Old boy'u bile geçebilecek seviyede, muhteşem bir kore filmi, nasıl olmuş da daha önce başlığı açılmamış anlamadım.
Özellikle aksiyon sahnelerinin gerçekliği beni belden aldı, milyon tane araba kazası sahnesi izledim, hiç bu kadar gerçekçisini görmemiştim. Ayrıca kore polisinin mallığı beni benden almıştır.
aykut kocamanın 3. ali yıldırımın 1. istifası ile 2013 yılına merhaba demiştir.
Bu arada kartalhaber.com sitesi, uefa'nın türkiye futbol federasyonuna fenerbahçenin 3 ay içinde küme düşürülmesi için yazı gönderdiğini, istifaların ana nedeninin bu olduğunu iddia ediyor. ben iddia etmiyorum bakın site iddia ediyor diyorum.eksi yağacak gibim sanki çünkü.
Yine ağladığımız iddia edilecek, yine dalga geçileceğiz, ama derinden beşiktaşlı olarak ben 10.03.2013 tarihi itibarıyla beşiktaşın maçlarında heyecanlanmayı bırakıyorum. Hasbelkader geçen hafta fenerin golü ofsayt diye verilmedi diye ortalık yıkıldı, ki beşiktaş-fenerbahçe maçlarında, özellikle kadıköy'de hakemlerce her maç ezilmemize rağmen, sonrasında aldılar bu hafta diyetlerini.
Hemen hemen her maç hakemce kayırılan, amrabat ve riera rakibine her maç tekme atmasına rağmen, sarı kart dahi görmeyen takımın yöneticisi, teknik direktörü oyundan atıldı diye, televizyona çıkıp açıklama yapıyor, şampiyonluğumuzu engelleyemezler diye, bu hafta lehlerine öyle bir penaltı veriliyor ki galatasaraylı arkadaşlarım bile utanıyor, gol olmamasına seviniyor. ki bu penaltıyı veren özgür yankaya bizim kadıköyde son 3 maçımızın ikisinin hakemiydi.
Neyse efendim geçen haftaki ofsayt olayından sonra, fenerbahçe açıklama yapıyor, federasyona azalarak devam ediyor güvenimiz diyor, ki bu federasyon, hakkı, hukuku, adaleti çiğneyerek şike yaptığı ayan beyan ortada olan fenerbahçeyi küme düşürmeyen federasyon, bu hafta maçın devre arasında, ki iki faul pozisyonu hariç hakemce yapılan bir şey olmamasına rağmen, şikeden mahkeme kararı ile ceza almış başkanları soyunma odasına girip hakemlere çemkiriyor, babasının çiftliği zaten o stad.
Sonra ikinci yarı fenerbahçenin attığı ikinci golde bir bakıyoruz yan hakem santraya koşmuyor, 3 dakika duruyor orada, bursalı oyuncular orta hakeme işaret etmelerine rağmen, orta hakem inatla gitmiyor, evet gitmiyor!zar zor götürüyorlar ve televizyonda net bir şekilde yan hakemn hocam meireles ofsayt dediğini görüyoruz, ama orta hakemimiz fantastik bir şekilde, yan hakemden daha iyi son adamı süzdüğünü düşünerek golü veriyor.
Benim zavallı Beşiktaşımın da trabzon maçında yüzde yüz penaltısı verilmiyor, hem de hakemin gözü önünde, beşiktaşlı olduğu iddia edilen, ama yönettiği çoğu maçta bize geçiren fırat tarafından, maçtan bir gün önce de trabzon yöneticisi alenen tehdit ediyor kendisini, yanlış bir karar verirse tribünleri tutamayız diyor.
Evet, bu hafta anladım, bizim dar kadrolu, sakatlık belalısı takımımız istediği kadar mücadele etsin, inansın, hayal kursun, bu sezon galatasaray-fenerbahçe 1-2 bu çok net belli, şampiyonuda derbide belirler rahatlarlar.
insanı bilincinden belirli bir süre uzaklaştıran anda yapılanlardır. Gol anında alt kapalının en altında, sahaya en yakın olan yerdeydim. Golden sonra en son bizimkilerin sol tarafa doğru koştuğunu gördüm, ondan sonrasını hatırlamıyorum, film koptu. zaten tribündeki herkesin yeri değişti, hiç görmediğim adamlarla sarmaş dolaş, surata yenilen bir dirsek... 5 dakika sonra gelebildim kendime maçın bittiğini bile algılayamadım o derece.
Raul meireles olayında herkese ahlak dersi veren, kendi kulüp futbolcusu aynı şeyi yapsa takım otobüsüne bile bindirmeyeceğini söyleyen yöneticilere sahip takımın iki yüzlülüğünün göstergesidir. Rakibine tüküren/tükürürmüş gibi yapan futbolcu için tahkime gidilmesi çok yakışır bu klübe. Hayır neyi savunacaklar?Fenerbahçe en azından meireles'in konuşurken kastı olmadan ağzından sıvı çıktığını savunuyordu, görüntülerde Melo'nun bariz bir şekilde tükürük hareketi yaptığı ortada iken bir de ceza indirimi istiyorlar. Bir Galatasaraylı olsam yemin ediyorum utanırım.
şimdi bir takıma getireceği başarılar, alacağı şampiyonluklar nedeniyle bağlıysanız, zengin diye elin öküzü ile takılan hatundan, babası zengin diye iç güveysi giden damattan, ay çok cool bu çocuk yeaa diyen tikilerden bir farkın kalmaz.
sevgi ve aşk beklenti ile yaşanırsa koyayım öyle aşka sevgiye ben.
çünkü sevilmek için sevmezsin canım kardeşim, seversin, aşık olursun, ama nedenini bilmezsin çoğu zaman, görünce çarpar seni.
mesela ben küçükken evdeki galatasaraylı babam cimbomu, fenerli dayım fenerli olmam için çeşitli rüşvetler verir ve bana her gün takım değiştirirdiler. o dönem nasıl olduysa üç büyükler üstüste ankara'ya maça geldi, ikisi ankaragücü biri gençlerleydi sanırsam, belki aralarda bir hafta daha olabilir, babam üçüne de götürdü beni, ben 7 yaşındayken beşiktaş tribünlerini gördükten sonra bir Allahın kulu bana başka takımlı olduğumu söyletemedi, hem de o maçı 1-0 kaybetmemize rağmen, görünce aşık oldum bende çünkü.
eğer hayata bu gözle bakıyorsan gerçekten kaybetmişsin kardeş, yazık.
