0: Tamamıyla heteroseksüel
1: Genel olarak heteroseksüel, ufak bir ölçüde homoseksüel
2: Genel olarak heteroseksüel, ama ayrı homoseksüel bir geçmişi olan
3: Hemen hemen eşit derece heteroseksüel ve homoseksüel
4: Genel olarak homoseksüel, ama ayrı heteroseksüel bir geçmişi olan
5: Genel olarak homoseksüel, ufak bir ölçüde heteroseksüel
6: Tamamıyla homoseksüel.
Yani diyor ki: Tamamen heteroseksüellik ve tamamen homoseksüellik
iki aşırı uçtur. Yaygın olan biseksüelliktir.
o kıyafetini taciz edilmek için giymemiştir. giyse ağlamaz zaten.
ayrıca burda fahişe gibi giyinmek görecelidir. ayak bileğinden tahrik olan ördeğe tecavüz eden sapıklarla yaşıyoruz.
dikkat edilmesi gereken taciz eden kişidir ki hepsinin terapi görmesi lazımdır.
kitap koşuyor resmen diyebileceğim bir kitaptır. bir paragrafta 20 farklı eylem kullanmış. yakalamak için siz de koşuyorsunuz. dili yalın ama yorucu ve üzülerek sıkıcı.
ruhunun dinlenmesi gerektiğini ancak yeni bi ilişki yaşayabileceğin bi insan karşına çıktığında farkedersin.
uzun süreli bi ilişkim bitmişti. kendimi yakın hissettiğim, kendim gibi gördüğüm bi adamın zorla hayatına girdim. tepeden inme.
daha önce sadece bi 'merhaba'mız vardı. sesini bile tam duymamıştım. ama inanılmaz bi ruh benzerliği vardı. bu beni çekti.
görüştüm kendisiyle. hissettiğim gibi bi adamdı, çok nazik ve asil biriydi. akrep burcuydu(ki benim dünya üzerinde en çok çekici bulduğum erkekler akreplerden çıkar genellikle) bi de üstüne aynı gün doğmuştuk. basit ama hoş bi ayrıntı.
ama ne yazık ki hayatımdan daha öncesinde çıkan uzun süreli beraber olduğum adamı onunla görüştükten sonra hergün düşünmeye ve onu düşündükçe de ağlamaya başladım. ve kendi kendime o klasik cümleyi söyledim ''karşımdaki adam benim ruh ikizim bile olsa kendimi yeni bir ilişkiye hazır hissetmiyorum.''
(bkz: olur öyle bazen)
seks yapmak için aşkı bahane etmeye gerek yoktur. sevişmek kötü birşey değildir en nihayetinde.
bi adam görürsün yakışıklıdır, seninle de sevişmek istiyordur, sevişirsin geçer gider.
olay sabaha bile kalmaz. çıkar gider. aramazsın; aramaz.
kafa rahat. artı bir kere seviştiğinde anlarsın zaten orda bi ilişki olabilir mi olamaz mı diye.
ilişki olursa olur. olmazsa en azından yakışıklı bi adamla sevişmiş olursun.
bazıları hayat standardınızı bile değiştirebilir.
aslında durum şu şekilde özetlenebilir;
içimiz dışımızdan gelir, gölgemiz kendimizden.
içten içe ay ne hoş çocuk diye iç geçirirsin sevişmezsen mi namuslu oluyorsun ki.
bizim ülkemizde bu var, günah değil ayıp kavramı.
herşeyi müslümanlığa bağlayıp hesap sorarlar.
oysa ki bilseler günah dediğin şey Allah ile senin aranda.
bi olaya şu şekilde bakacaksın 'yaptığım işten Allah razı mı değil mi?'
razıysa razı değilse değil. bir bayan olarak çok rahat bunları yazabiliyorum çünkü ben türk olarak doğmak istemedim.
(düşünce tarzım amerikanvari görünebilir diye belirtiyorum)
bi adam yakışıklıysa albenisi varsa, sevişirim de. affetmem.
bakire bir kızın sadece önsevişme esnasında attığı gerekli gereksiz çığlıklardır.
2 saat içinde 12 tekila shot içmiş,daha sonrasında caddebostan sahile gidip 2 bira daha içmişim.
2 gözüm 2 çeşme ağlamışım.
2 yıllık ilişkim biteli 2 ay olmuş.
herşeyin başladığı noktada herşeyi bitirmek için oturup saatlerce yalnızlığımı dinlemişim.
midem ağzıma gelmiş zaten. kafam bi dünya.
lanet ediyorum böyle hayata. eve dönmek için bi işaretimle 2 taksi birden durdurmuşum.
biri 'uykum firaaarii gecem firaaarrrii' adlı şarkıyı son ses dinliyor.
öteki 'nereden sevdim o zalimi nereden sevdim o zalimiiii' adlı şarkıyı dinliyor.
bu kadar olayın üstüne çevirdiğim taksiciler ruh halime son noktayı koydu.
elinde sigarası yanan zalim sevmiş olan adamın arabasına bindim.
caddebostandan sahilden fakültenin oraya doğru gidiyoruz.
göztepenin orda zalimin arabasına kusmak üzereyken bi çığlık attım. 'dur dur dur duuuuur'
attığım çığlık tıpkı bakire bi kızın önsevişme esnasında aşağılara doğru inen partnerine dur demesi gibiydi.
zalimin arabası durdu kalabalığın ortasında. kimseyi takmadım kusuverdim oraya.
midem boşaldıkça ruhum da temizlendi sanki.
zalim taksici bi sigara uzattı. yaktım. çalan şarkıya ses verdi. 'siktir et kızım' dedi.
direksiyona vurdu. 'sssiktir et!'
lan dedim kendi kendime hakikaten 'siktir et!'
22 olmama 2 ay kalmış, yaşım genç dedim.
saat 2'ye yaklaşırken 2 sigarayı art arda içmişim.
beni mahveden bu 2 sayısı mıdır, bakireyken attığım çığlıklar mıdır bilinmez.
yanlış bir genellemedir.
bu genelleme çoğaltılabilir bu lafı eden zihniyet tarafından;
sokakta sigara içen kız yolludur.
sigara içen kız yolludur.
içen kız yolludur.
kız yolludur.
yolludur.
evet, olayın özü aslında nurada gizlidir.
bi insan bi insan hakkında bir yargı bildirecekse, mutlaka yalan yanlış birşeyler uyduracaktır.
hapishaneye girmekten çok korkardım. düşünce suçlusu olup yıllarca hapishanede kalma fikri beni çok korkuturdu.
anlam da veremezdim, düşündüğüm şeyi söylemesem bile suçlu sayılır mıyım, bunu nasıl anlayabilirler ki diye düşünüp dururdum.