insan aşıkken bazı şeyleri göremiyor, sanki gözüne bir perde iniyor. O insanın dalga geçmesini, sevmemesini kabul etmemek için beyin kalple savaş açıyor adeta. aklınız başınıza geldiğindeyse, geriye kalan acı ve kızgınlık oluyor. insan acı çektikçe olgunlaşıyor. Hata yaptıkça bazı şeyleri görüp düzeltebiliyor.
Aşk acısından bize kalan acı ve nefret ise kendi yaptığımız hataları görüp, olan şeyi kabullendiğimizde yok oluyor..(Unutmayın ki, karşı taraf ne kadar hatalıysa da sizinde hatalarınız -tavizleriniz- var.)
Not: Kimseyi gözünüzde büyütmeyin. Şuan en değerliniz olabilir ama bir gün en nefret ettiğiniz insan da olabilir..
insanlar, sizin verdiğiniz değerlerle değer kazanıyor..
Kışın en güzel yanı dışarıda eğlenip eve geldiğinizde kahve veya sıcak çikolata içerken ısınmaktır. insanın içi garip bir şekilde huzur dolar. Ama kışın dışardaysanız işiniz vs. varsa kış zulümdür insana..
Her anne bir kadındır. Her erkek, erkek olmak için baba olmak zorunda değilse, her kadında kadın olabilmek için anne olmak zorunda değildir. Annelik ve babalık çok ayrı kavramlardır ve kadın ve erkek diye ayırdığımız şeyler cinsiyettir. bu iki kavramlar karıştırılmamalı!
Ayrıca her kadınımız iş sahibi olmalı, kendini geliştirmeli ve bilinçlenmelidir. Bilinçsiz bi anne bilinçsiz yetişecek bir çocuğu simgeler. Bilinçsiz onca çocukta bilinçsiz bir toplumu oluşturacaktır.
yukarıda yazılan entrylere baktım az önce, ''işi gücü yok evinizi mi taşlayacklar, merak etmeyin olmaz öyle şeyler '' tarzında yorumlar gelmiş. Ben buna katılmıyorum , ülkemizde öyle bağnaz insanlar var ki ben beklerim.
Ve bazıları o kadar müslüman ki hoşgörü dini olan islamiyeti çok yanlış anlayıp, oruç tutanı mümin, tutmayanı ise kafir olarak nitelendiriyor. Genelleme yapmak istemiyorum ama bi çoğu oruç tutmayanlara karşı tavır koyuyorlar, yani sanane kardeşim ben tutarım sen tutmazsın olabilir. Keşke gerçekten islamiyetin en önemli kuralını (hoşgörü) uygulayabilseniz.
Sevgili yazarım öncelikle size şunu belirtmek isterim ki,siz bu başlığı açtığınız üzere ya kitap okumayan kategoriye giriyorsunuz yada hava atmak için kitap okuyanlara..
Anladığım kadarıyla kitaplara aşık olan insanlar görmediniz hayatınız boyunca. insanlar hava atmak için kitap okumaz. Kimisi gerçek dünyadan kendini soyutlamak için, kimisi ise yeni bakış açılarını keşfetmeyi sevdiği için...
Eğer bir insan okuyorsa ciddi ciddi,o kişinin hava atması söz konusu olamaz çünkü;
--spoiler--
Bilgi arttıkça ego azalır,bilgi azaldıkça ego artar. - Einstein
--spoiler--
insanları hayata bağlayacak onca şey varken neden bu kadar melankoli içerisinde olduklarını anlamıyorum. Ben gökyüzüne bile baktığımda mutlu oluyorum. Hayatta ne yaşamış olursanız olun hayat her zaman her şeye rağmen güzel..
Muhtemelen yalnızdır o kız. Mutlu olur çünkü hayatın içindeki sıkıntılardan ancak öyle soyutlanabilir. * bu yüzdende kitap okuduğu zaman mutlu olur ve bilgiye önem veren kız türüdür..
Aslında bir takım duygusal dalgalanmadır. Gelip geçicidir he baktınız geçmiyor . Melankolik durumdayken mutlu olmaya çalışmanızdan duyguların o an bastırılmış olmasından kaynaklanır.
Atatürk demokrasiyi getirmediyse sevgili yazarım şuan halkın başbakanı ve cumhurbaşkanını seçmesi demokrasi olmuyor da ne oluyor. Hadi diyelim ki demokrasiyi getiren Atatürk değil, o zaman bana söyler misiniz demokrasiyi bu ülkeye kim getirdi?
sevgili yazarım öncelikle cahilliğinizin paçanızdan aktığını söylemek boynumuzun borcu. Kendi annenizi ele alın madem kadınlar köleyse, annenizi babanız ve siz köle gibi dövseniz köpek yerine koymasanız olur mu öncelikle kendi içinizde bu konuyu bir tartışın.
kadınlar bize ve bu ülkeye kölelik yapmaya gelmediler. onlar bize anaçlıkla görevli olarak gönderilmişlerdir. onlara zulmetmek onlara kötü davranmak adamlık,erkeklik değildir. bugünkü kadına şiddet ise sizin gibi zihniyetlerden çıktığını belirmek isterim. kimse bu dünyanın kadınlarını hor göremez, köle gibi davranamaz. yani kısacası sevgili yazarım Kadınlar bizim annemizdir, kardeşimiz,karımız,sevgilimizdir;bir başlık açmadan önce ölçüp tartarak açarsanız sevinirim..
Bir kadın kendisini evleneceğe adama saklıyorsa bu salaklık değildir, bu öncelikle bir tercih meselesidir, ikinci olarakta kadının yapmış olduğu düzgün bir davranıştır. he bu arada ben daha önceden ilişkiye girmiş hatunlara hiç bi lafım yok kendi tercihleridir. herkes kendine ne bok yapmak istiyosa yapabilir ama milletin hayatına burnunuzu sokmanız eleştiri yapmanız ayrı bi saygısızlıktır. şimdi ben burada sizi mi eleştireyim açtığınız başlığı mı?
bu arada entry mi silerseniz sevgili yazarım inanın umrumda olmaz çünkü silerseniz benim haklı olduğumu kabul etmiş olursunuz..
ahlak seviyemiz ancak ahlaksız bir insana verdiğimiz tepkide görülür ki, bu kime göre ahlaklı neye göre ahlaklı sorusunu akıllara getirir. ahlağın bir çok çesidi vardır; bi faişeye göre ahlak ,kapalı bi kadına göre ahlak, alevi bi kişiye göre ahlak, sunni bi kişiye göre ahlak..
yani kısacası sevgili yazarlarım ahlak seviyemizi Allah dışında kimse ölçemez..
Açıkçası insanın sevgilisinin olması güzel bir şey ama 1 yıl içinde de bin kişiyle çıkabilme hakkını vermez bu. sevgilin olacaksa senelerce sürecek öyle 20 gün olmayacak, zaten bi anlamı da kalmıyor.. insanlar sevgili olmak çok basit bir şey gibi iki gün sonra başkasıyla çıkabiliyor. Lan iki dinlen yeni ayrılmışsın sevgilinden, kendine zaman tanı biraz. Birini elbet bulacaksın sonuçta. Yani kısacası sevgili yazarlarım, sevgilisiz yaşabilen insanlar duygusal sabırları olan insanlardır. -Sevgilisi olanlar kesinlikle alınmasınlar, ne demek istediğimi anladınız çünkü jsjsjj-
hoşlanan çocuğun tepkisini bilemicem ama, o kadar makyajdan sonra makyajsız görmek bi tsunami etkisi yaratır. Olm şok olur insan, o bok gibi suratı görünce...
ta kendisiyim kendi nickimin altına entry yazmakta ayrı bir ironi.. nickimin anlamı 2 kez şans verip 3. kez hata tekrarlandığında esip gürleyen ve hayatından tamamen silen anlamındadır.
benim sürekli yaptığım olaydır. Ota boka üzülür kafamı takarım.
insanların düşünce ve kavrayış şekillerine göre kişiden kişiye değişen bir özelliktir. insan ne kadar felsefik ve sorunların dibine kadar düşünürse, o kadar da her şeyi kafasına takar, ben şimdiye kadar kafayı yemedim inşallah bundan sonra da birşey olmaz..
anne demek, telefonun elindeyken 5N 1K yapan , okul olmadığı zaman elleme uyusun diyen, misafir çocuğuna içinden sinirlenip sana patlayan, halılarından daha kıymetli olsanda çay döktüğünde kıyameti koparan,bazen gerçekten sınır koymakta üzerine olmayan, çocuğunu her zaman korumak isteyen insandır.
hiç bir zaman samimi bulmadığım canlı yayında sürekli milleti laflarıyla ezen ve daha önemlisi programlarını yarışmalarını reytinge yönelik hazırlayan sevemediğim sunucu..
