ilk jedi kiz
191 (mavi jojoba tanesi)
yedinci nesil silik 1 takipçi 56.30 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    acilde sıra beklemek

    1.
  1. başıma gelen hasta hasta beni yarmış olayların başında gelen trajikomik olaydır. gece gece kalbim sıkışmış hani bildiğiniz kalp krizi geçiriyorum hastaneye gittik diyalog aynen şu:

    -kimliğiniz lütfen.
    -hanfendi acilden numara alacaksak öleyim ben o zaman kalp hastasıyım giderim şuracıkta.
    -sadece siz acil değilsiniz bakın sıradaki kişilere hepsinin durumu acil.
    -kardeşim acilse niye sırada bekliyor bu insanlar.
    -hanfendi kimliğiniz.
    -yürü git ya ben özele giderim öleceğime para veririm de adam gibi tedavi olurum.

    efendim acile girdiğiniz zaman adamlar hmm evet diyorlar yarın bir kalp doktoruna görünün bizim alanımız değil diyorlar. deyim yerindeyse sik gibi kalıyorsun hem de öyle böyle değil.
    4 ...
  2. arabesk yesterday şarkısı

    1.
  3. karpuza ultrason çeken tıp öğrencisi

    1.
  4. en asil duyguların insanıdır. aşmıştır. kendileri bizzat arkadaşım olurlar. efendim bu tıp öğrencileri bir hastanede staj görüyorlar staj gördükleri hastaneye karpuz götürüyorlar gece yemek için. neyse hepsi birer tane karpuz getiriyor. bizim arkadaşın aklına saçma salak bir fikir geliyor ve karpuzları alıp ultrason çekiyorlar.hangisi kabuklu hangisi daha kırmızı diye. renkli olsa daha kesin sonuç alırdı sanırım bu uygulamadan.*
    2 ...
  5. selena gomez le ilişkisi var yapan ergen

    1.
  6. beni benden almış ergendir. liselidir efendim ne bekliyorsunuz, bunun aynı zamanda justin bieber ile ilişkisi var yapan kız versiyonları da mevcut. artık ne kadar özenti birey olmaktan uzak insancıklara dönüştü bu gençler neden böyle oldu hiç bilmiyorum. bir de yazmış ki 'göt oldun mu justin selena benimle çıkıyor'... demek ki neymiş efendim liselileri eklemiyormuşuz*
    edit: anında sildim efendim *
    0 ...
  7. schopenhauerr

    1.
  8. 8. nesil bir yazardır. hoş gelmiş. felsefe ile ilgileniyorsa tadından yenmez *

    (bkz: #12119124) güzel yazan insan ayrıca.
    0 ...
  9. neden sübyancısınız

    1.
  10. tanım:erkeklere yöneltilen,neden sübyancı olduklarını anlamaya yönelik sorudur.(tanım yaptım tutmayın beni)

    efendim,sosyoloji ödevi almışız başımıza bir dert.sosyoloji hocası da kıl bir herif.beni bırakmaya yönelik girişimleri var.ödevde sosyal yaralara yönelik bir ödev.battı balık yan gider dedim gider ayak hocaya laf sokma amaçlı 'neden sübyancısınız' başlıklı bir ödev hazırlamaya karar verdim.hocamızın eşi kendisinden 20 yaş küçüktü ve adam bana çektirdiğinden mütevellit gider ayak böyle bir ödev hazırlamaya karar verdim.neyse internet kafeler olsun kahvehaneler olsun liselerin çıkışına istiflenmiş av yakalamaya çalışan apaçi tipler olsun hepsine sordum.ancak en ilginç cevapta kahvehanede tanıştığım bir ağabeyden gelmiştir.

    -bak şimdi bacım şöyle açıklayayım,bu arada dünya ahiret bacımsın,misal benim bir tane karım var fosilin teki.mesela artık bakamıyorum ama lise olsun üniversite olsun bakarız yani her türlü.kaporta cila her şey yeni anlıyor musun bacım?
    -(arkadaşım) jedi,kaç kaç kaç kaç.

    neyse efendim ödevi öyle böyle tamamladık.teslim ettik.hoca sen bana ne ima ediyorsun dedi bende yarası olan gocunur dedim sonuçta yine kaldım o dersten.
    0 ...
  11. ben che guevara dan korkarım girmeyelim

    1.
  12. --spoiler--
    Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Bursa'da imam Hatip Mezunları Derneği mensupları ile yaptığı kahvaltının ardından Yeşil Türbe ve Yeşil Cami'yi gezdi. Cami çıkışı bir çay bahçesinde oturup vatandaşlarla sohbet eden Arınç, ardından çevredeki antikacı, sanat galerisi ve turistik eşya satılan dükkanları ziyaret edip esnafa hatır sordu, ''hayırlı işler'' dileğinde bulundu.

    DUVARDAKi FOTOYU CHE ZANNETTi

    Habertürk'ün haberine göre; Arınç, bir sanat galerisine dışardan bakarken, içeride duvarda asılı bir fotoğraftaki kişiyi, Arjantinli devrimci Ernesto Che Guevara sandı.

    "Ben Che Guevara'dan çok korkarım, girmem oraya" diyerek espri yapan Arınç, girdiği galeride çalışan kadına, "Siz mi yapıyorsunuz bu eserleri" diye sordu. Görevli kadın ise, eserlerin galerinin sahibi sanatçı tarafından yapıldığını söyledi. Bunun üzerine Arınç, "Kendisi nerede? Tanışalım" dedi. Görevli ise, sanatçının burada olmadığını ama duvarda fotoğrafı bulunduğunu belirterek, Arınç'a Che Guevara sandığı galeri sahibi ressam Metin Karanisoğlu'nun fotoğrafını gösterdi.

    "ÇAY ISMARLAYIP, KAFASINDAKi BAZI DÜŞÜNCELERi YIKMAK iSTERDiM"

    Galeri sahibi Ressam Metin Karanisoğlu ise, "işyerimde değildim, çok üzüldüm. Che Guevara dünyada örnek alınan, kendisi de Mustafa Kemal Atatürk'ü örnek alan bir kişidir. Ben işyerimde olsaydım, sohbet çok daha renkli olurdu. Çay ısmarlayıp, kafasındaki bazı düşünceleri yıkmak isterdim" dedi.

    "HÜNKAR iSMiNi ÇÖP KUTULARINDAN KALDIRIN"

    Arınç, galerisi ziyaretinden sonra merdivenlerden inerken bölgede faaliyet gösteren bir lokantanın isminin "Yüce Hünkar" olduğunu gördü. Arınç, bu sırada yanına gelen işyeri sahiplerine ''Hünkar ismi değerlidir. Çöp kutuları üzerindeki 'Hünkar' yazısını kaldırın'' dedi.

    işyeri sahipleri ise bu taleple birlikte harekete geçip çöp kutularının yanına gidip ters çevirirken, yazıların söküleceği öğrenildi.
    --spoiler--
    1 ...
  13. sınıfta mesir macunu festivali yapmak

    1.
  14. sınıfa mesir macunu getirmiş bir kaç ergenin eylemidir. eylem ama ne eylem. sabah sabah yedikleri mesir macunun etkisiyle başları dönen, sıraların kaloriferlerin ırzına geçen bu erkekleri öğretmenler bile durduramadı efendim. sınıfa giremedi kızlar korkudan öyle diyeyim.
    1 ...
  15. dondurma kabına sebze saklayan hain anne

    1.
  16. bütün hayallerimi emellerimi yıkmış olan acımasız annedir.sıcak bir günün ardından eve gelinir, dolapta soğuk bir şeyler bulmak ümidiyle dolap açılır ve o da ne bir dondurma kabı.tam böyle kase hazırlamışım kabı bir açtım ne göreyim brokoli bundan daha kötü ve ağır bir şey olamaz herhalde. anneleri dondurma kaplarına sebze doldurmamaları konusunda uyarmamız gerekiyor. ağır bir travma geçirdim be sözlük.
    10 ...
  17. kızılderili tarihi

    1.
  18. emre öztürk adlı yazarın kitabıdır.içerisinde kızılderililerin çektiği zorluklar onlara yapılan haksızlıklar anlatılmaktadır. aynı zamanda sözleri ve hayat felsefeleri de mevcuttur.

    --spoiler--
    "Çocuklarınıza bizim öğrettiğimiz şeyleri öğretin. Toprak bizim anamızdır. Ve toprağa tükürülmez. Toprak insana değil, insan toprağa aittir. insan hayat dokusunun içindeki bir liftir sadece... Beyaz adam neyi satın almak istiyor? Gökyüzünü ve toprakların sıcaklığını mı? Koşan antilopların çabukluğunu mu? Biz size bunları nasıl satabiliriz? Ve siz nasıl satın alabilirsiniz?" Şef Seattle (Duwarmish Kızılderilisi) Kızılderili dendiğinde aklımıza ilk gelenler çadır, başa takılan bir tüy, ilginç isimler, yüzü boyalı insanlar, kovboy filmleri ve tabii ki vahşettir. izlediğimiz film ya da belgeseller, okuduğumuz kitaplar, zihnimizde yer eden fotoğraflar hep geçmişin izlerini taşır, Kızılderilileri yok olmuş bir ırk gibi görmemize neden olurlar. Oysa Kızılderililer binlerce yıldır yeryüzünde yaşam savaşı veren ve bu savaşları 21. yüzyılda da devam eden bir millettir. Yüzyıllar boyunca Amerika kıtasında mutlu, doğayla baş başa, sakin bir hayat süren Kızılderililerin kurdukları düzen, 1492 yılında Kristof Kolomb'un hayatlarına girmesiyle altüst oldu. O tarihten itibaren sahip oldukları toprakları ve etnik kimliklerini kaybetmemek için direnen Kızılderililer, çok büyük haksızlıklara uğramışlardır. Günümüzde, başta Amerika olmak üzere, dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşamlarını sürdüren Kızılderililer, tarih boyunca genellikle "vahşi" kelimesiyle bir arada anılmışlardır. Oysa çizilen bu tablo gerçekleri yansıtmamaktadır. Elinizdeki bu kitapta, Kızılderililerin yaşam serüvenleri tarafsız bir şekilde ele alınmıştır. Onlara karşı yapılan haksızlıklar, katliamlar, yok etme çalışmaları detaylı olarak gözler önüne serilmiştir. insanlık tarihinin tekrar böyle bir "etnik soykırım" vahşetiyle karşılaşmamasını umut ediyor, geçmiş hataların gelecektekilere bir ders olmasını temenni ediyoruz.
    --spoiler--
    0 ...
  19. final dönemi sevgili yapmak

    1.
  20. dünyanın herhalde en kötü zamanlamasıdır. öyle bir zamanlamadır ki, sevgili yapmışsınız sürekli konuşmak mesajlaşmak istersiniz ancak derslerde sizi beklemektedir. facebook a mı girsem yoksa şu dersi sabaha kadar çalışsam mı? sürekli facebook galip gelir. masanın başına oturur bir senin konusunu bitirmeye çalışırsınız ama bir bakmışsınız sevgilinizden mesaj gelmiş. olay bir kaç dersten kalmakla bile sonuçlanabilmektedir.
    0 ...
  21. dindarlıkla akp li olmayı aynı kefeye koymak

    1.
  22. bir çok kişinin düştüğü hatadır. dindar dedikleri insanlara oy vermeden önce oy verdiklerinin neler yaptığını bir düşünüp öyle vermelidirler.dindar diye geçinen bu insanlar adam kayırmadan tutun, kadrolaşmaya halkı birbirine düşürmeye gemicik almaya zimmetine para geçirmeye yolsuzluğa kadar her şeyi yapmışlardır.
    5 ...
  23. lise öğrencilerine sigara içme alanı açmak

    1.
  24. tanım: lise öğrencilerini durduramayan öğretmenlerin bizlerden bıkmalarından mütevellit sigara içme alanı açması durumu.
    edit:tanıma gel.

    lise öğrencileri disipline gitme korkusu olsa bile ya tuvalette ya da bahçede kör noktalarda sigara içen varlıklardır. bunu kabul eden ve bu durumdan bıkan hocalar olaya ilginç bir yorum getirmişlerdir. örneğin; okulumdaki bir kaç hoca öğrencilere sigara içme alanı açmanın doğru bir hareket olduğunu korku ve baskı ile bizleri sindiremeyeceklerini üzerimize gelirlerse daha çok yapacağımızı düşündüklerinden mütevellit sigara içme alanı açmak istemişlerdir. ancak böyle bir şey ancak hayal. hayaldi, gerçek olsa keşke.
    1 ...
  25. evlatlık olduğunu öğrenmek

    1.
  26. tanım: evlatlık olduğunu evlatlık verilmiş aileden öğrenme durumudur.

    onca yıldır sevdiğin saydığın acısıyla tatlısıyla hayatını paylaştığın insanlar öz olmadığını öğrenmek, herhalde bir insanın hayatına ay yüzeyine meteor çarpması misali beynine çarpar. nefret etmekle saygı duymak arasında gidip gelir insan. bak der içinden bu insanlar benim öz ailemin yapamadığını yapıp bana sahip çıktı beni sevdi. ama bir yandan da nefret ediyorsun be sözlük. ağır geliyor. kandırılmış gibi hissediyorsun. sana bakamayacak olan öz aileyi merak ediyor onlara neden diye sormak istiyorsun. boşluk gibi oluyorsun, sanki çığlık atıyorsun ama sesin çıkmıyor. işte böyle be sözlük.
    1 ...
  27. türkiye nin gelişmekte olduğu yalanı

    1.
  28. tanım: türkiye gelişmekte olmayan geri kalmış bir ülkedir. gelişmekte olduğu da yalandır.

    birincisi amerikalılar 1969 yılında aya çıkmıştı, ancak bizim nasa gibi bir kuruluşumuz bile yok 2011 yılında olmamıza rağmen.ikincisi eğitim sisteminden tutunda sağlık hizmetlerine kadar geri kalmış bir ülkeyiz. gelişmekte isek eğer arap ülkelerine göre gelişiyoruz. okullarda öğrenciler tek tipleştiriliyor, öğrencileri bir koyun gibi gördükleri içinde sıraya diziyorlar. ancak bir çok ülkenin gayrisafi milli hasılası yüksek olduğu için formaya ihtiyaç duymuyorlar, neymiş bizde herkes markalı giyindiği için fakir öğrenciler utanırmış, o insan neden fakir hiç düşündük mü. hastanelerde uzun kuyruklar hastaları başından savan doktorlar. ne bilim alanında ilerideyiz ne de sanat alanında. bilim adamlarımız ya beyin göçü yapıyor ya da türkiye şartlarında para bulamadıkları için projelerini hayata geçiremiyorlar. sanat ise zaten ölmüş durumdadır. bir sanat eserine 'ucube' dendiği anda sanat anlayışımız öldü. ve bunu diyene milyonlarca kişi hak verdi. yavaş yavaş diktatör rejimine gitmekteyiz, sonumuzun libya olsun diğer arap ülkeleri olsun onların ki gibi olmaması dileğiyle.
    0 ...
  29. istanbul un başlı başına bir ülke olması

    1.
  30. tanım : istanbul ilinin turist, ticaret, kültür gibi özellikleri nedeniyle diğer illere göre üstün olup başlı başına bir ülke gibi görünmesi.

    (bkz: tanıma gel)

    öncelikle olayı turistlerden ele alalım. bu ülkeye bir yılda gelen turist sayısı oldukça fazladır.fakat bu turistler çoğunlukla istanbul a gelmekte, bazları ise türkiye de istanbul dışında il bilmemektedir. istanbul a yapılan yatırımlar çılgın projeler vesaire bunun daha fazla kanıtlamaktadır. ülke de başka il yokmuş gibi her halt burada yapılır. kanal projelerinden tutun saçma sapan açılan meydanlara kadar. (bkz: ümraniye meydanı). ancak, istanbul a bu kadar yatırım yapacağımıza biraz da doğu illerimizin üzerine düşsek, diğer illere ağırlık versek, her gelen turist st antuan a, dolmabahçe ye bakıp gitmese keşke. insanlar okumak için istanbul a göç etmese mesela. ya da hastanelere yok diye başka illere gitmek zorunda kalmasa.
    0 ...
  31. ümraniye meydanı

    1.
  32. igdaş ı yıkıp yerine yapılan meydanın adıdır. çok küçüktür bir kaç bank vardır. apaçilerimizin neden mekanı yok sorusu üzerine açıldığı bellidir. şu anda başbakan orada olmakla beraber meydan sayesinde dolup taşmakta, trafiği alt üst etmektedir.
    1 ...
  33. salca nın resmini profil resmi yapmak

    1.
  34. salca nın çıktığı programdan printscreen tuşuyla resimler çekip facebookta profil resmi yapma durumudur. yakışıklı, karizmatik bir duruşu olan salca neredeyse 24 civarı kişi tarafından beğenilmiştir.

    gerekli edit: salca ya yağ çekmek için onun hakkında entry girmekten daha farklı yollar vardır. *
    1 ...
  35. 8 mart kutlanmaz 8 mart anılır

    1.
  36. tanım: 8 mart gibi yas tutulacak bir günde 8 martın kutlanmamasını ve anılmasını öneren veya belirten söz.

    8 mart dünya emekçi kadınlar günü şu an diğer tüm günler gibi kapitalizmin kurbanı olmuş durumda.

    erkeklerle eşit şartlara sahip olmak isteyen kadınlar, meta olarak görülen kadınlar diri diri yakılmıştır. bu bir uyanış, bir ayaklanma olmuş durumdaydı. ancak günümüzde amacını aşmış bir kadınlar günü söz konusu. 8 mart günü meydanlara dökülen kadınların kaçı gerçekten emekçi, kaçı gerçekten o kadınların neler çektiğini biliyor, kaçı patronlar tarafından meta olarak görülüyor. mağazalarda bile şöyle yazılar yazılıyor 'kadınlar gününe özel indirimler'...yine kadınların ortaya çıkardığı ürünler ve yine paraya doymayan patronlar... durumu en iyi anlatan kitap cümleleriyle entrymi noktalıyorum;

    kabul edelim ki, tüm emekçiler, gerçeğin bilinemeyeceğini düşünüyorlar. o zaman, savaş, işsizlik, açlık karşısında kendilerini savunamayacaklardır. başlarına gelen her şey, onlar için anlaşılmaz bir şey olarak kalacaktır, bunları bir alın yazısı olarak karşılayacaklardır. burjuvazinin, emekçileri sürüklemek istediği nokta tam tamına budur. dolayısıyla kendi çıkarlarına uygun bir dünya anlayışı yaymak için hiç bir çareyi ihmal etmeyeceklerdir. örneğin 'her zaman zenginler ve yoksullar olacaktır' gibi düşüncelerin yayılması böyle açıklanabilir. ya da 'toplum bir cengel ormandır ve her zaman öyle olacaktır, o halde, herkes kendi başının çaresine bakmalıdır! eğer başkasının seni yemesini istemiyorsan, sen başkasını ye. işçi, ücretlerinizi hep birlikte savunmak için iş arkadaşlarıyla birleşeceğine, arkadaşlarının zararına patronun lütuflarını kazanmaya bak. kadın memur, patronun metresi olmaya çalış, güzel bir yaşamın olur. boşver ötekiler ne olursa olsun...' gibi düşünceler.
    2 ...
  37. kibrit çöpleri

    1.
  38. murathan mungan'ın daha piyasaya çıkmamış kitabıdır. geçenler ntv de gece gündüz programında yaptığı konuşmalarda sayfa sayısı az olmasına rağmen sürükleyici olduğunu belirtmiştir.

    --spoiler--
    Murathan Mungan'ın alışılmadık kısalıkta, 1-1.5 sayfalık kısa öykülerini, kitapta yer alan şu cümleleri çok iyi anlatıyor:
    En kısa hikâye parçasına an denir.
    Bazı anlar bütün yaşamımızı belirler.
    "Bütün yaşamımız" dediğimiz de o birkaç âna bakar aslında...
    Bu yüzden yıllar sonra en çok hatırladıklarımız anlardır.
    Gerisi bulanıktır. Geçmişi anlar berraklaştırır.
    --spoiler--
    0 ...
  39. klavyenin q harfini sökerim bunalıma girersin emo

    1.
  40. tanım:duygusal bir emoya söylenebilecek bir sözdür. zaten bunalımdayım demeside muhtemeldir bu emonun.
    1 ...
  41. althaia

    1.
  42. meleagros un annesi. bunun erkek kardeşlerine thestiad lar adı verilir. onlar pleuron kralı thestios un oğulları idi.
    0 ...
  43. alkmene

    1.
  44. mykena kralının kızı. kral amphitriyon un karısı. herakles in anası.
    0 ...
  45. aigis

    1.
  46. keçi derisi anlamına gelir. zeus un kalkanına verilen addır. zeus bu kalkanını athena ya bağışlamıştı.
    0 ...
  47. durugörü çeşitleri

    1.
  48. l- Basit Durugörü:

    Herhangi bir anlam ve mesaj taşımayan bir takım imajların görülmesidir. Çoğunlukla gözler kapalıyken beliren birtakım imajlardan oluşur. Durugörünün ilk aşamasıdır. insanların belli bir bölümünde bu yetenek kendiliğinden işler durumdadır. Ve bu oran hiç de küçümsenemeyecek boyutlardadır... Bu seviyede bir durugörüye sahip olan kişiler, gözlerini kapadıklarında istedikleri imajları rahatlıkla görebilirler. Bu imajlar ya kendi isteklerine bağlı olarak görülür, ya da bir takım imajlar otomatik olarak gelip geçer.

    2- Mekan içinde Durugörü:

    Uzakta meydana gelen olayları ya da yerlerin algılanması ve görülmesidir. Normal olarak görülmesi mümkün olmayan uzaktaki bir yerin veya kapalı, saklı olan şeylerin görülerek tariflerinin yapılabilmesi bu seviyeli bir durugörü yeteneğinde mümkündür.

    3- Zaman içinde Duru görü:

    Geçmiş ya da gelecekten bilgi veren kahinlerin kullandıkları yetenektir. Durugörünün en gelişmiş safhasıdır. Durugörünün bu safhasında görülen imajlar geçmiş bir zaman diliminde meydana gelmiş olan bazı olaylarla ilgili olabileceği gibi gelecekte ortaya çıkacak olan bazı olaylarla ilgili de olabilir. Burada da adeta bir film seyredermişçesine olaylar izlenebilir. Bu derece gelişmiş bir durugörü yeteneğine sahip olan kişilerin sayısı bir hayli azdır. Çok ender olarak görülür.
    1 ...
  49. kış günü canı karpuz çeken hamile kadın

    1.
  50. tanım: kış günü canı karpuz çeken hamile kadındır. ayrıca kocasını diyabakır a gönderecek kadarda acımasızdır. *
    0 ...
  51. ebu simbel in kraliçesi

    1.
  52. Christian Jacq adlı yazarın kitabıdır. ramses serisinin dördüncü kitabıdır. tüm dünyada satış rekorları kırmıştır.

    --spoiler--
    Savaş alanlarında kazandığı başarıya rağmen, güçlü Hitit imparatorluğu'nu dize getiremeyen Ramses, savaşmayı sürdürmektense, karşılıklı görüşmelerle aralarındaki anlaşmazlığı çözmeyi seçer; çünkü onun için, Kraliçe Nefertari'ye karşı duyduğu sevgi, savaş alanlarının heyecanından ve kazanılan zaferlerin görkeminden çok daha üstündür.
    Ramses, Nefertari'ye karşı duyduğu bu sevgiyi tün dünyaya kanıtlamak için, ona, olabilecek en müthiş hediyeyi sunmaya karar verir. Sonsuza kadar sürecek aşklarını simgelemek üzer, Ebu Simbel'e bir tapınak yaptıracaktır. Bu arada, uzun süredir kayıp olan arkadaşı Musa'nın Pi-Ramses'e geri dönmesi, olaylara yeni bir yön verecektir.
    --spoiler--
    0 ...
  53. görev mars

    1.
  54. 2000 yılında yapılmış, brian de palma'nın yönetmenliğinde çekilmiş film.

    --spoiler--
    Yıl 2020. insanoğlu uzay macerasında büyük bir adım daha atmıştır. NASA Mars üzerine bir grup astronotu indirmeyi başarmıştır. Luke Graham komutasındaki ekip, Mars yüzeyine inmelerinden kısa bir süre sonra insanı şok edecek bir şeyle karşılaşır ve ardından ekibin büyük bir kısmı nedeni bilinmeyen bir felakete kurban gider. Graham bağlantı kopmadan hemen önce dünyaya son bir şifreli mesaj göndermeyi başarır.
    Mars ekibinden gelen son mesajın gizemiyle şaşıran NASA, Mars'da olan trajedinin kaynağını bulmak ve hayatta kalanları geri getirmek üzere hemen bir kurtarma görevi planlar. Kumandan Woody Blake ve Kim McConnel komutasındaki gemi, bu ikiliye ek olarak Dr. Terri Fisher ve bilim adamı olan Phil Ohlmyer'dan oluşan ekiple birlikte Mars'a doğru altı ay sürecek yolculuğuna başlar. Astronotlar onları bekleyen şeyden tamamen habersizdir.
    --spoiler--
    0 ...
  55. değil redifli gazel

    1.
  56. sabah kara adlı şairin bir şiiridir.

    Konuş,
    ağzını bağlayan dikenliteller engel değil.
    Engel değil Nusaybin'li bir çiftçinin
    komşu tarlalarda kendi diliyle söylenen
    şarkıları dinlemesine
    hiçbir şey engel değil.

    Zindan engel değil
    zulüm engel değil
    ve dikenliteller
    hiç engel değil.

    Çiçekler nasıl yarıyor toprağın bağrını bak
    benim çiçeğim zambak değil gül değil
    mayınlı tarlada baharda açan
    gelinciğe vurgunum
    ve laledir onun adi benim dilimde
    gelincik değil.

    Kırmızı duvaklı sevdiğim benim
    senin için ölume bile gitmedim değil.
    Dikenlitellerden uzandım hani
    ve elim erişti erişecek eline
    jandarmalar ensemizdeymiş meğer
    mermiler ayırdı benden yarimi
    yaşadım bu kara sevdayı ben
    hayal değil düş değil.

    Nerden düştüm bu sevdaya öylemi
    bunu söylemem ölüm bile engel değil.
    Ben lalemin isyanına vurldum
    çiğnenmemiş toprakları sevmesine vuruldum
    özgürlüğe özgürlüğü sevmesine vuruldum
    ehlileşmez boyun eğmez ısrarına vuruldum
    ben lalemin her baharda yeni baştan isyanına vuruldum.
    Zulmü kavramamış çocukluğumu
    dönüp dönüp hatırlatmasına vuruldum
    mayınlı tarlaları boyarken kullandiğım
    boyam fırçam modelim olmasına vuruldum.
    Yani bu dev aşkı gövertmem boşuna değil.

    Konuş konuş senin susmana
    toprak razı değil gök razı değil.
    Bakabilirsen gözünün içine bak öksüzlerin
    öldürse bu gözler öldürür seni
    zındanlarda işkence çekmen değil.
    Hayır bu yakıcı gözler susmana razı değil.
    Hehey şairim zulmün topu tüfeği
    senin şiirlerinden daha etkili değil.

    Konuş mısra yağdır zulüm siperlerine
    köşeye çekilip sinmek senin harcın değil.
    Yerin göğün gürlek narasıdır sesin
    bunca utanç arz için taşınası değil.
    Haydi sür kelimelri kitabın namlusuna
    isabet alan zalimin yarası iflah olası değil
    0 ...
  57. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük