21 yıl - dile kolay - yirmi bir yıl Doğuş Yayın Grubu'nun Yönetim Kurulu Başkanı'ydı. (bkz: Ferit Şahenk), hiç çekincesiz, tüm yayın grubunu ona emanet etmişti. Şubat 2018'de bir operasyon oldu. Yerine 2006 yılından beri Doğuş Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini sürdüren (bkz: Aclan Acar) geldi.
Bugün konkordato ilan eden (bkz: Yörsan)' ın kurucu ortağı, Onursal başkanı ve Yöryapı Yönetim Kurulu Başkanı.
* Vanlı bir ailenin evladıdır; Vanlıdır.
4 yıl önce Yörsan'ı özel sermaye fonu Dubai merkezli Abraaj Group’a satmıştır.
(Bu haberler yapılırken satmadık ortak aldık dedi.)
* Sonra da “YÖRYAPI” adıyla inşaat sektörüne girdi.
- Şerafettin Yörük ile ortak aldıkları (Satılmayan yüzde 4 pay ile ortaklık olursa - ortakları) Abraaj arasında da davalar var. http://www.hurriyet.com.t...ordato-basvurusu-40983165
*** Bir de Yörsan'a bakalım.
Nasıl biliyoruz bu ismi?
Susurluk'taki "mola mekanı" olarak.
Şahane ayran yaptıklarını biliyoruz.
Ama biz orayı sadece bir "mola mekanı" sanıyorduk.
Meğer arkasında bir "fabrika" varmış ve hikayesi de şöyleymiş:
---------------
1964 yılında Sebahattin, izzettin ve Şerafettin Yörük tarafından Ankara’da Yörükler Limited Şirket adıyla kurulan şirket, üretime ilk olarak zeytin ile başladı.
1970 yılında peynir üretimine başlayan şirket,1975 yılında Maltepe’de bir buzhane satın alarak büyümeye başladı.
1979 yılında Susurluk’ta bir mandıra satın alan şirketin fabrikası ise yine Susurluk’ta 1984 yılında faaliyete geçti.
1999’da Susurluk’ta yeni bir fabrikanın temelleri atılırken, bu fabrika 2002 yılında Türkiye’nin en modern tesislerinden biri olarak açıldı.
Ne olduğunu benim gibi tam anlamadıysanız, en iyi açıklama bu:
---------------
API (Application Programming Interface), bir uygulamaya ait yeteneklerin, başka bir uygulamada da kullanılabilmesi için, yeteneklerini paylaşan uygulamanın sağladığı arayüzdür.
Basitçe, A uygulamasının özelliklerini B uygulamasında da kullanabilmemizi sağlayan yapıya API diyoruz. https://blog.koddit.com/y...r-orneklerle-inceleyelim/
Yahudilerin aşure günü bayramı.
Yahudi takvimi enteresandır.
ibrani takvimi, Yahudi takvimi veya Musevi takvimi aylar itibarıyla kamerî, yıllar itibarıyla Güneş esaslıdır.
Yani ay takvimine göre ayları vardır; ama yıl güneş takvimine uydurulur.
Dolayısıyla hicri takvimdeki gibi, kayma olmaz.
Olaylar, hep aynı tarihe denk gelmese bile hep aynı mevsime denk gelir.
Yahudi takviminde yılbaşı (bkz: Tışri)'dir. (Hicri takvimde Muharrem.)
Tışri'de kutlanan Yahudi Yılbaşı bayramının adı (bkz: Roş Aşana)'dır.
10 gün sonra, Tışri 10'da kutlanan bayramlarına ise Yom Kipur denir. (10 Muharrem de aşure'dir; malum.)
Yom Kipur Yahudi takvimindeki en kutsal gün kabul edilir.
(bkz: Talmud)’da şöyle yazar: “Yahudiler için hiçbir gün Tu BeAv ve Yom Kipur kadar hayırlı ve güzel olmamıştır.” (Taanit 4:8)
Bu bayramdaki yahudi adetleri ise şunlardır:
(Bir Yahudi yazardan alıntıdır.)
* Kapara: Yom Kipur’dan önceki günlerde ‘kapara’ yapma âdeti vardır. Geleneksel olarak canlı bir tavuğun ya da bir miktar paranın insanın başının üstünde döndürülüp, kapara duası edilerek kefaret olarak ilan edilmesidir. Kapara, Matan Baseter gibi ilgili kurumlardan telefonla da yapılabiliyor, ismi verilen kişiler için kapara duası okunuyor.
* Tsedaka: (Zekat gibi.) Tanrı’nın bize dağıtmamız için verdiklerini, adil bir şekilde ihtiyaçlılara ulaştırmak, bizim görevimizdir. Tsedaka vermek hem görevimizdir, hem bunu samimiyetle yapmak övgüye değer bir davranıştır. Ayrıca hakkımızda verilebilecek sert hükümleri iptal etme, hatta ölümden kurtarma gücüne sahiptir. ‘Tsedaka tatsil min amavet’. Tsedakayı kurumlara ulaştırdığımızda, onlar tarafından ihtiyaçlılara yönlendirilir.
* Aramızda olmayan yakınları ziyaret etme: Yom Kipur’dan önce mezarlığa gidip artık aramızda olmayan yakınlarımızı ziyaret etme adeti vardır. Ayrıca tsadiklerin mezarlarını ziyaret etme ve dua etme âdeti de vardır.
ibrani takvimi, Yahudi takvimi veya Musevi takvimine göre, içinde bulunduğumuz Miladi 2018'in karşılığı olan yıl.
Bu takvim Aylar itibarıyla kamerî, yıllar itibarıyla Güneş esaslıdır.
Yani ay takvimine göre ayları vardır; ama yıl güneş takvimine uydurulur.
Dolayısıyla hicri takvimdeki gibi, kayma olmaz.
Olaylar, hep aynı tarihe denk gelmese bile hep aynı mevsime denk gelir.
Fas Kralı.
babası V. Muhammed idi.
ülkesinde Holokost’un lise eğitim müfredatına eklenmesi kararını verdi.
Fas israil ile diplomatik ilişkileri olan bir ülke. Ayrıca kral, tıpkı babası gibi Yahudilere karşı sıcak tutumuyla biliniyor. http://www.salom.com.tr/h...m_dunyasinda_bir_ilk.html
Pennsylvania Üniversitesi Profesörü.
israil Merkez Bankasına genel müdür olarak atandı.
Profesör Yaron’un araştırmaları arasında, aktif varlıkların fiyatlandırılması, makro-finansman, ekonomide uygulamalı zaman serileri modelleri gibi konular bulunuyor.
Doktorasını 1994 yılında Chicago Üniversitesi’nden alan Yaron, 2015’te yazdığı bir tezde yatırımcı belirsizliğinin yatırımlara net efektinin eskiden bilinenden çok daha yüksek olduğunu göstermişti. http://www.salom.com.tr/h...iversitesi_profesoru.html
Google'ın son model cep telefonu.
cihaz, Türkiye’de satılmayacak.
Android işletim sistemi ve platformunu yöneten Google, Pixel serisi akıllı telefonları yaklaşık 16 ay sonra güncelledi. https://www.sabah.com.tr/...xel-3-genis-ekranla-geldi
Vay anasını!
72 yaşındaki Alman işadamı Dirk Rossmann, ZDF'ye konuk oldu. Rossman, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Türk çalışanlarıyla ilgili konuştu. Erdoğan ile ilgili görüşlerini açıkça söylememesi konusunda ailesinden ve Türk çalışanlarından uyarı aldığını belirten Rossmann, "Eğer düşündüklerimi açık bir şekilde söylersem, Türkiye’ye giremem" ifadelerini kullandı. https://www.birgun.net/ha...ye-ye-giremem-233185.html
Leyla'nın son romanı.
(bkz: Leyla ipekçi) farklı bir yazar. Okunması ve düşünmesi zor, ama hazzı bol romanlar yazıyor. Zamana değil, zamanın ruhuna dokunuyor. Romanın kahramanı Arzu, kocasıyla birlikte yaşadığı Üsküdar’dan Türkiye’ye, dünyaya açılan bir eksende hem gündelik hayatın akışını, hem iç dünyasının gidişatını kökünden değiştirecek zorlu bir yolculuğa talip oluyor.
2012 yılında kapandı.
Son romanı (bkz: Dem Yüzü)'nün tanıtım fotoğraflarında gördüm.
Tekrar "açılmış."
Ben ne romanlarını ne gazetecilik serüvenini; bu kapanıp açılmaların içsel nedenlerini merak ediyorum.
Keşke tüm samimiyetiyle yazsa.
Asrın lideri
tüm sarayları çalışma ofisi yaptı.
Yıldız'ın Beşiktaş'taki kampüsünde sadece 3 fakülte kaldı: Mimarlık, makina, denizcilik.
Gerisi, Davutpaşa'da.
Üniversitenin adı ne? Yıldız.
Yıldız nerede?
Beşiktaş'ta...
Etme, eyleme, ordinaryüs profesör (bkz: Emin Onat)'ın kurduğu şu fakülteyi de bu kampüsten gönderme ey ulu lider.
Veya (bkz: Muhyiddin ibni Arabi) de Muhyiddin adını kullanır.
Fakat arkadaşlar, üstte adını andığım iki muhyiddin birbirine öyle karıştırılır ki, hangisi insan insan'ı yazmıştır; hangisi zahid bizi tan eyleme, birbirine korkunç biçimde karışmıştır.
Pirincin taşını ayıklayacak biri lazım.
Üniversitede lisans derecesi anlamına gelir.
Amerikanya'da okuyanlar iyi bilir.
B.S/ BS/ B.Sc./ BSc.: Bachelor of Science – Bilim içerikli konularında lisans derecesi olarak verilmektedir.
BS = Bachelor of Science
------
Diğerleri:
------------------
Ön Lisans
A.A./AA: Associate of Arts – Sosyal içerikli konularda ön lisans derecesi olarak verilmektedir.
A.S./AS: Associate of Science – Bilim içerikli konularında ön lisans derecesi olarak verilmektedir.
Lisans
B.A./ BA.: Bachelor of Arts – Sosyal içerikli konularda lisans derecesi olarak verilmektedir.
B.S/ BS/ B.Sc./ BSc.: Bachelor of Science – Bilim içerikli konularında lisans derecesi olarak verilmektedir.
B.Arch.: Bachelor of Architecture – Mimarlık konusunda lisans derecesi olarak verilmektedir.
LL.B./ LL. B./ LLB: Bachelor of Law – Hukuk konusunda lisans derecesi olarak verilmektedir.
MB: Bachelor of Medicine – Tıp konusunda lisans derecesi olarak verilmektedir.
Yüksek Lisans
M.A./ MA: Master of Arts – Sosyal içerikli konularda yüksek lisans derecesi olarak verilmektedir.
M.S./ MS: Master of Science – Bilim içerikli konularında yüksek lisans derecesi olarak verilmektedir.
MBA: Master of Business Administration – işletme yüksek lisans derecesi olarak verilmektedir.
M.Arch.: Master of Architecture – Mimarlık konusunda yüksek lisans derecesi olarak verilmektedir.
LL.M./ LLM – Master of Laws – Hukuk konusunda yüksek lisans derecesi olarak verilmektedir.
MMed: Master of Medicine – Tıp konusunda yüksek lisans derecesi olarak verilmektedir.
Doktora
Ph.D./ PhD: Doctor of Philosophy –Doktora derecesi olarak verilmektedir.
ABD'deki (Mezunlarının aldıkları ortalama maaşa göre) en iyi 50 üniversiteden 2016'da 50'incisi. https://www.ntv.com.tr/ga...zA/l9ozHFBHEkiPECL5G09NaQ
1919 yılında Roger W. Babson tarafından kuruldu.
Özel üniversite.
Massachusetts eyaletinin Wellesley şehrine bulunur.
Yaklaşık 3.300 öğrencisi vardır.
Lisans, lisansüstü ve Yöneticilik Eğitimi programları yürütür.
(bkz: Emin Hitay)'ın oğlu Kerim Hitay 2017'de buradan mezun olmuştur.
Azerbaycan sermayesi ile Türkiye’de yayına giren yeni haber kanalı.
Azerbaycan'ın en büyük medya grubu aslında bunlar.
Şimdi Türkiye'de de varlık göstermek istiyorlar.
Yönetim kurulu başkanı Elnur Abdullayev.
Genel müdürü Mammad Gulmamudov.
Ölünce yerine Mimar Sinan imparatorluk baş mimarı olmuştur.
Yani Sinan'ın öncülüdür.
Adından anlaşılacağı üzere iranlıdır; ama Farisi değil Azeri olduğu sanılmaktadır.
Esir Ali adıyla da bilinir.
Sami Güzel de güzel bir insandır ama, Modanisa'nın kurucusu değil; geliştiricilerinden biridir.
Kendisi 2000'de Ankanet hosting şirketini kurmuş ve 7 yıl yönetmiştir. (2000 yılında 18 yaşındadır; 2018 yılında 36 yaşında.)
Ardından Herişim (Her işim şeklinde okuyun) şirketini 2007'de kurmuş (25 yaşında) ve 2012'ye kadar yönetmiştir.
2012'de (30 yaşında) Herişim, Modanisa ile evlenmiş; Sami Güzel Modanisa'ya ortak ve yönetici olarak katılmıştır.
Herişim zamanında sadece Türkiye'deki şirketlere değil, elektronik ticaret yazılım alt yapısı sağlayıcı olarak ingiltere'de Electroworld, Chiara Fashion ve Avansas'a da hizmet vermiştir.
Konyalıdır.
Anlaşılacağı üzere 1982 yılı doğumlu bir Y kuşağı mensubudur.
Gençlik günlerinden bir fotoğrafını görmek isterseniz, tıklayın. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1747326/+
Britanya Milletler Topluluğu ve irlanda Cumhuriyeti vatandaşları tarafından ingiliz dilinde yazılmış, yılın en iyi kitabına verilen ödül, ilk defa 1969'da verilmeye başlanmıştır. Man Grubu tarafından finanse edilen ödülün sahipleri, Man Booker'ın basındaki popülaritesi nedeniyle dünya çapında bir okuyucu kitlesi edinmenin yanı sıra £50.000 para ödülü kazanmaktadır. Ödülün seçiciler kurulu adanın yetkin akademisyenleri, yazarları ve eleştirmenleri arasından seçilir.
(bkz: Manbooker).
Aslında ayrı yazılır:
(bkz: Man Booker)
1)
ingilizce dilinde ingilizler (Britanyalılar) tarafından yazılmış kurgu kitaplara (Roman, öykü) ingilizler tarafından 1969'dan beri verilen ödül.
Çok saygın kabul edilir.
Romancılığın Oscar'ı, bir tür.
Ama ingilizce yazılmış olanların.
2005'ten itibaren bir de uluslararası kategori eklediler.
Artık sadece ingilizlere değil; bir ödül de dünyadan bir yazara veriyorlar.
Peki neden adı Man; man = insan mı?
Değil!
Man Group.
(Ama kamyoncu man değil. Onlar Alman; bunlar ingiliz.)
1783'te 250 yıl kadar önce kurulmuş bir finans grubu.
Kurucu James Man.
Sanata düşkün bir aile.
Nasıl ki rekorlar kitabı guinness biracısının adıyla;
Michelin gezi rehberleri Michelin lastik üreticisinin adıyla anılıyorsa,
bu ödül de Man'cıların adıyla anılıyor.
-------------
Bir de şuna bakın:
-----------
2)
Britanya Milletler Topluluğu ve irlanda Cumhuriyeti vatandaşları tarafından ingiliz dilinde yazılmış, yılın en iyi kitabına verilen ödül, ilk defa 1969'da verilmeye başlanmıştır. Man Grubu tarafından finanse edilen ödülün sahipleri, Man Booker'ın basındaki popülaritesi nedeniyle dünya çapında bir okuyucu kitlesi edinmenin yanı sıra £50.000 para ödülü kazanmaktadır. Ödülün seçiciler kurulu adanın yetkin akademisyenleri, yazarları ve eleştirmenleri arasından seçilir.
1'deki bilgi mi ilginizi çekti; 2'deki bilgi mi?
Modanisa'nın kurucu CEO'su.
- 2011 başında 3 arkadaşıyla birlikte Modanisa’yı kurmak üzere yola çıkıyor.
- E ticaret sitelerini 2011 yılının anneler gününde açıyorlar.
- ilk müşterileri Samsun'dan, Kerim'in memleketinden geliyor. (Fakat akraba ya da tanıdık değil; harika bir (bkz: tevafuk).)
- Neden tesettür giyim işine giriyor?
Şöyle anlatmış:
“Modanisa’nın iş fikri ailemizde ve arkadaş çevremizdeki muhafazakar, kapalı giyinen kadınların giyim alternatiflerinin ne kadar az olduğunu fark etmemizle birlikte olgunlaştı. Tesettürlü kadınların beğendikleri kısa kollu bluzdan 2 tane alıp terziye bir tane uzun kollu bluz yaptırdıklarını bile gördük. Seçenekleri az olduğundan istedikleri halde modayı takip edemiyorlardı. Bu nedenle 55 yaşındaki anne ile 25 yaşındaki kızının neredeyse aynı kıyafetleri giydiğini de gözlemledik. Arkadaşım Lale Tüzün ile birlikte iş fikrini pişirdik. Ardından çocukluk arkadaşlarım olan Gökhan Kavasoğlu ve Yener Özaydın’a da anlattık ve onlar da para koyarak bize ortak olmaya karar verdi. ilk olarak 500 bin TL yatırımla şirketi kurduk ve sonraki 6 ay içinde 500 bin TL daha yatırım yaptık. ilk kuruluşta benim yüzde 40, Lale Tüzün’ün yüzde 30, Gökhan’ın yüzde 20 ve Yener’in yüzde 10 hissesi vardı.”
ilk yıl içinde Modanisa’ya çok sayıda rakip site kuruluyor. Ancak Türe’yi asıl uğraştıran rekabet değil başka zorluklar oluyor. Türe, karşılaştıkları zorlukların ne denli çetin olduğunu şöyle anlatıyor: “E-ticaret para kazanmanın gerçekten zor bir yolu. Modanisa’dan önce çok sayıda şirket kurmuş deneyimli bir girişimci olarak para kazanmanın daha kolay yolları olduğunu biliyorum. Eğer bana 2012 yılında Modanisa’yı kurduktan 1 yıl sonraki halimi bir gösteren olsaydı, bu işe girmemeyi düşünürdüm. Ancak girdikten sonra da zorlukları aşmayı başardık.” Karşılaşılan ilk zorluk ise ürün tedarik etmek konusunda yaşanıyor. Bu sorunu ve nasıl aştıklarını Türe’nin ağzından dinleyelim: “Temmuz ayında Osmanbey’e gidip uzun kollu bluz aradığımızda bulamadık. Üreticileri ürün yapmaya ikna etmemiz zor oldu. ‘Biz uzun kollu bluz istiyoruz’ dediğimizde ‘Temmuz ayında uzun kollu bluzu ben satamam, sen de satamazsın. Sen batarsan bizim paramızı da ödeyemezsin. Parasını peşin verirsen üretiriz’ yanıtını aldık. Önceleri parasını vererek ürünleri yaptırdık. Sonra onlar sattığımızı gördüler ve siparişlerimizi almaya başladılar. ilk zorluğu böylece aştık.”
-------------------
Modanisa’yı büyütürken Kerim Türe’nin geçmişteki internet deneyimlerinden büyük fayda görüyorlar. Sitenin tanıtımı Facebook ve Google üzerinden yapılıyor ve iyi bir geri dönüş alınıyor. Katalog satışı, internetten alışveriş gibi konularda gelişmiş bir kültürü ve deneyimi olmayan Türk tüketicisi bu tanıtımlarla siteye çekiliyor ve iyi bir trafik yaratılıyor. Bu başarının ardından hızlı büyümeyi yönetmek gibi bir zorlukla tanışıyorlar. Türe, hızlı büyümenin getirdiği sıkıntıları ve bunların nasıl aşıldığını şöyle anlatıyor: “Mal satmaya başladığınızda hızlı büyüyorsanız, her şeyin aynı anda büyümesi gerekiyor. Geride kalan her şey sorun oluyor. Diyelim muhasebe departmanınızın sistemi geride kaldı ya da çalışan sayısı yetersiz kaldı. Zamanında fatura kesemiyorsunuz. Satış artışına paralel olarak müşteriden gelen ürün iadelerinin sayısı da artıyor. O prosedürü tamamlamak için yetişmiş insan kaynağına sahip olmalısınız. Uygun insanı bulup eğitip aranıza katmalısınız.” Bir diğer zorluk ise bayramlar, anneler günü gibi özel günlerde artan alışveriş yoğunluğunun yönetilmesi oluyor. Bugünlerde müşteri memnuniyetinden ödün vermeden hizmet sunabilmek için ihtiyaç duyulan yapı kuruluyor. Şirket büyürken ‘operasyonel mükemmeliyet’ kadar ‘görsel mükemmeliyet’ de ön planda tutuluyor. Ürün görselleri sürekli iyileştirilerek müşterinin seçim yapmasını kolaylaştıracak nitelikte net fotoğraf çekimleri yapılıyor. Türe, “Moda ürünü satıyoruz, görsellik çok önemli. Ürünü olduğundan fazla değil az da değil, tam olduğu gibi gösterebilmeliyiz ve insanlara stil anlatabilmeliyiz. Ürünün kendisinde yaratacağı etkiyi anlatabilmeliyiz onlara. O nedenle görsel mükemmelliyeti operasyonel mükemmelliyet gibi ön planda tuttuk.”
Türkiye için bir başarı hikayesi.
Tesettürlü kadınların giyim ihtiyaçlarını ilk onlar keşfettiler ve 2011'de hizmete açıldılar.
Rakipleri sefamerve'nin açılışı 2012'dedir; yani 1 yıl sonra.
Bir Modanisa'ya bir Sefamerve'ye bakarsanız, aralarındaki farkı çok net görürsünüz:
- Modanisa, şehirli tesettürlü kadının markasıdır; beğeni çıtası üsttedir.
- Sefamerve, Anadolu Kadınları'nın markası.
Bu arkadaşların 130 ülkede müşterileri var.
Yayınlarını Türkçe, Arapça, ingilizce, Fransızca ve Almanca olmak üzere 5 dilde yapıyorlar.
Dünyanın 5 kıtasına kargo gönderiyorlar.
Hakikaten bakmalara doyulamayacak, tesettür modası konusunda ilham verici bir dergi yayınlıyorlar her ay: Modanisa Dergi.
Cirolarının yüzde 75 - 80'ini ihracat oluşturuyor.
2016’da istanbul’da, 2017 yılında Londra ve Dubai'de Modest Fashion Week'ler düzenlediler.
Yani tesettürü sadece Türkiye'de değil tüm dünyada moda konusu haline getirdiler.
(Tesettürün modası olmaz diyen dindarlar var; biliyoruz. Ama büyük bir dindar kitle de "neden modası olmasın" diyor; bunu yasaklayan ne var ki! Tesettür kurallarına uyuluyorsa, tesettürün modası da olur.)
iki tane uluslararası ödül aldılar:
"Islami Economy Award" ve "International Business Excellence" (Uluslararası iş Mükemmelliği) ödülü.
Mart 2018’de Google; Modanisa’yı perakende alanında Türkiye’nin en kolay kullanımlı ilk üç sitesinden biri ilan etti.
Facebook ise Modanisa’yı “Moda alanında büyüme odaklı uluslararası strateji tasarlamak konusunda” bir başarı öyküsü olarak gördüğünü duyurdu.
Üniversitelerin iktisat bölümlerinde girişimcilik ders konusu yapmak lazım hikayelerini.
Kurucu CEO (bkz: Kerim Türe)'ye de serüvenini anlattırmalı.
Kaia Gerber, 1980’li ve 90’lı yıllara damgasını vuran model Cindy Crawford’un kendisiyle aynı mesleği seçen kızı.
Moda dünyasının önemli aktörlerinden biri, blucin modasına yön veren isimlerden Francois Girbaud, Cindy Crawford’un henüz 16 yaşında olan kızının podyuma çıkarılmasını eleştirdi:
“Bunu yapan insanların gerçekten hapse atılması lazım.”
Kaia, 2001 doğumlu. Henüz 16 yaşında podyuma çıktı. Cindy Crawford da kızı için endişeleniyor ama Francois Girbaud ile aynı gerekçelerle değil: “Ben kariyerimde en tepeye yerleştim ve şimdi kızım da bunu yapamazsa ezilir diye korkuyorum. Böyle bir anneniz varsa ve aynı kariyerden geçtiğinizde başarı elde edemezseniz neler olabilir, sorguluyorum.” http://www.tesetturgiyim....anken-cikartilmamali.html
Happy Moon'un sahibi...
Mekanın ingilizce adıyla soyadı uyumuna dikkat:
Aymutlu = (bkz: Happy Moon).
Sitelerinde hikayesini hiçbir komplekse kapılmadan çok güzel, çok samimi anlatmış.
Çok etkilendim:
-----------
Happy Moon’s Grup olarak hikayemiz bundan tam 20 sene öncesinde başladı.
16 yaşımdan itibaren komi olarak başladığım restoran sektöründe sırasıyla garsonluk, şeflik, müdürlük pozisyonlarında görev aldım ve çalıştığım her pozisyon bana zaman içerisinde farklı bir deneyim kattı. En başından itibaren hayalim kendime ait bir kafemin olmasıydı.
24 yaşında, sektörde edindiğim tecrübemlerimle birlikte hayalim için ilk adımı attım. Öncelikle uygun mekanı bulmak için yaklaşık 2 yıl süren araştırmalar yaptım. 2 senenin sonunda 26 yaşımda 50 m2’lik ilk şubemizin açılışını elimdeki 5 bin lira ve geri kalanı senet şeklinde ödeme şartı ile gerçekleştirdim.
Misafirlerimizin acıktıklarında akıllarına gelen ilk yer olmak, geldiklerinde hak ettikleri değeri görüp mutlu olmalarını sağlamak, yemeklerinin tamamladıklarında gerçekten doyduklarını hissedip, memnuniyet içerisinden mekandan mutlu ayrılmalarını sağlamak en büyük önceliğimdi. Öyle bir memnuniyet oluşturmalıydım ki arada sırada uğradıkları bir kafe olarak değil, her fırsatta gelmek isteyecekleri bir mekan olmalıydı.
Bunun için stratejimizi büyük porsiyon, hızlı servis ve iyi hizmet üzerine kurguladım. Yıllardır edindiğim tecrübelerime dayanarak herkese hak ettiği bu hizmeti hakkı olan fiyat ile buluşturma kararı aldım. Lüks olarak adlandırılan bu kavramların herkes tarafından ulaşılabilir olması benim için büyük önem taşıyordu.
Kısa bir zaman içerisinde de gelen konuklarımız tarafından fark edildik. Başladığım noktada hayal ettiğim gibi müdavimlerimiz olmaya başladı. Tek bir şubeyken, ikinci ve üçüncü şubelerimiz açıldı. Öncelikle Anadolu Yakası’nda o kadar sevildik ki açtığımız şubeler ile Bağdat Caddesi’ne sığamadık. Şimdi ise sizlerin ilgi ve desteği ile tüm Türkiye’ye yayılmış 24 şubesi olan bir markaya dönüştük. Sadece tek marka ile kalmayıp, Manhattan Coffee ve Big Kitchen markalarını da sektöre kazandıran bir grup markası haline geldik.
20 sene öncesinde ilk şubede başlayan yolculuğuma arkamda 1300 kişilik büyük bir aile ile devam ediyorum. Bundan sonraki hayalim tüm ekip arkadaşlarım ile birlikte büyüyerek uluslararası bir zincir markası olmamız. Hedeflerim ve hayallerim ne kadar büyürse büyüsün önceliğim hep aynı, gelen konuklarımızın memnuniyetidir.
1958: Turgut Aydın istanbul’a gelerek 15 yaşında iş hayatına atılır. Sultanhamam’da atölyelerde havlu asacağı, kapı kolu gibi farklı ürünlerle ünlenir.
1976: Turgut Aydın Dömeks şirketiyle faaliyetlerini kurumsallaştırır.
1991: Dünyaca ünlü pek çok markaya elastik kumaş ve dantel temin eden, Türkiye pazarında ilk olan ürünler imal eden Aydın Örme kurulur.
1996: Memorial Hastanesi kurucu ortakları arasında yer alarak sağlık sektörüne adım atma kararı alınır. 2000: Memorial Hastanesi hasta kabulüne başlar. 2006: Memorial Sağlık Grubu’nun tüm hisseleri Aydın Ailesi tarafından alınır.
2008: Henüz 3 mağazalı bir marka olan English Home grup tarafından satın alınır.