iki gündür istemsiz uyandırılmam üzerine aklımda biriken cümleler.
şu apartman toplumunda kimsenin pencereye çıkıp yüzünüzü gördüğü yok. geldi bizim davulcu denilebilecek bir tarz mevcut değil. bazen ince bagetle bile vurmaya üşeniyorsunuz diğer taraftan. mani söyleyen son örneğiniz de torun seviyor. e ne demeye sokakları arşınlıyorsunuz tabana kuvvet ? davul efektli bir korna yaptırın, binin arabaya, oh ne ala, ramazan stayla.
habertürk'ün mükemmel haberciliği sayesinde arıların ısırdığını da öğrenmiş olduğumuz manşet. ayrıca, bu adam için "öldürmeyen şey güçlendirir" felsefesi doğrulanmıştır. arı sokması, sinir sistemine yararlıdır, felç tedavisinde bile kullanıldığını duymuştum.
internet sitesinde başka bir siteden aldıkları haberi tamamen türkçeye çevirmeden yayına sunan gazeteymiş, bugün bunu gördüm. biraz daha sorumluluk, biraz daha dikkat !
camı kırıp, dışına kusacak kadar acil bir durum varsa içinizde kalmasın. aksi takdirde, arabanın penceresini açın, öyle işinizi görün sevgili bulimikler.
birader, bira alkoliklerinin bu alışkanlıklarından ve bira göbeklerinden kurtulmak üzere, beyaz leblebi üzerine yemin ederek üyesi oldukları bir dernektir. bu kelimeden nefret etmek, bu azimli babalarımızı, amcalarımızı eminim çokca yaralayacak ve yeniden içkiye yönlendirecektir. lütfen ama lütfen, nefret toplumu olmamıza izin vermeyin, bu kelimeyi sevin.
çocuktan al haberi. habertürk, tv'deki performansını yazılı basında da göstermiştir. ilk paragrafta s.t. (46) şeklinde kısaltma yapmış, ikinci paragrafta ise soyadının tozlu olduğunu açıklamıştır. ancak 3. parafta adını vermeyi unutmuştur. ben şimdi soyadı tozlu olan herkesi arayıp "allah belanı versin gerizekalı" demek zorunda mıyım. neyse 46 yaşında olduğunu biliyorum. napalım, önce yaşını sorarım artık.