Rizenin çayeli ilçesinde ki lale lokantasında en leziz şeklini tadabileceğiniz gıdadır. kurufasülye, pilav, cacık üçlüsü için kurşun atar kurşun yeriz.
Ürün cinsine göre satıcıdan %10 ile %25 arası komisyon alan bir site, çoğu durumda satıcıdan daha çok kazanmaktadır.
aynı zamanda satıcılara ödemeleri 60 güne kadar geciktirmektedir. nihai kullanıcı için yorum yapamam ancak satıcılar için cehennemden farksız bir tekel oluşumudur kendileri.
kimsenin dillendirmek istemediği bir gerçek daha var. bu adamcağızın kendini yakmasında ki asıl sebep biriken nafaka borcu ve ödememesi durumunda hapise girecek olması.
bu adam artık yüzünü bile hatırlamadığı bir kadına yıllardır nafaka ödediği için bu hale geldi, devlet eliyle zulmedilen ve hayatını sonlandıran bir erkek daha.
işsizlik sigortası bile 10 ay ile sınırlı iken boşandığın hiçbir bağının kalmadığı bir kadına nafaka ödemenin sonucu bu.
devlet bu insanımıza zulmetmiştir. ve bu insanımız gibi binlerce onbinlerce insana zulmediliyor.
türkiyede kadın olmanın zorluklarını 1988 öncesinde ki jenerasyon çekmiştir.
ancak kadınların örgütlenmesi ve pozitif ayrımcılık adı altında her fiillerinin hukuken desteklenmesi ile artık süper özgür bireyler olarak aramızda yaşamaktalar.
özellikle nafaka yasası ve 6284 numaralı kanun ile özgülüğü ve kadınlıklarını sonuna kadar yaşayabilmekteler.
medyaya düşen birkaç münferit olayı saymazsak bence gayet keyifleri yerinde.
misal kadın isterse eşini 6284 sayılı yasa ile evden 3-6 ay gibi sürelerle uzaklaştırabiliyor, çocuklarını silah gibi kullanarak erkeği terbiye etmeye kalkabiliyor, hatta eşine uzaklaştırma kararı alıp sevgilisi ile evde her haltı yiyebiliyorlar.
sorarım size bundan büyük özgürlük mü var?
uzun zamandır kadınlara acımaya bıraktım çünkü türkiyenin en büyük örgütlü gücü kadınlardır, ben asıl garibim erkeklere üzülüyorum.
sürekli aşağılanan, çeşitli kötü sıfatlarla anılan ve hayatta ki tek gayesi kadın denen canlıyı mutlu etmekmiş gibi lanse edilen erkeklere canım acıyor.
kültür yaymanın ve kamu diplomasisine yatrım yapmanın en güzel ve müstesna yolunu kullanan kurum.
bir dili öğretmek insanlara o kültürü öğretmek anlamına da geliyor.
öncelikle bu kurumda görev almak isteyen arkadaşlar türk dili edebiyatı, türkçe öğretmenliği, çağdaş türk lehçeleri ve edebiyatları mezunu olmanız gerekiyor.
daha sonra yabacılara türkçe öğretimi adlı sertifika programını başarı ile bitirmeniz lazım. ancak ben üniversitelerin döner sermayesine para kazandırmak için yaptıkları programları tavsiye etmiyorum, yine yunus emre enstitüsü bu programları düzenliyor lütfen ona başvurun.
isterseniz üniversitelerin yabancılara türkçe öğretimi adlı yüksek lisans programlarını tercih edebilirsiniz.
günümüzde enstitü yaklaşık 56 ülkede insanlara türkçe öğretiyor, türk kültürünü tanıtıyor, ve yaz okulu düzenleyerek onları ülkemizde misafir ederek bu dilin ve kültürün pekiştirlimesini sağlıyor.
bu yumuşak güç ülkelerinde başarılı, 20-30 yıl sonra kamuda, sanatta, ekonomide üst mevkilere gelebilecek çocuk ve gençler ile gönül köprüsü kuruyor. kısaca ülkemizin geleceğine yatırım yapıyor.
kutsal kitapların tek gayeleri insanları ahlaklı olmaya çağırmalarıdır.
ahlakın hüküm sürmediği ilim, bilim ve bilimum insan uğraşıları adaletsizliği ve çirkinliği ortaya çıkartır.
bu yüzden kutsal kitaplara farklı manaların yüklenmesi girişimlerinin kısa sürede bırakılması gerekiyor, ilahi mesaj almak isteyenler için hayat kitabından daha fazlası değildirler.
imam Hatip Liselerini sevmedikleri halde hafta sonu kurslarından neden imam Hatip diploması alıyorlar?
‘Bizim siyasetle işimiz olmaz’ derken doğru mu söylüyorlar?
Cami imamını neden döverler?
Cenazeyi imamın kaldırılmasında, müftüye haber verilmesinde ne mahsur var?
Almanya Süleymancılara neden okul açtırıyor?
Süleymancılık Aile Şirketi
Birçok cemaatte olduğu gibi Süleymancılar da aslında bir aile şirketi. Süleyman Hilmi Tunahan’dan sonra yerine damat Kemal Kaçar geçmiş, Kemal Kaçar 2000 yılında ölünce yerine Arif Ahmet Denizolgun geçiyor. Kemal Kaçar’ın çocuğu olmadığı için Süleyman Hilmi Tunahan’ın diğer kızından torunu geçmiş oluyor cemaatin başına. Arif Ahmet Denizolgun 2016 yılında vefat edince yerine ablasının oğlu 34 yaşında ki Alihan Kuriş cemaatin lideri olmuştur. Tam bir aile şirketi anlayacağınız.
imam Hatip Liseleri ve Süleymancılar
Yıllarca imam Hatip Liselerine düşmanlık beslemiş olan Süleymancılar, son yıllarda imam Hatip Liselerinin hafta sonu kurslarında en çok diploma alan gruplar arasına girdi. Eskiden imam Hatip Lisesi mezunu imamlar için, imam hattap (odun) diyecek kadar düşman olanlar, neden imam Hatip Lisesi diploması almak için uğraşıyorlar?
Bu sorunun iki tane cevabı var. Eskiden kendi yetiştirdikleri hocalara kendi yurtlarında iş verebiliyordular. imam Hatip Liseleri ve Diyanetin Kuran Kursları çoğalınca, kendi yetiştirdikleri hocalara maaş veremez hale geldiler. imam Hatip Liselerinin çoğalmasından, din düşmanlarından daha çok din tüccarları rahatsız oluyor. Ancak Cumhurbaşkanımızdan korktukları için bunu dillendirmeyi korkuyorlar. 28 Şubat sürecinde imam Hatip Liseleri darbe alınca Süleymancılar bayram etti. imam Hatip Liseleri çoğalınca öğrenci bulamaz hale geldiler.
Son bir yıl içerisinde, Türkiye’nin birçok farklı yerinde, Süleymancıların Talebe Yurtlarında azalan öğrencilerle ilgili sadece birkaç örnek vereyim.
Bizim ilçemizde geçen yıl 100 öğrencileri vardı, bu yıl 20 öğrencileri kaldı.
Bizim ilçemizde 3 tane talebe yurtları var. Eskiden hepsi doluydu, şu an toplam 30 öğrencileri kaldı.
3 tane öğrenci 6 tane görevli var bizim ilçemizde ki yurtlarında.
Süleymancıların imam hatip Liselerinden diploma almalarının diğer sebebi, Diyanette görev alabilmektir. Diyanette görev aldıktan sonra maaşı devletten alıp, hizmetini cemaatin yurduna yapma projesi yapıyorlar. Dün FETÖ ekibinin yaptığını yapmak istiyorlar.
Siyaset ve Süleymancılar
Daha 18 yaşına girmemiş, Süleymancıların talebe yurtlarında hem Tekamül eğitimi alan hem ağabeylik yapan bir genç ‘Abi bizim siyasetle işimiz olmaz, niye bizimkileri eleştiriyorsun?’ deyince, sadece güldüm. ‘Sizin liderlerinizden siyasete bulaşan yok mu?’ diye sordum. Bilmediğini söyleyince, anladım ki, gençlere sadece bilmelerini istediklerini anlatıyorlar.
Tıpkı FETÖ ekibi gibi Süleymancılar da sinsi siyaset uyguluyorlar. FETÖ ekibi, tıpkı diğer Nurcu gruplar gibi, ‘Siyasetin ve Şeytanın şerrinden Allah’a sığınırız’ dedikleri halde sinsi siyaset uyguladılar. ‘Biz milletin imanını kurtarmak için çalışıyoruz, siyasetle işimiz olmaz’ cümlesinin arkasına saklanmak, bizde ki cemaatlerin ortak stratejisi galiba.
Süleyman Hilmi Tunahan’ın damadı olan ve 2000 yılında vefat etmiş olan Kemal Kaçar’ın yıllarca Adalet Partisi milletvekilliği yaptığını gençlere anlatmıyor büyükleri. Kemal Kaçar, 1965’te Bölükbaşı’nın Millet Partisi’nden (MP), 1969’da Süleyman Demirel’in Adalet Partisi’nden (AP) Milletvekili oldu.
Kemal Kaçar’dan sonra lider olan Arif Ahmet Denizolgun, RP’den Antalya Milletvekili seçildi. Bir süre sonra RP’den ayrılan Denizolgun, Mesut Yılmaz’ın 55. hükümetinde Ulaştırma Bakanlığı yaptı.
Arif Ahmet Denizolgun ise 2002’de ANAP’ı destekledi. Desteğe gerekçe olarak, 28 Şubat’ta Mesut Yılmaz’ın “Diğer yatılı Kur’an kurslarını ve Süleymancılara ait kurs ve yurtları valilere talimat göndererek koruması” gösterildi. Fakat ANAP, barajın altında kaldı. Denizolgun, 2007’de Mehmet Ağar liderliğindeki Demokrat Parti’den (DP) Antalya milletvekili adayı oldu. DP de barajı geçemedi. Hatta 2007 yılında ki seçimlerde istanbul’da ki yurt talebelerini arabalara doldurarak Mehmet Ağar’ın miting meydanlarına taşıdılar. ‘Bizim tekkemizden bir tas çorba bile içmiş olsanız, oyunuzu Mehmet Ağar’a vereceksiniz’ diye SMS gönderdiler binlerce insana.
En son 2014’teki yerel seçimlerde, Antalya’da CHP ile pazarlık masasına oturup, CHP’ye destek verdiklerini de unutmayalım.
Bütün bunar bilinirken, utanmadan ‘Bizim siyasetle işimiz olmaz, biz Kuran hizmetleri veriyoruz’ diye milleti kandırmaya devam ediyorlar.
15 Temmuz ve Süleymancılar
15 Temmuz darbe girişimi başarısız olunca, herkes ‘biz engelledik’ diye kendi reklamını yapmaya başladı. Süleymancıların 15 Temmuz öncesi, özellikle Antalya’da kuyumculardan ve döviz bürolarından dolar topladıklarını ben biliyorsam, devlette biliyordur. Millet 15 Temmuz akşamı sokağa çıkınca ‘Kafalarınızı yurt camlarından dışarıya bile çıkartmayacaksınız’ talimatı veren Süleymancı ağabeyler, darbe püskürtüldükten sonra meydanlarda poz verdiler.
‘Tayyip Erdoğan bizim Kuran Kursumuzu yıktı, efendimizin bedduasını aldı’ diye 14 Temmuza kadar Cumhurbaşkanımızın arkasından konuşanlar, darbe girişiminden bir hafta sonra ağız değiştirdiler.
Süleymancıların para kaynağı ne?
Türkiye’yi şehir şehir gezme imkanım oldu. 3 bin nüfuslu bir ilçeye de gitsem, şehirde iki tane büyük bina var. Bu binalardan birsi Kaymakamlık binası, diğeri Süleymancıların Talebe Yurdu. Bu Süleymancılar bu parayı nerden buluyorlar? Para kaynakları ne? FETÖ ekibinin para kaynağı görünüyordu. Kolej, dershane, banka, gazete, televizyon gibi birçok kaynakları biliniyordu. Peki her ilçeye talebe yurdu açmış olan Süleymancıların para kaynağı ne?
Profesyonel Dilenci
Koltuk altında küçük bir çanta, elinde bir inşaat resmi ve makbuz ile esnafları dolaşarak para toplayan ekipleri var. Topladıkları paradan komisyon alarak geçimlerini sağlayan bu insanların en önemli özelliği, yüzsüz olmalarıdır. Siz onları kovsanız bile utanmayıp hemen yanınızda ki esnafa girmeleridir. Para veriyorsanız sizi listeye alırlar ve her ay bir şekilde yanınıza uğramaya çalışırlar. Kendileri uğramasa bile diğer arkadaşları uğruyor yanınıza.
Almanya ve Süleymancılar
Almanya’da yaşayan ve örgütlenen Süleymancılar için yazılacak ve söylenecek çok şey var aslında. Türkiye’de olduğu gibi Almanya’da da Diyanetin camilerinde namaz kılmaz, kendi yurtlarında namaz kılarlar. Hatta Almanya’da namaz 5 vakit değil, 4 vakittir Süleymancılar da. inanmıyorsanız Avrupa’da yaşayan tanıdıklarınıza sorun.
Alman istihbaratı ile FETÖ arasında ki ilişkiyi ilk yazan kişi, Necip Hablemitoğlu oldu. Öldürülmesinin en önemli sebebi de bu olsa gerek. Almanya FETÖ hainlerine boşuna sahip çıkmıyor. Almanya’da okul açmasına izin verdikleri tek cemaat FETÖ oldu yıllarca. Özellikle 15 Temmuz darbe girişiminden sonra, Almanya’da yaşayan vatandaşlarımız çocuklarını FETÖ’nun okullarında aldı. Almanya vazgeçer mi sanıyorsunuz. Almanya artık Süleymancılara okul açtırıyor. islam’a hizmet etsinler diye mi? Asıl amaçları bizim çocuklarımızla bize tuzak kurmak. Tıpkı FETÖ gibi.
iskat kılıfı altında Nebbaşlık
‘Sizce Süleymancılar cami imamını neden dövmüş olabilir?’ sorusunu birçok arkadaşıma sordum. Birçoğu sebebini bilmediklerini söylediler. ‘iskat için dövmüşler’ dediğimde iskatın adını birçoğunun duymadığını fark ettim.
Süleymancılar yıllardır iskat adına nebbaşlık yapıyorlar. Nebbaş, ölmüş insanın altın dişlerini çalmak için mezar açıp soyanlara denir. iskat ise en çok Süleymancıların kullandığı Din tüccarlığı yöntemidir. Kısaca özetleyeyim. Bir akrabanız öldüğünde size gelip cenaze işlerinde yardımcı oluyor, birkaç gence Kuran okutuyorlar. Ölen kişi babanız ise kaç yıl namaz kılmadığı soruluyor. Kılmadığı namazlar için sizden para alıyorlar. 10 yıllık kılınmamış namazlar için 5 bin lira istiyorlar mesela. Paranız yoksa kolayı var. Kabultu Vehebtu gibi ‘aldım verdim’ oyunu ile mutlaka sizden bir miktar para kopartıyorlar.
Uyanın… Uyandırın..
Millet olarak islam’a hizmet kılıfı altında nesillerimizin heba edilmesine artık engel olmak zorundayız. Hem devleti yönetenler tedbir almalı, hem de millet bunlara artık yüz vermemeli. FETÖ konusunda geç uyanmanın bedelini millet olarak çok ağır ödedik. Umarım o süreçten yeterince ders alırız da başka bir FETÖ ihaneti ile karşı karşıya kalmayız.
ülkem adına düşünürken yıllar önce buraya yazdıklarım geldi aklıma (#17405487) aslında o yazıda bile eksiklerim varmış, çok azını anlatmışım orada dönen dolapların.
allah bu tip din bezirganlarından ülkemi ve insanları korusun.
Diabetten önceki son çıkış olarak kullanmaya başladığım ilaç.
Yan etkilerini çok yoğun yaşıyorum ve bu beni sıkıntıya sokuyor. Şöyle ki; müthiş bir mide bulantısı ancak sadece yemeklere karşı değil, insanlara karşı bir bulantı. Kimi görsem konuşsam midem bulanıyor. Depresyondaymışım etkisi yarattı ve sanki dünyam karardı.
Perişan bir vaziyetteyim, sabah 1000mg akşam 1000mg olarak kullanıyorum.
ait olduğum Türk boyu,
aslen Kıpçak olurlar ancak Oğuzlar ile yakın ilişkiler nedeni ile ağız ozellikleri Kıpçak Türkçesinden çok Oğuz Türkçesine yakındır.
çok acılar çekmişizdir, stalin sürgününde akrabalarım bir kısmı Kazakistana bir kısmı Özbekistana sürülmüştür. Büyük kısmından ise hiç haber alınamamıştır.
Çalışkan bir Türk boyudur.
önümde 4 farklı metin ve 2500 kelime ile finaline hazırlandığım dil. pratik için tatil beldeleri hikayedir. her yaz belarus'a giderek pratik işini büyük oranda çözebildiğim dil.
yaptıkları yakıp yıkma eylemleriyle ak partiyi dahada güçlerndiren teröristlerdir.
daha da çoğalacaklarını iddia etmişler evet biraz daha çoğalabilirsiniz halen bodrumdan ve çeşitli tatil bölgelerinden dönmeyenleriniz var.
ama sonuç olarak direnişinize sokayım...
daha öncede vukuatı olan doktor bozuntusudur. ateşli bir çocuğu babası sakallı diye tedavi etmeyip anne ve babasını güvenlikçilere tartaklatan bir tiptir. demekki bunların hipokrat yeminlerinde bu var. açıkca dindar insanlara düşman onlara yaşam hakkı bile tanımayan bir mahlukattır.
neden bizim insanımız durmadan kendini ezik göstermeye çalışır ki. zamanla bu markalarımızı dahada çoğaltacağız ama önce elimizdekilerin değerlerini bilelim. bu gün ortadoğu ve türki cumhuriyetleri biz giyditiyoruz ve biz besliyoruz.
(bkz: ülker)
(bkz: eti)
(bkz: sağra)
(bkz: vestel)
(bkz:
nuh'un ankara)
(bkz: sarar)(bkz:
özdilek)
(bkz: selva)
(bkz: kiğılı)
(bkz: çaykur)
arkadaş ve dost dediklerimizin gezi olaylarına destek vermeyince. artık görüşmeyi kesmesi hatta salyalar saçarak hakaretler etmesi. bu gezi olayları turnusol kağıdı görevi yaptı insanlıktan çıkanları ortaya çıkarttı.
bir provokatör daha ölmüştür. ancak sanıldığı gibi gaz kabsüslüyle falan kendi yandaşlarının attığı taş veya çatıdan düşme sonucu ölmüştür. ayrıca twitter hesabından bakarsanız ne kadar ırkçı ve provakatör birisi olduğunu görürsünüz.