Hüseyin Nihal Atsız'ın enfes şiirinin, Osman öztunç bestesiyle en güzel yorumlarından birini de gülnür kaya yapmış.
Saatlerce dinleyip, Nihal Atsız nasıl bir yanardağmış diyor insan. https://www.youtube.com/watch?v=KKZqiEHORb0
suede'in ilk albümünün 22 Şubat 1993'te çıkan üçüncü single'ı.
--spoiler--
I had this schoolboy-ish idea to sneak an overtly sexual song with the framework of pop. I was amazed it got daytime radio play, considering the title is a play on amyl nitrite.” BrettAnderson
--spoiler--
Belçikalı muhteşem besteci,piyanist,gitarist,müzikolog WimMertens'ın A Man of No Fortune, and With a Name to Come (1986) albümünden derine işleyen,mest eden , boyut değiştirten,adeta kanatlandıran güzellik.
"There are two different stories in horror: internal and external. in external horror films, the evil comes from the outside, the other tribe, this thing in the darkness that we don't understand. internal is the human heart."
bu hafta oynanan maçlar sonucu şampiyonluk yarışında, ezeli iki rakibinin önünde, fb'den 2, gs'dan 3 puan önde yarışa devam eden takım. puan olarak tablo kötü olmasa da, oynanan futbol düşünülünce gerçek beşiktaşlı'nın içini ah ettiren bir tablo.
çünkü bu takımın başına beşiktaş ruhuna sahip sergen yalçın sezon başı getirilseydi; hem avrupa'da gruptan çıkılmış hem ligde fb ve gs'ya fark atılmış hem de her maç seyir zevki veren futbol ile kara kartal'ın kanatları taraftarıyla coşkuyla kanatlanmış olurdu.
buna sebep olan ve göz yuman herkes , masa başı düzenin bilinçli ya da bilinçdışı parçası.
futbolun sahada oynanıp, güzelliğiyle kazanıldığı zamanlar gelinceye kadar tek tesellimiz ilahi adalet.
ps; sergen yalçın malatyaspor ile teknik direktör olarak ilk defa katıldığı avrupa ligi'ndeki 3 haftalık macerasında; 4 maçta 2 galibiyet ve 1 beraberlik aldı. son maçta hakem yüzde yüz penaltısını verseydi 1-0 yerine 2-0 kazanarak gruptan da çıkacaktı. elde ettiği galibiyet sayısı gs'ın 6 yılda avrupa'da elde ettiği galibiyet sayısına eşit. vizyonu da beşiktaş'ın şu anki td'si avcı'dan bambaşka bir seviyede.
futbolculuk hayatında emsalsiz yetenek, teknik direktörlük hayatındaki başarısıyla yakın geleceğin yıldız teknik direktörü, Beşiktaş efsanesinin takımının hak ederek kazandığı zorlu deplasman. Maçın bir diğer kazananı da muhteşem beşiktaş taraftarı. Oyun okuma olarak avcı, bireysel performans olarak güven yalçın maçın en açık ara kaybedenleri. Hatta lens'i ilk 11'e koymayan ya da en azından devre arası oyuna dahil etmeyen td'nin güven yalçın değişikliği ile kendi ipini çektiği maç. sahadaki en güzel iki şey 97 hatta 100 dakikalık maçta 85'te gelen bifouma'nın muhteşem golü(harbi sanat eseri gibi tekrar tekrar izlesnesi gol) ve emsalsiz efsanemiz sergen yalçın'ı her şeyiyle hak ettiği beşiktaş teknik direktörlüğüne özellikle getirmeyen tüm odaklara yollanan beşiktaş selamı.
akılcı ama bir o kadar da gönlümüzü yaralayan şey ise oynattığı futbola hasta olduğumuz sergen yalçın'ın maç sonu açıklamasındaki şu cümle; "benim takımlarım hep göze güzel gelen baskılı, atak futbol oynar içte ve dışta. ama artık öyle oynatmayacağız biz de çünkü kimse oynattığın futbolun güzelliğine bakmıyor."
bu açıklamanın en büyük nedeni 4 maçta en az 7 puanı hakem eliyle çalınmış, üstüne 3 maç ceza almış ve de hakkı her daim yenilen sergen hoca'nın artık bu adaletsiz düzene karşı skor odaklı futbol oynatarak; böyle düzene böylesi yakışır tepkisi.
hak etmedikleri yerlerde hak etmedikleri itibarı görenlere karşı kazanmanın yolu bu malesef. keşke güzel futbol, tutku dolu akıl kazansaydı ama o futbolumuz ile fark yaratacağımız, fair play ortamı oluşana, o beklediğimiz zaman gelene kadar parolamız 3 puan, işaretimiz akılcı sonuç odaklı taktik.
30 dakikadır aralıksız gülüyorum, gözümden yaş geldi yawsss; tarator ve aslanlarının cincon fanatiği hariç, tüm türk futbolseverlerin ömrünü uzattığı maç. Oyyy takım zaten rezil; iki yıldır ittirile ittirile şampiyon yapılmış helyumu aşırı kaçmış bir balon da real'den 6 üstüne psg'den 5 yiyip kendi sahasında, haksız 10 kişi bırakılan, haksız penaltı verilen ankaragücü'ne karşı hormonlu 2-0 öne geçip berabere kalmasını hiç kimse tahmin edemezdi. ki bu ankaragücü cincon'un her sezon cepte 6 puanı garanti ekürisi; bizim şampiyonluğumuzu tam ihtiyacı olan 8 golü atarak çaldığı ekürisi.
banko cincon kuponumuz yattı ama yüzyılın sürprizini yaptı ankara; sabahlar olmasın tüm futbolseverlere!
abdullah avcı mantalitesinin okan buruk mantalitesinden öğrenecek çok şeyi olduğunu gösteren maç, aslında avrupa ligi performansı ve grup sıralaması.
avcı'nın halefi buruk da avcı da ilk maçlarında biri sivas'a diğeri malatyaspor'a yani beşiktaş ruhuna sahip, iki beşiktaş efsanesinin takımlarına, ligin ilk haftası deplasmanda 3-0 yenildiler. o zamandan bu zamana gelinen süreçte; başakşehir şampiyonlar ligi'nden elense de avrupa ligi'nde devam edip, grubundan lider çıktı; avcı'nın beşiktaş'ı grubu tek galibiyet ile sonuncu tamamladı. ligde avcı'nın ilk maçta 3-0 yenildiği sivas lider, beşiktaş ikinci; başakşehir 4. hakiki öz beşiktaşlı ilk günden beri yineliyor;Şu takımın başında sergen yalçın olsa idi; hem avrupa'da gruptan çıkmış hem ligde liderliğe oynayıp, güzel futboluyla beşiktaş ruhunu yaşatan bir takım izliyor olacaktık. ki hakem marifeti ile 4 maçta en az 7 puanı çalınmasa şu an malatya da liderliğe oynuyordu. orman'ın en büyük icraatı bencil ve mobbing unsuru q7'yi şutlamak; en yılışık icraatı da vizyonu kısır, beşiktaş ruhundan uzak bir td'yi beşiktaş hocası yapmak.
şükretsinler karşılarında sallamayan psg vardı. yoksa bayern ya da leicester city olsaydı rakipleri; çifte haneli skorla dünya rekorunu kırarlardı.
maçların sahada oynandığı ortamlarda averaj takımı olan cincon bu sezon 6 maçta tek gol atıp 14 gol yedi. son 6 yılda avrupa'da aldığı galibiyet sayısı üç haftalık avrupa macerasında malatyaspor'un aldığı galibiyet sayısı ile eşit; yani 2.
önceki yıllarda çaldıkları şampiyonlukları geçtik; şu son iki yılda çaldıkları iki şampiyonluk ile sadece avrupa'da yüz karası değiller dahası yarattıkları adaletsiz lig sayesinde hem diğer yarışmacı klüplerin haklarını yiyip maddi olarak gerilemelerini sağlıyorlar hem de futbolseverleri bu rezil masa başı ligden komple soğutuyorlar. elbet birgün bir temiz eller operasyonu bu masa başı lige de yapılır ve tüm karalar geriye dönük ortaya çıkar.
gdo'lu ligin emek hırsızı, hormonlu şampiyonu için özel not: "Şampiyonlar ligine en çok katılan süper lig takımıyız deyip hava atan cin conlar, 15 kez zorla yollandıkları ŞL'de 9. Kez grup sonuncusu olarak bu konudaki rutinlerini bozmadılar.
Önemli olan Şl'ye katılmak değil!..
Önemli olan orada ne yapabildiğinizdir!.. "
imparator'un Taratorluğu'nu yine 90+2'de tescileyip; tarih yazdığı maç.
Avrupa'da son beş yılda iki galibiyet ile (Malatyaspor'un üç haftalık Avrupa macerasındaki galibiyet sayısına eş) tarih yazıyorlardı da son iki maçtır 90+2'de yedikleri ile ayrı tarih yazıyorlar; önce Rodrygo sonra Diatta;ilahi adalet böyle bir şey azizim ; Karma Always Works .
ps; geçen 6-0'lık real maçının son golünden beri bu kadar gülmemiştim; tişikkirlir diatta ve canımız muslera .
Alanyaspor maçı ile başlayıp Kasımpaşa ve Göztepe maçları ile devam eden sürecin son halkası olan maç. Bu 4 maçta hakem marifetiyle Yeni malatyaspor'un en az 7 puanı çalındı (Alanya-1; Kasımpaşa 2; Göztepe 2; FB 2) üstüne bir de Sergen Yalçın'a emsalsiz bir adaletsizlikle 3 maç ceza verildi. (Hakem itip, klübe basıp, rakip futbolcu ve görevli tartaklayan F.T.' ye verilen 3 maç ceza ile aynı)
Eğer bu 4 maçta adil hakem yönetimleri olsa Malatyaspor ve Sergen Yalçın liderdi. ama bu bağzılarının işine gelmiyor . umarız bu yoz, futboldan uzak düzenden Sergen Hoca kurtulur ve güzel futboluyla hak ettiği saygıyı ve değeri gördüğü bir ligde kendisini heyecanla takip ederiz. Süperlig'de Sivas, Malatya ve Trabzon dışında izlemeye değer takım yok; onlar da yoz düzenin ayak oyunları tarafından ya harcanıyor ya da harcanması an meselesi.
sergen yalçın bu adaletsizliğe karşı savaşmayı beşiktaş'tan en iyi bilenlerdendir ki bu düzene prim vermez daha da kükremesini sağlar anadolu kaplanları'nın.
not:26 ocak 1997 vanspor beşiktaş maçında son dakikalarda sergen yalçın'ın muhteşem frikiğinden kaleye giden topu vansporlu aykut elle blokluyor ve hakem metin tokat penaltıyı vermiyor. maç sonu sergen yalçın, rasim kara ve tüm takım smaçla engellenen galibiyetleri için hayretler içindeler. adaletsizliğin nirvanalarından; trajikomedinin everesti.
Sadece Yeni Malatyaspor'un futbol oynadığı; göztepe ve hakem arda kardeşler'in futbolu katletmek için sahaya çıktığı maç.
Geçen sezon düşmediği için gönülden sevindiğimiz Göztepe sen nasıl çirkef, sportmenlikten uzak bir takım olmuşsun. iki yarı toplam 20 dakika yattın; Malatyalı futbolcuların teması değil rüzgarından kendini yerlere atıp şov yaparak vakte oynadın ki her iki yarıda da aşırı temaslı sen oynamana rağmen; Malatya senin gibi yapsa 40 dakika maç izleyecektik. Hayatımda böyle adım başı duran bir maç izlemedim. Tabii bunda özellikle ilk yarı Göztepe'ye faul çalmakta imtina edip Malatya'nın her pozisyonunu durduran, Göztepe'ye özel müsamaha gösteren üstüne gole giden Eren'e yapılan faul ile Malatya'nın penaltısını vermeyen, sahada tansiyonun Göztepe tarafından aşırı çıkarılmasına göz yuman hakemin de çok büyük payı var. Yani Göztepe hakemin müsamahası ile Malatya'yı psikolojik ve fiziksel baskı altına alıp, oyunu sürekli durdurup zamana oynayarak puan almaya çalıştı. Böylesi bir oyunu Göztepe'ye hiç yakıştıramadım. hakem de görevini güzel icra etti ve Malatya puan kaybetti. TV'de haber geçti hakemi FIFA listesine de alıyormuş TFF.
Malatyaspor'un Alanyaspor maçıyla ( 1 eylül 2019 yenimalatyaspor alanyaspor maçı ) başlayıp, Kasımpaşa maçı (3 kasım 2019 kasımpaşa yeni malatyaspor maçı) ile doruğa ulaşan taraflı hakem yönetimleriyle puan kaybetmesini amaçlayan düzenin son parçası da bugünkü maçtı. Artık sadece rakibe karşı değil hakemlere karşı da oynayan Malatyaspor ve Sergen Hoca; hem rakibi hem hakemleri yenerek 3 puan kazanacak. Bu yolda sonsuz başarılar diliyoruz kendilerine. Her daim güvenimiz tam hocamıza ve takımımıza .
Zaten gökhan töre'nin semih saygıner'e rakip kale direkleri arası kaçan golü olmasa hakemi de yenmiştik de bu da gökhan töre'nin yine direk vuruşlu penaltıdan ilk golünü attığı maçta nazar boncuğu olsun.
Alanya, kasımpaşa üstüne bu maçın da gösterdiği gibi;artık sadece rakiplere karşı değil hakemlere karşı da oynayan bir Malatyaspor var. dahası emsalsiz haksız pfdk sevk kararı ile tff'ye karşı da mücadele veren Malatyspor ve Sergen Hoca var ki sergen yalçın bunu Beşiktaş'tan en iyi bilenlerdendir; bu düzene prim vermez daha da kükremesini sağlar Anadolu Kaplanları'nın.
Not:26 Ocak 1997 Vanspor Beşiktaş maçı 'nda son dakikalarda Sergen Yalçın'ın muhteşem frikiğinden kaleye giden topu Vansporlu Aykut elle blokluyor ve hakem Metin Tokat penaltıyı vermiyor. Maç sonu Sergen Yalçın, rasim kara ve tüm takım smaçla engellenen galibiyetleri için hayretler içindeler. adaletsizliğin nirvanalarından; Trajikomedinin everesti.
son iki yıldır hak yiyerek şampiyon yapılan takımın hocasının dediği gibi; ''şampiyonlar liginde maçlar sahada kazanılıyor.' o yüzden son beş yılda avrupa'da sadece 2 galibiyeti olan büyük balonun bu sezon hiç gol atamaması üstüne kasmayan real'e 6-0 yenilmesi tabii ki bizleri hiç şaşırtmadı.
şanlı galatasaray'ın terra pizza yerine turkish airlines sponsorluğunda sahaya çıktığı şampiyonlar ligi maçı. özellikle ilk yarı ve ikinci yarı son 10 dakika seyir zevki oldukça yüksek olan bol gollü karşılaşma sonrası akıllara gelen ilk soru avrupa fatihi imparator'un 6'lık aslanları real mağlubiyetini nasıl kutlayacak? ispanya'nın meşhur ve çok güzel sangriaları ile party başlasın devamı kumkapı ve cumartesi antep'te şalgamlı kebaplı saturday night fever .
ps; 90+2 'deki 6. gol ile nirvana yaşatan real, ilahi adalet sesimize ses verdin tişikkirlir.
6 kasım 2019'da real'den 6 gol yiyen cincon 11 aralık 2019'da psg'den kaç yer? kafamızda deli sorular...
şanlı galatasaray'ın terra pizza yerine turkish airlines sponsorluğunda sahaya çıktığı şampiyonlar ligi maçı. özellikle ilk yarı ve ikinci yarı son 10 dakika seyir zevki oldukça yüksek olan bol gollü karşılaşma sonrası akıllara gelen ilk soru avrupa fatihi imparator'un 6'lık aslanları real mağlubiyetini nasıl kutlayacak? ispanya'nın meşhur ve çok güzel sangriaları ile party başlasın devamı kumkapı ve cumartesi antep'te şalgamlı kebaplı saturday night fever .
ps; 90+2 'deki 6. gol ile nirvana yaşatan real, ilahi adalet sesimize ses verdin tişikkirlir.
oynattığı güzel futbol, takımının bugünkü başarısı üstüne gelecek fark yaratıcı başarılar potansiyeli nedeniyle bağzı odakların operasyonuna maruz kalmakta olan futbol efsanesi, bugünün başarılı teknik direktörü , çok yakın geleceğin yıldız teknik direktörü.
şu an ligde en çok gol atan ve averajı en yüksek takım olarak puan sıralamasında 3. sıradalar. Lig başlamadan üç haftalık avrupa karneleri ise 4 maçta 2 galibiyet ve 1 beraberlik.
her şey doğal seyrinde giderken ilk olarak 1 eylül 2019 yenimalatyaspor alanyaspor maçı'nda aşırı taraflı hakem eliyle puan ve puanları çalındı ki bu daha başlangıçmış. Asıl operasyon 3 kasım 2019 kasımpaşa yeni malatyaspor maçı 'nda malatya'yı doğrayıp kasımpaşa'ya 1 puan kazandıran görevli zat ile başlatılıyor. (bkz: halis özkahya/#42369129)
önce Faul bile olmayan pozisyonda Haksız ikinci sarı kart ile yeni malatyaspor 10 kişi bırakıldıktan sonra Sergen Yalçın üstüne provakasyon başlıyor. maçı çevirip öne geçtiği ve oyun olarak da üstün olduğu sırada takımına taktik verirken heyecandan teknik alan çizgisini aşıyor ve hakem uzaktan sarı kart gösterip daha da Sergen Hoca'nın üstüne gidip aşırı saygısız bir vücut dili, haksız tahrik edici el kol hareketleri ile kırmızı kartı gösterip atıyor hocayı. biz tv başında böylesi bir saldırgan ve saygısız tavra karşı şok geçirirken, fofana'nın atağını da özellikle kesip uzatmalarda kasımpaşa'nın beraberlik golünü atması sağlanıyor ki o gole beinsports spikerinin sevincinin türkiye'nin fransa'ya attığı gol sevincinden kat be kat fazla olması ile ikinci şoku yaşıyoruz tv başında. ama bu daha başlangıçmış gerçekten. sonra kasımpaşalı futbolcu soyunma odasını basıyor, olayların daha da vahimleşmesi iki takımın teknik heyeti ve malatyaspor'un başkanı sayesinde engelleniyor. iki gün sonra hazırlanan skandal rapor ve pfdk sevki üstüne fanatik gazetesi de sergen hoca'nın rekor ceza alması için özel algıya başlıyor.
fanatik vs'nin algı çalışması tek başına önemli değil ama paket içinde tam bir operasyon görüntüsü veriyor.
işin en can alıcı tarafı ise soyunma odasını basan rakip futbolcu sadece iki maddeden ve de saldırı maddesi olmadan sevk edilirken, sergen hoca haksızca üç maddeden sevk ediliyor pfdk'ya.
yani sadece saha içinde skora müdahale etmekle kalmıyorlar saha dışında da düzmece raporla bir hocanın ve takımın kaderiyle çok rahat oynayabiliyorlar. hem de bunu türk futbolunun en doğru dürüst adamlarından birine, en büyük efsanelerinden birine yalan dolan ile yapıyorlar.
sergen yalçın'ın bugün yaptığı açıklamalar olayın vehametini gözler önüne tüm açıklığı ile seriyor:
''idman başlamadan önce gazetecilerin sorularını yanıtlayan teknik direktör Sergen Yalçın, kendinden bahsetmek isteyerek, "Ben, çok agresif bir teknik direktör değilim. Kenarda çok tepkiler gösteren veya çok agresif olan, sürekli itiraz eden birisi değilim. Daha sakin birisiyim. Genelde oynadığımız müsabakalarda bizimle muhatap olan hep dördüncü hakem olur. Bir şeye itiraz edeceksek dördüncü hakeme söylüyoruz. Dördüncü hakem genelde bizi 'Biraz daha dikkatli olun, şurada ya da burada durun' gibi uyarıyor. Saha içerisinde sürekli böyle diyaloglar yaşanıyor. Kasımpaşa maçında olaylar biraz farklı gelişti. Ben Konya'da çalışırken, Konyaspor-Kayserispor maçında da Halis Özkahya beni oyundan atmıştı. Ben onu bilmiyordum, sonradan bana söylediler. Konya'da da beni aynı durumda atmıştı. Haklı ya da haksızdı konusuna girmiyorum ama ben maçtan önce kendisine başarılar diledim. Özellikle içeride yapılan bariz hatalar tabii bizim oyuna dahil olmamızı sağlıyor. Çünkü deplasman maçları içeridekilerden daha sıkıntılı oluyor. Tabii ben de kendi takımımın haklarını savunmak zorundayım çünkü bu iş için orada duruyoruz. Hem oyunu hem pozisyonu takip ediyoruz, hakemlerle diyaloga giriyoruz. Tabii ben de o uyarıları yapmak zorunda kalıyorum. Yapmak zorundayım çünkü benim işim bu. Ama ikinci yarı oyun öyle bir hal aldı ki 1-0 geriden oyunu 2-1'e döndürdükten, oyun tamamen bizim kontrolümüze geçtikten sonra, benim takımımın istediği oyunsal format oluşmuştu. O dakikalarda rakip takımın oyunu döndürme ihtimalinin olmadığı bir süreç başladı. 11'e 11 iken 2-1 öne geçtikten sonra hızlı ve çok çabuk oyuncularımız var, istediğimiz oyun oluştu. Rakip kaleye inebilen ligdeki en iyi takımlardan bir tanesiyiz. Çok çabuk karşı kaleye gidebiliyoruz. O tarz oyuncularımız var ki artık o dakikalardan sonra tam devreye girecek oyuncularımız var. Kırmızı karta kadar ikinci yarı çok iyi oynuyorduk. O kadar sıkıntıya rağmen maçı yine de çevirmesini bildik. Tam istediğimiz pozisyon oluşmuşken maalesef hakem arkadaşın Robin'i öyle bir sarı kartla atması bizi çileden çıkarttı. Bir maçta böyle sarı kart gösterirsen en az oyundan 4-5 oyuncu atman lazım. Herkes şok oldu. Biz maçtan sonrada pozisyonu izledik. Tamam, sarı kart olsa atsın problem değil ama sen bir takımın kaderiyle bu kadar basit bir şekilde oynayamazsın. Biz orada çok zor bir mücadelenin içerisindeyiz. Kazanacak pozisyonu yakalamışız. Kazanırsak lider olacak bir pozisyonu yakalamışız. Bizim oyuncumuzu çok basit bir sarı kartla oyundan atarak, tekrar rakip takımın oyuna dâhil olmasını sağlamak son derece yanlış bir şey. Ben, hakemin bana sarı kart gösterdiği pozisyonda oyuncularıma bir şey anlatmaya çalışıyorum. Benim orada hakemle hiçbir temasım yok. Bana dördüncü hakem sarı kartı gösterttiriyor. Zaten ikinci yarı başladıktan sonra dördüncü hakem ne oyunu ne rakip kulübeyi seyrediyor, sürekli beni seyrediyor. Dördüncü hakem olarak senin benimle ne işin var? Sen oyunu seyredeceksin, saha içini takip edeceksin, rakip kulübeyi takip edeceksin, doğal olarak hepsini birden takip etmen gerekir. Ben her içeriye bir şey söylediğimde, dördüncü hakem hep benim kulübemin önünde ve benimle kontak halinde. Böyle bir şeye ne gerek var? Biz, oynadığımız müsabakalarda hiç böyle bir şey görmedik. Onun neticesinde hakem bana sarı kartı göstermeye geldiğinde, hakemin bana kart gösterdiğini görmedim. Ben tamamen 2-1 galibiz, oyunculara nasıl pozisyon almaları gerektiğini anlatırken hakem bana sarı kart gösteriyor. En az 30-40 metre uzaktan gösteriyor. Kartı gösterdikten sonra dönüp gitmesi gerekirken hakem gitmiyor. Ben, Türk futboluna mal olmuş bir insanım. Yıllarca bu ligde oyun oynamışım. Yıllardır antrenörlük yapıyorum. Sen benden küçüksün. Yaşın kaç daha? Senin bana saygı göstermen gerekirken, sarı kartı gösterirken 'Hocam bak sarı kart gösteriyorum, sakin ol seni oyundan atabilirim, biraz daha dikkat et' gibi uyarılar yapması gerekirken, bana 30-40 metreden sarı kartı gösterip, dönüp tekrar maçı yönetmeye gitmiyor. Bunlar olmaması gereken şeyler. Bu her teknik direktör için geçerli, sadece benim için değil. Bir hakemin amacı oyuncuları veya teknik direktörü sahadan atmak değil, sahanın içinde tutmak. Ben onuncu haftayı oynuyorum. 4 tanede UEFA Kupası maçı oynadım. Hiçbir hakemle böyle bir sorun yaşamadık. Hiçbir hakem şimdiye kadar bize böyle bir davranış sergilemedi. Kenarda hakemin tavır ve davranışlarına şok olduk. Bana el kol hareketleri yapıyor. Sen bir teknik direktöre el kol hareketi nasıl yapıyorsun? Senin böyle bir yetkin mi var? Sen bana yaptığın o tavırları çık sokakta başka birilerine yapsana bakalım bir. Biz, hakemin tavırlarına inanamadık. Ben öyle bir şey söylediğini duymadım. Yalan söylemeyeyim. Onlar raporlarında yalanları yazmışlar ama ben duymadığım için yalan söylemeyeyim. Böyle raporlar yazılır mı? Dördüncü hakem, hakemi destekliyor. O, dördüncü hakemi destekliyor. Beraberce planlanıp, yazılan bir rapor var ortada. Ben inanamıyorum. Hakaret, el kol hareketleri var. Hakemin saygısızca bir davranışı var bana karşı. Hakem bana öyle bir tavır sergileyebilecek görüntüyü nereden buluyor? Gerçekten hakemlerin yazdıkları rapora çok üzüldüm. Bu kadar birbirini tamamlayan, yalan rapor yazmamaları gerekirdi" ifadelerini kullandı. ''
3 kasım 2019 kasımpaşa yeni malatyaspor maçı 'nda malatya'yı doğrayıp kasımpaşa'ya 1 puan kazandıran görevli zat. ikinci yarı işin dozunu öyle kaçırdı ki hem robin yalçın'ı haksız yere ikinci sarı ile kırmızı verip attı, hem sergen yalçın'a kırmızı verip attı hem fofana'nın atağını özellikle kesti ve kasımpaşa gol atana kadar maçı uzattı.
bu sezon çok bariz olarak malatya'nın kör göze parmak özellikle doğrandığı ikinci maç. ilki 1 eylül 2019 yeni malatyaspor alanyaspor maçı 'nda alper ulusoy eliyle puan ve puanları çalındı bu hafta da halis özkahya eliyle puanları çalındı anadolu kaplanlarının.
bu haftaki operasyon ile liderlik koltuğuna oturması da engellendi.
böylesi hakemlerin cirit attığı bir ligin zaten marka değeri eksilerde de, bir elin parmağından az sayıdaki seyir zevki veren takımları da katleden özel görevliler sayesinde bu ligin izlenilirliliği de yakında eksilere düşecek net.
beinsports spikeri de rengini öyle belli etti ki; kasımpaşa'nın beraberliği sağlayan golüne sevinci türkiye'nin fransa'ya attığı gol sevincinden kat be kat fazlaydı. ne rezil bir düzenin ne rezil piyonlarısınız cümleniz!..
son dakika notu twitterdan: '' Halis Özkahya Sergen Yalçın'a "defol" demiş. Muhtemelen Özkahya hiçbir ceza almaz. Aynısını Fatih Terim'e demiş olsa lisansı yırtılmıştı 90 dakika bitmeden. '' https://twitter.com/Kasar...amp%5Eserp%7Ctwgr%5Etweet
fonda bu tutkulu eser; 2016-17 sezonunda bundesliga'da tam bir peri masalı yazan ralf rangnick ve ralph hasenhüttl'ün ortak eseri keita'lı, forsberg'li red bull leipzig'in çita deparlı, rock n roll futbolu tutkusuyla birleşti mi ruh tutkulu motivasyonda ışık hızına ulaşıyor.
o unutulmaz tadı alabilmek için yeni güzelliğimiz; hedeflerinde realist, yöntemlerinde tutkulu ve akılcı sergen yalçın'ın güzel futbol ile fark yaratmaya kitlendiği takımı yeni malatyaspor ile yaşanacak coşkulu maçlar.
forsberg'in efsane frikikleri, keita'nın çita deparlı kontur atakları, maradona çalımları ile coştuğumuz o tutkulu kırmızı boğa maçlarının yerini artık acquah'ın guilherme'nin efsane asistleri ; fofana'nın, bifouma'nın gökhan'ın kanat bindirmeleri , maradona çalımlı jahovic'li kaplan kükremeli maçları alacak.
fonda awolnation'dan passion; ruhta yeni nesil çita, rock n roll futbol ve tutkulu full motivasyon; yeniden bir efsane is loading !..
ps; şu efsane maçın emsali bir güzelliği galibiyetli yaşamak dileğimiz ...
2019-2020 cemil usta sezonu ilk çeyreği itibariyle lig üçüncülüğüne oturan; ligin en çok gol atan ve averajı en yüksek takımı. hem de bunu avrupa ligi maçları dolayısıyla çok erken sezonu açmalarına, geciken transferler, avrupa maçları nedeniyle yaşanan sakatlıklar, kondisyon eksikliği gibi olumsuz koşullara rağmen başarmış takım. bu başarı; futbolculuk kariyerinde türkiye'nin emsalsiz yeteneği, dünya'nın emsali az yeteneklerinden, yıldız futbolcu, büyük şahsiyet sergen yalçın'ın teknik direktörlük kariyerinde de yıldızlığa oynadığı bir dönemin ilk meyvesi.
evvelki sezon on haftada büyük bir başarı ile düşme hattından kurtardığı konyaspor; geçen sezon 24 haftada alt sıralardan alıp, oynattığı rock n roll futbol ile fener'i cincon'u sahadan silerek ligi 9. bitirttiği alanyaspor ile kademe kademe bizi bugünlere hazırladı. bu sezon malatyaspor ile avrupa ligi'nde aldığı iki galibiyet ile cincon'un son beş yılda aldığı galibiyet sayısına ulaştı hem de kendi hücum futbolu oyun anlayışına göre kurduğu yeni malatyaspor ile hem defansta hem orta sahada hem ofansif hatta coşturan takım ruhuyla futbolseverleri mest etmekte. ki bu daha başlangıç...
sonucuyla hem bahisçi ruhumuzu hem yeni malatyaspor taraftarlığımızı memnun etmiş maç. hem kuponda hem ilk çeyrek ilk üç sıralamasında kazandık.
dün sinyor terim f.t. ilahi adalet hezimetiyle beşiktaşkımızı coşturmuştu; bugün de yenişemeyen başakcity ve trabzon ile en az bir hafta bir ilki yaşıyoruz. sonunda emsalsiz efsanemiz sergen yalçın'ın takımı ilk çeyrek itibariyle ilk 3 içinde; dahası ligin en çok gol atan ve averajı en yüksek takımı hem de aşırı zevk veren hücum fulbolu; defans, orta saha, ofansif hat olarak coşturan takım ruhuyla bu istatistiki başarı.
fiko'nun taruman edip, apo'nun esir aldığı takımımın, gerçek beşiktaş'ın sezon başından beri ne maçlarını izleyen ne de üstüne kupon yapan bünyeyi dün geceki ilahi adalet hezimeti ile öyle mutlu ve sevindirik etti ki; fiko'dan sonra apo bile aşırı sempatik geldi. tişikkirlir son beş yılda avrupa'da 2 galibiyeti olan; hakemler ve tff ile iki yıldır şampiyon yapılan; beşiktaş'ın beş şampiyonluğunu çalan takımın efsanesi avrupa fatihi .
ps: geçen sene de yine tff 'nun cincon odaklı düzenlediği fikstür ile cincon dört gün dinlenirken beşiktaş deplasmanda oynadığı avrupa maçından iki gün sonra cincon ile oynamış , hem tff'yi ve hem de komple cincon tayfasını yenmişti.
en güzel dejavuyu yaşatan emsalsiz taktik deha sinyor terim'e sonsuz teşekkürler !..
galaksi dışındaki yıldızların, merkezdeki yıldızlarla eş bir hızla döndüklerini gözlemledi ki bunun açıklaması karanlık madde varlığı idi.
''2016 Aralık ayında kaybettiğimiz Amerikalı astronom Vera Rubin, 1950’li yıllarda daha 22 yaşında ve bir aylık bebeği kucağında katıldığı bir bilimsel konferansa sunduğu evrenin rotasyonuyla ilgili provokatif makalesiyle, herkesin dikkatini çekecekti. O günkü sunumu, deneyimli bilimcilerce biraz uçuk görülse de sonraki yıllarda galaksilerin dış çeperlerindeki yıldızların hareketiyle ilgili keşfi muazzam bir ufka kapı aralayacaktı; Evrendeki kütlesel enerjinin çok önemli bir bölümünün bizce meçhul ‘karanlık madde’den oluştuğunun ispatına… New York Times’ın Rubin’in taziye portresine göre, bu keşif, astronomide Kopernik ölçeğinde bir dönüm noktasıydı. Vera Rubin’in 1978’de doğrulanan tespitleri, 1980 yılında yayınlandığında ‘karanlık madde’yi, astronominin çözemediği en büyük soru işareti haline getirecekti. ''
Saklaması zor olan nedir? Ateş!
Gündüz dumanı ele verir,
Gece alevi o canavarı.
Ayrıca aşktır bir de saklanması zor olan:
Her ne kadar sakin gibi görünse de,
Pek kolay okunur gözlerden.
En zoru ise bir şiiri saklamaktır:
insan meziyetlerini göstermeden edemez.
futbolculuk kariyerinde emsalsiz bir yetenek, nevi şahsına münhasır bir yıldız, aptallığa, haksızlığa ve de bilimum komplekslilere eyvallahı olmadığı için kalibresi düşük, karakteri zayıf teknik direktör ve yöneticiler tarafından çok haksızlığa uğramış futbol efsanesi. teknik direktörlük kariyerinde hep zor durumlardaki takımlarda çalışmış , güzel futbol oynatarak başarılı olmuş, ama kimsenin adamı olmadığı için tüm zeka, yetenek ve başarısına rağmen ne büyük takımlarda ne de milli takımda kendisine fırsat verilmemiş şimdinin başarılı yakın geleceğin yıldız teknik direktörü. şu büyük klüplere ve şu milli takıma kimler kimler hoca oldu da güzel futboluyla başarılı olup üstüne fark yaratacak sergen hoca bir türlü oralara özellikle getirilmedi. tabii kimsenin adamı olmamak, birilerinin maşası olmadan kendi doğrularını, futbolun gerçekleriyle söylemesi ve çoklu zekası ile uygulaması köşe başlarını tutanları belirleyen sisteme ters. dahası sergen hoca bir de büyük klüplerin gözden çıkardığı, yetenekli futbolcuları da yıldız futbolculuktan gelen empatisi, kompleksiz kişiliği ve korkusuz zeka dolu teknik direktörlüğü ile yeniden futbola, hem arkadaşça mentorluk yaparak hem de futbol oynatarak kazandırıyor. türk futboluna hizmet ediyor. bu taraftan bakınca da köşe başlarını tutanlar için baya bir sıkıntı oluyor. ama öyle ya da böyle hak ettiği yerlere, adam kayırmacılığın bizdeki gibi olmadığı avrupa'da çok yakında gelecek. onun oynattığı futboldan aşırı zevk alan bizler de avrupa semalarında kendisini vargücümüzle alkışlamaya devam edeceğiz.
1 eylül 2019 yenimalatyaspor alanyaspor maçı'nda sahaya alanya'ya 3 puan için çıkan görev adamı. malatyaspor'u biçerek, oyuncusundan teknik heyetine tüm takımı sindirmeye çalışıp maçı alanyaspor'a pervasızca vermiş art niyetli sözde hakem.
hakem kaynaklı skora aldanılmaması gereken maçta, art niyetli bir hakem heyetinin kritik noktalarda seri dokunuşları ile bir takımı nasıl biçebileceğinin ibretlik emsalini göstermiş büyük oyuncu.
''ilk yarı 19. dakikaya kadar baskılı futboluyla sahanın hakimi olan malatyaspor önce faulle alakası olmayan bir pozisyonda topu kaptıran efecan'ın kendini yere atmasıyla o ana kadar taça bile bayrak kaldırmayan yan hakem bayrak kaldırıp hem malatyaspor'un atağını kesiyor hem de topu alanya'ya veriyor. bunun sonrasında açtıkları orta ile ilk golü atıyor alanya. bu beklenmedik golden sonra takım bir süre tam konsantre olamayınca bireysel defans hatasıyla kontur ataktan ikinci golü yiyor. ancak sonrasında bifouma'ya ceza sahası içinde gol pozisyonundayken yapılan bir faul var ki %100 penaltı ve hem var hem alper ulusoy bunu görmezden geliyor. işin trajik komik tarafı ilerleyen dakikalarda bifouma'ya bu sefer ceza sahası dışında yine aynı faulü yapınca alanya, faulü veriyor hakem. o iki pozisyondaki bifouma'nın yüz ifadesi bile olayın akılla açıklanamayacak adaletsizliğini anlatır cinsten. yani hakem hem alanya'nın ilk golü öncesi hem de malatyaspor'un 2-1'i bulacağı penaltıda malatya'yı biçip alanya'ya çalışıyor. ikinci yarı malatya'nın bir çok atağını faul olmasa bile faul çalıp kesiyor. üstüne malatyalı futbolculara ve saha kenarındaki teknik heyete haksız sarı kartlar gösteriyor. ikinci sarı karttan atması gereken alanyalı oyuncuyu görmezden geliyor ki alanya'nın hocası bu oyuncuyu bir dakikaya kalmadan oyundan çıkarıyor, o bile durumun farkında. baskıyı iyice arttıran, attığı üçüncü gol ofsayt gerekçesiyle iptal edilen malatya'nın önünü iyice kesmek için süreye oynayan alanya'nın alaksız her pozisyonda yerlere yatıp dakikalarca vakit geçirmesine göz yumuyor hakem. yani hakem hepten bir takımı sindirmeye çalışıyor. topu ilk 20 dakika ve tüm ikinci yarı oynayan malatyaspor ama hakem kritik noktalardaki seri dokunuşlarıyla ne malatya'nın öne geçmesine, ne maçı çevirmesine ne de beraberliği sağlamasına izin vermiyor. adil bir hakem heyeti bu maçı yönetse malatyaspor'un alanya'yı en az iki farkl yeneceği maçtan, malatyaspor 3-2 yenilerek ayrılıyor. skor dışardan bakınca çok yanıltıcı, çünkü sahada gerçekten top oynayan takım malatyaspor iken sanki süper futbolu ile alanya onu ezmiş gibi görünüyor. işin gerçeği ise tam tersi; malatya'yı ezen ve maçı alanya'ya veren alper ulusoy. ''
o zaman alper ulusoy'u tanıyalım; geçen senenin en rezil yönetime sahip maçlarından biri olan rize-gs maçının var hakemiydi bu zat.o kapkara maçın orta hakemi serkan çınar kadar konuşulmadı. zaten hep kötü bir hakemdi kendisi ama eyyamcı görev adamı olmak bambaşka bir şey. bir hakem defalarca kötü maç yönetiyor üstüne bir takıma şampiyonluk yolunda ekstra avantaj sağlatıyorsa o artık hakemlik yapmamalı. böylesi görev adamı, tetikçi iki hakeme göstermelik düdük astırıldı ama geride eyyamcı ve kötü niyetli çok hakem var. alper ulusoy ilk maçında değişmediğini hatta art niyetlilikte daha da level atladığını gösterdi. tabii bu malatyaspor'un başına geldiği için gündem olmayacak ama zihniyeti değişmeyen mhk'nın görevlendirdiği böylesi hakemler ligin ilerleyen haftalarında başka takımların da emeğini çalacak.
daha geniş düşünürsek; geçen sene ankaragücü ve antalya maçlarından 6'şar puanı garanti olan cincon bu sene alanya maçlarından da 6 puanı garantilemiş gibi gözüküyor; çünkü diğer maçlarda bunu telafi ediyor görev adamı sözde hakemler.
hakemlerin gösterdiği ibretlik yönetimle ilgili , yan hakem ve alper ulusoy özelinde maç sonrası sergen yalçın'ın yaptığı açıklama da şöyle;
''hakem arkadaşlara gelince ceza almak istemiyorum ama bir kaç kelime söyleyeyim onlarla ilgili de. ilk yarıda yediğimiz ilk golde yan hakem arkadaş taçlara bile bayrak kaldırmazken, hiç bir şeye karışmazken, durup dururken oynanan maçta bayrak kaldırıp aleyhimize faul atışı attırdı rakibe. çok enteresan, şok olduk. önümüzde hiçbir pozisyon yok, hiçbir şey yok, normal bir ikili mücadele, bayrak kaldırdı, yani hiçbir taca hiçbir şeye bayrak kaldırmayan hakem, bizim aleyhimize durup 3 tane 4 tane bayrağı sürekli kaldırdı. oyunun ikinci yarısında yine aynı hakem yine aleyhimize kenarda sürekli bayrak kaldırdı. hiç bir pozisyonda bayrak kaldırmayan hakem rakibi rahatlatmak adına inanılmaz bayraklar kaldırdı. inanamadık yani kaldırdığı bayraklara. alper hoca ile ilgili de bir şey söyleyeyim; rakip takımın sarı kartı olan oyuncusu vardı, önümüzde bifouma'ya faul yaptı, ikinci sarı kartla atılması lazım. çok net, tartışmasız atılması lazımken hocam sarı kartı göstermedi. bir dakika önce bizim chaaeleli'ye bir sarı kart gösterdi, baskı yapıp kaptığımız topta, hiç faulle alakası olmayan bir pozisyonda bizim oyuncumuza sarı kart gösterdi. otuz saniye sonra daha ağır pozisyonda rakip oyuncuyu es geçti. çünkü rakip oyuncunun sarı kartı vardı, bana göre bunu bildiği için göstermedi ikinciyi sarıyı. zaten 30 saniye sonra erol hoca oyuncuyu maçtan çıkardı. malesef alper hoca atmadı. çok üzüldük. hakemin çok art niyetli olduğunu düşünüyorum. inanılmaz art niyetli olduğunu düşünüyorum. son olarak şunu da söyleyeyim, ceza almak istemiyorum ama merkez hakem komitesine bir şey söyleyeyim, hocam böyle hakemleri maçlara vermeyin, vermeyin bizim maçlara, vermeyin hocam. gelsin siyahla beyazın maçı gibi yönetsin. kim kazanırsa kazansın hocam. bırak oyuncular mücadele etsinler sahada, savaşsınlar. iyi niyetli sen gördüğünü çal, sonuç ne olursa olsun hocam, seni ilgilendirmez maçtaki kimin kazandığı, sen hakemsin sonuçta. alper ulusoy adına bana göre çok kötü bir gece geçti. bizi çok üzdü. verdiği kararlarla bizi çok üzmüştür. kendisine de geçmiş olsun diyorum.''
alper ulusoy, var ve yan hakemlerin sahaya alanya'ya 3 puan kazandırmak için çıktığı, rezilötesi, aşırı kötü niyetli hakem yönetimi ile maçı malatyaspor'dan alıp alanya'ya verdiği ibretlik maç. hakem kaynaklı skora aldanılmaması gereken, art niyetli bir hakem heyetinin kritik noktalarda seri dokunuşları ile bir takımı nasıl biçebileceğinin emsali müsabaka.
fb-trabzon maçı ile aynı saatte oynanan, iki anadolu takımının maçı olduğu için özel takip edenler hariç kimsenin dikkatini çekmemesine rağmen başrol oyuncusu alper ulusoy ve gelecekteki icraatlarına önizleme olduğu için özel dikkat edilmesi gereken maç.
ilk yarı 19. dakikaya kadar baskılı futboluyla sahanın hakimi olan malatyaspor önce faulle alakası olmayan bir pozisyonda topu kaptıran efecan'ın kendini yere atmasıyla o ana kadar taça bile bayrak kaldırmayan yan hakem bayrak kaldırıp hem malatyaspor'un atağını kesiyor hem de topu alanya'ya veriyor. bunun sonrasında açtıkları orta ile ilk golü atıyor alanya. bu beklenmedik golden sonra takım bir süre tam konsantre olamayınca bireysel defans hatasıyla kontur ataktan ikinci golü yiyor. ancak sonrasında bifouma'ya ceza sahası içinde gol pozisyonundayken yapılan bir faul var ki %100 penaltı ve hem var hem alper ulusoy bunu görmezden geliyor. işin trajik komik tarafı ilerleyen dakikalarda bifouma'ya bu sefer ceza sahası dışında yine aynı faulü yapınca alanya, faulü veriyor hakem. o iki pozisyondaki bifouma'nın yüz ifadesi bile olayın akılla açıklanamayacak adaletsizliğini anlatır cinsten. yani hakem hem alanya'nın ilk golü öncesi hem de malatyaspor'un 2-1'i bulacağı penaltıda malatya'yı biçip alanya'ya çalışıyor. ikinci yarı malatya'nın bir çok atağını faul olmasa bile faul çalıp kesiyor. üstüne malatyalı futbolculara ve saha kenarındaki teknik heyete haksız sarı kartlar gösteriyor. ikinci sarı karttan atması gereken alanyalı oyuncuyu görmezden geliyor ki alanya'nın hocası bu oyuncuyu bir dakikaya kalmadan oyundan çıkarıyor, o bile durumun farkında. baskıyı iyice arttıran, attığı üçüncü gol ofsayt gerekçesiyle iptal edilen malatya'nın önünü iyice kesmek için süreye oynayan alanya'nın alaksız her pozisyonda yerlere yatıp dakikalarca vakit geçirmesine göz yumuyor hakem. yani hakem hepten bir takımı sindirmeye çalışıyor. topu ilk 20 dakika ve tüm ikinci yarı oynayan malatyaspor ama hakem kritik noktalardaki seri dokunuşlarıyla ne malatya'nın öne geçmesine, ne maçı çevirmesine ne de beraberliği sağlamasına izin vermiyor. adil bir hakem heyeti bu maçı yönetse malatyaspor'un alanya'yı en az iki farkla yeneceği maçtan, malatyaspor 3-2 yenilerek ayrılıyor. skor dışardan bakınca çok yanıltıcı, çünkü sahada gerçekten top oynayan takım malatyaspor iken sanki süper futbolu ile alanya onu ezmiş gibi görünüyor. işin gerçeği ise tam tersi; malatya'yı ezen ve maçı alanya'ya veren alper ulusoy.
o zaman alper ulusoy'u tanıyalım; geçen senenin en rezil yönetime sahip maçlarından biri olan rize-gs maçının var hakemiydi bu zat.o kapkara maçın orta hakemi serkan çınar kadar konuşulmadı. zaten hep kötü bir hakemdi kendisi ama eyyamcı görev adamı olmak bambaşka bir şey. bir hakem defalarca kötü maç yönetiyor üstüne bir takıma şampiyonluk yolunda ekstra avantaj sağlatıyorsa o artık hakemlik yapmamalı. böylesi görev adamı, tetikçi iki hakeme göstermelik düdük astırıldı ama geride eyyamcı ve kötü niyetli çok hakem var. alper ulusoy ilk maçında değişmediğini hatta art niyetlilikte daha da level atladığını gösterdi. tabii bu malatyaspor'un başına geldiği için gündem olmayacak ama zihniyeti değişmeyen mhk'nın görevlendirdiği böylesi hakemler ligin ilerleyen haftalarında başka takımların da emeğini çalacak.
daha geniş düşünürsek; geçen sene ankaragücü ve antalya maçlarından 6'şar puanı garanti olan cincon bu sene alanya maçlarından da 6 puanı garantilemiş gibi gözüküyor; çünkü diğer maçlarda bunu telafi ediyor görev adamı sözde hakemler.
maç sonucu sergen yalçın'ın hakemlerle ilgili yaptığı açıklama da şöyle;
''hakem arkadaşlara gelince ceza almak istemiyorum ama bir kaç kelime söyleyeyim onlarla ilgili de. ilk yarıda yediğimiz ilk golde yan hakem arkadaş taçlara bile bayrak kaldırmazken, hiç bir şeye karışmazken, durup dururken oynanan maçta bayrak kaldırıp aleyhimize faul atışı attırdı rakibe. çok enteresan, şok olduk. önümüzde hiçbir pozisyon yok, hiçbir şey yok, normal bir ikili mücadele, bayrak kaldırdı, yani hiçbir taca hiçbir şeye bayrak kaldırmayan hakem, bizim aleyhimize durup 3 tane 4 tane bayrağı sürekli kaldırdı. oyunun ikinci yarısında yine aynı hakem yine aleyhimize kenarda sürekli bayrak kaldırdı.hiç bir pozisyonda bayrak kaldırmayan hakem rakibi rahatlatmak adına inanılmaz bayraklar kaldırdı. inanamadık yani kaldırdığı bayraklara. alper hoca ile ilgili de bir şey söyleyeyim; rakip takımın sarı kartı olan oyuncusu vardı, önümüzde bifouma'ya faul yaptı, ikinci sarı kartla atılması lazım. çok net, tartışmasız atılması lazımken hocam sarı kartı göstermedi. bir dakika önce bizim chaaeleli'ye bir sarı kart gösterdi, baskı yapıp kaptığımız topta, hiç faulle alakası olmayan bir pozisyonda bizim oyuncumuza sarı kart gösterdi. otuz saniye sonra daha ağır pozisyonda rakip oyuncuyu es geçti. çünkü rakip oyuncunun sarı kartı vardı, bana göre bunu bildiği için göstermedi ikinciyi sarıyı. zaten 30 saniye sonra erol hoca oyuncuyu maçtan çıkardı. malesef alper hoca atmadı. çok üzüldük. hakemin çok art niyetli olduğunu düşünüyorum. inanılmaz art niyetli olduğunu düşünüyorum. son olarak şunu da söyleyeyim, ceza almak istemiyorum ama merkez hakem komitesine bir şey söyleyeyim, hocam böyle hakemleri maçlara vermeyin, vermeyin bizim maçlara, vermeyin hocam. gelsin siyahla beyazın maçı gibi yönetsin. kim kazanırsa kazansın hocam. bırak oyuncular mücadele etsinler sahada, savaşsınlar. iyi niyetli sen gördüğünü çal, sonuç ne olursa olsun hocam, seni ilgilendirmez maçtaki kimin kazandığı, sen hakemsin sonuçta. alper ulusoy adına bana göre çok kötü bir gece geçti. bizi çok üzdü. verdiği kararlarla bizi çok üzmüştür. kendisine de geçmiş olsun diyorum.''
gelişmesi özellikle engellenen güzel ülkelerde genellikle siyasetten futbola her alanda geçerli bir atasözünü sürekli hatırlamamazı sağlayan cinconlu.
tdk atasözleri sözlüğünde şöyle açıklıyor;
Akıllı gibi görünmeye çalışan, gözü açık kişilere karşı dikkatli olunmalıdır. Edepsiz, arsız, ahlâksız, şarlatan, öyle kimseler vardır ki bunlar suç işlemekle kalmazlar, işledikleri suçu reddettikleri gibi, bir de bu suçu, zarar verdikleri kimseye yüklemeye ve onu susturmaya çalışırlar. Haksızken, haklıymış gibi davranabilirler.
ps: buradaki sorun kişilerden öte dayatılan düzen ve buna sessiz kalarak bu düzenin ortağı olan kitlelerin yarattığı adaletten uzak iklim sorunudur.
sahada spekülasyon ve manipülasyonun hakemler (saha içi ve var) eliyle gerçekleştirildiği, bu düzenin parçaları tarafından insider tradingin de yapılmış olma ihtimalinin çok yüksek olduğu emsal performanslara sahne olmuş case study kıvamında müsabaka görünümlü kepazelik.
ilk yarı maç sonucu 1/2 de, maç skoru 2-3'de, normalde üç haftada alacağı puan 0 olması gerekirken geçen hafta penaltısı verilmeyen konya'dan çaldığı 1 puan ve bu akşam sahada alenen doğranan kayseri'den çalınan 3 puan ile hak ettiği düşme potası yerine yarışa dahil edilen cincon'un istikbaline yapılan yatırım da iyi kazanç getirir kesin.
ama asıl kazanç avrupa maçlarında kevgire çevrilen hakem kayırmasız cinconu izlerken bizlerin yaşayacağı über ilahi adalet mutluluğu ve averaj takımı cincon'a karşı yapacağımız her bahis.
yılların alınan ahını psg, real ve brugge'ün seri golleri ile alması tek dileğimiz. hak ettiğini adil bir ortamda alan cincon'un dünya aleme efsane rezil olması en derin duygularımızın timsali, karmasal muhteşem emelimiz.
rezaletin son perdesi maç. bu şikeci cincon ve onun hakem tayfasına karşı bu maçtan sonra üç maymunu oynayan her klüp ve yöneticisi bu kirli düzenin ortağıdır. allah belanızı versin hak ve emek gaspçısı cincon tayfası. umarız ki psg, real ve brugge içte dışta en az 5'er döşeyip gönderir sizi. hatta psg ve real 8 üstü tek maçta atarsa anca içimizin yağları erir.
ps: kaleciyle karşı karşıya kalmış mutlak gol pozisyonundaki kayserili futbolcuyu ahtapot gibi sarana ikinci sarı ve penaltı vermek yerine, zerre temas olmadan kendini yerlere atan cinconlulara hakemi yanıltmadan vereceği kartları da kayserili futbolculara gösterip takımı 8 kişiye düşüren sonra da aklımızla oynadığını sanarak kenarda davala'ya kart gösteren hakem ve var odası da kesinlikle iki senedir cinconu şampiyon yapan cincon tetikçisi hakemlerin devamı. onlara bu cesareti veren de şu anki mhk ve federasyon.
yıllanmış shiraz gibi her yudumda insanı meftun eden blondie şarabı. 29 ekim 1999'da madrid sala universal island'da kozmosu mest ederek icra ettikleri şu versiyonu tüm zamanların emsali az zirvelerinden ve derinliklerinden. yaşamaya doyulamayan güzellik.
mavi ruha sonsuz yaratım ilhamı veriyor ...
ps: bu derin mavi harikalıkla aynı galaksiden olabilecek tek güzellik 2017 çıkışlı son albümleri pollinator 'daki fragments olabilir. ancak bu versiyon, fragments'ın efsane canlı icraasını bile masmavi kanatları ile varoluşsal aşar.
''some days are all mondays
sort of time on ice...
it seems like jet planes sit on wrong ways
under clear blue skies...
who needs it?
nothing is real but the girl;
nothing is real but me!
money goes to money
in a finger eight around me...
mother!
where will love be
when you liquidate?
you're drowning...
nothing is real but the girl;
nothing is real but me!
what's done is done;
you have to face the hot one days.
you were the one
running sevens,
then luck was gone!
our magic man without his wand
praying for a seven or eleven...
wind down!
put your mind down
like you're missing school!
i'll teach you to find out
while you're dying in your living room...
how much you need me!
nothing is real but the girl;
only my eyes are solid!
nothing is real but me;
nothing is real but the girl! ''
