popüler kültürünün metal müzik üzerisindeki etkisine çarpıcı bir örnektir. yarrak ,kürek grupları dinle sonra ananın sana verdiği para ile " abi bi cradle of filth tişörtü alacağım " de sonra rock barlarda takıl. akşamda yatağa kız atmak için maymun gibi hareketler sergile. şu verdiğim örnek yurdumun metal müzik dinlediğini zanneden angutların çoğunda var.
söylenmiş ama söylemekte yarar var. varg vikernes'in nsbm ile alakası yok. sadece kendisi neo-nazidir. bununla birlikte çoğu black metal müzik dinleyicisi tarafından dinlenmez hatta ki troll gözüyle bakılır.
birde başımızda nsbm varken şimdi de antifaşist , anarşist black metal grupları çıktı ki onları dinlediğinizde nsbm için " kötünün iyisi " diyorsunuz
tanışmayarak en güzelini yapacağın durum. zaten gün geçtikçe bu durum öyle bir hal alacak ki '' iyiki de tanışmamışım'' diyeceksin. ve hiçbir şey yapmadığın için kendini tebrik edeceksin.
müziğinden çok sansasyonel eylemleriyle akıllara kazınan grup. de mysteriis dom sathanas albümüyle black metal camiasında yeni bir sayfa açarken bu albümden sonra yapılan çalışmalar albümün yerini tutmamıştır. şimdi de mysteriis dom sathanas albümündeki ruhu tekrardan yaratmak için turnelere falan çıkıyorlar. ama ne kadar turnelere çıksalar da , atilla csihar'ı renkten renge soksalar da bu gruptan artık bir nane olmaz.
teması yamyamlık olan 2016 yapımı gerilim-drama filmi. filmin başlangıç sahnesinden justine ( 19 yaşındaki ana karakter ) et yediği bölüme kadar sakin bir tempoda geçerken , et yedikten sonra vücudunda çıkan yaralarla birlikte olay örgüsü şekillenmeye başlar ve çoğu izleyicinin tahmin edemediği bir noktaya varır. bununla birlikte filmde rahatsız edici sahneler pek fazla , midesi hassas olan insanların izlememesi tavsiye edilir.
--spoiler--
Justine'nin kız kardeşinin parmağı kopmasıyla birlikte kardeşi bayılır. justine fırsat bu fırsattır deyip ''ulan bir parmak yemediğimiz kaldı onu da yiyeyim'' der ve kardeşinin gözünün önünde afiyetle parmağı yer. sonraki sahne de anne ve babasıyla birlikte kız kardeşini hastanenin koridorunda beklerken , kız kardeşi sargılı eliyle justine'nın kendi parmağı yediğini itiraf eder. bunu duyan baba o kadar soğukkanlı bir şekilde bu durumu karşılar ki bu yamyamlığı kızın köpeğine atar ve onun ölmesi gerektiğini söyler. ama o soğukkanlılıkla bunu söylemesi sanki insanın içinde '' sende bir bokluk var ama hayırlısı '' kuşkusunu yaratıyor ki filmin sonunda neyin ne olduğu belli oluyor.
--spoiler--
bu arada justine'nin aynanın önünde oynadığı sahne ayrı bir güzeldi.
bir beşiktaşlı olarak şu '' renkli '' sohbetlerinden sıkıldım. ulan ne güzel transfer yapmışız , adam gelmiş ''renklilere'' küfrediyor. böyle beşiktaşlılık olmaz. beşiktaş taraftarı olmayı geçtim böyle taraftar olmaz.
kişiden kişiye göre değişebilir. kimisi şizofreni olabilirken kimisi de intihara kalkışabilir. ama kanımca umursamamazlıktır. hayatında ne olursa olsun hiçbir şekilde heyecanlanmayı bırak ''ne oluyor lan '' bile demezsin. onca şey yaşamış ve görmüşsündür ki artık yalnızlık senin gölgen olmuştur.
