yurtdışında düzenlenen yarışma programı formatlarının, devamlı olarak kullanılması ile doğrulanabilecek olan önerme. bazı örnekleri inceleyelelim;
- "big brother" taklidi olan "biri bizi gözetliyor",
- "who wants to be a millionaire?" taklidi olan "kim 500 milyar ister?",
- "deal or no deal" taklidi olan "büyük teklif" ve aynı familyadan olmalarından ötürü "var mısın yok musun?",
- "america's got talent" ve "britain's got talent" taklidi olan "yetenek sizsiniz türkiye"
- "come dine with me" taklidi olan "yemekteyiz"
- "survivor", aynı isimle türk televizyonlarında yer almıştır.
- taklit yarışmaların son örneği de "the million pound drop live" taklidi olan "1 milyon canlı para" isimli yarışmadır.
şu anlık aklıma gelen örnekler bu kadar. öyle sürekli yarışma programı izleyen tiplerden değilim. yukarıda bahsettiğim yabancı yarışma programlarını biliyor olmamın nedeni de türk basınına ilaveten, yabancı basını da ziyadesiyle takip ediyor olmamdır. yani kısacası, biraz kafayı çalıştırın, biraz fikir üretin de kendi yarışma formatınızı oluşturmayı deneyin sevgili tv yapımcıları.
mentos ve kolanın teması anında ortaya çıkan tepkime sürecini hayretlerle izleyen şakirttir. homo şakirtus kabilesinin önde gelenlerine bu olayı anlatıp, diğer kabile üyelerini de şoke eder ve yaklaşık yarım saat boyunca stv izleyerek, uykuya dalar.
aslında, "kendini hala lisede sanan üniversite 4. sınıf öğrencisi" olacaktı fakat malum karakter sınırlaması.
tanım: üniversitede geçirdiği 4 yıl boyunca lisenin, hatta ortaokulun etkisinden kurtulamamış olan, hocalardan korkan, tuvalete gitmek için hocadan izin isteyen, çalan telefonuna bakmak için acilen dışarı çıkıp, geri geldiğinde hocaya "kusura bakmayın hocam, özür dilerim." diyen ve bu gezegenden olmadığı kesin olan varlıktır. ayrıca, bu tipteki insanların değişmez bir özelliği vardır, o da ders aralarında hocaların peşinden ayrılmamalarıdır.
premier lig 22. hafta karşılaşmasıdır. arsenal'imizin, manchester city'nin çocuklarını, emirates arena'nın çimlerine gömeceği maçtır ayrıca. başlama saati ise 21:45.
yaşadığı panik ve korku dolayısıyla yere yığılıp kalan şakirttir. hatta bırakın heykeli, atatürk'ün a'sını duydukları anda yaydıkları panik dalgaları ile dünyanın diğer ucunda bir kasırga bile başlatabilirler. (bkz: kelebek etkisi)
maç öncesinde alkol alan seyircilerin arasında bulunan, bu durumdan etkilenerek stad içerisindeki büfeden aldığı bira sonrası kafayı bulan ve kendini sahaya atan şakirttir. güvenlik güçlerince sahadan uzaklaştırılır.
polislerin neredeyse tamamına yakınının düşüncesidir. ne oluyor peki durumda? 21 - 25 yaşlarındaki çevik kuuvet, karşısında okumuş üniversiteli gençliği görünce çıldırıyor. şiddet kullanmaya da eğilimli olan bu varlıklar, öğrenciyi görünce iyice çıldırıyor ve şiddet burada başlıyor. ama taş atan veletler karşısında hiçbir şekilde müdahalede bulunulmuyor. yalansa yalan deyin. bir baltaya sap olmayı bile beceremiyorsunuz. önünüzde iki seçenek oluyor. ya sanayiye gidip, tornacı olacaksınız ya da polis olup, kafanıza esince adam pataklayacaksınız. iyiymiş değil mi? gözümde zerre kadar değeriniz yok.
artık iyice sıkmış ve bunaltmış olan eylem. genelde, lig tv ya da spormax izliyorum fakat ne zaman ntvspor'u açsam, ya la liga'yı tartışan yorumcular, ya da la liga maçlarının özetlerini veren programlarla karşılaşıyorum. hepsinde de bir barcelona, real madrid hayranlığı. gezegende lig kıtlığı çekiliyor da benim mi haberim yok acaba? neyse, spormax'e devam.
trafiğin durmasına ve ufak, belki de büyük, çapta kazalara sebep olabilme potansiyeli olan şakirttir. alkollü maklubenin aşırı tüketiminden mütevellit kendisini bir garip hissetmiş, boğaz köprüsü'ne çıkmış ve kendini zincirlemeye karar vermiştir. "feto gelmezse atlarım." gibi cümleler beyan eder. ama kafası karışmıştır bir kere. "madem kendimi zincirledim, o zaman neden atlıyorum? diye düşünür. nihayetinde, alkolün etkisinden kurtularak, stv izlemek üzere evine yollanır.
şahan'ın, recep ivedik öncesinde yaptığı, gerçekten komik olan skeçlerinden bir tanesidir. keşke recep ivedik gibi bir işe hiç bulaşmasaydın, böyle skeçlere devam etseydin.
maklubesini kaşıklarken, pür dikkat izlediği stv'de gösterilen olaylar (mesela birden ortadan yok olan insanlar, araba çarpmasına rağmen burnu bile kanamayan ucubeler, vb.) karşısında göz yaşlarına hakim olamayan şakirttir. gece rüyasında, büyük ihtimalle, o beyaz sakallı dedeyi görecektir.
başbakan yardımcısı remzi gür'ün yaptığı eylem. şeyhler, başbakan yardımcısı aracılığıyla hükümete talimatlar veriyor. haberi görünce şaşırdım mı? hiç de şaşırmadım. bunun gibi olaylar, zaten bilinen şeyler. rte'nin, yani başbakan sıfatını elinde bulunduran şahsın, tarikat şeyhlerinin önünde diz çöküp oturduğu bir ülkede başbakan yardımcısı'nın, milletvekili'nin ve akp sempatizanı olan bilimum şahısların, bunları yapmaları tuhaf kaçmaz. ayağına kadar gitmesine gerek de yokmuş aslında. şeyh'e bir telefon açsaydı, adam oradan da bildirirdi talimatlarını. nasılsa son 8 senedir öyle yürümüyor mu hükümet işleri? okyanus ötesinden gelen talimatlar mesela.
"din" isimli oluşumun toplumlara, ülkelere zarar vermesi ve savaşlar çıkarması baz alındığında doğruluğu gözler önüne serilecek olan tezdir. dünyadaki cehaletin yegane sebebi de "din" adı altında, toplumları geriye götürecek eylemler yapılmasıdır.
lig tarihi boyunca yalnızca bir (rakamla 1) kez şampiyon olmalarından mütevellit her sene şampiyon olma ihtimallerinin bulunduğunu ve kendilerini ligin en büyük takımı olarak görmelerinden dolayı, hayaller peşinde kendini tüketecek olan bursaspor taraftarıdır. sen 6 yediğin valencia ile, bilmem kaç tane yediğin manchester united ile daha yeni tanışırken, biz o heyecanı yıllar önce tattık. neymiş, "şampiyonlar ligi'ndeki tek türk takımıymış." geçiniz bunları.
diğer uyuşturucu çeşitlerine oranla, en fazla bağımlılık yaratan çeşit olmasından mütevellit doğru bir tespittir. kullananlardaki yoğun bağımlılık, cinayet işlemek gibi sonuçlar bile doğurabilir. ayrıca, kimi siyasi partiler, insanlardaki bağımlılık halini kullanmak suretiyle, işbu uyuşturucu üzerinden rant sağlamaktadırlar. kimi insanlardaki cehaletin yegane sebebi de bu uyuşturucudur.
bölünerek çoğalan, analitik düşünme ve analiz bilgisinden yoksun, akp'li yobaz tayfa ve atatürk'e laf atmaktan haz alan şebeklerin içinde bulunduğu güruhtur. lakin şöyle bir şey vardır, "atatürk" adını duydukları zaman bir panik, bir telaş, bir korku içine bürünür bunlar. öğrenmişsiniz bir "kemalist" lafını, nerede götün sıkışsa "aha bu kemalist. bla bla bla bla." der ve susarsın. yapabildiğin yegane şey bu çünkü. daha fazlasını senden beklemek cehalet olur. ulan senin, ilkelerinle övüneceğin, dünyanın örnek aldığı bir atan var mı? ha pardon unuttum. senin için varsa yoksa humeyni, şeyh bilmem ne, ve türevi şeyler vardır değil mi?
amerika'da devam eden şiddetli fırtınalar ve kar yağışı nedeniyle çatıda biriken kar yığınının, nfl takımlarından minnesota vikings'in stadının çatısını çökertmesi olayıdır. stadın kameraları olayı kaydetmiştir.