istanbul'daki kültür-sanat etkinliklerini haberdar eden, köşe yazılarına ve güncel haberlere yer veren bir site. çok güzel, siz de girin bir bakın derim.
Amerikan başkanlarından çok sık duyduğumuz bir sözdür. Ama artık bu sözü ''PRESIDENT''lar dan duyunca sanki kanım donuyor. ''Gitti dünyanın bir yerlerinde zavallı masum sivillerin yaşamları'' diyorum kendi kendime. ''Gitti onca yaşlı, genç, kadın, erkek, çoluk, çocuk, yetim, sakat, fakir, zengin, günahsız insanların hayatı''. Sonra da kendi kendime soruyorum ''Acaba sıra ne zaman bana gelecek?'' diye. ''Ne zaman bende Amerikan halkının menfaati için zarar göreceğim?''. Sonra ülkemin durumu geliyor aklıma ve diyorum; ''daha ne kadar zarar göreceksin? Yıllardır çektiklerin ne? Çektiklerimiz ne?''.
Değerli dostlar; bu söylemin arkasında yatan; kendilerini ''medeni'' olarak nitelendiren ve yandaş ülkeler ile birlikte yaklaşık 500-600 milyon kişi için ''dünyanın geri kalanı bizim hiç umurumuzda değildir'' anlayışıdır. Onların aralarında savaşmaları körüklenebilir. Onlar işgal edilebilir. Onların ülkelerinde karışıklıklar çıkartılabilir. Her türlü antidemokratik ve gayriinsani uygulamalar desteklenebilir. işbirlikçiler sayesinde o ülkelerin ana mekanizmalarına girilebilir. Etnik, dini ve siyasi ayrışmalar körüklenip o toplumların iç enerjileri tüketilerek parçalanmaya itilebilir. Daha başka birçok insanlık dışı uygulamalar ile de o toplumlardaki halkların eziyet çekmesi sağlanabilir.
Ama ne için?
''Amerikan halkının menfaati için''.
Hem dünyanın her tarafına ''özgürlük'' getirme çabası içinde olacaksın, hem dünyanın jandarmalığına soyunacaksın, sonra da yaptığın zulümlere kılıf uydurmak için ''her şeyi Amerikan halkının menfaati için yaptık'' diyeceksin. Bazen de stratejik öneme haiz veya petrol zengini ülkeleri işgal edebilmek için Amerikan filmlerinde görmeye alıştığımız komplolar gibi kendi ülkende ''terörist saldırılar'' düzenleyip, Amerikan halkını terörizm den kurtarıyoruz bahanesine sığınacaksın. Kendi içlerinde cidden gerçek demokrasiyi uygulayan bu ülkeler, halklarını demokrasinin gidebileceği ihtimali ile korkutarak yaptıkları zulümlere kılıf uydurmaktadırlar. Böylece iç muhalefeti de baskı altında tutabilmektedirler.
Sevgili dostlar; insanlık tarihi benzer olayları defalarca yaşadı. Şimdi ise onlardan eser bile yok. Sözüm ona kendilerine ''medeni'' diyen Amerika ve yandaşları ya dünyanın geri kalan kısmına da kendi halklarına davrandıkları gibi davranacaklar ya da zaman içinde kendi içlerinde parçalanarak tarihin karanlık sayfalarına gömüleceklerdir. Zulüm kimsenin yanına kar kalmaz.
edit: kötülenmiş. neden kötüledin arkadaşım? için acımaz mı hiç? hiç kuşku duymaz mısın? ayıptır.
efendim bu eylemi gerçekleştiren abazan erkek bünyesini gördüm. biraz şaşkınlık, biraz hüzün, biraz da gelecek kaygısı ile orada toplanmış olan 3-4 kişiye bakakaldım.
dışarı çıktım, arkadaşımla buluşmaya gidiyorum. neymiş sürücü kursuna fotoğraf verecekmiş de, ''hacı o fotoğrafı beraber alalım gidelim verelim kursa'' dedi. ''tamam'' dedim kırmadım kendisini yola koyulduk kursa gidiyoruz.
sürücü kursunun bulunduğu bina 5 katlı bir binaydı ve sandığım kadarıyla hiç bir dairesi konaklamak için kullanılmıyordu. diş hekimi var iki tane falan, sürücü kursu var, alt katta da güzellik merkezi var.
gittik fotoğrafları vermeye, binanın önünde 2-3 tane çakal genç, ellerinde sigaralarla caddenin karşısındaki kaldırımda oturmuşlar, konuşuyorlar. pek de yüksek sesle konuşuyorlar ki sanarsın konferans vermekte ibneler. neyse biz girdik binaya zaten kurs giriş katında. girdik kursa fotoğrafları verdik işimizi bitirdik çıktık dışarı. baktım yine o küçük çakallar orada beklemekte, e biz de yolumuz gereği yine oradan geçmek zorundayız. yanlarından geçerken şöyle bir kulak misafiri olalım dedik, biraz uzakta bekledik dinliyoruz. tamam hoş bir davranış olmayabilir ama onlar da o kadar yüksek sesle konuşmasınlar mnkym. neyse biz kulak misafiri olduk, birinin ağzından ''olm hadi gidelim lan bi bok yok sıkıldım amına koyim'' tarzında bir cümle döküldü. ben meraklandım tabii ki biraz neyi bekliyorlar acaba neden sıkıldı bu çakal diye. yanındaki arkadaşı sigarasından bir nefes daha çekip, sigarasını yere attı ve ayağıyla ezerek söndürdü. hemen ardından, ''olm az daha bekle amına koyiim fena hatunlar çıkıo şurdan diyorum ya'' gibi bir laf etti. hemen oradan koşarak uzaklaştık.
ilk başta olayın komikliğini ve aynı zamanda vahimliğini anlayamamıştık ama sonradan ikimizi de bir gülme krizi tuttu.
şimdi bazıları, ''komik olmak için kafasından olay uydurmuş bikbikbik'' falan diyeceklerdir. ama bu olay gerçek olmasa üstünde bu kadar durmazdım. ağlanacak halimize gülmüşüz aslında. zihniyeti anlamak mümkün değil. çok üzülüyorum.