sözlükteki mahsun, zavallı erkeklerimizi '' temizim '' diye kandıran kızlardan günden güne nefret eden, kadınlara muhtaç olmaktan çok şükür allah'ıma tamamen yoksun olan bendeniz'in bir isyanıdır.
zannımca şimdi yazdıklarımdan dolayı bana kızgınlık besleyeceksiniz ama ben yalnız olan sözlük erkeklerinin havadis-i ruhlarını incelediğim zaman bu zararlı durumu görmekteyim ve buna artık bir çare aranması gerektiğini benimsemekteyim.
bu yüzden mahiyetimdeki öneri: bakire olmayan kızların tek tek ayıklanarak sözlükten sepet edilmesidir.
bu sadece bir fikir özgürlüğü olup, bakire olmayan bayan yazarlara karşı bir nefret suçu değildir.
bugüne kadar mutluluğun kıymetini bilmediğinizden ötürü belki de size verilen bir cezadır.
dayımın kızı yani kuzenimle 2.5 buçuk aya yakın önce ilişkiye girmiştim. onun ile cinsel ilişkim sadece anlık bir duygu veya şehvet patlaması olarak adlandırılabilirdi. 65-70 gün oldu belki onun ile ilişkiye gireli. o günden sonra hemen hemen hiç görüşmemiştik, birbirimizden utanıyorduk. babasının yüzüne dahi bakmaya çekiniyordum.
o haberi bugün aldım. ne yapacağımı bilmiyorum sözlük. ben daha gençliğimin baharındayım ve evlilik düşünecek halde değilim. kürtaj da yaptırması için ısrar edeceğim ama nafile. aşık bir kızdan her şeyi beklerim.
siz siz olun, evlenmeden biri ile cinsel ilişkiye girmeyin.
şimdi söylesenize bana dünkü mutluluğumu kim verebilir ? rahat, kimseye bağlı değildim. peki ya şimdi ?
hiç unutmam o zaman 13 yaşındayım. o zamanlar tabii müzeyyen senar vardı, müzeyyen ablamızı çok severdik. arkadaşlarla toplanırdık radyodan açar dinlerdik parçalarını. o zaman genciz, aşığız falan çok iyi giderdi. işte o zamanlar diğer kesim de orhan baba denilen kişiyi dinlerdi. bizim tek ablamız, babamız vardı o da müzeyyen senardı. o zamanlar tabii x albümü çıkmıştı, çıktığını öğrenir öğrenmez arkadaşlara hava atmak için hemen almak istedim. para yoktu, gittim baba denilen o insandan istedim. bende yok falan dedi. gerçekten yoktur diye düşündüm. 2 gün sonra bizim amcaoğlu geldi, baktım babamdan maç bileti parası istedi. babam direk çıkarıp verdi. gidip sordum ben istedim, oğluna niye vermedin diye. '' benim param değil mi istediğimi yaparım, benim sayemde karnın doyuyor '' tarzı konuşmaya başladı. o günden sonra söz verdim kendime, ondan intikam almaya. yıllar geçti, aramız hiç bir baba-oğul çerçevesinde geçmedi.
bugün o intikamı aldım işte:
babamla aynı evde oturmuyoruz işte rahmetli annemden sonra tek başıma eve çıktım. sonra işte bugün aradı babam, toptancıya borcu varmış, para istedi. 4500 tl'imiş. getiriyorum diyip eve geldim, çıkardım 4500 tl'yi yüzüne çarptım al parayı dedim. bir görseniz suratı nasıl değişti. sonra çıkıp gittim, telefonu da kapattım. öyle yani. daha da tek kelime etmem onla.
Biliyorsunuz zall yani ismail alpen alevi, EE pardon yani evli galiba. ve kaç senelik evli olması ihtimaline rağmen bir çocuk sahibi olamıyor. insan ister istemez şu soruyu soruyor:
Eğer entelektüel bir yaşamı seçmişseniz ister kızın ister küfredin ama o babanın oğulunun utanmasına neden olur.
babanız fakir bir minibüs şoförüdür. siz ise kendinizi modernliğe adamış bir hukuk öğrencisinizdir. Siz zengin elit kızlarla takılırken bile babanızın yurt dışında olduğunu söyleyip onları kandırırsınız. Çünkü pis, cahil, kültürsüz, Anadolu çomarı babanızdan utanırsınız.
Siz defalarca bimden alışveriş yapma diye uyarsanız da o sizi dinlemez. Bimden alışveriş yapmaya devam eder.
En kötüsü de ne biliyor musunuz ? gelip bir de poşetlerine yardım etmenizi ister.