4 saat hafızalı ülkem insanının aklının sınırlarını zorlamış, gündemini birkaç gün meşgul etmiş fakat sonra kaybolmuş gitmiştir.
ne yazık ki burası türkiye. ne yazık ki insanlar, kendilerini düşünmekten başka şeyleri düşünmeye fırsat bulamıyorlar.. ne yazık!
belediye başkanı olduğu zaman melih gökçek hakkındaki yolsuluk, usulsüzlük, görevi kötüye kullanma, haksız kazanç sağlama iddialarını araştırıp ankara halkından ve abb'den çalındığı iddia edilen paraları, peşkeş çekildiği öne sürülen kamu arazilerini, doğalgazda yapıldığı söylenen vurgunları yargıya taşıyıp img'den hesabını sorup sormayacağını, kamu zararını tazmin edip etmeyeceğini merak ettiğim müstakbel ankara büyükşehir belediye başkanı.
göstericiler polise atsın diye kaldırımlara taşlar dizdiren bir zihniyetin karşısında fazla zorlanmayacak gibi duruyor.
hayatın her alanında kullanılabilecek muhteşem teknoloji. hatta ben işi o kadar ileri götürüyorum ki, gelmiş geçmiş en büyük icat budur gözümde. hayatı kökünden değiştirebilir, sanayi devrimi budur amk dedirtebilir. bu teknolojiyle birlikte bence tasarım, animasyon gibi hayal gücüne dayanan sektörler, geleceğin en çok kazandıran sektörleri olmaya adaydır.
bu teknoloji insan ömrünü uzatabilir, sevişmeden üremeyi bile mümkün kılabilir.
ve en önemlisi dünyanın hakimi türkler olacak, çünkü zaten herkes uzaya gitmiş olacak hehehe geyiğini gerçek kılabilir. biz hala yerli otomobil diye oturduğumuz yerde zıplayalım, adamlar uzayda koloni kurmanın peşinde lan. çok gerideyiz çoook.
kıraathaneden kahvehaneye geçmeyi oldukça kısa sürede başaran değişken toplumsal dokumuzun, kahvehane muhabbetiyle "analizi" birbirine karıştırma hususunda da son derece başarılı olduğunu gösteren mühim bir misaldır rıdvan dilmen. teknik direktörlük kariyerinin özellikle izmir hudutlarında geçen kısmının ilginç detayları üzerine düşününce insan, son ayakta yatan bir kariyerin ikili kuponda yorumculuğa oynayarak ne kadar da güzel muvaffak olabildiğini daha iyi anlıyor.
rıdvan hoca, herkesin kendisini iyi hissetmesini sağlayabilen, başarısız olan birinin er geç zorlarsa ve kahvehane kültürü kökenli "ikili ilişkilerin" sırrına vakıfsa neler yapabildiğini göstermesi bakımından ciddi bir başarı öyküsüdür. bilmiyorlar ama yapıyorlar değil mi rıdvan hoca? sabaha kadar oynasak, olmadı 100 kere daha aynı hayatı tekrar tekrar yaşasak, ancak bir kez rıdvan hocagiller kaybeder, geriye kalan kıraat eylemişleri ise beyhude mağlubiyet dışında bekleyen hiçbir şey yoktur. 25 kelime bu ülkede gazetede yazmaya da, tv'de yorum yapmaya da yeter de artar bile. hatta fazladan bildiğiniz kelimeler ve sesli harfler artar, onları da tasarruf için yastık altında saklarsınız. kıraat ne ki kahve yanında?
saniyeler içerisinde bebeği dövülen, üzerine işenen ve kafasına cinsel organ değdirilen bir vatandaştır. kendisine saldıran timin mi6, mossad ve cia ve brazzers tarafından eğitilen bir özel harekat timi olduğu söylenmektedir.