kurban ibadetinin, islam dinindeki vahşet ve terörizmin sebeplerinden biri olması durumudur.
dikkat edilirse, mücahidler insanların kafalarını keserken, aynı kurbanda hayvan kellesi keser gibi davranmaktadırlar. tekbir sesleri ve yaptıkları tüm hareketler aynıdır.
canlıları öldürmeyi bir tören ve kutlama haline getiren aztek, maya, islam gibi sapkın dinlerden, sadece islam günümüzde geçerliliğini sürdürmektedir.
müslümanlardaki bu vahşilik ve bozukluğun giderilebilmesi için islam dininin bir reforma ihtiyaç vardır. canlı öldürme tören ve ibadetlerinin kaldırılması arap dini islamın bozuk temelini belki biraz düzeltebilir.
Günde 5 defa insanları rahatsız edecek seviyede gürültülü bir şekilde okunan ezanın, sadece cuma günleri, öğle vakti hoporlörden okunması kampanyasıdır.
diğer günlerde ve vakitlerde cami içinde okunacak ve böylece kimse rahatsız olmayacaktır.
her ne kadar diyanetin ses seviyesini kısıtlayan talimatları olsa da müezzinler buna uymamakta ve sesi en yüksek seviyeye ayarlayarak adeta böğürmektedirler.
demokratikleştiğini iddia eden hükümetin, sabah-gece demeden insanları rahatsız eden, bebekleri uyandıran, başka dinlere inananları rencide eden bu gürültünün önüne geçmesi ve daha demokratik uygulamalara başlaması vakti gelmiştir.
tayyip'in koç, sabancı ve evren'e gücünün yetmediği gerçeğidir.
evren'e efelendi, fos çoktı; koç'a dayılandı o da fos çıktı; sabancı'ya ise gıkı bile çıkmıyor, kuzu gibi.
Hadi bakalım tayyip, yiyorsa, bu üçünü alaşşağı et, ben de sana oy vereceğim söz. Ama "ilerde yaparım" vaadiyle olmaz, önce işini yap, sonra oy, kaç senedir iktidardasın, öyle bedava oy yok sana.
30 eylül demoktratikleşme paketinde, ilkokullarda andımızın kaldırılması ardından, günde 5 defa insanları rahatsız eden ve din ayrımcılığı yaptığı düşünülen bu gürültünün de kaldırılması isteğidir.
Umarım sürecin devamında, bu din ayrımcısı gürültü de demokratikleşme paketindeki hakettiği yeri alır.
31 temmuz 1790 tarihli amerikan başkanı George Washington tarafından imzalanmış ilk patent belgesindeki başkanlık amblemidir.
amblemdeki, ünlü yahudi simgesi davutun yıldızı, amerika'nın bir yahudi devleti olduğunu açıkça belirtmektedir. nedense günümüzdeki amblemde bu simge yoktur.
8.5 aylık hamile olan Elif Yavuz'dur.
El-Kaide'ye bağlı Somalili Eş-Şebab mücahidleri tarafından Nairobi'de bir alışveriş merkezinde kadın-çocuk demeden 68 kişinin öldürüldüğü katliamda, eşiyle birlikte öldürülmüştür.
sapkın saudi dini islamın yeni bir katliamı daha.
sadece nakit varlığı üzerinden zekat hesaplayıp, işine gelmeyince allah-kitap tanımayan müslümandır. üstelik islamın beş şartından biridir zekat.
halbuki kendi içinde oturduğu hariç, fazladan 150.000 tl'lik bir evi olsa, kendisine her sene 3750 tl zekat düşer.
fazladan iki evi olsa 300.000 tl'ye her sene 7500 tl. zekat farz olur. (1/40)
+2 adet evi olduğu halde, her sene 7500 tl. fakirlere zekat dağıtan bir müslüman görmedim. çünkü yok. hoşlarına gitmiyor mübareklerin.
tabii işlerine gelmeyince ne allah ne kitap, hiçbirini tanımaz bunlar.
demek ki; bunlar allah'ın var olduğuna, islamın gerçek bir din olduğuna aslında inanmıyorlar. sadece takiyye, hile ve baskı aracı olarak dini kullanıyorlar.
Günümüzde güvenlik güçlerinin, silahsız protestoculara gösterdiği abartılı tepkilere bakarak, devletin vatandaşlarına karşı iyi niyetli olup olmadığının sorgulanmasıdır.
silahsız gösteri yapanları plastik mermiler ve gaz bombalarıyla şehirlerin göbeğinde sakat bırakan, öldürenleri koruyan ve inkar eden devlet; dağdaki küçük köylerde devlet görevlileri tarafından yapılabilecek zulüm, rüşvet, hırsızlık, tecavüz ve cinayetleri engelleyebilir mi?
bir polis, bir asker, dağdaki çobanı gerçekten silahlı terörist olduğu için mi, yoksa tipini beğenmediği için mi vuruyor. Bu devlet bunu araştırır mı? yoksa sadece "biz yapmadık, kendi arkadaşları yapmış." diyip inkar mı eder?
Bütün bu olaylar, kürtlerin veya başka grupların bu devletten ayrılma isteklerini haklı göstermeye başlıyor. özellikle yurtdışından bakıldığında, türk devleti kendi vatandaşlarını sırf düşüncesini beğenmediği için katleden bir diktatörlük olarak görülmeye başlanıyor.
ben ayrılıkçılığı haklı görmüyorum, ama şehrin ortasında keyfii adam öldüren devletin güvenlik güçleri, dağda neler yapmıştır kimbilir.
(bkz: bugün allah için ne yaptın)
islamistler tarafından sürekli kullanılan bir sloganın alternatif bir sorgulanması durumudur.
Eğer bir iyilik yapacaksan, bunu hayali/mitolojik arap tanrılarının zoruyla değil, zaten ruhunda bulunan insanlık ahlak ve erdemle de yapabilirsin. Kendine karşı bu kadar inançsız olma. Sen insansın, içinde iyilik ve yardımlaşma duyguları zaten var.
Eğer birine kötülük yapmaya niyetlendiysen, unutma ki o kötülük, karşındakinden çok sana ve ruhuna zarar verecektir.
Hayali varlıklardan medet ummayı bırakıp, kendi ruhuna inanmaya başlamanın bir belirtisidir.
Günümüzde görüyoruz ki, islamistler bu sloganı pek umursamıyor, kendi menfaatleri olmadan ne bir iyilik yapıyorlar, ne de bir kötülükten geri duruyorlar. Şu bir gerçek ki; "bugün allah için ne yaptın" sloganı bir işe yaramıyor.
ülker ürünlerindeki "soya jelatini-lesitini" sebebiyledir.
erkeklerde meme büyümesine, kadınlarda sarkmalara sebep olmaktadır.
özellikle ülker bisküvi, gofret ve kraker türü ürünlerinde bol miktarda bulunur. (çikolataların bazılarında olmayabilir.)
özellikle kilo problemi olanlar, ürünlerin içerik kısmında "soya jelatini / soya lesitini / E322" bulunan ürünlerden uzak durmalıdır.
aslında hiç düzgün olmamıştı. fakat günümüzde, ne kadar bozuk olduğu daha çok gözler önüne seriliyor.
neden?
çünkü ilk defa islam, abd gibi güçlü bir devletin desteğini alıyor ve islamistler de gerçek yüzlerini ve düşüncelerini rahatça, umursamadan gösteriyorlar. eskisi gibi kendilerini barışçı sevgi kelebeği gibi göstermek ve gerçek düşüncelerini gizlemek için çok efor sarfetmiyorlar.
abd'nin verdiği destek ve silahlar sayesinde, kelleler kesiyor, tecavüz ediyor, küçük yaştaki kızlarla evleniyorlar, hatta mücahid denen bu teröristler, insan eti yiyecek kadar iğrençleşmekte sakınca görmüyorlar.
kuran'da yazan; şunu öldür, bunu öldür, şunun elini kes, bunun burasını kes gibi emirleri artık hayata geçirmeye başladılar.
islam sonradan bozulmadı, zaten başlangıcından beri vahşi ve bozuk bir dindi.
çılgın projelerin, çılgın icatcısı, deli tayyeap'in vaat edebileceği yeni projedir.
hülooğ'lar da buna inanacak ve akp'ye oy vermeye devam edeceklerdir.
akp'nin 2,750,000,000 ağaç diktiğine inanıyorsun da, mars'a duble yola mı inanmıyorsun. hem de döner kavşaklı. *
Feto'nun amerika'daki evlerinin Reuters ajansı tarafından çekilmiş resimleridir.
Golden Generation (Altın Nesil) Vakfı adına kayıtlı.
Ana bina + 8 adet villa (bir adet inşaat halinde)'dan oluşuyor.
devlet, vahşi yaşam alanı sayılan bölgede evlerin etrafına çit çekilmesine izin vermiyor.
arazi içindeki gölet, fotoğraf karelerine pek girememiş.
öğrenci bursu adı altında toplanan bağış paralarının ve türkiye devletinden yağmalanan paraların gittiği yerin resimleridir.
"Allah, her kimi doğruya erdirmek isterse, onun göğsünü islâma açar. Kimi de saptırmak isterse, onun da göğsünü göğe çıkıyormuşçasına daraltır, sıkar. Allah, inanmayanlara azap (ve sıkıntıyı) işte böyle verir."
(EN'ÂM - 125)
insanları saptırıp, cehenneme göndermek şeytan'ın görevidir.
bu ayette allah'ın insanları saptırdığı açıklanmaktadır.
ya şeytan, bu ayeti kuran'ın içine sokmuştur,
veya allah şeytan'ın görevini benimseyip kendisi "şeytan" olmuştur.
kuranda birçok yerde dikkati çeken bir olgudur. hatta "kahhar" ve "cellal" gibi isimleri vardır ki; öfkeli ve kahredici olduğunu belirtir.
kızgınlık ve öfke, yetersizlik sonucu oluşan duygulardır. insan, birşeye güç yetiremediği zaman öfkelenir.
mutlak kudrete sahip bir varlığın öfkelenmesi anlamsızdır, çünkü hoşlanmadığı şeyi düzeltme gücüne sahiptir. eğer bir varlık öfkeleniyorsa, mutlak kudrete sahip değil demektir.
görünen o ki, bir mantık hatası yapılmıştır.
bir de üzerine, tarım bakanlığı "kendiliğinden yetişti" diye iddia etmiştir. *
pes doğrusu, akp alalen uyuşturucu ticaretine başladı.
hakkaten işin b.kunu çıkarttılar.
islam ve budizmin genel hatlarıyla karşılaştırılmasıdır.
* islamda, ölünce cennet veya cehenneme gidersin.
* budizmde, ölünce ya tanrı olursun, yada reankarne olursun.
* islamda, iyi insanlar cennete gider.
* budizmde, iyi insanlar tanrı olur.
* islamda, kötü insanlar cehenneme gider.
* budizmde, kötü insanlar hayvan-böcek filan olarak tekrar dünyada reankarne olur.
* islamda, allah bazı bilgileri saklar.
* budizmde, nirvana'ya ulaşan herkes evrenin ve varlığın tüm bilgisine sahip olur.
* islamda, allah adına insan öldürmek iyidir.
* budizmde, (nefs-i müdafa hariç) insan öldürmek yasak ve kötüdür.
* islamda, zorla, savaşla din yaymak iyidir. cihad olarak adlandırılır.
* budizmde, "seni zorla tanrı yapıcam" diyerek savaşla din yaymak yoktur.
* islamda, tanrı kendini göstermez. peygamberler aracılığı ile konuşmuştur.
* budizmde, buddha(tanrı) direkt insanlarla konuşmuştur.
* islamda, ne kadar iyi bir insan olursanız olun, yine "kul" kalırsınız.
* budizmde, iyi insanlar buddha'nın ulaştığı tanrısallık seviyesine ulaşır ve buddha gibi tanrı olur.
bir kişi de çıkıp, "adam o kadar meditasyon, ritüeller yapıyor, hiç olmak için mi?" diye sormuyor.
budizm, insanın tanrısal bir varlığa yükselmesine-dönüşmesine yol gösteren bir inanç. yani budistlerin herbiri, buda'nın yolundan giderlerse "tanrı" oluyorlar.
sonsuz reankarnasyon filan da yok. kötü insanların ruhları "karma"'nın gereği olarak hayvan, böcek seviyesine filan düşüyor. bir tür ceza-cehennem gibi birşey.
türkiye'de nedense "budistler hiçliğe gitmek için, eşek-katır olarak reankarne oluyorlar, en sonunda da hiç olup gidiyorlar" diye anlatılıyor. kusura bakmayın da, öyle sikindirik inanç mı olur? *
belki budizm'in türkiye'de yaygınlaşmaması için böyle propaganda ediyorlar.
sen böyle yazdın diye budist oldum diyip de, benden "nerede benim tanrılık sertifikam" isteğinde bulunmayın. sonuçta bu da bir dindir. islam nasıl arapların uydurduğu bir şeyse, budizm de doğuda uydurulmuş birşeydir.
süpermen (c.c.)'nin zamandan ve mekandan münezzeh sonsuz güçleri olduğuna inanan insandır. öldüğü zaman kripton'lu hurilerle zevk-i sefa içinde yaşayacak, süpermen (c.c)'nin cemalini temaşa eyleyip mest olacaktır. *
arapça anlamını bilmeden okudukları için mucize, cennet vb. gibi ayetleri hüzün ve üzüntüyle,
ölüm, ceza, cehennem gibi ayetleri de neşe ve coşkuyla okurlar.
ne okuduklarından haberi olmayan melüllerdir.
araplar bunlara kçıyla gülmektedir.
ele geçirmek istedikleri mevkilere şakirtleri yerleştirmek için, sınavlarda uyguladıkları hilelerdir.
genelde soruları önceden ele geçirerek, güvendikleri şakirtlere bu soruları ezberletirler.
özellikle hukuk, askeriye gibi alanları çok severler.
akp ile birlikte, soruları ele geçirmek nurcular için iyice kolaylaşmıştır.
son zamanlarda şakirtlerdeki kalitenin iyice düşmesinin sebebi, belki de bu sınav hileleridir.
(küfürbaz, ahlaksız, saldırgan tiplerin şakirtlerin içine doluşması)
artık çalışmadan, öğrenmeden, hakketmeden, soruları çalarak sınavları rahatça geçebilmektedirler.
bir çocuk anneye yakın, bir çocuk babaya yakın olsa, 3 ve daha fazlası biraz aileden itik olacaktır.
bu 3. çocuğu tayyip neden istiyor?
a) işsiz kalsın, terörist, hırsız olsun diye
b) irana savaş açacam, piyade yaparım, önden bunu sürerim savaşta ölsün diye
c) fabrika ve inşaatlarda ucuz işçi lazım diye
çoktan seçmeli, süre 10dk. kopya çekmek yasak. başla.
