müslüman olmayı düşünmüyorum çünkü o kadar da doğru bir din değilmiş gibi geliyor dediğimde ''sen türklerin müslümanlıklarına bakma git kuranı oku.'' denilip yöneltildiğim kitap. bu nasıl bir anlayıştır siz müslüman değil misiniz türkler? nasıl oluyor da sizin müslümanlığınız kitaptakinden farklı oluyor. (bkz: bu işte bi iş var.)
günlük faldan yapacağın spor hareketlerine kadar herşeyin uygulamasını barındıran telefonlar. kullansan bi süre sonra beynin yaptığı herşeyi telefonun yapmasından dolayı zeka geriliği görülecek, kullanmasan 'o kadar akıllı telefon niye düz telefon gibi kullanıyon' baskıları.. en iyisi basit bi telefon yanına tablet veya ipod bence bağımlılığı ve şarjın sürekli bitmesini engelliyor.
sütlü çay içene normal çay acı, normal çay içene sütlü çay tatsız gelir ve hangisine alıştıysan bağlanıyorsun ona. mesela sütlü çay bir hayat felsefesi oldu benim için. biraz da ingiliz havası katalım:make tea not war.
konumu çekici-ne asya ne avrupa.
fiyatlar uygun(aslında her ne kadar kazıklanıyor olsalar da onlar bunu bilmiyor).
insanlarımız sıcakkanlı ve yardımsever.
yemekler güzel.
(avrupalılıar için) eski yurtları,ana vatanları-nasıl bize asya çekici geliyorsa onlara da anadolu çekici geliyor.
hele amerikan filmleri vs türkiyedeki hayat karşılaştırması yapılınca insanların evrimleşme sürecinde ne kadar farklı yönlerde geliştiğini görüp şaşırırız.
izmirdekiler bilir bi çok ürün dışarda pıtpıtpatlayan ambalajlara kaplı şekilde korumasız duruyor. ''nasıl oluyor da kimse alıp götürmüyor biri çalsa götürse ikea batmaz mı bunlar çok mu zengin zaten herşeyleri çok pahalı ama çok güzeller şunu çalsak farkederler mi acaba..'' diye düşündürttü beni. beynimi yordu ikea.
kızlardan çok erkeklerin uğradığı bir yer olmuş kıyafet markası. neredeyse her erkekte bulunan üzerinde pull and bear yazan sade tshirtları vardır. ''too cute for you''nun erkek versiyonu denilebilir.
-kar yağıyooor
+nerde ya göremiyom
-bak gözlüğünü tak küçük küçük yağıyo
+heaa yışısın kaar
-zzzz soğukmuş ya hadi içeri girelim
şeklinde izmirlinin alışık olmadığı muhabbetler oluşur.
hayatımda sahip olduğum ilk kuşun cinsi. internetten edindiğim engin bilgilere göre mavi gagalı olduğuna göre erkekmiş ve zamanla sahibine çok bağlanan sıcakkanlı kuşalarlarmış. bi de cereyanda bırakmamak lazımmış.
en sık ve tek rastlanan yerleri:
1. diksiyon kursu
2. (bkz: iş yerimize diksiyonu düzgün, kendine güvenen, grup şeklinde çalışmaya yatkın bay ve bayan aranmaktadır.)
intihar ettikten sonra pişman olmayacağına emin olmak. (her iki türlü; ölmezsen sakatlanmamaya, ölürsen hayatını özlemeyeceğine emin olmak lazım şimdi)
mtv de yayınlanan tv programı. her bölümde sıradan bir vatandaş hoşlandığı kıza/erkeğe (ki şu anda o insanla çok yakın arkadaştır)arkadaşlık bölgesinden çıkıp sevgili olma teklifinde bulunur sürprizle, kameraların önünde. bir de mtv ''peki tüm bu kameralar noluyo?'' kısmını çözmek için senaryo yazmış; bu vatandaş başka biriyle blinddate yapacak ve bunun için hoşlandığı insandan tavsiye vermesini ve kendisini randevunun olacağı yere bırakmasını istiyor sonra da orada itiraf ediyor: karşı tarafın duyguları aynıysa çıkıyorlar, aynı değilse yolları ayrılıyor. (çünkü çıkma teklifi ettikten sonra tekrar eski arkadaşlığınıza dönemezsiniz hani)
cidden sıkıldım ve siz yazarlardan tavsiye alayım diye buralar geldim de ne sıkıcı insanlarmışsınız ya kendi başıma kaldım yine.şimdi biraz oturdum düşündüm ve sıkılınca (aynı zamanda bana birşeyler katan şeyler) yapılacaklar listemi yaptım:
-sıkılınca yapılacak şeyleri düşünmek, listesini yapmak *
-evi büyüteçle gez(büyüteçle bakıncaksın etrafa)
-youtubedan kilo verme videolarını izle yap
-youtubedan dans etme videolarını izle farkıl dansları öğren
-belgesel izle
-ingilizce kitap oku
-kutu oyunları oyna
-kişisel bakım yap
-gizli numaradan başkalarını ara *
-bir arkadaşını çağırıp kart oyunları oyna; satranç,dama tavla gibi oyunlar oyna
-kısa film izle
-yaşadığın şehrin turist çeken yerlerine git
-bulmaca,sudoku çöz...
gazeteyi niye elinde taşısın ki? okuyunca bırakırsın bir kenara, gidersin.okumadıysa da niye okumuyor ki ağırlık elinde? elinde uykusuz taşıyan bayanlarla yarışamayacak bayandır.
hata yaptığı sırada düşmanınızı rahatsız etmeyin. - napolyon bonapart
tanrının dini yoktur. - gandhi
yanlış trene bindiysen ters yöne koşmanın faydası yok. - dietrick bonhoefer
çirkinlik kalıcı olduğu için bir bakıma güzellikten üstündür. - serge gainsburg