bugünkü hali zaten türkçe olmayan isimlerdir. türkler herhangi bir yerleşim yerinin adını değiştirmek için çaba göstermemiştir. sadece telaffuza en uygun halini kullanmışlardır.
fetö'cü cemaatçidir enes kaya. koreli eşini farklı kadınlarla aldattığı skandalı patlayınca kore halkı tarafından ciddi biçimde eleştirildi. kore kanalları tüm anlaşmalarını iptal etti. kendisi de özür diledi. işin ilginci katıldığı programlarda sürekli muhafazakar rolü oynayıp cemaat reklamı yapan enes kaya koreli kızlara kendisini italyan nick olarak tanıtıp fantezi maceralarını sürdürmüş. vakti zamanı gelince de bu kızlardan birisi bunun türk olduğunu ve kameralar karşısına çıktığını görünce herşeyi açıklamaya başladı.
edit: yakın zamanda kore'de bir kebapçı dükkanı açmış. cemaati güçlendirmek lazım tabii. kebab inn adıyla konkuk üniversitesi durağında fetöye destek sağlayacak müşterilerini bekliyormuş.
(bkz: kebab inn korea)
bu gece bir konuk gelecek sana
ıtır kokulu gün odana indiğinde
pencerende solgun yüzüyle belirecek
sana bu gece bir konuk gelecek
yorgun gülüşünü tanımasan da
sürgünde söylenmiş şarkılar gibi
yüreğine sessiz bir yağmur düşürecek
sana bu gece bir konuk gelecek
günün bir ucundan ölüm giriyor
bedenin üşüsün de yüreğin üşümesin
özlemler uçururken coşkulu sesin
sana bu gece bir konuk gelecek
erinçli yazlar da gelir kavuşursun
ev içlerinin tutkulu sessizliğine
beyaz kuşlar gibi uykular süzülecek
sana bu gece bir konuk gelecek
kadınım benim acımayı bilenim
kuşkulum tedirginim sevecenim
üşümüş su dalgın kar acılı yel
bu gece benimle sana gelecek.
belgeler ışığında müslümandır. fakat öyle kuran'ın müjdelediği müslüman falan değildir. terörist fetullahın konuşmalarındaki gibi padişahlara peygamberlik makamı vermeye gerek yok. ancak onun kendine has bir din yorumlayışı vardı. roma imparatorluğu'nun varisi olarak kendisini görüyordu. heykellere önem veriyordu. oğlu tahta çıkınca heykelleri yıktırmıştır.
Geçmiş günü beyhude yere yâd etme,
Bir gelmemiş an için de feryat etme
Geçmiş gelecek masal bunlar hep
Eğlenmene bak ömrünü berbat etme.
Niceleri geldi, neler istediler,
Sonunda dünyayı bırakıp gittiler.
Sen hiç gitmeyecek gibisin değil mi?
O gidenler de hep senin gibiydiler.
Dünyada ne var, kendine dert eyleyecek,
Bir gün gelecek ki can bedenden gidecek,
Zümrüt çayır üstünde, sefa sür iki gün...
Zira senin üstünde de otlar bitecek.