ahlak tanımını, penisi vajinaya sokmaktan ibaret zanneden troolün isyanı. çal, çırp, ihalelerin anasını sik, hak ye, hukuk tanıma, sınavlara şifre koy, kopyaya izin ver, rüşvetin dibini gör vs ama penis vajinaya girince kızlı erkekli rööööööö reeeee. iki yüzünüzü birden sikeyim.
sokayım açtığınız başlığa da muhabbetinize de. benim anlamadığım bir insan akp ye oy vermediyse chp ye mi vermiştir? illa iki uç mu olmalı? arada ki değişkenler, renkler, hayatlar ne olacak? bir insan oruç tutmuyorsa ateist mi olmalı? oruç tutmuyor fakat namaz kılıyor olamaz mı? tayt giyiyor ama oruç tutuyor olamaz mı? örnekleri milyonlarla çoğaltabilirim. nasıl bir kafadır bu, nasıl bir zihniyettir? senden olmayana nasıl bir eziyettir? daha kaç parçaya bölünecek siniz acaba?
1500 yıldır oynanan oyundur. arapça okumak daha sevap diyerek insanları kendi dilinden kuran okumaktan alıkoymaya çalışmışlarıdır ve başarılı olmuşlardır. zamanın şartları değerlendirilecek olursa, konuşulan dil arapçadır ve kitabın o dilde inmesi gayet doğaldır. şu an ''kuran okumak'' kavramı sadece okumaktır. benim de önüme almanca bir metin koyun okurum fakat anlamam. işte şu an içinde buylunduğumuz durum tam olarak bu. kafanı çalıştır müslüman, oku, dinle, sorgula... neden sana sadece okuman ama anlamaman gereken bir kitap insin? kahveden, berberden öğrendiğinle din olmaz. arapça indi diye üstün kıldığın arap ırkı, defalaraca lanetlenmiştir kuranda. oku ki anla, özenme, onlar gibi olmaya çalışma. çıkabiliyorsan yurt dışına çık, gör, kıyasla. hıristiyan, yahudi, ateist diye yaftaladığın insanlara bir bak. hangimizin yaptığı ''islam'' diye bir düşün. türkçe okuyunca bütün sorunlar çözülecek mi peki? tabi ki hayır. bu seferde meallerde ki sıkıntıları görmeye başlayacaksın, yine halkı kandırmak adına yapılan kelime oyunlarını farkedeceksin vs... lütfen oku...
dün akşam ankara jolly jokerde sahne almış gruptur. diziyi çok sevdiğim için sırf adamları göreyim diye gittim. sahne performansları vasat, geyik yapmaya çalışıyorlar o da vasat. aslında hayal kırıklığıyla döndüm diyebilirim. repartuar kısıtlı olduğundan şarkıdan çok muhabbet dinledik ve dediğim gibi o da doyurucu değildi. neyse devam etmelerini dilerim, acemiliklerine verip, sevgimde bir azalma olmadığını da belirtmek isterim.
evlat acısı sanırım. annesi ölen çocuk öksüz oluyor, babası ölen çocuk yetim oluyor. eşinden boşanan insana dul deniliyor fakat evladını kaybetmiş insana birşey denemiyor. bu o kadar büyük bir acı ki isimlendirilemiyor...
2 ay önce 9-10 yıl önceki kız arkadaşımın babasını gördüm rüyamda. adamı gerçekte 2 kere belki görmüşümdür. smokin vardı üzerimizde. bir taburede oturuyorduk, kahve sigara eşliğinde muhabbet ediyorduk. yanda da yine smokinli yaşlı amcalar oturuyordu. biraz muhabbetten sonra bana müsade dedi, gitmem lazım. sende git hadi beklemesinler dedi. eyvallah dedim, döndüm arkamı gittim. sabah bir arkadaşım aradı x in babası vefat etmiş dedi. bu kadar şaşırdığımı hatırlamıyorum...
şimdi ki ağır ilerleyişe bakılırsa, üçüncü kitabın hareketliliğini dördüncü sezona taşıyacaklar zira dördüncü kitap korkunç ağır gidiyor. bu sezon ve önümüzde ki sezon üçüncü kitabın yansımalarını izleyeceğiz sanırım.
adetdendir, muazzam yapım.
talihsizlik olarak nitelendirilebilir. tabi ki çıkıp topunu oynayacak, zor olduğu aşikar fakat futbol bu yüzden güzel zaten. o küçücük ihtimal sevdiriyor işte insana bu sporu. barcelona gelse ne olacaktı peki? bu kadar umutlu olabilecekmiydi taraftar? adam milana dört tane attı gönderdi. milan diyorum bak yanlış olmasın. yani adamları istanbulda beş sıfır yensen, turu atladık diyemiyorsun. anlatabilmişimdir umarım. neden olmasın diyip, beklemede kalalım.
adetdendir fenerbahçeliyim.
ilacı bırakalı takribi 15 gün oldu, sigara içmediğim gün sayısı ise bir ay civarı. hayvan gibi yan etki gösterdi, hamilelerde falan görülmesi gereken etkileri falan da gösterdi ama şaka bir tarafa değdi. parasal olarak değeri yokmuş sigarasız bir hayatın. bir deneyin en azından.
champix ile başardığım daha doğrusu başarmaya çalıştığım eylem. net 1 ay oldu. ilaç tüm yan etkilerini gösterdi hatta hamilelerde görülebilecek yan etkiler bile bende göründü ama değdi. para olarak karşılığı yok bu hissin emin olabilirsiniz. haa para olarak karşılığını zaten marketten çıkarken alıyorsun. ''nasıl bu kadar tutuyor şuncacık şey'' diye sövdüğüm market alışverişi aslında o kadar tutmuyormuş. bir deneyin en azından nasıl anlatılır bilmem ama erkekler için şöyle söyleyebilirim, askerliğinizi bitirmiş gelmiş gibi hissediyorsun. hani oradayken hiç bitmeyecekmiş gibi gelir ya, sanki ömür boyu orada olacakmışsınızı gibidir, işte o esaretten kurtulma hissi gibi işte. ne bileyim olum bırakın gitsin amına koyim, hayal değil anlayacağınız.