ama girilen entry sayısı yerlerde. hayır gün içinde 15 olan sayı nasıl 50 oldu bir anda? gizemli botlar ile ismail yine bir şeyler deniyor. yapma kanka herkes normal sözlüğe kaçtı.
yakın gelecekte başıma gelecek durumdur. eğitim sektörünün aşağılık durumu, kültürel dezenformasyon, insanların kendi çocuklarını tanımaması vs vs çok fazla etmen beni öğretmenlikten ziyadesiyle soğuttu. hele ki özel sektörde suyu çıkana kadar çalıştırıp hak edilmeyen bir maaşa tamah ettirmek de cabası.
bugün hiç beklemediğim bir dostumdan beklemediğim bir telefon aldım. iyi bir giyim mağazasının müdürlüğünü teklif etti. aslında hiç satış tecrübem olmadığı için önce bir duraksadım ama asıl istediği şeyin data kontrolü ve mağaza içi dizayn noktalarında destek olduğunu söyledi. teklif ettiği ücreti, primleri ve yan hakları söyleyince de trafo nerede lan diyesim geldi. evet, bu haziranda öğretmen önlüğümü çıkarıyorum ve yeni bir macera beni bekliyor. bakalım yeni süreç ne getirecek.
dızo saç tıraşlı, zafer işareti yaparak poz veren 16 yaşındaki bir katil tarafından henüz 14 yaşındayken kadıköy salı pazarında bıçaklanarak hayatını kaybeden çocuk. biz bu çocukları nasıl koruyamıyoruz? bu kadar mı kolay?
artık her sevdiğim beğendiğim şarkının başlığının açılmaması ve bu başlığı doldurmak için entry girme gerekliliği beni yormaya başladı. bundan sonra böyle bir durumla karşılaştığımda bu başlık üzerinden bir flood yapayım dedim. belki sonra bakınızları doldururum veya doldurmam. evet derdimi s...
rusça dünya küçük demek. oynadığım takımın adı izmir tesen oradan geliyor. rusya'dan gelen dostların kurduğu takım izmir tesen oluyor. böyle yaratıcı işlere bayılıyorum.
maç 1-1 iken takımı öne geçiren golü attım, ardından maç 4'e gitti sözlük. aşırı iyi geldi. şimdi tekrar otelime dönebilirim. görüşürüz. ya da bazılarınızla hiç görüşmeyelim.
black mirror tadında güzel bir dizi. 7 bölümden oluşuyor. özellikle 5. bölümde genco erkal döktürmüş. 2017 yapımı, keşke böyle diziler çoğalsa. blu tv'den izleyebilirsiniz.
italyanca eve dön demek olan maneskin şarkısı. tabi siz sikimsonik şarkılar dinlerken nereden bileceksiniz? neyse linkini şuraya iliştireyim. sözleri de yapıştıralım.
sözleri:
Cammino per la mia città ed il vento soffia forte
Mi son lasciato tutto indietro e il Sole all'orizzonte
Vedo le case, da lontano, hanno chiuso le porte
Ma per fortuna ho la sua mano e le sue guance rosse
Lei mi ha raccolto da per terra coperto di spine
Coi morsi di mille serpenti, fermo per le spire
Non ha ascoltato quei bastardi e il loro maledire
Con uno sguardo mi ha convinto a prendere e partire
Che questo è un viaggio che nessuno prima d'ora ha fatto
Alice, le sue meraviglie e il Cappellaio Matto
Cammineremo per 'sta strada e non sarò mai stanco
Fino a che il tempo porterà sui tuoi capelli il bianco
Che mi è rimasto un foglio in mano e mezza sigaretta
Restiamo un po' di tempo ancora, tanto non c'è fretta
Che c'ho una frase scritta in testa ma non l'ho mai detta
Perché la vita, senza te, non può essere perfetta
Quindi Marlena torna a casa, che il freddo qua si fa sentire
Quindi Marlena torna a casa, che non voglio più aspettare
Quindi Marlena torna a casa, che il freddo qua si fa sentire
Quindi Marlena torna a casa, che ho paura di sparire
E il cielo piano piano qua diventa trasparente
Il Sole illumina le debolezze della gente
Una lacrima salata bagna la mia guancia mentre
Lei con la mano mi accarezza in viso dolcemente
Col sangue sulle mani scalerò tutte le vette
Voglio arrivare dove l'occhio umano si interrompe
Per imparare a perdonare tutte le mie colpe
Perché anche gli angeli, a volte, han paura della morte
Che mi è rimasto un foglio in mano e mezza sigaretta
Corriamo via da chi c'ha troppa sete di vendetta
Da questa Terra ferma perché ormai la sento stretta
Ieri ero quiete perché oggi sarò la tempesta
Quindi Marlena torna a casa, che il freddo qua si fa sentire
Quindi Marlena torna a casa, che non voglio più aspettare
Quindi Marlena torna a casa, che il freddo qua si fa sentire
Quindi Marlena torna a casa, che non voglio più
Prima di te ero solo un pazzo, ora lascia che ti racconti
Avevo una giacca sgualcita e portavo tagli sui polsi
Oggi mi sento benedetto e non trovo niente da aggiungere
Questa città si affaccerà quando ci vedrà giungere
Ero in bilico tra l'essere vittima, essere giudice
Era un brivido che porta la luce dentro le tenebre
E ti libera da queste catene splendenti, lucide
Ed il dubbio o no, se fossero morti oppure rinascite
Quindi Marlena torna a casa, che il freddo qua si fa sentire
Quindi Marlena torna a casa, che non voglio più aspettare
Quindi Marlena torna a casa, che il freddo qua si fa sentire
Quindi Marlena torna a casa, che non voglio più sparire
Ah, ah, ah, ah
Ah, ah, ah, rai, rai, rai, ra-ah
Quindi Marlena torna a casa, che il freddo qua si fa sentire
Quindi Marlena torna a casa, che ho paura di sparire
türkçe çevirisi:
Şehrimde yürüyorum ve rüzgar sert esiyor
Her şeyi geride bıraktım, güneş ufukta
Evleri uzaktan görüyorum, kapılarını kapatmışlar
Ama neyse ki onun eli elimde, yanakları kızarmış
Beni yerden topladı, dikenlerle kaplıydım
Bin yılanın ısırıklarıyla, sarmalın içinde kalmıştım
O aldırmadı o alçakların lanetlemelerine
Bir bakışıyla beni ikna etti, kalkıp gitmeye
Bu, kimsenin daha önce yapmadığı bir yolculuk
Alice, harikaları ve Çılgın Şapkacı
Bu yolda yürüyeceğiz ve asla yorulmayacağım
Zaman saçlarına beyazlık getirene kadar
Elimde bir kâğıt ve yarım bir sigara kaldı
Biraz daha kalalım, nasıl olsa acelemiz yok
Aklımda bir cümle var ama hiç söyleyemedim
Çünkü sensiz bir hayat asla mükemmel olamaz
O yüzden Marlena, eve dön, burada soğuk kendini hissettiriyor
O yüzden Marlena, eve dön, artık beklemek istemiyorum
O yüzden Marlena, eve dön, burada soğuk kendini hissettiriyor
O yüzden Marlena, eve dön, kaybolmaktan korkuyorum
Ve gökyüzü yavaş yavaş burada şeffaflaşıyor
Güneş insanların zayıflıklarını aydınlatıyor
Tuzlu bir damla yanağımı ıslatıyor
O ise nazikçe elini yüzümde gezdiriyor
Ellerimde kanla tüm zirvelere tırmanacağım
insanın gözünün erişemeyeceği yerlere varmak istiyorum
Tüm hatalarımı affetmeyi öğrenmek için
Çünkü melekler bile bazen ölümden korkar
Elimde bir kâğıt ve yarım bir sigara kaldı
intikam arzusuyla dolu olanlardan kaçıyoruz
Bu sıkışmış topraklardan, çünkü artık dar geliyor
Dün sükûnettim, çünkü bugün fırtına olacağım
O yüzden Marlena, eve dön, burada soğuk kendini hissettiriyor
O yüzden Marlena, eve dön, artık beklemek istemiyorum
O yüzden Marlena, eve dön, burada soğuk kendini hissettiriyor
O yüzden Marlena, eve dön, artık istemiyorum
Senden önce yalnızca bir deliydim, şimdi bırak anlatayım
Üzerimde yıpranmış bir ceket vardı, bileklerimde kesikler
Bugün kendimi kutsanmış hissediyorum, ekleyecek bir şey bulamıyorum
Bu şehir bize baktığında hayran kalacak
Kurban olmakla yargıç olmak arasında dengedeydim
Karanlıkta ışık getiren bir ürpertiydi bu
Ve bu parlayan zincirlerden kurtarıyor seni
Acaba bunlar ölüm müydü yoksa yeniden doğuş mu diye düşündürerek
O yüzden Marlena, eve dön, burada soğuk kendini hissettiriyor
O yüzden Marlena, eve dön, artık beklemek istemiyorum
O yüzden Marlena, eve dön, burada soğuk kendini hissettiriyor
O yüzden Marlena, eve dön, artık kaybolmak istemiyorum
Ah, ah, ah, ah
Ah, ah, ah, rai, rai, rai, ra-ah
O yüzden Marlena, eve dön, burada soğuk kendini hissettiriyor
O yüzden Marlena, eve dön, kaybolmaktan korkuyorum
d cup size'ın daha öne çıkanıdır. bir üstü zaten inek memesi ama dd cup mmmmh olsa da yesek kalıbıdır. avrupa ölçü biriminde dd yer almaz. onun yerine e gelir.
nasa'nın her sene organize ettiği güzel bir yarışma. biz harmonizing the james webb space telescope in music and images challenge yarışmasına katılıp yerelde elenmiştik. şimdi global sonuçlar açıklanmış.
aha bu da yalancı şerefsiz dürzü it diyenlere gelsin. linke tıkladım ve bir miktar mutlu oldum çünkü bizi eleyenler de bir global ödül alamamış. olduğumuz kategori fena zor zaten. neyse, seneye katılmak isteyen olursa haberleşelim başlayalım nisandan sonra hazırlıklara.
ingiliz Alman Fransız ve bizim Nam-ı Kemal yarışıyorlar. Yarışmada hangisi en fazla maymun doğurtacak. Neyse kısa keselim. ingiliz…. başlamış 5 maymun doğurtturmuş. Alman 7 tane, Fransız 10 tane.
Sıra bizim Nam-ı Kemal’e gelmiş. Uğraşmış uğraşmış ama 1 tane maymun doğurtturmuş. Tabi orada bulunan bizim Türk seyirciler kızmışlar. Ne yaptın şanımızı şerefimizi 5 paralık ettin. Bizi rezil ettin diye.
bunların forması naftalin kokar, şampiyon olmadıklarında veya derbi galibiyeti almadıklarında formaları piyasaya çıkmaz. şehrinin gelişmesiyle ilgili her türlü manifestoya boyun eğer ama şehrinin takımını desteklemek bir kenara dursun köstekler. futbol cahilidir, sadece yorumculardan ibaret futbol bilgisi vardır. çomar olduğu için onun önüne sunulan üç seçenekten birini seçer yani üçün birini alır. sosyal medyada veya interaktif sözlüklerde rakip sözde büyük özde büzüklerle tartışır da tartışır. eline televizyon başında maç izlemek kalır. onu da parası yeterse zevkle izler, yoksa kaçakta donan maçı söve söve tamamlar. sen o vakti maç yerine pornoya ayır paşam en azından hem hormonların hem taşakların çalışır.
var olsun şehrinin takımını tutanlar, şehrinin takımını tutmak yerine başka takım tutan gelsin bir de benim takımlarımı tutsun.
10 kasımlar haricinde çok fazla söylenmeyen bence hakkı çok fazla yenen bir eser. her dinleyişimde gözlerim dolar, her 10 kasım bir duble yuvarlarken açıp yad ederim.
canozan ve ne jupiter ortak yapımı şarkı.
sözleri:
Kim bilir ne saklı yıldızlı gecelerde
Soruların, cevapların arasında bir yerde
Kim bilir kim kaldı bizden geriye
Sarılır mıyız, alışır mıyız, karışır mıyız yine
içi boş vücutların arasından artık ayrıldım
Kayıp evren atlasında sana yakın dünyalar aradım
Kim bilir ne vardı zihninin köşesinde
Kaçtığın bir savaş mıyım senin için sadece
Kim bilir kim kaldı bizden geriye
Sarılır mıyız, alışır mıyız, karışır mıyız yine
içi boş vücutların arasından artık ayrıldım
Kayıp evren atlasında sana yakın dünyalar aradım.