yoğun bir iş hayatına karşın gider parmağını kırarsın. ufacık bir ayak serçe parmağı için bacaktan itibaren alçıya alınır parmağın. insan içine çıkacak halin kalmaz. cumartesi gelir üstüne üstlük bir de festival zamanıdır ve sevgili kuzenin konserden arayıp sana müzik dinletir. sense son bir haftanı o tweet senin bu sözlük benim yok facedi saçma sapan google araştırmalarıydı geçirmişsindir. süper hayat.
güven olmadığı taktirde hep bir şeylerin eksik kalacağının bilincinde olunmasına karşın, yaşanılacak olası hayal kırıklıklarını düşününce "aslında tam güvenmesem de olur." diye düşünmektir.
aldatma bedensel ve zihinsel olabilir. ama kesinlikle en beteri zihinsel olanıdır. sevgilinin bir başkasına dokunması tabiki kötüdür ama size dokunurken bir başkasını yaşaması daha da kötüdür. birinci seçenek bir ihtimal affedilebilir ama ikinci ihtimalin affı yoktur.
oldukça sinir bozucu tiptir. "geçen bir arkadaşım ses tonun çok güzel kullanmayı düşünür müsün dedi. sence de güzel mi?" ya da "bir müşterim geldi fotoğrafımı çekmek istedi ne varsa yüz hatlarımda çok güzelmiş sen de beğeniyor musun?" tarzında gereksiz laf kalabalığı. zira o insan beğenilmiştir ki onunla olunmuştur, takdir edilecek özellikleri zaman ve mekan müsait olduğun da zaten dillendirilecektir. tüm bunlara hiç gerek yoktur. hayattan soğuma nedenim.
kıskanç sevgili tarafından çokça telafuz edilen saçmalıklar silsilesinin bir bölümü. bunu söyleyen kıskanç sevgilinin yapılan hiçbir açıklamayı asla anlayamama gibi çok belirgin bir özelliği vardır genelde.
hindistan'lı olup hindistan'daki ruhani ayinlerle yetinmeyip, yaşadığı olumsuzluklar sonucu arayış içine girip hollanda'ya giden ve yaşadığı deneyimlerini "ben bir başka senim" adlı kitapta paylaşan yazar.
insanın aklına iki ihtimal getiren tip. aptal aşık ya da intikam peşinde koşan kişi. kendi başına geldiğinde asla anlayamadığın ve bazen bunu anlayabilmek adına sürdürdüğün durum. "herşeye muhalefet neden ayrılmıyor acaba?, benim mi ayrılmamı bekliyor. belki bir bildiği vardır. yoo bende ayrılmayacağım görelim bakalım nereye kadar gidecek." tarzında insanı saçma sapan durumlara ve düşüncelere sokan durum.
pazartesi sendromundan nefret edip, bütün haftayı mutsuz geçiren, cumartesi geceleri alabildiğine eğlenen ve bundan aldığı keyif için bir hafta bekleyen insan türünün beyninden geçen sözcük grubu.
nutuk okunmalıdır. bu bir laikçiyi nirvanaya ulaştırmak değil özünü hatırlatmaktır. ayrıca herkes atatürk'ün geri dönmeyeceğini biliyor ama bilinmesi gereken bir diğer gerçek o'nun gibi birinin de bir daha gelmeyeceğidir.
her yerde güzeldir de bahar alanya'da daha bir ayrı güzeldir. hanımeli kokuları siner ciğerine insanın, sahildeki iyot kokusu daha bir işler içine. güneş damla damla değer tenine yakmadan ruhunu. güzeldir alanya'da bahar...
"keşke insanlar rol yapmasa. memnun olmadıysa "memnun olmadım." diyemiyorsa bile "memnun oldum" da demese. merhaba demekle yetinse mesela." diye düşündüğüm mevzu.
dokuz yaşındaki çocuğu evin salonunda öldürüp parçalayan üvey anne ve anaanne. bir güzel parçalanmış çocuğun kollarını, bacaklarını, kafasını "bebek arabasıyla" farklı sokaklara dağıtan caniler. üstelik komşuları da "eli yüzü hep mor gezerdi. hep dayak yerdi." demekle yetinip vahşete susmuştur.
bir arkadaş bunu "tim burton seyreden bir de bunu seven kız öpülesi canım denilesi kızdır." şeklinde tanımlamıştır. bu ayrıcalığın farkına varabilecek sayıda çok erkek olmasa da farkına varan erkeklerinden ayrıcalığının yadsınmaz olduğu gerçeğini insana vurgular.
memleketini söyledikten sonra kişiye bir garip bakılması. "falancadan adam çıkmaz. filancanın kötüsü çok iyisi azdır." tarzında cümleler kurulmasına sebebiyet veren genel yargı.