Siviller üzerine kara ve hava operasyonlarına hız veren Baas rejimi, sivil katletmeyi sürdürüyor.
Hergün 100'den fazla insanın hayatını kaybettiği Suriye'de, Esed askerleri öldürmek için insan bulamaz hale geldi.
Sivillere karşı acımasızlığını sürdüren Suriye ordusu, sivil yerleşim birimlerine uçaklarla saldırdı. Sadece idlib'te, iki gün içerisinde 42 çocuk hayatını kaybetti. Onlarcası yaralandı.
Yaşanan bu trajedi sonucunda, Dünya liderlerinin herhangi bir müdahelede bulunmaması ise, Suriye'de insan hayatının ne kadar ucuz olduğunu gösteriyor.
Vahşetin ve katliamın dozunu arttıran Beşşar Esed, Suriye'de hergün yeni katliamalra imza atıyor.
idlib'te son iki günde öldürülen 42 çocuğun bir kısmı.
Toplu iğne üretemiyordu denen Osmanlının büyük sanayi yatırımlarıdır.
Avrupalı rakipleri ile rekabet eder durumdaki Osmanlı şirketleri ürettiği malların bir kısmını da Avrupa ülkelerine ihraç etmekteydi.
Paylaş
ilgili Haberler
Hannover'de sanayinin geleceği
Erivan, Ankaranın mesajını yeterli bulmadı
Suriyeli Direnişçilerden Osmanlı'ya Vefa
Osmanlı devletinin sanayileşme sürecine ayak uyduramadığı, ekonomik gücünü yitirdiği, Avrupa mallarına bağlı kaldığı, fabrikalaşamadığı ve hatta sık kullanılan bir tabirle ifade edersek bir toplu iğne bile yapamadığı ifade edilir genellikle. Oysa ki 19.yüzyılda Osmanlıda gerek devlet eliyle gerek özel sektör yatırımları ile bir çok sanayi tesisi, işletmeler kurulmuştu. Avrupalı rakipleri ile rekabet eder durumdaki Osmanlı şirketleri ürettiği malların bir kısmını da Avrupa ülkelerine ihraç etmekteydi.
Osmanlıda ilk sanayileşme dalgası 1830-1840 yılları arasında devlet eliyle başlamıştı. Yeniçeri ocağının kaldırılıp yerine kurulan ordunun eşya ihtiyacı için ve fes kullanımının yaygınlaşması üzerine ilk makineli fabrikalar kuruldu. 1835 yılında Feshane buna bağlı olarak da izmit ve islimiyedeki Çuha fabrikaları bunların başlıcalarıydı. Bu fabrikaların kuruluşu için Avrupadan ilk kez makine ithalatı gerçekleştirildi. Yine ayrıca Batıdan sanayi uzmanı ve teknisyenler getirildi. Tanzimat döneminde bu fabrikaların haricinde Zeytinburnu,Hereke dokuma fabrikaları,Tophane,Beykoz inceköy porselen fabrikaları gibi birçok fabrika kuruldu.
Yıldız Çini Fabrikası
ilk dönem sanayi yatırımlarının ardından Osmanlı devleti, faaliyetlerini artık yerine getiremez duruma gelmiş olan Lonca teşkilatlarını birer sanayi kuruluşu haline getirmek için bir dizi faaliyet içerisine girdi. 1866 yılında Islahı-Sanayi komisyonu kurarak küçük işletmeleri fabrikaya dönüştürülmesi için çalışıldı. 1873 yılında sanayi teşvik amacıyla bir kanun çıkarıldı ve fabrika kuracaklara gümrük ve vergi muafiyeti tanındı,1897 yılında ise yeni tesis kuracaklara 10 sene müddetince vergi muafiyeti getirildi. Bu kararların da teşviki ile Osmanlı devletinde ikinci sanayileşme dalgası özel sektör eliyle başlamış oldu.
Genellikle gayrimüslim ve yabancı girişimcilerin öncü olduğu bu ikinci dalga döneminde ( 1883-1913 ) milli sermaye ile 46 adet, yabancı sermaye ile de 39 adet müessese kuruldu. Bu dönemde kurulan en büyük sanayi işletmeleri pamuklu,yünlü ve ipekli tekstil dallarında iplik,bez ve kumaş fabrikalarıydı. Ayrıca çeşitli gıda maddeleri,yağ ve sabun fabrikaları,çimento ve tuğla üreten imalathane ve fabrikalar ile matbaa,kağıt,içki ve konfeksiyon imalathaneleri ve demir döküm fabrikaları kuruldu.
Osmanlı devletinin sanayiyi geliştirmek için attığı önemli adımlardan biri de sanayi işletmelerine eleman yetiştirmek amacıyla başta istanbul olmak üzere Edirne,Diyarbakır, Tuna gibi merkezlerde sanayi mektepleri kurması oldu.
Osmanlının son yüzyılındaki önemli sanayi yatırımlarından birkaçı
Hereke Fabrikası
izmitte askerin çuha ihtiyacını karşılamak maksadı ile kurulan izmit Çuha fabrikasını iki Yahudi kardeş olan Ohannes ve Bogas Dadyan inşa etti. Buradan elde ettikleri kar ile de Herekede 50 pamuklu ve 25 ipekli canfes tezgâhından oluşan bir fabrika daha kurdular. Fabrika 1845 yılında devlet tarafından satın alınarak Hereke Fabrikası olarak faaliyetine devam etti.
Tophane-i Amire
Devletin ilk sanayi tesisi olan Tophane-i Amire ilk olarak II. Beyazıt zamanında 1505 yılında kurulmuş, Kanuni Sultan Süleyman zamanında yeninden inşa ettirilmişti. Tanzimat devrinde Tophane-i Amire müşirliği emrinde olan harp sanayi Meşrutiyet ile imalatı Harbiye Müdüriyetine Bağlandı. 1890 yılında bir adet birinci sınıf torpidobot ve üç adet daha küçük gemi 30 Ocak 1890 tarihinde bahriye tersanelerinde denize indirildi. Krupp firmasının sağlayacağı toplar dışındaki topların tamamı Tophanede yapılmaktaydı.
Barut Fabrikası
Harp sanayi için önemli bir kuruluş olan baruthaneler başta istanbul, Gelibolu, izmir, Selanik ve Temaşvarda bulunuyorlardı. Giderek artan ihtiyacı karşılayamayan bu baruthanelere ilave olarak -istanbulda daha önce bulunan ancak infilak etmiş olan baruthanenin yerine- Bakırköy Baruthanesi kuruldu.
Cibali Tütün Fabrikası
Osmanlı devleti 1872 yılında iç tütün tekelinin istanbuldaki imtiyazını yıllığı 3. 500 altına Zarifi ve Hristaki Zoğrafos adlı iki bankere verdi. Fabrika 1884 yılında üretime geçti. Cibali tütün fabrikası bugün de Cibali olarak anılan semtte, Kadir Has Üniversitesinin kampüsünün bulunduğu alanda kurulmuştu.
Feshane
Feshane II. Mahmut döneminde 1833 yılında inşa edildi. 1835 yılında Tunustan getirilen 23 fes ustası ile devlet hazinesinden 1, 5 milyon kuruş tahsis edilerek kuruldu. 1843 yılından itibaren ise dokumacılığa da başlandı. 1894ve 1916 yıllarında yenilenerek ülkede kendi alanındaki en büyük tesisi haline getirildi. Fabrikadaki işçi sayısı 250-300 arasında idi.
Beykoz Deri ve Kundura Fabrikası
19. yy. da dericilik sanayisi alanında atılmış en önemli adım Beykozda kurulan deri ve kundura fabrikasıdır. Bu fabrika öncelikle ordu için palaska, kütüklük ve koşum takımları üretmiş, bu girişimlerin devamı olarak fabrika 1816 yılında Beykoz Techizat-ı Askeriye Fabrikasına dönüştürüldü. Fabrikanın ürettiği askeri kundura, çizme, koşum takımı, palaska ve kütükler 1856 Paris fuarında sergilendi.
Beykoz Kâğıt Fabrikası
Artan kağıt ihtiyacı karşılamak için yapılan bir diğer fabrika da Beykoz kâğıt fabrikasıdır. 1804 yılında ithalatı azaltmak amacıyla kuruldu.
Yedikule iplik Fabrikası
18. yüzyıldan beri izmirde oturan bir ingiliz ve Fransız ailesi, istanbul Yedikulede bir iplik fabrikası kurmuştu. Aile 1886 yılında fabrika kurma imtiyazını alarak, yaklaşık iki yıl sonra bu fabrikayı kurdu. Fabrika, Bulgaristan, Mısır, Hindistan hatta ABDye önemli ihracatlar yaptı. 1902 yılı civarında, istanbul iplik fabrikasında yaklaşık 300 kişi çalışmakta idi.
Gazhane
Hava gazı ile genel aydınlatmanın yaygınlaşması gaz ihtiyacının da artmasını beraberinde getirmişti. Dolmabahçe Gazhanesi hazine-i hassa denetiminde inşa edildi sonrasında 1874 yılında ise Şehremanetine devredildi.
Osmanlı Kibritleri Fabrikası
28 Ekim 1889 yılında ispiraki Asaniye verilen yetki ile Küçükçekmecede kuruldu. Fabrika 1899 yılında günde içinde 7. 200 kutu kibrit bulunan 15 sandık kibrit üretiyordu. 1898 yılında şirketin adı Osmanlı Kibritleri Anonim Şirketi haline geldi. Fabrika yurt dışına ihraç yapabilecek kadar gelişmişti.
Paşabahçe ispermecet Mumu Fabrikası
1850 yıllarında dönemin modasına ayak uydurmak için giderek artan mum kullanımı sonucu yerli üretim için çalışmalara başlandı. ilk kurulan fabrika kısa bir süre sonra üretimine ara verdi. Paşabahçe ispermecet Mumu Fabrikası ise 1896 yılında Nuri Bey adında bir kişinin aracılığı ile bir Fransız sermaye grubu tarafından yeniden açıldı.
Beykoz Cam Fabrikası
Yabancı rekabetinin hemen hemen hiç olmadığı bir alan olan cam eşya ihtiyacını karşılamak amacıyla Beykozda kuruldu.
Çiftecevizler Eşyay-ı Züccaciye Fabrikası
On yıllık bir imtiyaz süresi ile kurulan fabrika makine ile gaz lambası, eczacı sürahisi, büyüklü küçüklü kadeh ve kupalar her nevi kandil ve nargile ve gaz lambası, şekerci ve eczacı kavanozu imal etmekteydi.
Ömer Aymalı / Tarih Dosyası
gunumuz zihniyetinin disavurumu.
ortalama bir genc kiz 13 15 yaslarinda flort edebilir sevgili edinebilir erkek arkadasi olabilir baski ve kisitlama yoksa vurdurabilir sevisebilir ancak nikahli bi sekilde evlenemez.
marketten/pazardan/alisveristen eve donuyosunuzdur ve yolda tanidik/tanimadik mahlugun barzomsu asagilik bakislarina maruz kalirsiniz. utanmadan yuzsuz yuzsuz posetlerinizi dikizlerler. bi de bunlarin barzolukta master yapmislari vardir ki ne aldiginiza falan bakmak ister evlerden irak.
big bang ve big crunch olayini bugun kabul eden pek cok bilimadami olmasina ragmen abilerini dinlemeyip yoldan cikan tanriyi inkar eden ergendir. daha da ilginci islama inanmayisidir. cunku kuranda bu iki olay yazilidir.
pariste bir banliyö. kucuk kudus olarak da bilinir. son.israil gazze olaylarinda epey karismistir. filistin destekcileri bolgedeki yahudi dukkanlarina zarar vermis sinagoga saldirmislardir.
iyi de yapmislar ellerine saglik. onlar kadar olamadik be.
imkansizliktan oturu karsi tarafa buyuk zarar verebilmek icin intihar eylemi/ameli istishad yapan filistinlilerin annelerine yada bacilarina tecavuz etmek gerektigini soyleyen habis siyonist yaratiktir.
bazilarinin zoruna giden hakikattir. erkekler hemen her konuda ustun yaratilmislardir. bu kadinlarin asagilik olmasi anlamina gelmez. ama iki.cinsiyeti de esit gormek mantik disidir. utopiktir. pratikte yansimasi aciktir.
sozluge yazar aliminda adaylarin yalnizca de ekinin yazimi konusunda bi teste tabi tutulmasi istemi. sadece bu yontemle bile sozlugun kalitesi %500 artacaktir. destek beklenmektedir.
cehennemin 7 kata ayrilan tabakasidir. su sekildedir.
CEHENNEM'iN 7 TABAKASI :
1. KAT CEHENNEM: (En hafif
olanıdır. Muhammed ümmetinin
asileri içindir)
2. KAT-SAiR (Hristiyanlar içindir)
3. KAT- SAKAR (Yahudiler için
karartılmıştır)
4. KAT-CAHiM (Mürtedler ve
seytanlar icindir)
5. KAT- HUTAME (Ye'cüc-Me'cüc ve
kafirler buradadır)
6. KAT- LEZA (Puta tapanlar, ateşe
tapanlar ve sihirbazlar için
hazırdır)
7. KAT- HAViYE (Mülhitleri,
zındıkları, yalancı ve münafıkları
kucaklar)
GAYYA KUYUSU EN ALT KATTADIR.
ibn-i Abbas (ra) diyor ki:
GAYYA Cehennemde öyle bir
vadidir ki, Cehennemin bütün
dereleri onun şerrinden Allah'a
sığınırlar. Cehennemin bütün
katlarındaki pislikler, kan ve
irinler bu kuyuya akar. Burayı
Allah zina edenlere, yalancı
şahitlik yapanlara, münafıklara,
anne-babaya isyan eden ve büyü
yapanlara ayırmıştır.
son derece hakli bir beyandir. alevi sii nusayriler ve bunlarin turkiye uzantilarina da bi el atmalari istenmektedir. ozellikle turkiyedekileri kitir kitir kesmelidirler ki ne sunni dusmanligi yapabilsinler ne kinlerini kusabilsinler.