ilk şiir 1993 yılında Baba ibrahim Gedik tarafından Oğlu Hasan Ferit Gedik için Cezaevinde yazılmıştır. Oğul Hasan Ferit ise Yıllar sonra bu şiire cevap yazmıştır.
bulmacanın ortasına istanbul barosu başkanı av. ümit kocasakal'ın resmini koyarak "resimde ki darbeci istanbul baro başkanı" şeklinde sorduğu bulmacadır. ayriyetten bulmacanın anahtar kelimelerinden çıkan yazı ise "bu sakal başka sakal" şeklindedir.
venezuela devlet başkanı hugo chavez'in cenazesine katılmak üzere venezuela'ya giden ve döndüğünde "solcuların şerefini biz kurtardık" şeklinde açıklamalarıyla gündeme gelen nihat doğan'ın bir restaurant'da chavez karşıtı bir garson kıza asıldığı ve rededilince "boşver vhavez'i gel takılalım" dediği hadise. bunu medyadan saklamıştır kendileri.
akp'nin gençleri suriye'ye savaşa gönderdiğinin açık kanıtların biridir. suriye'de ölen gençlerimiz kandırılmıştır. suriye'de ölen gencin ailesi konuşmuştur. tayyip'i suçlamıştır.
sözde, solcu olduklarını iddia eden faşist 'türksolu' dergisinin bu ay ki kapak yazısıdır. kapak fotoğrafı da kendilerinden beklendiği gibi şaşırtmamıştır tabi ki...
Halepte Suriye Ordusu ve bölücü terörist ÖSO arasında gerçekleşen çatışmada çok sayıda ÖSO üyesi hayatını kaybetmesi ve Yaralılar Kilis ve Gaziantepe getirilip tedavi altına alınması.
Rüzgar Erkoçların cinsiyet değişikliği ameliyatı olduğunun kendi isteği dışında ifşa edilmesinin ardından maruz kaldığı nefret söylemine karşı başlatılan imza kampanyası.
polis'in üniformalı işsiz olduğunu var sayarsak gayet normal olan bir olaydır.
8 mart dünya emekçi kadınları gününü için yaptırılan afişlerde temsilen Rosa Luxembourg, Clara Zetkin gibi kadınların resimlerini görüp, kim bu rosa demesidir.
tarihsel olarak kapitalist ekonomi ile bütünleşmiş bir ülkede yaşadığımız üzerinden hareketle, kapitalizmin argümanlarını kullanmak ve kurulu sisteme entegre olmak kapitalist olunduğu anlamına gelmez.
türkiye'de burjuvazi karakter değiştirmiştir. 90'lı yıllarda ve öncesinde kemalist cenah burjuvazinin biricik temsilci iken, durum bu konjonktürde hiç de öyle değildir.
akp ile yükselen gerici türk-islamcı yeşil sermaye bütün unsurları ile kemalizmin tasfiyesi ve dolayısıyle kemalist burjuvazinin yani sermayenin yani paranın yani kapitalizmin öbeğinin el değiştirmesi ile sonuçlandı.
her iktidar kendi kapitalizmini yaratır. bu ne demektir? bu şu demektir ki türkiye'de ki kapitalizm emperyalizm aşamasına geçmiştir. akp emperyalist odaklı burjuvazi ile kapitalizmin en yüksek aşaması emperyalizmi yaratmıştır.
zira lenin bunun tespitini 1916'da yapmıştır.
buradan hareketle; okan bayülgen muhalif kimliği, anti-faşist kimliği, demokrat kimliği vs. vs. şeklinde sıralayacağımız bir çok ideolojik yansımanın tam üzerinde iken, parasının olması onun kapitalist olduğu anlamına gelmez.
diğer bir değişle, kapitalizm insan emeğini sömüren ve insanı yalnızlaştıran bir sistemdir. kapitalizm öldürür. bu tespitleri okan bayülgen'in içinde aramak, nihat doğan'nı 6. filo'ya karşı yapılan eylemliliklerin içinde aramaya benzer. zira amerikan askeri olduğunu bile saysak, nihat doğan'ın denize dökülmesi ise çevreciler için oldukça büyük bir felaketin tespiti anlamına gelmektedir.
AKPnin şarkıcısı Nihat Doğan haddini aşmasıdır. Doğan, Türkiye devrimci hareketinin sembol isimlerinden Deniz Gezmiş ile ilgili yazdığı mesajlarla kendi çapını zorlamasıdır.
100'den fazla LGBT aktivisti, feminist aktivistler, basın mensupları, bir köpek, birkaç utangaç hetero ve görevli sivil polislerin katılımıyla gerçekleşen yürüyüş.
istanbul Anadolu Adalet Sarayı inşaat işçileri ve inşaat ve Yapı işçileri Derneğinin, dünyanın en büyük adalet sarayında adaletsizliğin en büyüğünü yaşıyoruz şeklinde ki açıklaması.
dünya'nın en büyük adalet sarayında yaşanan büyük adaletsizlik aylardır işçilerin maaşlarını alamamasıdır. acımasız türkiye kapitalizmi işçi ve emekçi sınıfları esnek üretim derin sömürü üzerinden kullanmaya devam ediyor. ülkemizde bazı kesimler, siyasetçiler, iş adamları dünya'nın en büyük adalet sarayına sahip olmakla övüne dursunlar bakalım. içinde adalet olmayan bir adalet sarayı ile!
aklıma şu geldi;
türkiyeli siyasetçi : isviçre'de deniz yok ama, denizcilik bakanlığı var?
cevaben isviçreli siyasetçi : sizde de adalet yok ama adalet bakanlığı var.
Binalar semboldür kendi deyimiyle, ama onları havaya uçurmak sembolü, dilsel katmanı, anlam alanını havaya uçurmaktır. Dünyayı değiştirecek olan devrim tam da bu şekilde yapılabilir. Ve bu devrim, bir zamanlar Emma Goldmanın dediği gibi, ancak dans edebildiği sürece anlamlıdır.
bundan bir kaç gün önce hdk heyetinin sinop, ardından samsun'a barış görüşmeleri için yapacağı ziyarette samsun'lu kurmalı zaman ayarlı vatanseverlerin "burası samsun, buraya sadece atatürk çıkar" dediği hadise.
şimdi kardeşim, birincisi yaşadığın kentte neler olup bittiğinden haberin bile yok.
"samsuna sadece atatürk çıkar" dediğin liman var ya? heeh işte o liman satıldı.
diğer bir mezu ise kardeşim.
USS Taylor isimli 4 bin 100 groston ağırlığında ve 136 metre uzunluğundaki ABD savaş gemisi, Samsun Limanı'na demir attı.
Dün sabah 09.15'te Samsun Limanı'na demir atan ABD savaş gemisi USS Taylor'un komutanları gün içinde bir dizi ziyaret gerçekleştirdi.
şimdi aklınıza geldikçe vatan kelimesini kullananlara sesleniyorum. gidinde o amerikan savaş gemisinin tepesine asın hadi türk bayrağını..
"sen bayrağını türkiye'de ki amerikan üslerine çekebiliyor musun, ondan haber ver"
(bkz: uğur mumcu)
işkenceyle öldürülen oğlunun kemiklerini bulmak için yıllardır mücadele eden 105 yaşındaki cumartesi annesi.
Berfo Ana işkencede katledilen Cemil Kırbayır'ın annesi.
Hayatnı kaybetmiştir...
UNESCO Genel Kurulu'nun 1999 yılında aldığı bir kararla 21 Şubat Gününü Uluslararası Anadili Günü ilan etmiştir.
Türkçe dışındaki dillerin yasaklı olduğu Türkiyede yıllardır anadil hakkı için mücadele eden halklar, her yerde alanlarda olacak. Amedde kamu emekçileri bugün iş bırakacak, 23 Şubatta Kürtler Amedde anadil mitinginde buluşacak.
bu türkler türünün devamı niteliğindedir. osmanlı'dan cumhuriyetin kuruluş yıllarına kadar ki geçen süreçte padişahlığın babadan oğula geçmesi gerçeği üzerinden hareket edecek olursak ;
"lan göt veren, babanın malımı bu ülke, babadan oğula geçirip duruyorsunuz" dediğim meselenin günümüz koşullarına uyarlanmış halidir.
günümüzde "babandan oğula" diye bir yönetim sistemi yoktur, zira monarşik yönetim sistemi cumhuriyetin ilanı ile beraber kaldırılmış olsa dahi, tayyipgiller bu sisteme yeni bir kaftan biçmiştir.
şimdi sen kâr etmiyor bahanesi ile sat, savuştur, keseyi-kasayı doldur. oldu mu şincik? senin babanın malı değil bu ülke. akp iktidara geldiği günden beri her geçen gün zenginleşiyor. yağmalıyor bu ülkeyi talan ediyor. ayak basılacak toprak bırakmadı. türkiyeyi babasının malı zanneden birtakım türklerin başında geliyor.