on birinci nesil sözlük yazarı. son 25 entrysine baktım, 20'ye yakını subjektif ve forum entryleri. 13 yıllık sözlük kariyerim boyunca bu tarz entry giren yazarların yüzde doksanını * sözlükteki tüm kukulara am biti olduğunu görmüşlüğüm var. nasıl bir hayat yaşadığını siz tahmin edin artık. **
fakirlerin aklına taktığı konu. 12 lira ne lan, 12 lira ne... bir de utanmadan 12 lira yazıyorlar ya bitiyorum hıaaamına. ağız kokunuz buraya kadar geldi ibneler. tez zamanda kurbağalı derede kendinizi intihar edip o sefil öğrenci hayatınıza en yakışan şekilde ve yerde son verin. gidip şimdi philip morris'i satın alıcam kuran çarpsın.
sene 1453 buralar hep dutluk. ekşi sözlükten uçurulmuşum, o zamanlar bir private sözlük vardı. orada yazıyorum. orada yazmaya başladıktan 1-2 sene sonra dediler "uludağ sözlük" diye bir yer açılmış. dedim sana gelip biraz trollük yapayım. sanırım yazarlar da genelde uludağ üniversitesi öğrencileri. ben de uludağ üniversitesi'nin bir mensubu olarak dedim "neyse, adam gibi yazayım". yazarların görükle'de oturuyor bir çoğu. ev arkadaşları dahi var. nick altına eve gelirken ekmek al diyen mi dersin, sözlükte forum oyunları oynayan mı dersin. saat 1'i geçtiği zaman bir zall, bir ben kalırdık sözlükte. o tematik yapardı ben de abuk sabuk entryler girerdim. bazen tek başıma bile kaldığım olurdu. sonra bir ara sosyalleştim burada bayağı. bir zirve düzenledim, herkeşler katılacağız dedi. sadece zirveye ben ve ev arkadaşım katıldık. uludağ sözlük'ün ilk zirvesi böyle bir fiyaskoyla sonuçlandı. herkes buluşmayı şaka sanmış emuğa goim. beyinlerini ziktiklerimin. ahahaha
çok güzel insanlar tanıdım burada. kamil gibi, kamil'in kardesi gibi, templar gibi, bozo23 gibi, what if gibi, abberline gibi, beyaz etli prens gibi, limon cicegi kolonyasi gibi, prosiner gibi, thug life nigga gibi, cakmasamara gibi, cnyt gibi, yinyang gibi, uma karuna gibi... nickini hatırlayamadığım ancak ismen hatırladığım güzel insanlar da var. ancak isim verip rencide etmeyeceğim. benimle tek bir lakırdı eden kimseyi hiç unutmadım. akraba denilecek kadar yakın bir adamı bile buldum lan sözlükte daha ötesi var mı? Bilemiyorum. hepsi de iyi dostum oldu. onları hatırlarken gülümsüyorum. bazılarıyla muhabbet etmeyi özlüyorum ancak bunun pek mümkün olduğunu artık sanmıyorum. öfkemi de bazen sana yazdım, sevincimi de, bunalımlarımı da... bazen durduk yere sırf şamata olsun diye insanlara sataşıp tahrik ettim. kendime zorla küfür ettirip, onların uçurulmasına neden oldum. ve neden bilmem bundan acayip de bir haz duyuyordum. böyle de pislik bir adamım yani. dört dörtlük biri değildim öyle insanlarla durmadan kaynaşan. şamata çıkarıyordum öyle. gerçi hiç unutmam 8 sene önce, adamın biri gece 12'de başlamıştı bana küfretmeye (sözlükte adıma başlık açarak), sabah sekize kadar dur durak bilmedi. *
on sene oldu sana geleli. zaman içerisinde ekşi sözlük'e yazar olarak geri dönsem de, ben yine de geldim sana yazdım. hiç pişman değilim, yine olsa yine yazarım. ama artık maalesef zamanı geldi.
ben bir çok kimsenin yaptığı gibi sitem ederek bırakmıyorum seni. mutlu bir şekilde ayrılıyorum ve diğer nesildaşlarımın yanına katılıyorum.
Zall senin amk, databeyzinin ayarını sikeyim. Bak sildim dediydin bunları, sekiz sene oldu hala kaldıramadın şu başlıkları
sözleri, 1918 yılında bakü'nün ingiliz destekli ermenistan orduları tarafından işgali ve azeri türklerine karşı kıyım yapmaları sebepleriyle, yardıma giden ve kıyımı durdurup Bakü'yü geri alan Türk ordusu için yazılmış bir şarkıdır.
1. golde de, 2. golde de hatası olmayan kaleci. 1. golü kurtarması için insan üstü bir refleksi olması gerekiyordu. elini kaldırıp köşeye giden golü nasıl kurtaracak amk, 2. golde de hiçbir şekilde açılmaya zamanı yoktu. 1 adım ileri çıkarsa çıkardı ancak şöyle bir durum var. şut geldiği an kaleci adım atarsa golü yer ve topa hamle yapamayabilir. doğrusunu yaptı. biraz ağır kaldı ancak iki gol içinde ondan önce suçlanması gerekenler var.