işverenim nedeniyle zorunlu olarak yaptırmak zorunda kaldığım 3 doz mrna aşısından sonra metabolizmam iyice yavaşladı. kalple ilgili sorunlar yaşadım. aşı yandaşları hiç zahmet edip beni aşı karşıtı ilan etmesinler. çünkü son doz aşıda doktor da oldukça tedirgin oldu bu durumdan. kaldı ki covid öncesi aşıların insan ömrüne sağladığı katkı ortada. derdim büyük bir korku psikolojisi ile halka dayatılan mrna aşılarıyla.
Normalde bol su içen bir insandım aşıdan önce ama artık su içerken neredeyse kendimi tıkanmış hissediyorum. Ama bol su içmeye devam ediyorum. Su insan vücudunda yenilenmeyi hızlandırdığı için bir nebze bu etkileri uzaklaştırır diye düşünüyorum.
Başka tavsiye verebilecek varsa çok makbule geçer.
Elbisesi kapıya sıkışan kadının can verdiği cinayet olayı. Kaza değil bu cinayet.
Şıför diyarbakırı terketmeli bence.
----
Diyarbakır'da otobüsten inerken elbisesi otomatik orta kapıya takılan 71 yaşındaki Nuran Nerede, şoförün hareket ettirdiği aracın altında kalıp, öldü. Sürücü, tepkiler nedeniyle polis merkezine sığınırken, kaza güvenlik kamerasına yansıdı.
Öğleden sonra Yenişehir ilçesi Yaşar Kemal Caddesi'nde meydana gelen kazada, durağa yanaşan 21 BF 101 plakalı belediye otobüsünün şoförü, yolcuları indirdi. Bu sırada otomatik orta kapıya elbisesi takılan Nuran Nerede (71), eliyle uyarmak için araca vurdu. Ancak durumu fark etmeyen sürücü hareket edince Nuran Nerede, otobüsün altında kaldı. Tepkiler üzerine sürücü M.D. kaçarak polis merkezine sığındı.
----
bugün yaşanan tahliyeyle başlamış dönemdir. ileride siz olacaklara bakın. kocasından kurtulmak isteyen kadın kiralık bir katil tutup beni dövüyor bahanesiyle kocasını öldürtebilir artık. nasılsa cezası da yok.
başlık biraz genelleme gibi olacak ama müge anlıda bir ayı aşkın bir süredir çözülemeyen bir amasyalı cinayeti var. başta katil belirli ancak söylemiyor gibi lanse edilse de katil olarak lanse edilen kişinin ısrarla ve dirayetle ben yapmadım demesi, kendisini cinayet mahalinde gören 10 kişinin aynı saatlerde maktülü görememesi, bal enişte mevzuları, evlatlıktı mirastı derken aslında düşünürseniz organize bir şekilde bir suçun üzerinin topluca kapatılmaya çalışıldığını rahatlıkla görebilirsiniz.
Ki bu izlediğimiz amasyada görülen tek olay da değil. çocukluğumda caddenin ortasında adamı bıçaklayıp o burada ölecek diyerek polisi ve sağlık görevlilerini yaklaştırmayan bir katledilmeye tanıklık etmiştim. ölen adam evimizin altındaki kahvehaneye sığınıyor ama kahvehane sahibi onu dışarı çıkarıyor. Kahveden çıkınca daha fazla kaçamayıp kavşakta önce bıçaklanıyor sonra polisin ve ambulansın önünde can veriyor.
Diyebilirsiniz ki ülkemizde her yerde bu tip olaylar oluyor. Haklısınız da. Ama yaşayan bilir derler. Bu şehir insanlarında bir tuhaflık var. Şiddete çok daha meyilliler. Kadını da erkeği de.
Amasyaya turistik gezi amacıyla gelmediyseniz ve bir süredir amasyada yaşıyorsanız biraz hakkınızı savunduğunuzda size yönelen maganda yaklaşımına illa ki tanık olursunuz.
Muge anli'da cikti bunlardan bir tanesi. Bir tepsi corek yapmislar. Yok gelin kaynanaya getirirmis bu coregi. Yok ozel yapilirmis. Yahu un, su, tuz, ceviz. Bir seyi abartmayin bu kadar.
Alınan bilgiye göre, Amasya'da tıp fakültesi dekanlık binasında iki doktor arasında yüksek maliyetli tıbbi sarf maddesi alımı nedeniyle çıktığı iddia edilen tartışma kavgaya dönüştü. Prof. Dr. Hamit Serdar Başbuğ, onaylamadığı gereksiz yüksek maliyetli işlemlerin evraklarını imzalamak istemediği öğrenilen Dr. Öğretim Üyesi Ercan Kahraman'ı darbetti.
Aldığı darbeler sonucu burnu kırılan kalp cerrahisi uzmanı Ercan Kahraman, feci olayı gören sağlık çalışanları tarafından sedyeyle binanın karşısında bulunan Amasya Üniversitesi Sabuncuoğlu Şerefeddin Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Kahraman, kafa içi kanama şüphesiyle yoğun bakıma alındı.
Amasya Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı olan Prof. Dr. Başbuğ, olayın ardından binayı terk etti. Başbuğ'un geçen 18 Mart'ta şiddet olaylarıyla ilgili olarak sosyal medya hesabından, "Ciddi önerimdir. Hekimlere silah taşıma ruhsatı verilsin, hekime şiddet anında biter. Kimse polise kafa tutamıyor, neden, çünkü silahı var" yazılı paylaşım yaptığı görüldü.
Olayla ilgili adli ve idari soruşturma başlatıldığı bildirildi.
grev kararı alanlarca ne gibi bir yaptırım uygulanacağı merak konusu olan doktordur. mesela karısı hastalanan bir doktor eşine ben grevdeyim git hastaneye başının çaresine bak diyecek midir? merak konusudur.
2001 yılında ingiltere’de masonların en yoğun olduğu kurumların yargı ve istihbarat servisleri olduğu gerçeği ortaya çıkar.
Bunun üzerine ingiliz Hükümeti bir kararname çıkararak hemen uygulamaya koydu.
Buna göre;
Polisler, yargıçlar,savcılar, ve ceza evi gardiyanları göreve başlarken yapılan kayıtlarda, mason olmadıklarını yazılı olarak bildireceklerdi.
Demokrasinin beşiği olarak bilinen ingiltere’de hükümet, yargı organlarında ve emniyet güçlerinde masonların bulunmasını engelleme yoluna gitmişti.
Türkiye’de böyle bir uygulama yoktur.
Atatürkçüler, yargıda çok sayıda masonun bulunmasını sorgulamamışlar, bundan hiç rahatsız olmamışlardır.
Yargıdaki masonların çok küçük bir bölümünü aşağıda veriyorum.
Ahmet Hamdi BOYACIOĞLU, Anayasa Mahkemesi Başkanı.
Aydın TUNCAY, Danıştay Üyesi.
Cahit TUNGER, istanbul Barosu Başkanı.
Orhan Arif ÖZDEŞ, Danıştay Başkanı
Edip Adil ERGÜN, 1. Asliye Ceza Yargıcı.
Emin Hilmi GÖKER, Yargıç.
Fahri AR, Yargıç.
Fevzi ARIKAN, Yargıç.
Fikret DAVAZ, Yargıç.
Gültekin TURAN, Yargıç.
Halil TÜMER, Yargıç.
Hüseyin Aydın SARAÇOĞLU, Yargıç.
Latif YALÇIN, Kartal Cumhuriyet Savcısı.
M. Edip ERGiNÖZ, Yargıtay Üyesi.
M. Reşit ALGAN, Kadıköy Ceza Yargıcı.
M.Şafik AKBAŞ, Savcı
M. Selehattin BULAK, istanbul 1. Asliye Ceza Yargıcı
Nihat RENDA, Yargıç.
Orhan FEVZiOĞLU, Yargıç.
Orhan SALTCAN, Sayıştay 4. Daire Başkanı.
Sabahattin Karakut OKUTAN, Savcı.
Şevket MÜFTÜGiL, Yargıç.
Turgut SENGiR, Yargıç.
Vural TiRYAKiOĞLU, Yargıç.
Lemi BUDAK, Afyon Cumhuriyet Savcısı.
Reşat MiMAROĞLU, Danıştay Başkanı.
Ünal YILMAZ, Yargıç.
Ali Nevzat ODYAKMAZ, Yargıç.
Behçet ESEN, Yargıç.
ismail Hakkı GÜNVER, Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı.
Mazhar BUDAK, Yüksek Hâkimler Kurulu Başkanı.
Derviş Ali OKTAY, Yargıç.
Nedim DEMiREL, Cumhuriyet savcısı,
ingilizce basılmış Masonların El Kitabında, bir mason biraderine karşı mahkemede tanıklık yapmak zorunda kaldığında nasıl davranılacağını şöyle anlatır.
“ Mason biraderlerinin tüm suçlamalarını gizlemelisin..ve eğer bir mason biraderine karşı tanıklık yapmak zorunda kalırsan, onu her zaman korumayı bilmelisin.. Böyle davranman yalancı tanıklık sayılabilir, doğru, ama böyle yapmakla yükümlülüklerini yerine getirmiş olursun.”
Şöyle düşünün;
Sanık MASON,
Yalancı tanık, MASON,
Bir de yargıç masonsa, davacının haklı çıkması mümkün mü?
Mason biraderler arasındaki dayanışma; hiçbir yasayı, hiçbir kuralı, hiçbir ahlaki değeri dikkate almaz. Masonların çıkarı her şeyin üzerindedir.