Her şey Kaş'ta başladı. Aslında Kaş tatilinden önce içimde büyütmeye başladığım filizler, Kaş'ta çiçek açtı. Tatil grubu diye oluşturduğumuz whatsup grubunda zaman zaman konuşuyor, eğleniyorduk. Tatil zamanı gelip Kaş'a gittiğimizde, her geçen gün kendimi ona daha çok kaptırıyordum. Yakın durmaya çalışmalar, gereksiz üstüne düşmeler, yakınlaşma çabaları... Tatilin son gecesi dışarı çıkıp içtiğimizde artık duygularımı engelleyemiyordum. O gece sabaha kadar tavanı izleyip durdum. Tatilden sonra bir muhabbet kanalı bulmaya çalışıyordum ama bir türlü konuşma için neden bulamıyorum. Sürekli içinde onun olduğu hayaller kuruyordum. Hayallerimde yeni başladığım fotoğrafçılık olayınında etkisiyle, onun doğal fotoğraflarını çektiğim, çimlere uzanmış birlikte yıldızlara baktığımız hayallerin içinde buluyordum kendimi. Ondan başka bir şey düşünemez olmuştum. Hatta işime o kadar kendimi veremiyordum ki işten atılacak konuma geldim. Patronumla kavga üstüne kavga ediyorduk. En dandik işleri bile halledemiyor, kafam işte olmadı için hata yapıyordum. Yaklaşık bir ay kadar bu böyle gitti. Daha sonra çektiğim fotoğrafları instagramda paylaştığım bir gün o yazdı bana. Dünyalar benim olmuştu. Arayıp ta bir türlü bulamadığım o konuyu, fotoğraf sağlamıştı. Konuştukça benim ayaklarım yere basmaya, hislerimi kontrol edebilmeye başlamıştım. Bazen aralıksız, bazen de üç beş günde bir yazışma durumu devam etti. Artık yazışma durumundan da ilerisini istiyorum ama nasıl götüreceğimi bilmiyorum. Son zamanlarda onun bu yönde gönlü olmadığını seziyorum. Sanırım bana azalarak yavaş yavaş bitirmek ve unutmak düşüyor. Kalbimi uzaman zaman içinde soğutarak, acısını azaltmayı seçeceğim. Ama hala seviyorum ve benimle uçacağı günü bekliyorum…
Öncelikle herkese selamlar, yazdığım yazı pek itiraf gibi olmasa da son zamanlar da düşünmeye başladığım ve diğer insanların da fikrini almak istediğim bir konu var. Malum yaş 25-30 arası olunca (tam olarak söylemeyeceğim  ) bu ek olarak okul bitip iş falan filan derken klasik Türk toplumunca hayırlı birini bulda evlen bak sonra evlenecek kız bulamayacaksın lafları sıkça dönmeye başladı, bende çok fazla olmasa da yaşadığım tecrübelerden yola çıkarak, iyi güzel evlenme moduna girelim de nasıl biri olacak? Nasıl iyi bir şekilde tanıyıp aha bu kızla bir ömür geçer diyerek bir yola çıkılır bilmedim doğrusu. Neyse sonra konu üstünde düşünmeye başlayınca, hem internet hem de ordan burdan araştırma, ayrıca 3 çocuklu bir ailenin en ufak üyesi olduğum için diğer iki kardeşin evlilik olaylarını yakından gözlemleme fırsatım oldu. insanlarla konuştuğum da da muhafazakar kesimde kardeş çok üstünde düşünme sevdiysen kafana da oturduysa çok düşünme Ya nasip de evlen gitsin Allah yardım eder gibisinden laflar geldi. Diğer tarafa sorduğumda bizim ülkede pek görmediğim ama yaşayanlar var, onlarda abi kızla sevişmeden aynı evde uzun süre kalmadan olmaz abi belki çok kötü bir huyu dışarda takılmaktan göremediğin yada aynı ev içinde çok uyumsuz olacaksınız ama dışarda takılmaktan sen bunu göremiceksin gibisinde laflar ettiler. Aslında bakıldığında ben de aynı evde takılma ve zaman geçirip tanıma olayını daha mantıklı buldum. (evlenme sürecinde evlenmeden önce aynı evde kalma olayı genel Türk kültürün de yok gibi bir şey hatta yok) Bende biraz Avrupai düşünce gibi olucak ama evlendiğimde evlilik bir sorunlar silsilesi ayda karşılıklı bir şey öğrenme öğretme huyları tanıma süreci olsun istemiyorum. Akşam eve geldiğimde gene bıdı bıdı olucak demek istemiyorum. Tabi ki zorluluklar yaşanır meşale maddi v.s ama Bir insanın kişilik-huy gibi özelliklerinden dolayı evlikte mutsuz olma yerine daha önceden o insanı çoğu anlamda tanıyıp, aha bu kızla olur demek daha içten geliyor. Bu konuda sizin de fikirlerinizi de almak istedim. (mesaj atarsanız sevinirim) Çok mu hayalperest ve uç noktada düşünüyorum? Yoksa olması gereken böyle bir şey ama yıllardır kemikleşen toplum baskıları ve gelenekleri sebebiyle şuanda olan genel evlenme süreci yaşanıyor? Öyle işte gece gece aklıma geldi yazdım.
Bugün gidip aldığım Bir laptopta bu işletim sistemi var gerçi çok fazla bir zaman geçirmedim ama genel olarak ta bir sorun görmedim. Lakin artık bilgisayarın özelliği mi windows 8 den midir bilgisayarı kapadıktan sonra ekranı da kapıyorum. Ama sonra ekranı açtığımda bilgisayar direk açılıyor bir türlü çözemedim. eğer çözüm için bir bilgisi olan varsa esirgemesin.
Vizelerim iyi gitmiyor sözlük bu var bir taraftan maddi olarak ta ortadayım. Bir de kıvırcık iremle de konuşamıyorum. Nerden muhabbete giricem hiç bilmiyorum. işler pek iyi gitmiyor yani. bir umut bekliyorum. belki düzelir diye. sürekli facebook profiline girip paylaştığı şarkıları dinliyorum. galiba işi biraz abartım.
Bölümden hoşlandığım kızla her gece sanki karşılıklı şarkı paylaşıyoruz. Bir nevi liseli gibiyiz. Ama ne bende konuşucak g.t var ne de artık umutların yıkılmasını kaldırcak bünye belki şarkıları da öylesine paylaşıyor hemen gaza gelmemek lazım ama bir nevi ergenlikten de ölcez gibi. ne yapsam bilmiyorum. hem ufacık samimiyet kırıntıları hemde bir o kadar uzak olmak her şeyi zorlaştırıyor.
Gömlek kolu ütüleyemiyorum. Diğer kısımlar çok güzel tamam iyice oturdu ama kollar olmuyor bildiğin üstünde 20 tane çizik var. var mı bunun bir hal çaresi püf noktası sözlük?
Bursaspor'un gene sevincimizi kursağımızda bıraktığı maç. Başkan iddaa falan mı oynuyor beraberliğe anlamadım iki dakikada iki gol yemek herkesin harcı değil. Kutluyorum Bursaspor'u
sözlük ismail abi gibi, yazı yazmaya başlıcam diye korkuyorum. hasta olanlara geçmiş mutsuz olanlar boşver hacı gibi şeyler yazmak istiyorum. çok değişik bir kafa
bu gece biraz alkol+ midye eşliğinde ingilizce konuşabildiğimi gördüm biraz eksiklikler var ama gayet başarılı bir çalışma oldu. Belki normalde dilim dönmez ama alkol işe yarıyor desem yeridir.
Bu gece taksimden eve dönerken ömür dolmuşunda göt göte oturma tartışmasına şahit oldum sözlük. gün boyu bulamadığım neşeyi kısa sürede de olsa dolmuşta aldım.Dolmuşa böyle adamlar da lazım.
staj yaptigim santiyede cok sikiliyorum sozluk bir bok olmuyor desem yeri daha dogrusu oluyor da monotonluga bagladi iyice cok canim sikiliyor su 2 hafta gecsede kurtulsam.
Biraz daha istanbula gelicekler için oldu ama genel gurbet için de olur.
esnafla hemen senli benli olup taşak oğlanı olmayın.*
neyse şaka bir tarafa;
*önce her ortama girmeyin. azcık uzaktan izleyin. gözlemleyin. sonra üzülürsünüz.
*arkadaşları iyi seçin özellikle ilk sene yada seneler de tatmadığınız bütün zevkleri tatmaya kalkmayın.
*şehrin büyüsüne kapılıp gezme eğlence işlerini çok abartmayın. sonra o okul yalan ilk sene ortalama yapın hatta.
*arkadaşlarla çok ortam yapıp aile ilişkilerini maffetmeyin aileyi arayın sorun hatta eğer memleket yakınsa ayda bir gidin gelin.
şimdilik bu kadar. sonra aklıma gelirse yazarım.
ha birde genel tavsiye g.t kollayın bir açarlarsa kapatamassınız sizin bizim köye benzemez.
Annemin bir tanıdığının kızı üniversite de bursayı kazandı sözlük ve bana da rahatlık geldi. yoksa istanbula gelse ben ne yapardım. zırt pırt arar ederdi. bir de 18 yaşında yeni lise bitmiş çok tehlikeli yaşlar hiç çekilcek gibi değil. büyük bir rahatlık var.