ben de ocak 1953 tarihli dokuzuncu sayısı bulunan dergidir birkaç yıl evvel fuarda bir sahaftan almıştım ellili yıllarda Türkiye'de ki sosyal yaşamı ve ilgi alanlarını kısmen öğrenebileceğimiz güzel bir içeriğe sahip aynı zamanda oldukça güzel kadınların poster fotoğraflarını içinde barındırır.
pek rap dinleyen bir insan değilim en azından şu an için ama rap furyasının patladığı ve popüler olduğu dönemlerde biz ilk olarak cezayı tanıdık ve rap içerisinde değerlendiriyorsak eğer bu adamların uluslararasılıklarına da bakmak lazım bu yönden ceza biraz daha rapper gibi duruyor yani bu işe daha yatkın ve daha tanınıyor sagopa ise daha iyi söz yazıyor kalemi kuvvetli.
elbette ki feministtir kız metafiziğe de inanmakta bir kusuru var yalnız kızın biraz entel takılmakta optimist hem de pesimist biraz idealizmi de savunmakta teoride desen zehir gibi pratik desen sallanmakta bazen ben humanistim diyor bazen rasyonalist oluyor değişik bir psikoloji bir felsefe idiotloji.
yaklaşık üç yıl önceye kadar müthiş hedeflerim vardı kendi adıma ama öyle bir noktaya geldim ki artık hayal dahi kuramıyorum şuan da Ferdi baba,sigara ve sözlük üçgeninde takılıyorum hedefsiz bir şekilde
filme ancak bugün gidebildim ilk çıktığı günden itibaren heyecanla izlemeyi bekliyordum gerek oyuncu kadrosu(Meryem Uzerli hariç) gerek hikaye bakımından çok şey beklediğim bir filmdi.fakat size şöyle söyleyeyim son zamanlarda böylesine hayal kırıklığına uğradığımı hatırlamıyorum kadroyu da hikayeyi de hiç etmişler. filmin bu kadar kötü olması için ekstra çalışılmış başka açıklaması olamaz. Ayhan Işık'ın kemikleri sızlamıştır yani ama bu kadar reklamının yapılması hem yönetmenin hem oyuncuların bol paraya yaptığını gösteriyor bu işi hepside biliyordur bence ne kadar leş bir şeyin ortaya çıktığını filmin ne başı belli ne sonu oldukça yavan.
1863 yılında Cyrus Hamlin ve Cristopher Robert tarafından Robert College adıyla kurulmuş daha sonra 10 Eylül 1971'de Türkiye'ye devredilmiş ve Boğaziçi Üniversitesi adını almış güzide bir ilim irfan yuvasıdır.