derindeyim, hayatımın en güzel dönemleri gelmiş olsa da içimde bir burukluk ve her gün körüklenen bir isyan etme eylemi var. ne yapacağım bilmiyorum, nasıl davranacağım bilmiyorum cumartesi günü evleniyorum ve hala bir şeylerden emin değilim. paranoyağım, yaratıcı bir paranoyağım. allah eşime sabır versin.
evleniyorum sözlük. uzun zamandır size söylemek istiyordum, bugüne nasip imiş. biraz belirsizlik korkutsa da aşkın yenemeyeceği hiçbir güçlük yok. aşk varsa, her sorun bir şekilde atlatılır.
siz değerli okurlara birkaç küçük tavsiye vermek istiyorum.
yaşınız geçiyor diye evlilik kafasına girip, bulduğunuz kişiyle hayatınızı karartmayın.
doğru kişiyi bulduğunuzu düşünüyor ve yaşınızın genç olduğunu düşünüyorsanız kendinize inanıp, bir ömür seçtiğiniz kişi ile beraber olmak için mücadele edin. diğer insanların ne dediği pek umrunuzda olmasın.
evlilik süreçlerinde birbirinizi kırmayın çünkü sizin aslında sizden başka kimseniz yok.
başlangıçta bir marka verirler, sonra derler ki çok yoğunuz sen şu markayı da al, sonralar sonrası bir bakmışsın elinde dağ gibi iş birikmiş, sonra bir bakmışsın aynı anda dokuz on markaya bakıyorsun.
dijital reklam ajansları = burnout olmak.
--spoiler--
ancak işin temelini öğrenebileceğiniz tek yerdir.
--spoiler--
bu site bana lise 3'teyken sınıf arkadaşım nazlı'yı hatırlatıyor. neden mi? toplanın anlatayım.
bir gün derste sağ arka tarafta sınıfların klasik ve olmazsa olmazı erkek topluluğu kahkahalar eşliğinde bir video izliyorlardı. dedim ki bana da gösterin lan o neymiş. bana dediler ki nazlı'ya benzemiyor mu bu kız bilader. baktım, ulan ses desen aynı vücudu desen aynı. dedim ki ya olum bu o kadar da komik değilmiş. sonra başlığı gösterdiler, ben de bastım kahkahayı. efenim, başlık aynen şöyleydi; " eleman kız kardeşini zorla gibiyor. " gel zaman git zaman bu sınıftaki çocuklar sürekli video içeriğinde nazlı'nın söylediği cümleleri birbirlerine söylediler. o zamanlar sınıfın hatrı sayılır, sözü dinlenir kişisi bendim. ben de bunu vazife görerek nazlı'yı kenara çektim. dedim ki; nazlı, böyle bir durum var. senden emin değiller ama sana oynuyorlar. bana evet, benim dedi ve rahatsız olduğunu söyledi. ben de sınıftaki goygoy tayfayı toplayıp konuştum. konu kapanmıştı.
ama kardeşim bu kadar da olmaz ki. yemin ederim, entry okuyamıyorum ya. yok odamax, yok avansas, yok onun kampanyası, bunun kampanyası. azaltılmalı, acilen.
her fırsatta koluma dayamasını bile özledim... ama git kardeşim, kendine bir makine al, aç youtube videosunu, saçını baka baka kes. el becerin yoksa gibtir et.