0: Tamamıyla heteroseksüel
1: Genel olarak heteroseksüel, ufak bir ölçüde homoseksüel
2: Genel olarak heteroseksüel, ama ayrı homoseksüel bir geçmişi olan
3: Hemen hemen eşit derece heteroseksüel ve homoseksüel
4: Genel olarak homoseksüel, ama ayrı heteroseksüel bir geçmişi olan
5: Genel olarak homoseksüel, ufak bir ölçüde heteroseksüel
6: Tamamıyla homoseksüel.
Yani diyor ki: Tamamen heteroseksüellik ve tamamen homoseksüellik
iki aşırı uçtur. Yaygın olan biseksüelliktir.
bakire bir kızın sadece önsevişme esnasında attığı gerekli gereksiz çığlıklardır.
2 saat içinde 12 tekila shot içmiş,daha sonrasında caddebostan sahile gidip 2 bira daha içmişim.
2 gözüm 2 çeşme ağlamışım.
2 yıllık ilişkim biteli 2 ay olmuş.
herşeyin başladığı noktada herşeyi bitirmek için oturup saatlerce yalnızlığımı dinlemişim.
midem ağzıma gelmiş zaten. kafam bi dünya.
lanet ediyorum böyle hayata. eve dönmek için bi işaretimle 2 taksi birden durdurmuşum.
biri 'uykum firaaarii gecem firaaarrrii' adlı şarkıyı son ses dinliyor.
öteki 'nereden sevdim o zalimi nereden sevdim o zalimiiii' adlı şarkıyı dinliyor.
bu kadar olayın üstüne çevirdiğim taksiciler ruh halime son noktayı koydu.
elinde sigarası yanan zalim sevmiş olan adamın arabasına bindim.
caddebostandan sahilden fakültenin oraya doğru gidiyoruz.
göztepenin orda zalimin arabasına kusmak üzereyken bi çığlık attım. 'dur dur dur duuuuur'
attığım çığlık tıpkı bakire bi kızın önsevişme esnasında aşağılara doğru inen partnerine dur demesi gibiydi.
zalimin arabası durdu kalabalığın ortasında. kimseyi takmadım kusuverdim oraya.
midem boşaldıkça ruhum da temizlendi sanki.
zalim taksici bi sigara uzattı. yaktım. çalan şarkıya ses verdi. 'siktir et kızım' dedi.
direksiyona vurdu. 'sssiktir et!'
lan dedim kendi kendime hakikaten 'siktir et!'
22 olmama 2 ay kalmış, yaşım genç dedim.
saat 2'ye yaklaşırken 2 sigarayı art arda içmişim.
beni mahveden bu 2 sayısı mıdır, bakireyken attığım çığlıklar mıdır bilinmez.
beraber olduğu kadını aldatıp, sonra çevresine güvenemiyorum diye dert yanan kişi modelidir.
aslında o kendine güvenemez. sorunu aldattığı için aldatılma korkusu yaşamasıdır.
sola sürmekte problem yaşamayıp sağa sürerken sıkıntı yaşayan kadınlardır. bu kadınlar büyük ihtimalle sol elindeki ojeleri de birazdan çıkaracaktır. (bkz: bayram sebebiyle kuaförler kapalı)
araştırmalarıma göre bir kişi bir şeyi çok ister, bunu sık sık içinden geçirir,
etrafındaki insanlara da bu enerjiyi verir onlarda bunu dile getirirse istenilen şeyin olma olasılığı ve hızı etkileniyormuş.
buna da enerji döngüsü deniyor.
şimdi; herkes birden isabella mutlu olsun diyebilir mi?
mutsuzluktan ölmek üzere olan yazarlar derneği kurucam yakında.
hep olur, yanındayken asla kaybedeceğini düşünmezsin oysa ki.
ortalığa koyarsın. kırılır mı diye düşünmezsin hiç.
terkedip gittiğinde de en ulaşılamayacak yere koyarsın.
kaldırırsın dolap üstlerine kendin bile dokunamazsın, incitemezsin.
ahh, kaybettiğiğndeki aklın kaybetmeden önce olsa hiç bi sorun yoktur oysaki. bu hayatta malesef bi olmuşa bi ölmüşe çare yok.
dertlerin en büyüğü bende, dağılın gençler.
herşeyi tam istediğin gibi düzenledim,bi tek sen eksinsin,
bi de çakmağım yok.elinde çakmakla çıkagelsen ne hoş olur.
evcilleştirmemiştim ben çakmağı,buldum yenisini,
aratmadı kaybolanı.ama sen,bulamam seni çakmak gibi.
vazgeçtim sigaradan yalnız sen gel.
görüldüğü gibi;sevgilinin, hele ki terkeden sevgilinin hiç birşeyle bir ortak özelliği yoktur.
bi başka yakar o. bambaşkadır verdiği his. onu düşündükçe ölürsün.
şu hayatta başka neyi düşündükçe kalbin bedenen acı hisseder ki?
eğer bir köpekle yaşıyorsanız(bildiğimiz sevimli dört ayaklı olanlarını kastediyorum)
evin içindeki herhangi bir aktiviteye tek başınıza katılamazsınız.
hayal gücünüzle sizi başbaşa bırakıyorum.
bir kadın kafa dağıtmak için ne yapabilir?
üstelik de türkiyede? ayıp, edep, ahlak, mahalle baskısının sınırlarını zorladığı ülkemizde.
bi kadın neden yalnızdır? hatta kadını da geçtim bi insan neden yalnız hisseder?
milyonlarca insanın yaşadığı bi şehirde hiç kimse yokmuş gibi hissettiğiniz oldu mu?
benim oldu işte. sanki dünya üzerinde hiçkimse yokmuş gibi hissediyorum.
sevgili sözlük;
(sevgili günlük desem bu yazdıklarımdan sonra daha yerinde olurdu)
bana bişey gerek.
kalabalığa karışmak için neler yaparız(yaparsınız?) öneri bekliyorum.
sonbahardır benim için. kasım doğumluyum hem o yüzden, hemde kapalı hava-hafif esinti, üstünde yalnızca hırkayla dışarı çıkabilmek, bulunduğun yerde boncuk boncuk ter dökmemek,bunların hepsinin yapılacağı tek mevsim sonbahar olduğu için sonbaharın gelmesini iple çekiyorum.
reklamıyla kendilerini dünyanın en zeki insanları olarak kabul etmiş insan topluluğunun
sloganıdır. eskiden odtülü olmak ayrıcalıktır derlerdi.
tamam güzel bi üniversite fakat bi boğaziçi değil yani. saygılarımla.
hayatı zehir eden tesadüflerdir.
bazı insanlar öyle bir terkeder ki; ölmüş olmasını dilersiniz.
karşılaşmanın tesadüfü bile canınızı sıkar.
yaşıyor ve mutlu olmasına sinirlenirsiniz;
tekinsiz adamlar bulup ağzını burnunu dağıttırmak istersiniz.
sonra düşünür onun aslında hiçbirşeye değmeyeceğine karar verirsiniz,
yine içinize atar geçersiniz; bir daha ki tesadüfe dek susarsınız.
eğer sanatçı ruhlu bi insansanız içinize attıklarınızı yazarsınız.
eğer iletişime açık sosyal bi kişilikseniz de yazdıklarınızı paylaşırsınız.
ardından bir şarkı tutturursunuz ''mazi kalbimde bir yaradır, bahtım saçlarımdan karadır.''