yeni tasarımı beğenmemektir. eski kafalı olan ve yeniye alışmayı sevmeyenlerin tutumudur. bir gün sözlük bizi yeniye mecbur tutana kadar eskiyi kullanmaya devam edecek olmaktır. aynısını facebook ta ve benzeri şeylerde yaşamış olmaktır.
kardeşim nedir bu ya...yahu bu milletin yarısı bir partide karar kılıyor...öyle veya böyle hani sizin savunduğunuz demokrasi...hayır bu demokrasi yanlıları şuan orduyu darbeye çağırıyorlar demokratik türkiyeyi kurtarması için...sakin olun ve saygı gösterin... *
tek * kelimeden oluşmakla birlikte uzaktan bakınca * sanki yeni bir yazar nick iymiş havası yaratan başlıklardır...başlığa tıkladığınızda hoşgelmiş safalar getirmiş yazardır yazıları görülecek olduğu düşünülür...fakat bazen tahmin doğru çıkar bazense yanlış...
masumiyet müzesi romanının başkarakteri...gerçekten 2007 ye kadar yaşayan iş adamı...tutku ve aşk insanı...romanı okudukdan sonra aşk üstadı denilesi insan...
Ülkemizde aydın azınlığın yıllar boyu içine attığı meseleler bugün düşünce özgürlüğünün geniş kapsamlılığından hareketle ayyuka çıkmış durumdadır.
Milli ve manevi değerler bütününün yok edilmesi hedeflendikçe, toplumun geçmişi ve geleceği üzerine kumar oynamayı adet haline getiren aydın azınlığımız kalem üzerinden tetikçilik görevini hakkıyla yerine getirmektedir.
Merhum Kemal Çapraz;ın: ;Bizler kurşun kalemleriz. Bu mücadelede kurşun kalemler, AB ve ABD fonlarıyla beslenen dolma kalemlere karşı galip gelecektir; sözü ile teselli buluyor ve bu tetikçilerin seslerini duymazlıktan geliyoruz.
Bundan sonrasında Talat Paşa;yı şehit eden Ermeni teröristin ruhunu yad etmek için ;Hepimiz Sogomon Teyleryan&;ız ; kampanyaları başlamadan, bizlerin üzerine düşen en büyük vazife, dirayetimizi korumaktır. Katledilen diğer Anadolu halklarının kanını, farklı ülkelerde sırayla şehit edilen ittihat ve Terakki kurmaylarının şerefini, yine aynı tarz ile ASALA terör örgütü tarafından şehit edilen diplomatlarımızın onurunu aklımızda ve kalbimizde muhafaza etmeye devam ediyoruz. Ne de olsa çok büyük heveslerle beklenen sözde faaliyetlerin yıldönümü tarihi 2015’ten sonra meydan bu genç nesle kalacaktır.
Bu garip özür kampanyasına en az bizler kadar içerleyen Azerbaycanlı gençlerin konu hakkında ne düşündüğünü sizlerle paylaşıyorum:
Onların bu hareketini kesin bir dille kınıyorum. Bu tür hareketler yalnızca Türkiye;nin aleyhine olan işlerdir. Eğer Ermenilerin sözünü ettiği böyle bir soykırım varsa neden şu ana dek ileri sürdükleri bu konuda hakkında tarihçilerden ibaret bir komisyon oluşturmadılar? Yapmazlar da zaten. Bununla yalnızca tarihçiler ilgilensin. Maalesef son zamanlarda bu gibi faaliyetler sıkça tekrarlanıyor. Türkiye gibi bir devlet bu tür tahribatlara boyun eğmemelidir. Yeri gelmişken, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül;ün Erivan ziyaretini de yanlış buluyorum. ilişkilerin normalleşmesi yalnızca diaspora ve Rusya ile ilgilidir. Hem Türkiye;nin Ermenistan;a değil, onların Türkiye’ye ihtiyacı var.
Azerbaycan da bu denli çalışmalarda bulunsa iyi olur. Onların soykırım iddialarına karşı kendi lobiciliğimizin güçlenmesi gerekir.
Azad K./ Uluslararası ilişkiler
Bana ters orantı gibi geliyor; Türkiye’nin ileriki dönemlere ait planlarında Ermenistan sınırını açma meseleleri de yer almaktadır.(Her türlü karşı duruşa rağmen bir yumuşama politikası izleniyor nedense) Türkiye Ermenilerin sözde soykırımlarının yüzüncü yılına nasıl hazırlanacak diye çok merak etmekteyim.
Son olaylara binaen aklımız çok karışık. Türkiye;nin şimdiki Ermenistan politikalarında ne gibi yanlışlıkları olduğunu düşünmekteyim. Cumhurbaşkanının futbol diplomasisi, Türk şarkıcıların Ermenistan&da konser vermesi benim hoşuma gitmedi. Türkiye’nin Ermeniler lehine yaptığı her faaliyet sonrasında içte ve dışta bu tip “aydınca” faaliyetlerin ortaya çıkması kaçınılmazdır.
Firuz A./ Uluslararası ilişkiler
Bu kampanya hakkında hiçbir olumlu düşüncem yok. Zaten böyle bir kampanyanın başladığını duyduğumda şoktaydım. Bir de bildiğim kadarı ile Cumhurbaşkanı da itirazını bildirmedi. Bizim yapmamız gereken tek şey onların yaptıklarını yapmamız. Bizler aktif olmadıkça onlar ön planda boy gösteriyorlar.
Leyla N./ Tarih
Bence bu ;aydınlar hareketi yıllardır içimizde yaşayan ve bizim ekmeğimizden yiyip sonra da Türkleşen, Azerileşen ama bir şekilde kendini saklayabilen kanı bozukların asıl kimliklerini bize açıkça göstermiştir.
Famil K./ Uluslararası ilişkiler
Hiç beklemediğimiz yazarların ve medya organlarının özür kampanyasını çok zaruri bir mesele olarak görmeleri ve gelen tepkilerin faşist duygularla ortaya çıktığını savunmaları hayret verici. Savunulmayan tek millet biziz ve daima taviz vermeye zorlanan biziz. Bu büyük oyundan kaynak sağlamak adına şerefimizi yitirmek yalnızca şahsımıza zarar verir, milletimize değil. Özellikle yakın tarihimizi Ermeni ağzıyla medyaya sunmak, kitaplar çıkarmak ve kanlı katillerin yönettiği bir ülke imajı çizmek ne derece akıllıca bir iştir bilinmez.
Tarih yaşanmış, yazılmış ve hükmünü vermiştir. Ortada utanacağımız bir suç ve adına özür dileyeceğimiz bir suçlu yoktur.
Birilerinin, mirasçısı olduğumuz Türk kimliğini aşağılama, suçlu gibi tanımlama ve özür talep etmeye hakkı yoktur. Kim kimden özür dilemeli? Önce bunun konuşulması gerek.
çocukken mahalledeki arkadaşlarla yapılan büyük organizasyonların vazgeçilmez aksiyon dolu olayı...onu böyle bi anda kara sinek in üstüne koyup sineği hapsetmekle varılan doyumsuz haz ise hiçbir şeye değişilmez...
