Para, 2012-2013 sezonu sonunda Necip Fazıl Kısakürekin ölümünün 30. yılı vesilesiyle özel bir gösterimle seyirciyle buluştu. Necip Fazıl Kısakürekin öne çıkan oyunlarından olan Para, paranın belirlediği toplumsal yaşamın çürümüşlüğünün bireylere ve bir aileye yansıyan yanını ele alıyor. Savaş, vurgun, insanı hiçe sayan ekonomik ilişkiler ve bankalar, toplumsal çözülmeye hizmet eden siyaset, birbirine güven duymayan bireylerin sistemden gelen güçlerini birbirine karşı kullanmaları oyunun olay örgüsünü oluştururken, insanlık değerleri tartışmaya sunuluyor. Engin Gürmenin yönettiği oyunda; Aziz Sarvan, Cem Uras, Doğan Altınel, Nurdan Gür, Aslı Aybars, Oğuzboy Vedat Şahin, Zeki Yıldırım, Alev Oraloğlu, Deniz Yeşil Mavi, Ali Mert Yavuzcan, Seza Güneş, Engin Gürmen rol alıyor.
Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım adlı müzikal oyunda, 31 Mart Olayı ile başlayan ve 1960 yılının ortalarına kadar devam eden süreçte, ülkemizin siyasal ve toplumsal durumu tüm gerçekliğiyle yansıtılıyor. Beraber büyüyen Vicdani ile Efruzun ilerleyen hayatları ve ilişkileri üzerinden, içindeki vatan sevgisini, ülkesinin çıkarlarını kendi hayatından bile üstün tutan Vicdani Yurdakulerin her zaman yenilmeye mahkûm, düzene ayak uyduramayan ve haksızlıklarla dolu hayatı gözler önüne seriliyor. Haldun Tanerin yazdığı Can Doğanın yönettiği oyunun müzikleri Selim Atakana ait. 12-16 Şubat 2014 tarihleri arasında Üsküdar Musahipzade Celâl Sahnesinde oynanacak oyunda; Can Alibeyoğlu, Şeyda Arslan, Özgür Atkın, irem Arslan Aydın, Mert Aykul, Barış Çağatay Çakıroğlu, Uğur Dilbaz, irem Erkaya, Can Ertuğrul, Elyesa Çağlar Evkaya, Yasemin Gezgin, Eftal Gülbudak, Ümran inceoğlu, Yılmaz Meydaneri, Neslihan Öztürk, Ersin Umulu, Derya Yıldırım, Zeynep Göktay Dilbaz, Pınar Demiral, Yeşim Mazıcıoğlu, Neşe Ceren Aktay, Emre Karaoğlu rol alıyor.
iBB Şehir Tiyatrolarının yeni oyunu Shakespeare, Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde kendi düş dünyalarından yaşamı yorumlayan hastalarla, onları anlamaya çalışan iç çelişkiler içindeki hekimler, sistemin eksikliğinden yararlanan personelin ilişkileriyle süre giden yaşantı, yeni bir hastanın aralarına katılmasıyla değişime uğrar. Her biri tanınmış bir kişiliği temsil eden hastalar ile hastane çalışanları giderek Shakespeare ve Romeo ile Juliet oyunu etrafında yaşama bakmaya başlarlar. Farklı gezegenlerden geldiğini düşünenler; Sarah Bernhardt, Stalin gibi tarihsel, sanatsal kimlikler, bölünmüş kişilik yaşayanlar, konumuna, yaşam biçimine yabancılaşan çalışanların biçimlediği Shakespeare, 19. yüzyılın sonundan günümüze dünya tarihinde yaşanan konuları paylaşıyor. iyiliğin, güzelliğin, ortak düşler kurmanın insanlığın kurtarıcısı olduğu düşüncesini işleyen Shakespeare, komedyanın anlatım olanaklarından yararlanarak insanlığın sorunlarına dikkat çekiyor. Elçinin yazdığı Melahat Abbasovanın yönettiği oyun, 12-16 Şubat 2014 tarihleri arasında Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesinde Oyunda; Sezai Aydın, Selma Kutluğ, Ertuğrul Postoğlu, Murat Coşkuner, Meriç Benlioğlu, Elçin Atamgüç, Nevzat Çankara ve Özgür Dağ rol alıyor.
iBB Şehir Tiyatrolarının yeni oyunu Kes ve Kaç, sağlık sektöründeki özelleştirmelerin neden olduğu büyük tehlikelerin konu edildiği oyunda; birbirinden ilginç hasta ve hastalık hastası karakterlerin başından geçen komik olaylar anlatılıyor. Kes ve Kaç, maddi çıkar dünyasında aklını kullanamayan bireyin nasıl kullanılabileceğine işaret ediyor. Peter Horslerin yazdığı Bora Seçkinin yönettiği oyun 13-16 Şubat 2014 tarihleri arasında Üsküdar Kerem Yılmazer Sahnesinde Oyunda; Berrin Koper, Betül Kızılok Bavli, Caner Bilginer, Cem Karakaya, Derya Yıldırım, Elif Özge Özder, Eylül Soğukçay, ibrahim Can, Rıdvan Çelebi rol alıyor.
ibb şehir tiyatrolarinin yeni oyunu Sirke Tadında Böğürtlen Reçeli, 13-16 Şubat 2014 tarihleri arasında Gaziosmanpaşa Sahnesinde seyirci karşısına çıkıyor. A. Kadir Bozkurtun yazdığı Zuhal Ergenin yönettiği oyunda; ülkenin birinde yaşanan siyasal ve toplumsal değişimler, evlilikleri boyunca bu sürece şahitlik ederek ölümle şakalaşan yaşlı bir çiftin ilişkisi ekseninde mizahi bir dille aktarılıyor. Kendini değiştirmeyi akıl edemezken dünyanın düzenini değiştirmeye çalışan ve eşiklerde kalmanın sancısını yaşayan bir adamın baskılar karşısındaki tavrı hicvediliyor. Kahramanlarımız için hayat tıpkı sirke tadında böğürtlen reçeli gibi Biraz acı, biraz buruk ama bazen de tatlı Oyunda; Mert Tanık ve Bensu Orhunöz rol alıyor.
ibb şehir tiyatrolarinin yeni oyunu vakti geldi, Üç eski okul arkadaşı; bir iş adamı, bir bürokrat ve bir profesör Yıllar önce yaşanan ve üzerine sünger çekilen bir olay Tam da her şeyin yolunda gittiğini düşündükleri sırada bir karabasan gibi üzerlerine çökmüştür. Aile düzenleri, siyasi, ekonomik ve akademik gelecekleri hatta tüm yaşamları onları buluşturan bir kız yüzünden tehdit altındadır. Yüzleşme vakti gelmiştir. ilginç ve sürpriz gelişmelere gebe hesaplaşmalar başlar. Gökhan Eraslanın yazdığı Naşit Özcanın yönettiği oyunda; Orhan Hızlı, Ali Karagöz, Yeşim Koçak, Selçuk Soğukçay rol alıyor.
kitap okumayi gereksiz goren bir kesim var malesef bu cok net.sosyal medyanin yayginlasip yasam alanimizin tam ortasinda durdugu surece kitap okumak yerine facebookta unlu yazarlarin sozleri paylasilmaya devam edilecek.bunun aksi cok mumkun dilerim ileride kitap okumaktan yoksun bir toplum olmayiz.ayrica maddi olanaklar sebebiyle alinamayacak kitaplarda pek yok artik 5 liraya cok guzel kitaplar var ayrica cok guzel kutuphanelerde var cuzi miktarlara uyelik soz konusu.
bazilari canda ,bazilarida cok sinir bozucu mesela egitim seviyeniz benzer ama sizi aşağilayacak kadar kibirli ve kompleksli hırs küpüne dönüşebiliyorlar.sirf kendisi bir zamanlar çalistigi işinde küçümsendiği için sizide küçümseme hakkini kendinde bulmaya çalişirlar.boylesine kibirli ve sevimsiz sözde akrabalarla tanişmayip görüşmüyor olmayi ne çok isterdim. ama teyzelerin varliği sözkonusu.
naşit özcanın masal gibi performansıyla sait faik'i anlamak dinlemek oyunun nasıl başlayıp nasıl bittiği anlaşılmıyor.vee oyunun bir sürprizide çekilişle büst hediye ediliyor.tekrar izlenesi oyunlardandır.
(bkz: hiiişşt)
göz kapakları kirpiklerini taşıyamıyacak durumda yahu ne eziyet ediyosun kendine hadisecim yelpaze gibi kirpiklerin olunca çok çok güzel olunmuyo bil istedim!