ilginçtir. piç aslında bir nevi terimdir. babası belli olmayanlar için kullanılır. her ne kadar küfür boyutuna varsa bile bu kadar olmamalıdır. neticede kerpiçte de geçiyor.
inanılmaz doğrusu. diğer oyunları bilemeyiz ancak pes 2012 ve fifa 2012 karşılaştırılıyor ve abilerimiz hala ısrarla pesin grafikleri daha iyi diyor. size sormak lazım oynadığınız fifa 2012 mi 2000 mi diye. lakin pes 2012 nin graafikleri resmen çizgifilm gibidir, tek artısı saha çizimidir. ancak geri kalan her şeyde fifa alıyor. oyun olarak bahsetmeye bile gerek yok beyler.
türkiyemizin yetiştirdiği sabri sarıoğlu gibi mükemmel ortalar açan, harika asistler yapan bir oyuncunun türkiyede galatasarayda oynaması , hatta yetmiyormuş gibi hakaretler edilmesi saçmadır. pes ve fifada bile overall'i 85lerde gezen bir futbolcunun hakkı yenmekte.
zaten real madrid sabriyi almak için düşünüyorlarmış ancak bünyelerinde zaten iki buçuk türk olduğu için şimdilik askıya almışlar.
sabri gibi bir adam en aşağı real madridde, hadi kurtarmadı barcelonada oynamalı. adamsın sabri!
evliyken aldatmak zaten şerefsizliktir, madem mutlu değilsen boşan hadi çocuk var falan boşanmıyorsan bile bu saygısızlığı yapma.
ama asıl değinmek istediğim yer, evlenmeden, normal sevgiliyken gözü dışarda olan, aldatan insanlara.
arkadaş madem sevgilin sana yetmiyor o zaman ayrıl, zaten sevgililik evresi evlilik öncesi hazırlık, birbirini tanıma değil midir. hoşuna gitmediyse ayrıl, aldatmanın anlamı ne hacı?
aslında hızı pek seven biri değilimdir. ancak arkadaşların gazıyla hakkariden şırnağa giderken ' motor açılır' telkiniyle yaptığım şeydir.
hakkari ile şırnak arasındaki mükemmel 5 şeritli gidiş geliş ki toplam 10 şeritli otobanda 340 yaptım, arabanın üstünü açtım direksiyonu arkadaşa verdim ve ayağa kalkıp rüzgarı yüzümde hissettim. araba nasıl gitti derseniz cruise range var tabi.
tam o sırada yanımızdan bmw z4 geçiyordu. yarışalım mı birader dedi, iyi dedik. biz bir bastık baktık arkada adam yok abi. dedik şurada 10 dakika dinlenelim. 10 dakika dedik 20 dakika dedik hala gözükmüyor yahu meğer 237 km ile geliyormuş! tüü ezik dedim, utanmadan yarış teklif ediyor birde.
dünya içerisinde yer alan , nefes alan her erkekte orospuluk potansiyeli vardır. bunlar bazı dokularını kaybetmiş karşı cinslerine ters gözle bakar, ancak kendileri çatır çatır sevişir, sonra dokulu istiyoruz derler.
artık tabuları yıkmanın zamanı gelmiştir, geçmiştir bile. tren çoktan hareket etti, toplum hala durakta beklemekte.
türkiyede denilen ' eğitim öğretim sistemi' nin asıl adıdır militarist eğitim sistemi.
öğrenciler okula, iyi bir üniversite kazanmak ve gerçekleri öğrenmeye gidiyor, eğitim ise işin ahlak kısmı olması gerekirken okullarda 'eğitim' saç baş ile yapılmakta. bir kız öğrenci saçını toplarsa, bir erkek öğrenci saçını okul tıraşı kestirir tek düzen olursa buna 'eğitim' deniliyor.
yıl olmuş 2011 hala böyle kaz kafalı bir eğitim sistemi varken neden amerikalara öğrenci kaptırıyoruz şaşırmamak lazım. efendim milletin saçından başından sizene ki? öğretimini ver geç, sen kimsinde bir insanın tipine karışabiliyorsun?
kendim bir milli eğitimde çalışan rehber öğretmen olmama rağmen çok karşıyım bu duruma. efendim hergün koyun gibi öğrencileri sıraya çekip 10 tane öğretmen sıraya geçip tek sıra halinde kontrolden geçiyor öğrenciler.
düşünün o çocuğun psikolojisini? özellikle lise çağındaki gençlerimizden bahsediyorum.
efendim şu saç kılık kıyafete takılacaklarına her sene müfredat değiştirmeden adam gibi sınav sistemini oturtsalar ne güzel olacak halbuki, ben her sene çocuklara farklı bir sınav sistemi anlatmaktan bıktım, adamlar değiştirmekten bıkmıyor efendim durduramıyoruz.
bu dünyaya gelen herkes, herkes demeyelimde çoğu kişi çocukluğunu yaşar.
çocukluğu yaşamanın en iyi yolu sağlam bir aileden geçer. ne fakir ne çok zengin, orta direk ailede bir çocuk en iyi şekilde yaşar. fakirse yaşayamaz, çok zengin ise sürekli danışmanlıklara gider kurslara gider, sağlam bir gelecek olabilir ama çocukluğunu yaşayamaz.
başta çocuk astronot olmak ister,
çocuk sonra dünyayı kurtarmak ister
çocuk sonra doktor olmak hayat kurtarmak ister
çocuk sonra adaletin koruyucusu olmak ister.
çocuk sonra iyi bir üniversite ister.
çocuk sonra bir üniversite ister.
çocuk sonra devlet arkası memuriyet ister.
çocuk sonra siktiriboktanda olsa bir iş ister.
çocuk sonra ölmek ister.
demek istediğim şampuan sabun gibi genel şeyler değil, daha çok el kremi, yüz kremi , saç kremi gibi şeyler.
kremler anlık yumuşaklık kazandırabilir, ancak dikkat ederseniz krem kullanan birisi sürekli krem kullanır, kullanmazsa rahatsız olur ki bayanlar çantalarında hep krem taşır. peki neden?
çünkü bu tip kremler vücuda tamamen zarar verir ve eroin gibi vücudu bağımlı yapar. yaklaşık 2 hafta boyunca hergün ellerinizi duştan sonra kremlerseniz, 15. gün duştan sonra krem sürmezseniz elleriniz kurumaya, çatlamaya, gerilmeye başlar. zaten çok aksi bir hastalık yoksa vücudunuz yeteri nemi tutar. ancak bu kremler gereğinden fazla nemi tuttuğu için sonradan vücudunuzu çatır çatır kurutmaya başlar ve böylece bu kozmetik sanayisine sürekli para dökersiniz.
saç kremlerinden bahsetmeye gerek yok, ne denli saç döktüğünü herkes biliyor.
belki yüzünü bile kaybetmeye sebebiyet verecek olayın içinde olan şanssız bedevidir. evde hazırlanmayan kimyasal maskeler 10 dakikadan itibaren yüzü kaskatı yapıp gerer, 15 dakikadan sonrası işkencedir ve her insan yıkamak ister rahatsız olur.
ancak bunu yüzünde unutup uyuyan insan, uyandığında ayvayı yiyecek, hatta belki gözlerini bile açamayacaktır.