tartışmasız en çok tekrarlanan öğretmen repliklerindendir.
bugün yaşanan olay;
bir taraftan sendikacılık anılarını anlatan özel öğretim yöntemleri hocası bir yandan kulağını karıştırıyor, üzerine birde çıkardığı ürünü inceliyordu.
o sırada hemen arka sıramda ki arkadaş
a: ıyyy bide bakıyo ya, ne iğrenç adam
arkadaşın konuştuğunu gören hocan birde arkadaşın o sırada yanağını kaşımasından istifade ederek*
hoca:hey sen, ne konuşuyorsun bize de anlat biz de gülelim, adamdaki rahatlığa bak. burnunu karıştıran sana söylüyorum.
tabi ben kahkaya boğuldum ama arkadaş bişey diyemedi tabi ki **
bugün gazetelerde gördüğüm gözlerimin dolmasına sebep olan arkaddaştır, kardeştir.
zorunlu sebepler yüzünden eğitimini tamamlayamamış fakat atatürk sevgisini ve saygısını içinde yaşatmış bu çocuk, bir çoklarına tokat gibi bir ders vermiştir.
PARDON
Şükür konuşturana!
Tamam... TRT senin.
Ama bir maç anlatılırken bu kadar çok konuşulur mu Hakan Şükür kardeşim?
Galatasaray Denizlispor maçı oynanıyor, Hakan Şükür’den Evliya Çelebi cümleleri bitmiyor.
Düzgün cümleler. Hiç hata yok. Ama yüzde doksan dokuzuna gerek yok.
Hakan Şükür sussa, Erdoğan Arıkan çanak tutuyor... O da patronun kim olduğunu biliyor:
“Senin gibi bir golcü neden yetişmiyor Hakan”? Ayıp yahu.
Sanki Hakan Şükür’ün laf salatasına dekor olsun diye oynanıyor maç.
Zaten TRT senin...
Koy bir program daha, konuş doya doya.
Maçtan ne istedin.
ankara sokaklarında her asker gönderme döneminde yaşanan ve biride şu an sokağımızda 5 saattir devam eden oyun havaları ve zil sesleriyle iyice işgenceye dönüşmüş lüzumsuzluktur.
kuvvetle muhtemel bu olay yolda asker konvoyu ve ankara terminalinde de(aşti) otobüs yumruklama, otobüs önünü kesip istiklal marşı okuma, otobüs seferlerini en az bir saat geciktirme gibietkinliklerle devam edecektir.
bizde askere güle oynaya gidilir diye bir adet vardır, saygı duyarım ama bu kadar ilkellik de fazla be hoca.
saat sabahın dokuz buçuğu ve tek izin günüm olan cumartesi günü biraz daha dinlenmek isterdim fakat aniden rüyamda birileri
-anneee, anneeeee
diye bağırmaya başladı.rüya bitti bir de baktım ki gerçekten bir çocuk hiç durmadan aynı ses tonu aynı aralıklarla annesine sesleniyor fakat hiç usanmadan.
e evladım ne var adam gibi evine çıksanda sabah sabah anana küfrettirmesen, yok illaki kardeş istiyosun deği mi?
malın biri * laf olsun diye bir başlık açar ve bu başlık genellikle türk kızlarıyla veya türk toplumuyla ilgili olduğu için bu konu kanımıza dokunur ve hemen muhalif yazılar gelir.
peki ne olur;
başlık sahibi popüler olur
başlığın altı yorum dolar
sözlük kazanır.
Ünlü basketbolcu Hidayet Türkoğlu esiyle birlikte, Eminönü’nde geziyordu.
Önce ak...varyumcuları dolaştılar, Kapalıçarşı, Nurosmaniye, Yerebatan Sarnıcı, Ayasofya, Sultanahmet, Topkapı Sarayı, Gülhane Parkı derken, Yeni Caminin önüne kadar geldiler. Orada bağıra bağıra simit satan bir çocuk vardı. Basketbolcu birden durakladı... Sonra sim......itçiye yaklaştı:
- Simit'in kaça koç ?
- 300 bin abi. Çıtır çıtır....
- Tezgahta kaç simit var ?
- 70-80 tane var herhalde...
- Hepsini alsam ne tutar ?
- Seksen desek 24 milyon.
- Al sana 30 milyon... Farz et ki hepsini aldım...
-Sağ ol abi... sağ ol...
Basketbolcu üç onluk çıkartıp simitçinin önüne bıraktı. Eşi şaşkındı. Üç beş adım yürümüşlerdi ki eşine yaklaşıp fısıldadı.
- Hidayet sen deli misin ?
- Yooo
- Peki yemediğimiz simitlerin parasını niye verdin ?
- Boş ver sorma.
- Diyelim ki soruyorum. Hem de ısrarla soruyorum.
- Öyleyse söyleyeyim.
- Lütfedersiniz beyefendi.
- Tablanın kenarı dikkatini çekti mi ?
- Hayır.
- Baksan görecektin. Tahtaya bir isim kazınmıştı.
- Nasıl bir isim ?
- Hidayet !
- Yoksa ?
- Evet o tezgah, eskiden benimdi.
(Bu hikayeyi Hidayet tv8 de katıldığı bir programda kendisi anlatmıştır..)
benim ve arkadaşlarımın an itibariyle içinde bulunduğu durumdur.
ramazanın 30 gününün en az 20 sofrasının * ana yemeği patates kızartmasıdır.
yemeği kim hazırlıycak ve bulaşığı kim yıkayacak sorunu ramazanda da son sürat devam etmektedir.
uzun zamandır içinde bulunduğum, genelinde içinde bulunduğunu düşündüğüm durumdur.online sosyal sözlüklerin yazarlarının zaman zaman kendi içinde bulduğu durumdur.
kaşık şıngırtısına oynamaktır(çay kaşığı kâfi)
rol model recep ivediktir.
sokağa çıktığında sağı solu kolaçan eder vukaat varmı diye.
sevgilisi ya onundur ya kara toprağın.
daima arabesk aşkların adamıdır.
doğan görünümlü bir şahini varsa hem mutludur hem tehlikeli.
19 mayıs stadının duvarlarına piç recep, balici özgür gibi yazılar ısrarla yazılır.
ankara gücünün gecekondu taraftarı meşurdur.
18 yılda çay kaşığıyla bile kazılarak bitirilebilecek metrosuna kavuşamadığı halde ısrarla başkanını destekler.
yarın resmi açılışı yapılacak olan kültür projesidir.iyi hazırlanmadığımızı düşünmemekle birlikte inşallah elimize yüzümüze bulaştırmayız dediğim organizasyon.ayrıca zaten felçli ve yatalak olan istanbul trafiğini komaya sokacağını düşünüyorum.