Başıma gelmiş bir olaydır. Galata köprüsünde balık tutmuş bir elinde balık kovası bir elinde malzeme takım çantamla bindiğim otobüs tıklık tıklım olmuş. Sol tarafımda ayakta dururken aynı zamanda takım çantası ile üstteki tutacaklara tutunma çabansında yolculuk yaparken.Otobüsün vermiş olduğu sarsıntıyla balık kovası ileri geri sağa sola oynuyormuş.Bu esnada yanımdaki bayanın bacaklarına temas ediyormuş.Benim de haberim yok tabiki birden bir bağırışma koptu kavga var edasıyla soluma baktığımda kadın bana saydırırken gördüm.ilk başta sustum dinledim ve bitince görüyorsunuz halk otobüsündeyiz 2 elimde dolu ayakta zor duruyorum diye kendimi ifade etsemde kaba ca beni eleştirmeye başlayınca ben şunu söyledim ne yani ben sizi tacizmi ediyorum diyince bütün gözler kadının üzerine yoğunlaştı.
Kadın başladı saydırmaya. Orada olan yaşlı bir teyze ve bir kaç yolcu adam ne yapsın be sabahtan beri otobüse bindiğinde üfleyip püflüyorsun o kadar lüxüne düşkünsen yürü git taksiye bin diyip kadını azarlamışlar ve benide rahatlatmışlardı.
Gerçekten o gün hiç birşeyin farkında olmayan ben artist bir kadının yüzünden sapık tacizci damgası yiyecektim.
Maaş müşterisi olduğum için sürekli ay sonu hesap parası verelim diyip rahatsız edildiğim bankadır.
Her arayışlarındada istemediğimi söylediğim halde çok şükür 3 aydır aranmıyorum.
Ama kartı her bankamatiğe soktuğumda karşıma inat değilmi bro sana bunu kakalıyacaz der gibi gözüme soktukları ilgileniyorum ilgilenmiyorum düşüneceğim seçenekleridir. Her defasında ilgilenmiyorum u işaretlediğim halde gine sormaktadır.
Bilmiyorum öyle birşey oldumu olduysa ne yani bide yıkayıp pamuk tıkıp öylemi salsaydık dışarı.
Sen tut rengin hevidana kurşun sık sonra ölmeyince kadın gerillalarınla başını taşla ez 12 yaşındaki rengine kendi mezarını kazdırt. Sonra insanlık suçundan kadın haklarından bahset.
Yani imkanım olsa sırf siirtli rengin hevidanın öcünü almak için domalmış pozisyonda yunleri yapıştırır köpeklerin önüne atarım.
Hani suriyede kadın gerillaların aponun yoğunlaştırma evine gönderiyorlarya. Bende sokak ta sokak köpekleri ile yoğunlaştırırım.
Ben türk olarak herzaman rengin hevidanın anısını bunların yüzüne çarpıcağım.
RENGiN HEVEDAN ÖLMEDi SON SÖZÜNDE OLDUĞU GiBi YEMiN OLSUN BENiM KANIM SiZiN ÜZERiNiZE LANET OLUCAK.
Bırakıldığında kilo aldırma vücut sarkmasını beraberinde getirir. Çalışmış olduğun ağırlık vücuda kalori yaktırır. Ve daha çok besin ihtiyacı duyarsın zamanla yemek alışkanlık yapar. Ve yediğin yemekleri dikkate almalısın. Bıraktığımda 85 kiloyken 107leri görmüş biri olarak söliyorum şuan çok şükür 78 e düştüm ama çok zorlandım.
ilk silkroad la tanışmam 2003 dü sanırım 70 lwlden 80 e geçildi ve ben hiç anlamazdım çoğu kişi anlamazdı bir kaç server vardı
ilk amacım her gün 7 lwl kasmaktı neyse bir serverde 7 lwl kasmıştım ilk charımın adı turkistanbul du başladık kasmaya yarın devam ederim dedim.
Yarın bir baktım charyok ozamanlar server nedir ne değildir bilmediğimden başka char actım 7 yaptım kapadım yarın devam ederim diye.
Yarın gine baktım gine char yok. Kendi kendime düşündüm sanırım save yapmadık bakıyorum save yok neyse 7 lwl yaptım ertesü gün baktım gine char yok.
En sonunda gine olmazssa oynamam dedim.Sonrasında Volkan56 adlı birisi global attı ona dedim kardeş buranın savesi nerde oda bana dediki ne save çıkıyorsun devam ediyorsun.
Peki ben de öyle yapıyorum ama char kayboluyor.En son hangi serverde oynadın dedi.
Dedim ne serveri * Ozaman öğrendim serverin ne olduğunu meğerse aynı hesapla bir kaç serverde char açmışım:)
Ve alexander serverinde devam ettim turkistanbul 80 oldu 90 geldi 90 oldu 100 geldi 100 olurken yeter dedim ve int charla takas ettim ulaş adında bir kardeşten stealth adında serverin ilk demon şeytanını kesen charla takas ettim. Sonrasında benim gibi str ye alışmış bir kişi için zor oldu fakat alıştım. Daha sonra ozamanın parası ile stealthi doğukan kardeşime sattım 275 tl ye.
ZQ adında dagger char actım amacım pk olmak ve pk gezmekti.Günde en az 10 kere pk olmusumdur. Öyle böyle derken o charda 100 oldu.Ve onuda sattım 100 tl ye. Stealth zamanında kanije adında vizard charım vardı. Tek tabanca nickli ekrem arkadaşın almış olduğu 101+7 stafımla baya bir unıque kovaladım baya adı duyuldu ve silkroadı bırakma kararı aldım. 3 Sene ara verdikten sonra farklı private servlerinde Takılıyorum çünkü isro çok pahalıydı petdir predir globaldir devildir derken çok pahalı olmuştu.
ilk sun 8 lwl bow du ozamanlarda turkistanbulda ne str ne stat bilmediğimden elimde glavye vardı. Hangi silah cıkarsa onu kulanıyordum ama skilsiz.
Daha sonra sun bow cıktı ve bowla oynarken arrow bitti. Nerden alınacağını bilmiyorduk ilk zamanlardı herkez anlamazdı. Npclere bakmaya bile korkuyorduk ya bişey olursa diye. Sanırım silah bozuldu diyip 6 bin golda sun bow u satmıştım stalı açar açmaz çekmişlerdi ben sevinmiştim ohbe 6 bin gold um var diye. Fakat taki biri olum sen enayimisin onun 1 milyonu vardı diyip gözlerimin yerinden fırlamasına sebeb olmuştur.
Herkezin hayali köpek almaktır. 350 bin gold biriktirince Aragorn tr adında birisi gerisini ben tamamlıcam şu adam satıyor diyip goldlarımı alıp kaçmasıyla ilk kazıklanışımı tecrube ettim. Çünkü para nasıl kazanılır bilmediğimizden elle topluyarak çok emek vermiştik.
Doğru arkadaşlar ve birazda internette araştırmalarım sonucunda.Turkistanbul u 80 Lwl yapmış ve serverde kingler arasına girmiştim. Yatırabilen pek yoktu. Günde 30 m yeni başlayanlara dağıtırdım bu nedenle beni seven çoktu ve fakir babası olarak görürlerdi.
Bir müddet serverde Secrettürk guildinden bir kaç kişi haricinde kinglik yaptıktan sonra 90 lwlın gelmesiyle havamızın sönmesi.
Ve dün yardım etiklerimizin bana kafa tutması zoruma gitmiş. Daha sonra stealthi aldıktan sonra Pvpde mısırlı killeri yatırarak tekrar eski ünüme kavuşmuş oldum. Fakat 100 110 ve eu karakterler dengeyi bozmuş. Çoğu playerin oyundan soğumasına sebeb olmuştur. Şuan ise farklı servlerde ORKO nicki ile takılmaktayım.
Dövüş sporlarında bu konuda siyah tenli olanlar bir puan önde olabiliyor. Genelde hakemler vuruşlara baksa da. Beyaz tenli adam ne kadar döverse dövsün yediği bir kaç darbeden dolayı hakemlerin etkilendiği durumdur.
Bazen kontrol edebiliyorum.Ve uçmak istediğimde bazen uça bildiğim.Bazende uçmak istediğimde uçamayıp içime gelen korku.
Ve daha sonrasında tam terside olabiliyor.Bazen uçmak istemezken istemsizce uçuş olabiliyor.Veya sadece bendemi bilmiyorum düşerken yada uçarken vücudunuz sanki uyuşuyor yada kasılıyor gibi oluyor.
Kendimizin gidiceği yeri düşünsek ?
Koyun demiş keçiye ne gülüyorsun ben senin poponu gördüm demiş. Ya arkadaş demiş koyun senin kuyrğun dik ben seninkini hergün görüyorum fakat gülmüyorum demiş.
Tam bir safsatadır. Boyanın nerede olduğu mantıklıdır. Fakat kaporta değilde şase direkler ve motor kafesinin olduğu iç bölümlere alınan darbeler sıkıntıdır. Malesef günümüzde ufak çiziklerden dolayı yapılan temizlik boyaları bile araç fiyatlarını düşürüyor. Ulan diyorum bazen milletinki altın bizim popomuz değince demir oluyor.