12 hazirandan beri icraatlerini beğenmediğim lider.
29 aralık 2011 uludere de köylülerin bombalanmasıolayının ardından kameraların karşısına geçip çok üzücü bir olay yaşanmıştır. bu ülkenin herhangi bir coğrafyasında haksız yere öldürülen bu insanların hesabı muhakkak sorulacaktır. incelemeler sürüyor bu konuda sizleri devamlı bilgilendireceğim. ve bu yaşananlar bdp nin problemi değil türkiye cumhuriyetinin ortak acısıdır. kimse bu üzücü olaydan menfaat sağlamaya kalkışmasın diye açıklama bekledim kendisinden.
ama gelmedi. hüseyin çelik in ve genelkurmayın açıklamalarıyla kamuoyu bilgilendirilmeye çalışıldı.
öz be öz bir türk olarak, hatta soyadında türk kelimesi biri olarak bugünkü talihsiz olayda çok üzüldüğüm bir nokta olmuştur başbakanın kameralarının karşısına geçmemesi.
yeşilin her tonu dağlarından sisin eksik olmadığı, fatsa üzerinden ulaşılan küçük bir ordu ilçesi. fatsa korgan arası çalışan mibibüsler yol üzerinde vakıfkebir ekmekçisinde mola verir ardından devam eder kıvrımlı yollarda.
atatürkün manevi kızı olmasıyla ilişkilendirmeden onayladığım karardır. dersim olayları bugün bu ülkenin tarihinde karanlık bir nokta ise bunun aydınlatılması için işe tenzil-i itibarla başlanmalıdır. sadece sabiha gökçen değil, mustafa muğlalının idamları, deniz gezmiş, adnan menderes ve diğer idamlar, istiklal mahkemeleri, maraş olaylarının hepsinin aydınlanması lazım. kime dokunacaksa dokunmalı.
bugünkü kürt sorunun kilometre taşlarındandır. emir komuta zinciri içinde bunu gerçekleştirmiş olması sabiha gökçeni haklı çıkarmaz, dersimi bombalamış olması da ilk kadın savaş pilotumuz olduğu gerçeğini ve gururunu değiştirmez.
dersimle yüzleşmek, kürt sorununun tartışılması için mihenk taşıdır. tıpkı mustafa muğlalı gibi.
işlemeli cümlelerle muhalefet eden yazar. kendisini hergün okurum net fikrim şudur ki bu yazar fotoğrafın tümü hakkında yorum yapmaktansa olumsuz küçük taraflarıyla ilgileniyor. ya fotoğrafın tamamını göremiyor ya da ayrıntılara değer veriyor. ama bu kadar detaycılıkla bir adamın bu yaşa gelmiş olması mümkün olmadığı için ilk tezimin doğru olduğu kanısındayım.
toplanan parayla askere gidince ailesi konu komşuya muhtaç kalanların desteklenmesi kaydıyla destek vereceğim hede. parası olan askere gitmiyor bu nasıl adalet diyenlere ise parası olan zaten özel okula gidiyor, torpille sağlam işlere iyi maaşlara giriyor, başka bir zengin aileyle evlendirilip servetine servet katıyor bu kadar eşitsizliğin yanında bunun lafı mı olur diyorum. zaten askere de gitseler torpil yaptırıp askeriyenin güzide köşelerini tutup hiçbir halt yapmayacaklar bari paraları ülkeye hizmet edenlere destek olur.
mahsun kırmızıgül ve ekibi tarafından çocuk ve kadın problemine basılan bir parmak olmuştur. yara derin olduğu için basılan bu parmak yürekleri kanatmıştır. böylesine büyük bir problem güllük gülistanlık dizilerle, kakari programlarla düzeltilemezdi.
yönetmenin mahsun olması ise bu diziyi daha kıymetli yapmıştır benim için. orda burda bu adamı kötüleyenler çektiği 3 filme ve bu diziye bakıp dişlerini sıkmaya devam etmeli.
şener şen in ustalığına bir kez daha hayran olduğum film olmuştur. ortalıkta bu kadar dizi, film uçuşurken şener şen bize oynadığı filmlerle bu film güzel ben tasdik ettim vereceğiniz paraya değecek demektedir. bir daha ki filmini sinemada seyredeceğim. saygılar büyük usta.
düğün borçlarını ödeyen her çiftin uzun kış akşamlarının değişmez muhabbettidir.
bu süreci tetikleyen en belirgin faktör ev sahibine ayın başında verilen kiradır, nakit verilirse daha etkili bir faktör olmaktadır ev kirası. ardından bankaların internet sitelerinden en uzun vadelerle aylık kira miktarına yakın tutarlar hesaplanır, faiz oranları değişir bir daha hesaplanır tam kafana göre bir şeyler uydurdum derken bddknın alacağı evin % 25 i kadar nakit parası olmayan ev almaya kalkmasın kuralını öğrenirsin. bugün istanbulda alabileceğin bir ev 130 dan aşağı değil % 25 i 30 küsur yapar nereden bulacağım bu parayı dersin. ardından genelde tuvalette iken ulen ben bu otuz bin lirayı da tüketici kredisi olarak çeksem diye düşünürsün, tuvalletten çıkarken elini yüzünü yıkama alışkanlığın varsa o an ayılırsın bu düşüncenin saçmalığından. aynı anda 2 krediyi de ödeyemeyeceğine göre bu aşamada biraz takılırsın. anneyi babayı yoklarsın, arabayı satsam, eş dosttan uzun vadeli borç alsam dersin, utana sıkıla istediğin bir yerden kapı suratına kapatılınca bu defteri kapatmak zorunda kalırsın. terfilere sığınırsın, gelecekte gelecek zamlarla hayaller kurarsın. evet ben kuruyorum bu hayali.
türkiyenin öncelikli meselesinin yeni anayasa olduğunu da göstermiştir bu liste. yeni anayasa bireyin özgürlüğünü kesin hükümlerle yasalara bağlamalı ve 13 yaşındaki başka çocuklar bunları yaşamamalı.
bu aralar test sürüşü yapılan 11 kasım 2011 tarafından başbakanın test sürüşü yapacağı anadolu yakasının ilk metrosu. metronun inşaatında çalışan arkadaş sinpaşın akasya evlerinin inşaatı metronun bir bölümünde küçük bir hasar verdiğini belirtti. önemli bir şey değilmiş.
en azından 40 da 1 ini deprem kasasında tutsa ki 1 milyar dolara tekabül eder o bölgeyi fazlasıyla ihya ederdi. bugün her örgüt yardım toplama kampanyaları başlatmış, şirketler kendi arasında malzeme - para topluyor, cuma çıkışı camilerde yardım toplanıyor; bunlara da katkı sağladık, sağlamaya devam ediyoruz. fakat işin özün 44 milyar deprem vergisi altında toplanan para varken halktan hala para toplanmaya çalışılması bence ayıp.
mali yönden güçlü bir hükümetimiz olsa ve depremden bir kaç sonra "yıllardır topladığımız deprem vergisinde toplanan para 44 milyar biz bunun 1 milyarını deprem bölgesini ihya etmek için çalışıyoruz, siz değerli vatandaşlardan tek isteğimiz bu bölgeyi ihya edesiye kadar şu kadar insana sıcak evinizi açın, biz buraları yeniden yaşanabilir hala getirdiğimizde mağdur aileleri yeni evlerine yerleştireceğiz" dese ne kadar mutlu olurdum anlatamazdım.
sonuçsa; bu paranın duble yollara harcanmış olması vanlı kardeşimin, ercişli kardeşimin çadırda hayat sürmek zorunda kalmasıyla bambaşka olaylardır. allah yardımcı olsun van kardeşim, desteklerimizle yanındayız...
Dolar yukseldigi zaman dogalgaza, petrol yukseldigi zaman akaryakıta zam yapan ve bunu uluslararası gelismelere baglayan, fakat tersi bir durum oldugunda ne dogalgaz ne de akaryakıtta indirime giden hukumetin basbakanı.
sapla samanı feci halde karıştıran sunucu. ona sormak istediğim tek soru programına katılan gözü yaşlı, içli hikayeli kürt kadınlarını yayına alırken niye bu ırkçı düşüncelerini reyting kaygısının önüne alamadın. madem ki her kürde karşısın, faşistsin, ırkçısın yayınına da alma bunları. ya da sus.... benim tercihim ikincisi...
sattığımız arabanın parasını eşimden habersiz altına yatırdım. altın paldır küldür düşünce altınları bozduramadım. bu aralar bebeğimiz olacak diye acil araba aldık, sağolsun kenarda bir parası olan arkadaştan borç aldım. eşim tabiki eski araba parasıyla aldık sanıyor ama gerçeği söyleyemedim. altınlar da hala bankada yatıyor 1 aralığa kadar da vaktim var, bugün itibariyle % 5 çıkması lazım. gece yarısı uyanıp livegold.com sitesinden altının ons fiyatını takip ediyorum. altın fiyatları yükselmezse hırsımın kurbanı olacağım ama çıksın ben yine de hırsımın kurbanıyım diye niteleyeceğim kendimi.
son 2 ayda önce ulaşım ücretlerine (akbil), ardından elektrik doğagaz ikilisine, ardından ötv, sigara, alkol üçlüsüne, akabinde de ilaç başına alınan maktu ücretlere gelmesiyle benim gibi brüt ücret üzerinden maaş alanlara yılın son aylarını zehir etmiştir. bir yandan cepten çıkanlar % onar güncelleme ile çıkarken diğer taraftan cebe girenler yılbaşına nazaran % 20 - 25 azalmıştır.
not: unuttuğum zamlar olmuş olabilir takip etmekte zorlanıyorum bu aralar.
edit: sağolsun stephen king is my buddy benzin zamlarını hatırlattı. hoş hatırlatmasına da gerek yok, onları saymıyoruz bile.
bütün turnuvalara playoff larla yada başka takımlara muhtaç kalarak giren ya da bunu bile başaramayan türk milli takımına ders olması gereken yüksek disiplinlilik durumu.
ben bu takımda forvet olsam ve sırf takımı heyecanlandırmak adına hamit ceza sahası dışından 7-8 tane şut çekse giderim hamitin yanına hacı ne iş benimle alıp veremediğin mi var derim, forvetsem beni besleyeceksiniz derim belki bu duruma küser oyundan düşerim belki de istediğim pasları alırım. bu adam böyle değil işte. tam bir er koşmaca, kovalamaca ama yetenek yok.
milli takıma oynattığı oyunla hayal kırıklığına yol açan teknik adam.
içeride oynadığımız kazakistan, almanya ve azerbaycan maçları bu adamın ruhsuzluğunu anlatmaya yeter de artar bile. o değil de bu adama cool diyorlar en çok ona bozuluyorum, mourinho olsan takımın sahada çatur çutur oynasa sen de takımının maç boyunca neler yapacağını bilsen ve o rahatlıkla kulübede otursan eyvallah ama milli takım üstüste 3 top yapamıyor, sistem belli değil, rotasyonun bini bir para hala heyecan yok hala hareket yok. bu adamın cool luğu aldığı paradan hacılar benden demesi ilerisi için ümit bağlamayın bu adama.
nedense içimden çılgınlar gibi yenelim, almanya da belçikayı yensin hislerinin geçmediği maç, belki de cüneyt özdemir in twitterdan biz türkler her şampiyonaya başka takımlara bağlı kalarak mı çıkacağız tweeti etkili oldu belki de hiddinkin aymazlığı.
şimdi turu geçsek hiddink bey başarılı olacak ve bilmem kaç ay daha bu ülkenin parasını söğüşleyecek değil mi? tam bir aşağı tükürsem sakal yukarı tükürsem bıyık vakası...
ilkokula başladığım yıldı galiba filmlerde ölen artistler parasını nasıl alıyor acaba diye düşünür, ardından da über zekamla çocuklarına miras kalıyordur herhalde diye yorum yapardım.
fatih altaylı bugünkü yazısında haklıyız çünkü aile içi şiddet denince paşalı vakası ve mor göz geliyor aklımıza ama olay öyle değil böyle bundan böyle de aile içi şiddet denilince bu kadın gelecek aklınıza minvalinde bir şeyler yazmış.
aile içi şiddeti ön plana çıkarmaya yönelik düşünülse de bu haber başta öldürülen kadının en temel haklarını çiğnemiştir. ve çok daha tehlikeli bir kapıyı aralamıştır. yarın terörle ilgili devletin yeterli hamleleri yapmadığını düşünen başka bir yayın örgütü vücudu parçalanmış bir askerin fotoğrafını sürmanşetten yayınlasa, öbür gün başka bir yayın örgütü cinnet geçirmiş bir memurun çocuğunun beynini duvara yapıştırdığı bir fotoğrafını manşetine taşısa o konulara çok sağlam parmak basmış olur ama yaraladığı vicdanlar bastığı parmaktan daha büyük yara açar.