her gün binlerce entry giriliyor bu sözlükte.
peki kaç tanesi birileri tarafından okunuyor? yazarlar dışında bu sözlüğü takip eden var mı acaba?
bunların cevabını hepimiz biliyoruz. kabul edelim ki uludağ sözlük okunulan değil sadece yazılan bir sözlük.
belli başlı yazarlar dışında okunmaya değer entry giren yok. yıllarca kendimizi "ekşi özenti kasıntı" "uludağ sıcak samimi" diye kandırıp durduk. kimi zaman içimizden biri çıktı "bazı şeylerin değişmesi lazım, yazar kalitesi düşüyor" dedi. her şeyi bilen abiler "beğenmiyorsan ekşiye git! burası uludağ sözlük" diye üzerine çullandılar itin götüne soktular. işlerine gelmiyordu tabi kalitenin artması. onları popüler yapan da zaten sözlüğün berbat bir durumda olmasıydı.
biliyorum, aynı şeyler bana da söylenecek. zall a gelecek olursak.
zall için sözlüğün kalitesi önemli değil. umursamıyor bunu. onun için ne kadar yazar o kadar reklam.
ama şunu da bilsin ki "beğenmeyen siktirsin gitsin" mantığıyla en fazla forum sitelerinin sözlük formatına uyarlanmış bir kopyasından öteye gidemeyecek.
bugün inci sözlüğün bile bir kimliği var. peki uludağın bir kimliği var mı? 2006 dan 2009 a kadar ekşiye kafa tutan bir ortam vardı burada. sonrası ise malum. açın bakın en beğenilen entryler listesine. ne demek istediğimi anlarsınız. zall halen devam eden bu yazar alım politikası nedeniyle büyük bir fırsatı tepti. sonra o dönemdeki okunabilir yazarların çoğu ya silik yedi ya da ekşiye gitti. elimizdekileri dahi muhafaza edemedik. ve en kötüsü de şu anda sözlükte kaliteli yazılar yazan 7 8 yazara ekşiden teklif gelse hiç düşünmeden uludağı bırakacaklarına adım gibi eminim. okunmayan koca bir çöplüğe neden entry girsinler ki?
artık "birşeylerin değişme vakti".
ve bu anket değişimin başlangıcı olsun.
aykut kocaman görevden ayrılmasıyla tüm taraftarları sevince boğdu.
şampiyonluklar kupalar elbet kazanılır.
aykut kocaman gibi birinden kurtulmak hiçbir şampiyonlupa değişilmez.
bugün bayram sevgili fenerbahçeliler!
kutlu olsun sizlere!
ham mdf veya suntanın yüzeyine laminat preslenmesiyle ortaya çıkan üründür. mdf veya suntanın kenarları önce freze ile oval hale getirilir. üzerine özel olarak hazırlanan tutkalı tabanca ile atılır. aynı ölçülerde kesilen laminat levhaları yapıştırıcı atılan sunta üzerine rulo pres ile laminat kısmı çıkıntılı bırakarak yapıştırılır. sonra postforming adı verilen makina çıkıntılı kısmı daha önce freze uygulanmış kısma kıvırarak oval bir görünüm kazandırır. genel olarak mobilya sektöründe kapak olarak kullanılır. devlet ihalelerinde yıllardan beri şartnamelerde yer alır.
uzaya çıkan ilk türktür. 1946 kazakistan doğumludur. pilot olan ebubekirov kazakistanın bağımsızlığından iki ay sonra uzaya gitmiş ve uzaya giden ilk türk olmuştur.
ülkenin on yıl önceki refah düzeyi ele alındığında açıkca görülecek bir tespittir. hangi iktidar zamanında alt yapıya, yola, eğitime, sanayiye yatırım yapıldı. boş efendim boş. bir ülke sanayisiyle gelişmez ! ne gerek var o kadar masraf yapmaya. dışarıdan alalım efendim. organize sanayi bölgeleri kurmak için milyonlarca lira para harcandı akp iktidarı döneminde. bunun yerine dışarıdan alsak olmazmıydı? mesela ismet inönü, mesut yılmaz-tansu çiller dönemindeki gibi. ne kadar da yüksek bir prestije sahiptik dünyada ithalat yaptığımız ülkelerin gözünde. işsizliği bir başka parti olsa bir yılda çözerdi. akp niye çözemiyor? bunun cevabının verilmesi lazım herşeyden önce. özelliştire özelliştire birşey bırakmadılar. neden yaptılar böyle birşeyi? hangi hükümet döneminde devlet ticareti bırakmış ? devletin işi hizmet değil ticarettir yurttaşlar. 1930 ların politikalarına ayak uyduramamış bir akp iktidarda şimdi. neden davos ta israil i eleştirdi ki ? yoksa dış basında bizim prestijimiz ne olur. israil le aramızı bozmaya ne gerek var.birkaç filistinli çocuğu öldürdüyse ne oldu yani? soyları mı kurudu!
faturasını ödemediği için telefonu kesilen vatandaşımız haklı değil mi akp ye küfür etmekte.