pardon ama benim anama bacıma yavşadı. hep yapıyor zaten böyle. bazen de direkt bana yavşıyor ama en çok ben ona yavşamayı seviyorum. pardon sevişiyorum. ayh iyice karıştı hadi sevişmek üzere.
ek olarak;
o kadının yerinde ben olsam kocamı boşar poi'yi alırdım.*
edebiyatın değil seksin prim yaptığı bir ülkede yaşıyoruz. Kabullenin artık.
gossip girl izleyip, it girl okuyoruz. Gazete alırsak kelebek ekine gerçekten bakıyoruz, dedikodunun amina koyup gerçek arkadaş kavramının özelliklerinden bahsediyoruz.
tutarsızız işte. Sekse de açız. S harfini duyar duymaz hazırda bekleyen salyalarımıza 'akın' komutu veriliyor. Beynimizle düşünmüyoruz.
beynimizle düşünemediğimiz sürece de pucca kaliteli bir yazar olarak anılacak. Yazar olarak bile anılamaması gerekirken...
duygularını göstermekten çekinmeyen erkeklere, hassas erkeklere karşı 'hakaret' olarak kullanılan bir kalıptır 'kız gibi.'
kız gibi ağlamak, kız gibi vurmak, kız gibi konuşmak...
kız gibi sevmekten, sevebilmekten; kız gibi şefkatli olmaktan, zarafetten bahsedebiliyor musun?
yapmadığınız, yapamadığınız için bahsedemiyor olmayasınız?
kadınlara değer veremediğiniz, 'odunum ben yeaa' diyip işin içinden çıkacak kadar düşüncesiz, duygu yoksunu yavşaklar olduğunuz için kadınların güzel yönlerini göremiyor olmayasınız?
saniyenin üçte birini seksi düşünerek geçirip bir kadının sevişmesini anormal bulan erkeklerin baba olacağı bir toplumdan (tabi damacanaya tecavüz etmeyi bırakıp bir aile kurabilirlerse) über nezaket sahibi insanlar yetiştirmelerini değil ama en azından 'insan'lar yetiştirmelerini bekliyorum.
haklarını bilen, savunabilen; gerektiğinde polisi çağırıp kendi ailesini şikayet edebilen çocuklar yetişsin istiyorum. yan evden bağırış sesleri yükselirken sessiz kalmayan, şiddet gördüğünde bunu anlatabilen, birey olduğunun bilincinde, karakter sahibi gençler istiyorum.
fiziki olarak ne denli zayıf olursa olsun karakteri güçlü, kendi gücünün ve yapabileceklerinin farkında, 'susturulamamış' bireyler yetiştirilsin.
kadın hakları diye yırtınıp kadınları erkeklerden üstün görme/gösterme çabanıza da acıyorum. kadınların götünü her gün daha da kaldıran erkeklerden de tiksiniyorum.
eşit olmanın bilincine varıp ona göre davranın. milyarlarca insanın yaşadığı bu dünyada kimsenin yeri doldurulamaz değil.
kız gibi davranmak, ağlamak, anne olmak, 'ay canım kıyamam' demek, kıyamamak, yemek yapmak, çalışmak hakaret eder gibi kullanılacak sözler öbeği değildir.
erkekler de odun değildir. götünüzden uydurduğunuz piçliklerin ardına saklanmayın.
o çiçek alınacak, o şiir yazılacak. gerekirse ağlanacak. o kadar.
bonus track:
acı bir gerçek daha: sadece anneniz, ablanız, kız kardeşiniz değerli değil; toplumdaki bütün kadınlar eşit, hepsi değerli. önünüze gelene küfredip annenize küfredilince sinirlenmeyin. çifte standardını sevdiklerim.
Kişiye göre uzun ya da kısa, zor ya da kolay geçebilecek süreçtir.
Bekaretinizi sevdiğiniz adamla kaybettiyseniz süreç 'rüyadaymış gibi' geçer ve o adamdan ayrılana dek bunu kabul edilmesi gereken bir şey olarak görmezsiniz. Ayrıldığınızdaysa kadın olmanın/olabilmenin bilincine varıp kendinizi daha güçlü, hayata karşı daha dik hissedersiniz.
Bekaretinizi istemeden kaybettiyseniz kabulleniş süreci uzun ve utanç içinde geçer. Başkası adına utanırsınız, aileniz adına utanırsınız... bu süreç yılları kapsayabilir. Ve sonra bir gün artık kabullenmeniz gerekir. Kabullenmeniz ve bir daha olmasına engel olmanız.