çocukluğumun pidecisi. akvaryumları, ilginç tasarımı yüzünden babam bizi hep buraya götürürdü. o yüzden okyanus pide benim için bir alışkanlık oldu. lahmacunları bu kadar iyi yapan bir yer daha bilmiyorum. hususi olarak istanbul'dan, arkadaşları görmek bahanesiyle gelip buradan lahmacun yediğimi bilirim. o kadar iyidir.
türkiye'de herkesin teknik direktör olabileceğini kanıtlayan futbolculardan birisidir.
daha geçenlerde alex'i oynatmıyor diye, aykut kocaman kızağa çekilmeye çalışıldı. futboldan anlamıyordu, ego sahibiydi ve alex'i harcamak istiyordu. şimdi aynı yorumlar, abdullah avcı için yapılıyor. yahu adam bu işin okulunu okuyor, bu işin içinde senelerini harcıyor. klayvenin başında birisi çıkıp, sırf kendi takımının iyi bir oyuncusu diye selçuk selçuk diye ağlaşıyor.
yapmayın abi, işini ehline bırakın. türkiye'de işler bu yüzden ilerlemiyor. herkes her şey hakkında konuşuyor ve acı olanı, doğru konuştuğunu, herkesten iyi bildiğini zannediyor. yok öyle bi şey abi, herkes işini yapsın. adamın kafasına bir sistem vardır, onu uyguluyordur. üst limit nedir bilmem ama ben daha abdullah avcı'nın kredisinin dolduğunu zannetmiyorum. biraz zaman tanıyın, bekleyin.
evet yirmi yaşındayım ve dedemi ilk defa gördüm. bizi pek sevmezdi. koca bir ömrü meyhanelerde, pavyonlarda harcadı. onun bunun peşine takıldı. ailenin servetini tüketti. bizi sevmedi, oğlunu görmek istemedi. buna rağmen, hacca gidiyorum diye helallik almaya gelmiş.
ah be dedem, ne kafa adammışsın sende kantarın topuzunu biraz, hatta çok, kaçırmışsın.
Kıdemlı arkadaslar mesaj atıp, bu genc kardeslerını ben ettım sen etme seklınde uyarılarla kotuluklere karsı bagısıklık kazanmıs hale getırebılır. Mınnettar kalırım.
insanı balığa götürüp, olta atmayacağız ama diyen tipe benzer. olta atmayacaksak, niye balığa gittik? sevişmeyeceksek, niye sevgili olduk? gibi basit, düz bir mantıkla kendisini kınadığım kızdır.
kısa zamanda kayıt olmayı sağlayacak ortam yaratsınlar. şöyle beş dakika içinde işlerimizi halledebilelim. benim için en iyi, onlar için en masrafsız hediye bu olur. lütfen.
çirkin olaydır. lakin sıkça kullanılan, ağızlardan düşmeyen bir "fikirler kurşun geçirmez" repliği vardır. büstlere zarar versinler, bayramları kaldırsınlar, ölüm gününde onu anmamıza engel olsunlar. ne farkeder? atatürk'ü tam anlamıyla anlamış ve fikirlerini benimsemişsek, bu tür olaylara aşırı tepki vermememiz gerekiyor. onların büste yaptığı saygısızlıkla atatürk'ün değeri mi düşüyor, yoksa insanlıktan nasibini almamış, vahşi davranışlar göstererek onları mı değeri düşüyor?
bakkalları bitirmeye yönelik bir operasyonun ürünü. iş yapıp yapmaması önemli değil, nerede bakkal varsa o bakkalın en yakınına bir market açıyorlar. tabi market dediğim, bildiğin bakkalın kurumsallaşmış hali. adamların yegane amacı küçük esnafı kaçırmak. müşteri çekmek uğruna 1 liralık ekmekleri bile açıldıkları haftalar 60krştan satıyorlar şeklinde bir açıklamayı sektörü yakından tanıyan bir dağıtım firması görevlisinden duydum. küçük esnaf illahlah etmiş bunlardan.
kitap falan okumayı bırak, matematik çalış. öyle ben bu müfredatta yazanlarla kafamı doldurmak istemiyorum deyip, okul derslerine bir isyan halinde olma. ansiklopedilerden, kütüphanelerden saatlerini verip araştırdığın konular ilerde seni bir yere taşımayacak. hayatını garantiye al, ondan sonra farklı alanlara yönel.
tekrar ediyorum, matematik çalış. yeme, içme ama matematik çalış!
her insan inancını dört dörtlük yaşıyormuş gibi, ondan islami dört dörtlük yaşamasını bekleyen insanlar tarafından eleştirilen kızdır. isterse altın şort giysin, bizi neden ilgilendiriyor ki?
yetenekler: top geçer adam geçmez felsefesini yeryüzündeki en iyi temsil edenlerden birisiyim. ortasahadan inanılmaz sert şutlar çeker, peşine takıldığım adamı yere çalmadan bırakmam. ayrıca toplara çok iyi falso veririm. kornerlerden çoğu kez aptal kalecileri gafil avlamışlığım vardır. ayağa nokta paslar, boşa kaçma, depar atma gibi konularda ise plaketlerim var.
bayramı sosyal medyaya sıkıştıran gencin gereksiz yakarışı. bayram günü balkonuna bayrak asarsın. çocuklara şeker, balon dağıtırsın. onlara günün anlamını uygun bir dille anlatırsın. bayram bilincini oluşturmaya çalışırsın.
twitter'da, facebook'ta veyahut sözlüklerde "ZAFER BAYRAMI KUTLU OLSUN!" yazınca bayram kutlanmış olmuyor.
avrupalının çöpçüsü gelip, otelden çıkmayarak tatil yapacağına elin arabı gelsin, para harcıyorlar en azından diye düşünen kişiler için şaşırtıcı olmayan söylem. turist para harcar arkadaş, araplarda para harcıyor. o zaman sorun yok. gelip gezsin, gitsinler.
insanlarla iletişime girmeden de onlara iyi şeyler yazılabileceğini göstermek adına, nickaltını sevgi sözcükleriyle doldurmayı düşündüğüm yazar. ne zaman olur, onu bilmiyorum.
oyumun boşa gitmesini istemediğimden dolayı, 2011 genel seçim sonuçlarında 15.462 oyla en az oyu alan liberal demokrat partiden yana kullanacağım tercihtir.
gerçi böyle saçma bir harekete imza atarak, oyumun yine boşa gidecek olması gibi bir gerçekte var. sanırım kendimi kandırıyorum.
adamın nepaldeki maymun tapınağıyla bi ilişkisi yok, ne diye onunla uğraşsın ki ? dedirten tespit. "burda islam var, bizde onu karşımıza alıyoruz" dememelerini istememek nasıl bir mantıktır? soruyu soruyorsun, çözümü belli ama o çözümü kabul etmiyorsun. ha bazı ateistlerin insanların inançlarına saygısız olmasını durumu, kendilerini inananlardan daha zeki sanmaları gibi konular evet, rahatsız edicidir.
önceden 15-20 adet gencin çıkıp, parasız eğitim istiyoruz demesiyle gerçekleştirmeye çalıştığı olay. şimdi, akp sadece birinci öğretimlerden harcı kaldırarak, kaba bir tabir olacak ama "eşeğin aklına karpuzu soktu". en apolitik olanı bile, sanki harçları ilk defa veriyormuşcasına bir uyanış içine girdi. bakalım cuma günü yurt çapında düzenlenecek eyleme kaç tane genç katılacak ?
ayrıca, recep tayyip erdoğan'ın her zamanki gibi önce zehiri, sonra panzehiri vereceğini göreceğimizi umuyorum. ikinci öğretim harçlarıyla ilgili bir düzenleme geçte olsa yapılacaktır.
apartmanımızın altında dolaşıp, ayları gelmemesine rağmen aptalca sesler çıkartan sevimli hayvanlar. bebek ağlamasının daha senfonik halini her gece dinletiyorlar. cam açık uyumak yemin ediyorum eziyet oldu. bunlara yazın susuz kalmasınlar diye kap koyan ellerime nefretle bakmaya başladım. evin yakınlarında ki marangoza rica ettim, hızarlarını görünmeyecek yerlere koyuyorlar.