Milli takımımız ağır bir yenilgi alıp mağlup olmuş.oyuncularımız dökülüyor.Bazı oyuncular taraftara küfür etmiş.
ve maç biteli 3 saat olmuş ve hale tüm Türkiye maçı konuşuyor
Olum sizin derdiniz işiniz gücünüz en azından ilgilenmeniz gereken yakınınız yokmu?
ülkenize vatınınıza milletinize bir faydanız dokumanızı istiyorsanız gidin daha faydalı işlerle uğraşın.
hiç konuşmayalım mı hayır tabi oda yanlış ama abartmayın! tadında bırakın.
Gözümüz saniyede 24 kareyi algılayabiliyor. Böylece filmlerin, dizilerin, reklamların arasında, 25. kare kullanılarak bazı mesajlar iletilebiliyor.
Gözümüz ve bilincimiz bunu algılayamıyor ama bilinçaltımız algılıyor.
Fight Clup filminde 26 tane 25. kare var. Ağır çekime alıp izlerseniz bu kareleri yakalayabilirsiniz. Bu filmin yönetmeni, müziklerini yapan kişi eşcinsel ve 25. karelere de eşcinsellikle ilgili mesajlar yerleştirilmiş. Bu mesajları aldığınızda eşcinsellik size normal bir olaymış gibi geliyor.
Hayatımızda o kadar çok bilinçaltımızla oynuyorlarki kareleri say say bitmez.Yediğimiz yemekten giydiğimiz kıyafete kadar beynimizi yönetiyorlar resmen.
1- yeni milli eğitim bakanımız Ömer Dinçer bey yeni bir uygulamayla başladı yeni sezona.5-16 tarihleri arasında oryantasyon semineri.19unda da okullar açılıyor
-Vallahi bravo size bakanım yumurtanın kıça dayanması tabiri yanlış olmaz galiba.Ağustos ataması tüm öğretmenleri il merkezlerine toplayıp okula başlamaya 3 gün kala bitecek olan bu seminerin neresi oryantasyon neresi seminer.Yapılan uygulamayla kimse görev yerine yerleşemedi 3 günde herşeyi halledecek, helaliniz var (!)
-Pekiya yapılan muamele yerleştirildi öğretmenlerimiz 8 er kişilik yurt odalarına toplandılar 100 kişilik seminer salonlarına.Ben öğrenciyken bile bu rezillikleri çekmedim.
-Soruyorum şimdi gerçekten öğretmen olduk mu? ben anlayamadım da.
-Bu olayın içine bi hıyar doğrasak cacık olur mu acaba ?
1.-insan uyurken neden müzik dinlemek ister ve hoşuna gider
-şuan arkadasım uyuyor ve ben yanında müzik dinliyorum uyusada duyması muhtemel. dinlediği müziği nasıl yorumluyordur acaba ? bir hekimoğlu çaldığında kendisini giyinmiş kuşanmış, ağır adımlarla, sallana sallana, nispet yaparcasına , sağa sola tehditkar bakışlarla yürüyormudur acaba ?