sanırım artık isyan bayrağını çektim. özellikle son olaydan sonra 13 mart 2016 ankara patlaması yaşanılanlara katlanamıyorum. ölüm eyvallah elbet hepimizi gelip bulacak da neden bu gibi olaylarda dönüp dolaşıp garibanlar buluyor. ulan sözde bu eylemi yapanların amacı da "gariban " vatandaşları için.
nerden bakarsan bak tutar bir yanı yok. iki gündür ölenlerin hayat hikayelerini gördükçe bunalımın eşiğine sürüklenmeye başladım. kabul edemiyorum.
yahu askere gidersin en "garibanı" ölür , dağda çatışırsın en "garibanı" ön saflardadır, eylem olur ,direnirsin hayat hikayesi en mazlumlarla dolu olanlar öldürülür, yolda yürürsün en "garibana" tecavüz edilir. dışarı çıkmış yürürsün gelir bomba en "gariban"ını bulur.
ne biçim bir sistem amk bu ya.
not: yanlış anlaşılmasın zenginler daha çok ölümü hak ediyor gibi bir şey demiyorum ama eylemlerin amacı bile saçma sapan amk.
yarın öbür gün bu "gariban"ında haberini duyarsınız. ipsizucurtma 29 yaşında işinden evine giderken metroda hain saldırıya denk geldi. ve elbette o da bir "gariban".
insan yaşadığı her anın , hatırların, geçmişin izini kolay kolay silemez. hadi sildi diyelim bir de silmeye kıyamadıkları vardır. durup düşündüğünüzde peşpeşe sıralayacağınız o kadar şey vardır ki size bunu hissettirenleri kağıda dökseniz yol olur.
çocukluğunuzdur mesela. annenizin sizi sabah okul için uyandırdığında yataktan kalktığınızda karnınızdan tutup lavaaboya götürüp yüzünüzü yıkamasıdır. gözlerinizi açmadan önlüğünüzü giydirmesidir. boynunuza taktığınız yakalık düğmesini takmaya çalışırken dudaklarını sıkmasıdır.
lise yıllarınızdır mesela. sınıfta sıradan sıraya not ulaştırmaya çalıştığınız anın heyecanıdır. hoşlandığınız kızın/çocuğun dikkatini çekmektir. okul bahçesinde voleybol oynamaktır . lise sıralarında kopya çekmektir ya da uykuların en tatlısı olan o sıraya başınızı koyup uyuduğunuzu anımsadığınız andır.
ilk aşkınıza hissettiklerinizdir. gözyaşlarınızdır. mutlululuğunuzdur. bir erkekle öpüşmenin verdiği ilk heyecandır.
özlemek belki de sadece geçmişe ait olmaktır. gelecekte "ben bunu özlerim" diyeceğiniz bir tasarlama olamaz zaten.
özlemek içinizdeki boşluklarda kimi neyi neden özlediğinizi bilememektir. işte bu da tam olarak unuttuğunuz duyguları özlemektir.
evet özledim. onu özlediğim zamanları hatırlayıp "sanırım artık eskisi kadar" değil cümlesini kafama yerleştirerek.
erkek terörünekurban giden , bir psikopat tarafından darp edilerek , beyin kanaması geçirerek hayata gözlerini yuman kadın.
bitmeyecek , adam akıllı bir yaptırım yapılmadıkça bu amına koduğumun işkenceleri, dayakları, tecevüzleri, tacizleri bitmeyecek. ne zaman son bulacak ya, daha kaç kadın ölmeli , kaç kadın genç yaşında toprağın sıcaklığına kavuşmalı.
`
kadına şiddete hayır `demekten , hergün binlerce açıklama yapmaktan, hergün tekrarlanan bu örnekleri sıralamaktan bıktık. yahu zayıfız , ürkeğiz , bir tokatınızla nevrimiz dönüyorken sizin bizlerle derdiniz ne allah aşkına!
bu sisteme çanak tutan , kadını ikinci sınıfa atan ve bunca ölümlere rağmen tek bir yaptırım yapmayan devlet yetkilileri ölen her kadının , tecavüze , tacize uğrayan her kadının üzerinde sizinde kirli elleriniz var.
sizde bir ananın evladısınız, kadınlar'a sahip çıkın.. lütfen daha fazla bizi öldürmeyin
düğün,nişan,kına ,bekarlığa veda organizasyonları için internet üzerinden sipariş verebileceğiniz sitenin adı. bu işin tanım kısmı.
son zamanlarda trend olan bu gibi sitelerin varlığını ve önemini aslında yabana atmamak gerekir. ortada ciddi bir iş ve emek var. şöyle ki sıradan göz gezdirdiğimiz , begendiğimiz her parçanın aslında yapımında bir hikaye vardır. ve bu hikayelerin çok tatlı insanların elinden çıktığını bilmek, sizinde yaşadığınız hikayelerle pekiştirebilmeniz için güzel bir fırsat.
he bir de şöyle bir baktımda "üç vakte kadar" evlenesim geldi. :(:
haberin konusu içeriği yukarıdaki linkte yer almaktadır.
Kimileri için hayat bu denli zor, karmaşık, akıl kaybettirici ve dramatiktir. içine düştüğü ruh halinin etkisi ile kendisini, eşini çocuğunu kül etmiştir. Suçlusu kimdir? doğuştan , yaradılıştan beri süre gelen adaletsizlik mi, işçinin işinden olmasına sebep olan iş veren mi, ailesini bu denli yalnız bırakan bu adam mı? Kimileri bankadaki paralarının günlük repolarını hesaplarken, işte kimileri de böyle cebindeki son umudu olan en yetkili kişi ile görüşme yapmanın hesabındadır.
Üzücü , gün geçtikçe tırmanan işsizliğin , yokslluğun , ve buna sebep olan tüm mercilerin allah belasını versin.
gün geçmiyor ki sayıları artmasın. Kürtlere karşı takındıkları saldırgan ve tamamen faşizan ruhla sözlükte cirit atmaktadırlar. işin garip kısmı yönetim tarafından bu insanlara herhangi bir yaptırımda bulunulmuyor. Gerçi ülke genelinde böyle faşizanlar "şakşak"lanırken sözlükten medet ummakta ayrı bi saçmalık oldu.
aynı topraklar içerisinde bir olmayı başara bilen , her fikirden insanlarla saldırganlaşmadan ve ayrışmadan kalabilmeyi amaç edinenlere de selam olsun. **
sığır adamlıktan da öte bir beyanat. Bu cümleyi kuran vatandaşa nedenleri sıralar mısın dersek hepsinnin özeti " bütün kürtler Pkk'lıdır" önermesi karşımıza çıkar. işte bu zihniyette oldukça ki ülkenin yarısı tamamen bu kafadayken adamlara birlik olmak , hepimiz aynı topraklarda büyüdük mesajını sittin sene kabullendiremezsin.
Yaptığın tespitin içine sıçmakla beraber burdan kürt kardeşlerimizi çok sevdiğimi beyan ederim. * Hepimiz 35 yıldır bu topraklarda doğup büyüdük ve sen sayın gerizekalı beyanatçı keşke azcık "düşünebilsen."
kadın ve erkek birbirlerinin tamamlayıcısıdır. elbet farklı tercihler içinde geçerlidir bu. o konuya değineceğim. Şimdi her kadın bir erkeğin yoksunluğu elbet hisseder. Gerek duygusal, gerek manevi , gerek yalnızlık , gerek güç , gerekse tensel çekimden ötürü her türlü ihtiyaça duyulmaya sebeptir. Aynı şey erkekler içinde geçerlidir. (bkz: Kadınlara ihtiyaç duyulmaması)
Tabi bu görüşüm ya da düşüncem bazı feministleri elbette kızdıracaktır. "Hayır yeaaa" bizim erkeklere asla ihtiyacımız yok gibi sözleri çok duydum, aralarında da bulundum. Fakat gerçek feminizim erkeğin doğasını ya da varlığını yok saymayandır bunu da belirtmek gerekir.
Erkekler hakkında sayısız yazılan " Beyinsizler , bir işe yaramıyorlar , aman hepsi aynı tü kakacı " hem cinslerim genellemenin dibine vururken şunu belirtmekte fayda var hepiniz bir kadınla bir erkeğin ihtiyacından dünya'ya geldiniz. Yoksaymak , "ihtiyaç yok ya" olmasalarda olur demek ne haddinize! öpütm.by
hayko çepkin yorumu ile bir kaç gündür beni esir almış olan şarkı. sabah işe giderken sıkış tıkış otobüste pek manidar bir anlam taşımaktadır. ayrıca şarkı bu haliyle beni aşırı gaza getirmiştir böyle şoförün yanına doğru gidip yüzümü bütün yolculara dönüp hep beraber diyip bağıra bağıra söyleme isteği uyandırıyor. bir kaç kaz bunu hayal edip yolculuğuma devam ettim. keyifliydi. hatta baya baya hoşuma gitti pek yakında yaparsam caps atarım. öptüm.by
(bkz: yaran karikatürler) başlığı ile kıyasıya yarış yaptığımız yazar. şampiyon belli ikinci kim. * ayrıca sözlük badim. hatta bi ara kelimelik badim. **
90'ların chat programı. sadece 90'larda değil 2000'lerinde başlarında baya popülerdi kendileri. Nerden aklıma geldi diye düşündüm de özellikle sözlük içinde nick altlarını dolduranların birbirlerine yazdıkları yazılar nostalji yapmama sebep oldu.
Mirc'de bir gruplaşma olurdu ve bu gruplaşmalar böyle çete gibi insanlara sataşır ya da dalga geçerlerdi. Ulan sene olmuş 2016 koskoca sözlük formatında o kadar komik atışmalar ve gruplaşmalar var ki insan hayretlere düşüyor. Abilerim ablalarım kocaman adamlarsınız sidik yarıştırır gibi nick altı trollemesi nedir ya?
edit : Modern zamana yenik düşmüş ama tanımadığın insanlarla iletişim kurmanı sağlamış internet tanışma , kaynaşma, çiftleşme programı. *
bizzat müzisyen arkadaşları tarafından şöyle belirtilmiştir : " O dönemde vatandaşlıktan atılması istenen Cem'i Turgut özal yanına çağırmış ve sorunu çözmüşlerdir. bunun üzerine Cem eşi Semra Özal'ın elini kibarlık olsun * diye öpmüş ve turgut özal ile de tokalaşmışlardır. Ozaman basın da büyük başlıklarla Özal'ın elini öptü haberini yapmıştır. Ordaki Özal aslında Turgut Özal değil Semra Özal'dır ve amacı tamamen kibarlıktandır".
anma torenindeki hissiyatını yazıp , hoşnut kaldığı bir panelin kendisindeki etkisini de ele alıp, bu bahane ile hem organizasyonun verdiği keyfi hem de cem baba'yı hatırlatmayı kendinde hak görmüş yazar beyanıdır. (:
edit: kime ne kadar hayran olacağımızı sizden öğrenecek değiliz! *
