ettiği maç. maçın sonunda leonardo'nun vedası esnasında güntekin yayını kapatıyoruz dedikten iki dakika sonra hala yayın devam etmiş, san siro'da leonardo'nun vedasının sonuna kadar izlenmiştir.
ilk günü yine her zamanki gibi çok coşkulu başlayan ve çok coşkulu sona eren bayram. tüllabı yine tatmin etmeyi başaran, beklentileri karşılayan bayram olmuştur. fermanlar yine bayramın ana teması olduğu için en çok ilgiyi çeken etkinlikler olmuştur. züppeyun fermanı ise görülmeye değer bir ferman olmayı bir kez daha hak etmiştir. tek can sıkıcı konu çıkan ufak tefek kavgalar ve arka bahçenin bazı kısımlarında üniversite öğrencilerinin olmamasıdır (yani apaçilerin olmasıdır).