yanlış bir önermedir. şuan dünya üzerinde ki bisürü yıldızın, yıldız olacağını cm 01-02 yi oynayanlar biliyordu mesela. cm kraldır, ilk göz ağrısıdır. ha tsigalko falan derseniz, bugdır bug..
filmi ya da diziyi izlemesenizde daha isminden buram buram delikanlıklık, mafyacılık, kavga, silah kokan isimlerdir. bi kaç örnek vermek gerekirse;
(bkz: deliyürek) delirmiş yüreklerin hikayesidir. yürek lan yürek ne bekliyosun ki zaten sikecek o belli.
(bkz: ezel) ben ezelden beridir hür yaşadım hür yaşarım kokmuyomu daha isimden. adam ezel şimdi çok şey yapmamak lazım.
(bkz: gölgesizler) gölgesiz lan adamlar, hoplatırlar. götü kollayın diyor daha isimden.
(bkz: kabadayı) daha adam ne desin zaten isim komple filmi anlatmış.
gibi birçok örnek verilebilir. daha ismiyle atarlanmış ki o zaten, filmi sen düşün. kafadan iki ölü beş yaralı var.
futbola tarikatlerin bulaşmasıdır. bence bu tarikatler sevmedikleri futbolcuları, takım arkaşaları aracılığıyla yıpratıyorlar bu yöntemle. golden sonra mucize olmassa üzerinden on kişi kalkan futbolcu muhtemelen ölüyor ya da sakatlanıyor zaten.
-tamam öldü bu kalkın artık
-sıra hikmette, ibo bi asist yapta sikelim.
gazeteciler tuzağa düşürerek terry nin rüşvet kabul ettiğini gizli kameraya kaydederek belgelemişler. adam bildiğin basının girmesinin yasak olduğu takım antremanına gizlice basından birini rüşvet karşılığı sokmayı kabul ediyor.
john terry dediğin adam dünyanın en büyük futbolcularından biri. belkide dünyanın en iyi defans oyuncusu. aldığı parayı telafuz bile etmek istemiyorum. şimdi bu adam dünyanın en çok kazanan futbolcularından biriyken rüşvetle iş yapabiliyorsa, başkaları neler yapmaz ki.
doğrudur yanlıştır, eleştirilir eleştirilmez bilemem. bundan sonra ki süreçte önemli tabi. klübünün tepkisi, terry nin yapacağı açıklama falan. bizim ülkemizde olmayan bişey mi bu yaşanan? tabiki değil. adam şike yapmıyor! burası önemli. para karşılığında klübünün kurallarını çiğniyor. yani senin devlet memurunun rutin olarak yaptığı bişey yapıyor.
rüşvet kazanılan paraya bakmaz, karakter meselesidir. adam dünyaları kazanıyor ama rüşvetinide almamazlık etmiyor.
sözlüğe yazar alınırken tamam kitap okuma alışkanlığınız varmı diye sorulmayabilir ama cümle kurabiliyormusunuz? diye bir soru sorulması gerektiğini görmemizi sağlayan evlat.
he amına koyam he babaya sevmediğim cümle yetersizbakiye diyen evlat. üç noktaları da biz doldururuz sen daha şey etme..
son zamanlardaki halı saha maçı yapmayanı dövüyorlar durumunu fırsat bilerek halı saha kaleciliğini meslek seçen uyanık adamdır.
şimdi millet toplanıp her hafta rutin olarak halı sahaya gidip kendini messi gibi ne bileyim bi ibrahim üzülmez gibi hissedebilmek için saatlerce koşturuyor. bir tanesinin de derdi spor yapmak falan değil.
bu adamların en büyük problemi hep kalecidir. o halı sahaya giden adamların bir tanesi kalecilik hevesiyle oraya gitmez. ya 10 dakikada bir kaleye dönüşümlü olarak geçerler ya da birini yalvar yakar 1 hafta öncesinden ikna edip kaleye koyarlar takoz gibi. pekçok zaman o kaledeki adamın kurtarış yapmamasınıda aldırış etmezler.
amaa bu kadar zor bulunan, ender bulunan insanların yaptığı bu işi meslek edinen adamlar çıksa ortaya halı saha topçularının hiç bi problemi kalmaz.
bir üniversite öğrencisi part time halı saha kaleciliği yapsa olmaz mı? sahada oynayan adamlar üçer beşer bişey atsalar hem kaleye geçen gencimiz para kazanmış olur, hem de sahada kendini ronaldinho zanneden abilerimiz kardeşlerimiz rahat ederler.
evet evet! bu gerçek bi meslek haline gelebilir hatta! bi barın kapısında sabaha kadar duracağıma bi halısahayla anlaşıp gecede 4-5 maç kaleye geçerim. hem aynı parayı kazanırım. hem milletin ağız kokusuyla uğraşmam. zaten bi maçta 30 tane gol oluyo! behöheey!!
gözlemlediğim kadarıyla doğru olan önerme. çokta mantıklı sebepleri var. öncelikle eve hakim girmesini açıklamak gerekirse çok eski bir deyimdir. eve mahkeme kağıdı gelmemesi durumudur. yani o evde yaşayan insanlar evliyseler boşanma davası gibi dertleri olmuyor gibi.
soba dediğimiz alet düne kadar kalorifer, klima yaygın olarak kullanılmıyor hatta icat edilmemişken insanlar tarafından kullanılan bir ortam ısıtma aracı. sadece bulunduğu ortamı ısıtabilen sobacık birgün evde yanlız kal.... ohee bu başka bi hikayeydi. pardon! bu alet sadece bulunduğu dört duvar arasını ısıtabilir. eğer kapıyı açarsanız diğer odalarda ısınır tabi ki ama ozaman kapının bulunduğu duvar diğer dört duvarın vasıflarını taşımaz. biz bu duvara üzerinde kapı büyüklüğünde delik bulunan duvar deriz ki bu da ortamın dört duvar hacmini değiştirir.
sobalı evde yaşayan insanlar genellikle bir odada vakitlerini geçirirler. başka bi odadan bi ihtiyaç giderilecekse hızlı kapı açıp kapama teknikleri falan geliştirilir. içersinin sıcak tutulması soğuk kış günlerinde aile bireylerinin sağlığı için önemlidir.
birlikte yaşayan bu insanlar evde bulundukları müddetçe o odada ikamet ederler. evin çocuğu ödev yapıyorsa sırtı televizyona çevirilip televizyonun sesini kısmak suretiyle saatlerini ne yaptıklarını bilmeden geçiren bir çok aile olduğunu şahsen ben biliyorum. bütün aile fertleri günlük işlerini bu odada gerçekleştirirler. çünkü diğer odalar buz gibi soğuktur. hatta bu soğuk odalarda belli bir sürenin üzerinde kalan bireyler (yorgan altında değil ise tabi) diğer aile bireyleri daha belirtileri ortaya çıkmadan soğuğa maruz kalan kişiyi direk hastahaneye kaldırırlar, çünkü artık o zatüredir.
böyle bir ortamda yaşayan aile fertleri duygusal ve insani olarak birbirlerine, herkezin kendisine ait sıcak bir odası olan ailelere göre daha çok bağlıdırlar. çünkü herkez her daim birliktedir. iki gün başka biyerde kalmak durumunda kalsalar durumu yadırgarlar, çünkü alıştıkları aile ortamını başka bir yerde bulamazlar.
böyle bir ortamda yetişen ve yaşayan bir çift düşünün, yıllarını o odaya o insana veren birisi hergece o odada yaşadığı yaşam sevincini, üzüntüyü, kızgınlığı başka biriyle nasıl yaşayabilir ki? hayatının o kısmını nasıl silebilir.
böyle ortamlarda yaşayan çiftler birbirlerinden asla ayrılamazlar. kavga etseler, hatta olay mahkemeye gidip boşanma aşamasına gelse dahi dilekçeler asla yazılamaz. çünkü çiftlerin her ikiside diğeri olmadan yaşayamaz artık.
etrafınıza bakın ve bu yollardan geçen insanları izleyin. gayet insancıl, anlayışlı, biçok şeyi alttan alabilen insanlar olduklarını göreceksiniz. böyle ortamlarda yetişen çocuklarında geleceklerinde adli olaylar bulunmaz. insani vasıfları yüksek, karakteri sağlam nesiller sobalı evlerden çıkar.
türkiyeyi kasıp kavuran, kendisine ait kemikleşmiş bi erkek... öhöö öhöm pardon kendisine ait kemikleşmiş bi izleyici kitlesine sahip olan kurtlar vadisinin bir bölümünü dahi henüz izlemek nasip olmadı henüz şahsıma. nasıl bir şanssız mahlukatsam bunu söylediğim birçok ortamda tepki aldım.
izleyen arkadaşlarımın nekadar delikanlı, ülke problemleri hakkında derinlemesine bilgi edinmek için okumaktan ziyade izlemeyi tercih ederek çok doğru bi iş yapan insanlardan oluştuğunu anlatmama gerek yok zaten hepimiz bunun bilincindeyiz. gelecek neslimizi yüceltecek olan arkadaşlarımızı buradan tekrar hepiniz adına alkışlamak istiyorum!
bugün başıma gelen bi olaydan bahsetmek istiyorum aslında. arkadaşlarımla kahvede günlük iskambil, okey oynama sporumuzu gerçekleştirmek üzere hergün akşam yemeğinden sonra kahveye çıkarım. tabi ki perşembeler dışında. bugün perşembe olduğunu unutmuşum evden çıktım kahveye doğru ilerliyorum. sokağın en karanlık köşesinde hortlak gibi önüme, yiğitlerin yiğidi, astığı astık kestiği kestik, kamil abilerin delikanlı oğlu alicanı gördüm. naber naptı dedim korkumu belli etmeden. neyse bu bana hayırdır bugün perşembe sen gelmezdin kahveye deyince jeton düştü. sikeyim bugün perşembe! kahavenin kadınlar matinasına döndüğü, milletin pür dikkat kurtlar vadisi izlediği gün!
neyse dedim gideyim akşam kahvemi içer dönerim. vardık gittik dizi başlamış millet yerlerini almış, kimsenin kimseyi siklediği yok. neyse oturdum bi köşeye ali ci ile muhabbet ediorum falan diziden boşluğunu yakaladığımda. dizi reklama girdi, anam bide baktım bi siyasi partimiz reklam vermiş dizi arasına!
başta bi şaşırdım, ne olduğunu anlamadım. ordan bikaç alkış falan yükseldi tabi bu arada. siyasi geçmişi sağlam köklü bir partinin böyle bir reklam vermesi ülkede bi çok şeyin sağlam bir değişim içinde olduğunun göstergesi aslında. geleceğimizi kanatları altında taşıyan bu gençleri kendilerine çekmeye çalışmaları, onlarla birlikte yollarında yürüme istekleri aslında oldukça mantıklı. kime reklam vereceklerdi yani sikim sokum ezel izleyen boş insan müsveddelerine mi? tabi ki kurtlar vadisine.
beni derin düşüncelere itti bu reklam tabi. kahveden çıktım bi sigara yaktım eve doğru yürürken kendi kendime düşündüm. kurtlar vadisinin bütün sezonlarını bir yerden bulup izlemeye karar verdim. bu modern hareketlenmeyi kaçıramam dedim kendi kendime. oturup salak salak cnbc-e dizileri izleyerek vaktimi boşa harcayamam. evet evet! bunu kendime yapamama.
yakın zamanda chp den de böyle bir faaliyet bekliyoruz. çemberimde gül oya kıvamında bir dizinin reklam arasında deniz baykal çıksa bi atarlansa falan fena mı olur yani!
beyni yemekten başka bi sike çalışmayan insandır. hey allam ya. geçen gün duydum, kadının midesine kelepçe takmışlar, 2 hafta sonra kelepçeyi kopartmış yemekten.
madem zayıflamak istedin, buna kararda verdin kelepçe taktırdın midene. yararlı zararlı onu bilemem, ama sen gerizekalı gibi yemeye nasıl devam edebiliyorsun beyinsizmisin arkadaşım! o koca götünden iki saatte bir 10 kilo bok çıkmayınca rahat edemiyomusun, nedir yani derdin! kelepçeyi kopartana kadar yiyecek ne vardı.
gerizekalıdır ya da seksenler de doğmuş sözlük yazlarından biridir.
gazetelerde, haber programlarında başlıkları atan ya da attıranlar hakkında ağır kelimeler kullanacağım en sonunda o olacak!
lan gerizekalılar siz yokken mustafa denizli türkiye ve galatasarayın avrupa ve dünyada ki başarılarının en büyük mimarı olma yolunda ilerlemiyordu. koşturuyordu!
bugün manşetleri atan yeni yetme gerizekalı yazar ve spor müdürleri için söyleyeceğim şudur ki gerizekalısınız!
mustafa denizli kahinmiş, geleceği görüyormuş, o ne derse oluyormuş!
siz giderken denizli dönmüş orta yere sıçıyor olmasın acaba?
basın gidin lan! beşiktaş üzerinden gündem yaratmayın!!
toplumsal değerlerle kendi değerleri arasında çelişki içerisinde olan yazardır. seks, sevişme, amuda kaldırma, hoplatma, zıplatma konuları hakkında entry girebildin, bunlardan bahsedebildin eyvallah! hatta hamdolsun!
ama dostum sen konuşurken seks diyemeyecek kadar batılı bir insansın. tabularını yıkamıyorsun. canın sağolsun.
sikterolen ne canın soğolacak! senin ilk önce penisin vajina görsün. ondan sonra burada seks, sevişme, am, penis gibi başlıklarda entry girmen gerekir.
bugün ilk defa duyduğum bir şarkıda bir insanın sevgiliye yakarışı olan söz.
"geel etmeee bla bla" diye gidiyordu sözler. etme fiili yalvarma yakarmadan başka bişey değildir. toplumumuzdaki oğlanların yakarış biçimidir yapma, etme emir kipleri.
sevgilisinden siktir yiyen adam neden ağlar? neden böyle sözler sarfeder anlayamıyorum. hayır ibne, kızın geri döneceği varsa da dönemez artık..
son zamanlarda bi moda aldı başını gitmekte. altta tayt üstte t-shirt ya da kazak. kazak uzun oluyo kısa oluyo falan filan o ayrı mesele. ama giyen şahsın görünen tüm hatları göz önünde..
geçen biçok genç delikanlının hayallerini süsleyen adı lazım olmayan bir manken arkadaşımla karşılaştım. üzerinde bi t-shirt altıdna tayt var. sarıldık öpüştük koklaştık falan az muhabbet ettik sonra ayrıldık. kalçaları piyasada görüp göreceğiniz en mükemmel kalçalar olduğu için; ayrıldıktan sonra arkasından şöyle bi baktım ne durumda diye. bakmaz olaydım!
taytın üzerinden bildiğin fay kırığı gibi ayrım ayrım selülitlerini gördüm. kalçaları olduğu gibi durmasına rağmen o selülitleri bi daha karşılaştığımızda selam verip merhabalaşmamam için gayette yeterli bi sebep.
taytın üzerinden selülitleri belli olan kızlar ya görünebileceğinin farkında değiller ya da selülitlerinin farkında değiller. mına koyduklarım götünüzde ne gezdirdiğinizin farkındamısınız. o asfalta dönmüş baldırlarınızı görenlerin pskolojik durumlarını hayal ediyomuzunuz lan hiç onu götünüze giyerken.
satanizm kokan emosal bi harekettir. bugün olmasa da yarın kamuoyunu meşgul edecek bi konudur.
liseli bi kız çıkıp facebook a kestiği kediyle fotograflarını koyuyor. facebook a fotografını koymak nedemek lan! nedemek? elegüne ben bunları yaptım, ben böyle bi insanım, bakııın osman beni nasıl parmaklıyor? demek gibi bişey değil mi?
kız belliki bi çocuğa hallenmiş ya da bunu terkeden çocuğun arkasından sinirlenmiş, tuttuğu birşeyi parçalamış.. hea burda önemli olan şey şu olayın sanatsal yanı var! şekilli fotolar falan kesin eski sevgili mevzusu! kollar façalı falan.
eski sevgiliden ayrıldıktan sonra olayı kolay atlatabilmek için iyi bi yöntem. can yakmak, parçalamak, şiddet uygulamak artı işin içine sanatı katmak..
çöpçüdür. ya da daha acı bir ihtimal var; gerizekalıdır. bi çöpçünün kendisiyle aynı haklara sahip olduğunu düşünen adam gerizekalıdır, maldır.
çöpçü bile yapmayabilir bunu. iş ortamı sonuçta her insan kendince biraz daha zekidir diğerine göre. gerizekalı bi çöpçü lan sonuçta! onun hakkı neki kim onunla aynı hakka sahip olsun?
çöpçüler olmasaymış çöpleri kim toplayacakmış? onlar da insan! gibi zırvalıklarla olaya yaklaşan kapasitesiz adama da söylenecek tek bişeyim var ; "dağda ki çobansın oğğllluuum sen!"
bu sözü piyasaya çıkaran aysun kayacı balımıda buradan öpmek isterim. o dudaklardan başka kelimeler duymak istemiyorum!
ikisinde de birim alana düşen birim kıl, tüy miktarı aynıdır. gençliğinde kafası kel olan adamın sakalıda seyrek olur. gür saçlı adamın da gür sakalı olur.
amma velakin tam tersi olan bir durum vardır ki isviçreli bilim adamlarının yaptığı araştırmalara göre yüzde doksan oranında doğruluğu ispatlanmıştır.
ensesindeki saçlarıyla sakalları boyundan birbiriyle birleşen adamların saçları seyrektir. evet evet. göğüs kılları, sakallar, ense kılları birleşen adamların; kafalarında saç yoktur.
beyni ile penisi yer değiştirmiş vaziyette yaşayan adamdır. maymundan sonra geçirebildiği tek evrim penisinde gerçekleşmiştir. kıllarla kaplı bir vicut, el kol koordinasyon bozukluğu gibi birçok maymuni vasfı hala üzerinde barındırıp, sevişmekten başka bişey düşünemeyen varlıktır.
-sedat abi? hadi geliomusun abi?
-...
-ooo abi karıyı gördün maymuna bağladın sen yine
-?
-hadi ben kaçtım abi.
-muz varmı?
-sikeyim seni sedat abi!
sol framedeki inanılmaz başlık değişme hızını gördükten sonra sözlüğümüzün sloganı olduğunu farkettiğim durum. yazılanları kimse okumuyor lan. sürekli bi yazma durumu mevcut.
geçen bi yazarı takip ettim bir dakika içinde sol frame tam 6 tane başlık çıkarttı. 10 saniyede lan 10 saniyede bir entry. nasıl bir boşluğa düştün evladım? nasıl bi kendini ifade etme problemi yaşıyosun sen? mına soktuğum evladı ya.
yazılanları kendisi okumuyor sol frame e çıkan yazılanları pushlayarak başkalarınada okutmuyor. okuyan adamada her muhabbette atar üstüne atar. zannedersin benjamin franklin godoş..
az önce haberlerde duyup hiç şaşırmadığım haber. sevişmeyen insanların aramızda dolaşlmasına izin verirsen ya da o adamın o durumda olduğunu bilemessek o baba o kızı adamın penisinden nasıl koruyabilirki?
adam resmen babasının yanındaki kıza çıkartıp cinsel organını gösteriyor.uehioahıfia. düşün artık nasıl bi psikolojide. bu adamları bi yere toplayıp cinsellik dersi vereceksin.
"tatmin olmanız için bunun bi deliğe girmesi gerekiyor, karşı cinsten bi varlığın bunu görmesi yeterli değil!" gibi yaptırımı olabilcek şeyler söylenmesi gerekiyor.
onsekiz yaşını geçmemiş yani reşit olmamış gençlerimiz için problem olmayan durum. cinsel bi yaşamları olması bu çocuklarımız için ruhsal problemler yaratabilir. evet!
amaa yirmibeş otuz yaşına gelip hiç sevişmemiş adamın pskolojik problemleri vardır kardeşim. millet 18. yaşgününde seks partileri düzenlemek için yaşını büyütmeye varan yöntemler denerken, sen otuz yaşına gelmiş sevişememiş bir insansan eğer orada duracaksın!
bu insan evladının nasıl bir pskoloji içerisinde olabileceğini düşünebiliyormusun. offf.. oh jesus christ yani! sokakta yanımdan geçerken benim, senin yani sevişmiş insanlardan farklı olarak neler düşünebileceğini tahmin edebiliyomusun? bu adam kendi abazalık eşiğini aştığında neler yapabilir düşünebiliyomusun hiç? oooo my fuck yaa...
aramızda nekadar çok böyle insan var ve sevişen normal insanlar olarak nasıl bir risk altındayız farkındamısınız! bu konuya lütfen yetkililerin dikkat etmesini istiyoruz artık. lütfen dedim bak!! yanımdan geçen varlığın nasıl bi pskoloji içinde olduğunu bilmek benim hakkım!
kütüphane dediğin yer nedir? sonsuz bi bilgi kaynağı olmaya çalışan yerdir değil mi. sürekli yeni kaynaklarla bilgi dağarcığını arttırır vs vs ..
e arkadaşım sen buraya insanlığın en önemli derdi, uğraşı, yaşam sevinci olan şeyi koymamışsın. hani porno dergiler? erotik açılımlar? ne bileyim bi vajina krokileri atlası falan? kütüphaneye girdin mi insanlıktan mı çıkıyosun lan. etrafta dolaşan iki tane götten başka cinsel çağrışımın olmadığı biyerde insan yaşayabilirmi olum!
oldum olası kütüphanelerde yarım saatten fazla duramıyorum sırf bu sebepten dolayı. sanki içinden cinsellik sökülüp alınmış bi fanusa girmiş gibi hissediyorum kendimi. küfür edince bile ortamda bi gerginlik oluşuyo. sanki dışarda birbirini parmaklayan ibişler siz değilsiniz mına koyayım.
gençlere tüm bilgiler sunulmalı bi kütüphanede. mesela mastürbasyon gerçekleri, vajinanın kıvrımları, kadınlarda ki 3000 tatmin noktası gibi konularda insanları aydınlatacak eserlerin bulunması gereklidir. bu ülkede mühendis gençlerimiz neden sivilceden ve seksizlikten ölüp gittiler sanıyorsunuz. ömürleri kütüphanede geçiyor lan. seks çağrışımının olmadığı bi yerde saatlerce ders çalışıyorlar. bu ortamda öğrenemeyecekse nerde öğrensin. tabi ki öğrenemiyor!
sonra seksten de ve dünyadan da bi haber olarak yaşayıp gidiyorlar.
taşaklarımın üzerine on tane ansiklopedi koysanız bile yapabileceğim sik sokma eylemi. denendi test edildi onayladın. içine girdiğiniz kaygan deliğin öneminin olmadığı hatta kaygan olmasının bile gerekmediği eylemdir. gözü dönmüş insan şeysidir. hunharca.
