zall değil bu. evet biliyorum, başlığa tıklarken bunu beklediniz ama ne zall ne moderatörlerden herhangi biri. bildiğin sözlüğe daha yeni gelmiş adamlar bunlar, senin benim gibi. sözlükten bi kazançları filan yok. sözlükte söz sahibi de değiller. ama sözlüğü çok seviyolar lan. ürperiyorum öylesine. kendilerine şarkı armağan edicem:
bu ne sevgi aaaaah...
devamını bilmiyorum. guguldan bakabilirdim ama üşendim amk.
edit ahlakından bihaber yazar bozuntularının anlamadığı. ben anlamıyorum mesela. lan bişeyler değiştirdiğin alttaki işaretten belli oluyo işte. bak mesela ben bu satırları yeni ekliyorum, altta bi "~" işareti belirivericek.
edit: yazı komple değiştirildi.
edit: valla billa altta yazılanlardan birini araklamadım. namısım ve şerefim üzerine and içerim. hayır o da anlaşılabilir ki zaten.
eminim birilerinin aklından sürekli geçiyordur bu. yalnız olmamam gerek. eve birazcık uzak olan otobüs durağının levhasını bir gece operasyonuyla yerinden söküp birkaç metre ileriye, tam evin önüne getirme eylemi. yapana faidesi çoktur.
fikrimce sözlükteki karma puanı yanlış seçilmiş olan. sıfır düz adam olmaz abi, olmamalı. düz adam çevresi tarafından sevilen adamdır. küçüklerinden saygı, büyüklerinden sevgi görür. sevmeyeni elbet vardır ama seveni daha ağır basar, toplayınca sıfır etmez. bu adam mahallenin kasabına gittiği zaman etin en sinirsizini, yağsızını alamaz belki ama gene de iyi yerinden verilir. kurtlar vadisi izlerken yaptığı "merak etmeyin, o ölürse dizi biter." yorumuyla sempati kazanır. öldüğü zaman "rahmetli iyi adamdı, etliye sütlüye karışmazdı." gibisinden kritikler alır.
velhasıl, sıfır olmamış hacı. düz adam sıfırların adamı değildir. bence 80 civarı bi puana denk gelmeli skalada. belki biraz daha fazla. hem bu sayede sıfır da onu düz adamdan daha çok hakeden nihilist e verilebilir.
hayır üstelik bunları yapanlar bi de "çok çok okuması" nı tavsiye ediyorlar adama. ilginiyorum, şaşırıyorum, ürperiyorum öylesine. sora kendime gelip şükrediyorum yüce rappime.
bir de kendisi çaylak. neden olduğunu bilsem o konu hakkında da bişeyler yazardım. aslında hiç araştırmadan, "haksız yere çaylak edildi" desem de büyük ihtimalle yanlış olmazdı.
gerçi, kime anlatıyorum lan ben bunları? tamam siz kazandınız, istediğiniz gibi olsun:
atatürk'e hakaret etmeyi marifet sayan altıncı nesil troll. ya sev ya terk et demek istediğim şerefsiz. atatürk düşmanı balta sapı. çaylak edilmesi yetmez, silinmeli. kutsal atamın bize bahşettiği bu feyizli ülkede yaşamasın, sekter olup irana gitsin yazarı. kendisine en iyi cevabı neyzen vermiş zaten...
hala ısrarla bu şiirin neyzen'e ait olduğunu savunanlar var. hayır şaşırıyorum. lan azıcık okuyun bari. en azından şiiri okusanız fark edeceksiniz neyzen'in şiirlerine benzemediğini.
bak son defa söylüyorum. hayyam yazdı olm bu şiiri. hayyam. **
şimdi şöyle bi gözlemim var. bu şiirin paylaşıldığı hiçbir başlık ya da konu yok ki, yıllara inat tazeliğini yitirmemiş bu eserimiz "bu başlığı en iyi cevabı sanırım neyzen in şu dizeleri vermiştir.", "neyzenin en güzel cevabı verdiği insanlardır..." gibisinden bi cümleyle anons edilmemiş olsun.
önerim şudur ki "neyzenin en güzel cevabı verdiği insanlardır..." kalıbını şiire ek bir kıta olarak ekleyelim. böylece şiiri kopyalayıp yapıştırırken bu kalıbı da sürekli tekrarlamak zorunda kalmayalım. şöyle bişi var elimde mesela:
"neyzen der ki ben atama taparım
onun için nice canlar yakarım
hiç acımam topuğuna sıkarım
bu da sana kapak olsun şerefsiz"
şu karakter olayına ne zaman takılırım diyodum, takıldım. annenin, misafirlere yaptığı pasta börekten, onlar gelmeden önce tattırmaması hadisesi tam olarak.
ömründe bir kez olsun bu yasakla yüzyüze gelmiş insanlarda anne sevgisi neden hiç zarar görmez onu henüz anlayamadım lakin, annede birtakım arzuların çocuk sevgisinin önüne geçtiğini gösterir. anne belki farkında değildir ama öyledir. ben diyosam öyledir. itiraz yok.
atatürk düşmanı. moderasyon nasıl atamı sevmediğini yazmasına izin verebiliyor anlamış değilim. bazı arkadaşlar çok önemli bi noktaya parmak bastırmışlar. derhal sözlükten uçurulmalı bence de. kendisine hayyamdan (bu espriyi çaldım, evet) be hey dürzü şiiriyle cevap vermek istiyorum:
"ne ararsin tanri ile aramda!
sen kimsin ki orucumu sorarsin?
hakikaten gozun yoksa haramda,
basi aciga niye turban sorarsin!
raki, sarap iciyorsam sana ne.
yoksa sana bir zararim, icerim.
ikimiz de gelsek kildan kopruye
ben durustsem sarhosken de gecerim.
esir iken mumkun mudur ibadet?
yatip kalkip ataturk e dua et.
senin gibi durzulerin yuzunden,
dininden de soguyacak bu millet.
isgaldeki hali sakin unutma,
ataturk e dil uzatma sebepsiz.
sen anandan yine cikardin amma,
baban kimdi bilemezdin serefsiz..."
biraz daha geciktirilmeden yapılması gereken. elzem olan. bunun düşünce özgürlüğünü kısıtladığını söyleyenler olacaktır elbette. o vatan hainlerinin de dilini koparmak lazım. hayır adamı beyninden vurmuyoruz ki kardeşim, düşünsün. gene düşünsün. dili kopmuş insan düşünemez mi?