17 kasımda, diyarbakır'da eylemlerin durması için yapılan anonsdur.
Diyarbakır'da günboyu süren kepenk kapama ve gösterilerin ardından, imralı ile yapılan görüşmenin basına yansıması ardından polisler Bağlar ilçesinde halen yer yer ateş yakan ve gösteri yapan gruplara yönelik anons yaptı.
Zırhlı polis araçlarından semt ve mahalle girişlerinde anons yapan polisler, "Abdullah Öcalan açlık grevlerini sona erdirin demiş. Eylemlerinize son verin" diye uyarı yapması dikkatleri çekti.ANF
akp bunca acının hesabını vermek zorunda kalır. yol görünür tarihin karanlık çöplüğüne. ''türkiye halk cumhuriyeti'' büyüklüğünü göstermiş olacaktır tüm dünyaya.
ne kadar derin bir ayrımcılık yaptığının kanıtıdır. dön önce kendi ülkendeki kürtleri tanı.
bütün satılık medya yalakaları ne güzel atıp tutuyorlar. durmadan yalanla yoluna devam eden, seçim için her türlü sahtekarlığı utanmadan yapabilen akp nin kalemşörleri, burnumuzun ucunda ırak kürtleri için nasıl geçmişi unutup yazıp-çiziyorlar.
neymiş, hz. ali türbesini ziyaret eden ilk sunni lider'miş, ırak'a giden ilk türk başbakan'mış vb yalanlar.
rte kısa donla gezerken adnan menderes her iki yeride ziyaret etmiştir, daha sonrada süleyman demirel gitmiştir. ilk'miş gibi bir seçim aracı olarak kullanması ne büyük rezillik. barzaniye sayın başbakan demesi ona hiç geçmişten birşey hatırlatmıyor mu acaba. sen kendi alevi yurttaşlarına ikiyüzlü davran orada türbeye gittim, seçim için göz boya. medya tam bir orospu kıvamına gelmiş.
başkalarına bol keseden akıl veren akılsızlar iktidarı.
türk gemileri libya sularında, tezkere meclisten onay almış, izmir nato için komuta merkezi haline gelmiş, fransa, abd, ingilterenin çıkarları için ülke değerleri alt üst ediliyor, rte hala biz bu savaşın içinde değiliz, öldüren taraf biz olmayacağız diyor.
kendi aptallıklarını halka ödetecek kadar taşlaşmış kafalar, nato ve abd köleleri.
başbakanın hala algı sorunu yaşaması, söyledikleri yalanlar ve akla ziyan tepkiler, yasaklamalar, gururdan, demokrasiden söz etmesi nasıl açıklanır.
hergeçen gün kürtleri kötülemek, rencide etmek, yok saymak, yasaklamak, ötekileştirmek adına zulüm yapılıyor. insanlar kendi düşüncelerini özgürce söyleyemez oldular. ama buna rağmen yıllardır kürtler bu ülkenin değerlerine, kendi benliklerine sahip çıktılar ve birçok bedel ödendi, hala ödeniyor. sistematik olarak kürtleri, pkk'nin adını kullanarak birer terörist gösterilmeye çalışıldı, devlet kendi terörünü böyle gizlemeye, halkın gözünü boyamaya çalıştı, hala bu bilinçli olarak devam etmektedir.
geçmişte ülkenin bağımsızlığı için mücadele veren, sahip çıkan devrimcileri, kürtleri katledenler birbir çıkıp herşeyi anlatıyor. bildiğimiz bir çok eylemin derin devlet tarafından yapıldığı ortaya çıkıyor, ne vahşetlerin yaşandığını görelim artık. bu ülkenin çıkarları için kürtlerin hak ve özgürlüğünü anlamaya çalışın. her iktidar pkk ve kürtlerden besleniyor. bu meselenin çözümsüzlüğünden rant sağlayan güçler var, bunu anlamalıyız artık.
kürtler tek güçtür bu diktatörlüğe karşı.. diğer örtgütler 50 yıldır yeterli derecede cevap olamadılar, kendilerini geliştirmediler.
bu yıl newroz herşeyi bir kez daha somut ortaya koymuştur. ülke genelinde 6 milyon insan katılım gösterdi; dünyada kaç ülke var 6 milyon nüfusu bile olmayan.. kaldı ki 15-20 milyon kürdü yok sayamazsınız.!
binlercesi kürtlerin ada dilde eğitim, anayasal güvence, yüzde 10 barajın kalkması vs. talepleri için eylem halinde, devlet bu eylemlere karşı polis gücünü kullanarak cevap veriyor, her türlü şiddet kullanılıyor, insanlar hala at gözlüğüyle bakıyor meseleye, içi boşaltılmış vatan-millet laflarına inanmamızı istiyorlar. türk halkı gerçeği er geç görecektir ama umarım iş işten geçmiş olmaz. türkiye libya'nın geldiği duruma gelmez. emperyalizmin tüm hesapları bu yöndedir.
gerçek manada allah korkusu nedir bilmeyen, ama biliyormuş gibi sahtekarlık yapan, insanlığa yalan söyleyen akp iktidarının özünde barınan ruhun adıdır.
onlar gibi düşünmeyi dayatıyorlar; allahsız akp iktidarı.
dini bu kadar vicdansızca kullanan, bu sahte söylemlerle rant sağlayan, kendi iktidarı için hertürlü inanca saldıran, abd'nin piyonu, allahsız akp.
kendini bilmez bir hayvanın, insanın kanını donduran, sinirlerini alt üst eden bir başlık açması sonucu başa gelen sinir bozucu hadise. gerçek hayatta olduğu kadar, sanal ortamdada adaletsizliklerin olduğu gerçeği.
sözlüğün bir formatı var biliyorum. insan olanında, onuru , şerefi ve gururu vardır.
evet hakaret içeren yorum yazıldı belki, fakat kim olsa benzer tepki gösterirdi. açılan başlık insanlık dışı birşeydi.
libya lideri kaddafi'nin halkın haklı isyanına karşı acımasızca sarfettiği cümle.
liderlik sevdasından vazgeçmeyen, kendi rahatlıklarını, egolarını halkın isteklerine ve refahına karşı öncelikli gören bu barbarlar, tarihin çöp tenekesine sike sike gidecekler.
El Cezire televizyonun haberine göre, libya'nın başkenti trablus'un savaş uçakları tarafından bombalanması. bbc ölü sayısı 200'ün üstünde diyor.
bir taraftan çorap söküğü gibi gelişen halkın isyanı, diğer taraftan bunu sadece dile getirmekle yetinen avrupa, abd ve israil. iran ve türkiyede tepkisiz.
diktatörlere, barbarlara karşı yıllardır olması gereken oluyor elbette, olmalıdır.. biraz şüpheli durumlar var açıkcası. çok kısa bir sürede bu kadar yayılması insanda derin kuşkular yaratıyor.
devletin 1920 lerden '' belki daha eski'' bugüne kadar gizlediği, her gelen iktidarın güney doğu bölgesinde kan kusturduğu, toplu katliam yaptığı ve bugün yüzleşmekten korktuğu gerçekliktir.
tuncelide sadece bir mezrada 230 ceset çıktı ve 1938 katliamına ait. binlerle ifade edilen toplu mezarlar var.
radikal gazetesinin haberine göre, hakkari'den tunceli'ye uzanan çok geniş bir coğrafyada kimliği belirsiz binlerce ceset var.
radikal gazetesi:
türk tabipler birliği, kamuoyu gündemindeki toplu mezar iddiaları ve açılan toplu mezarlar için bir inceleme heyeti oluşturdu. bazıları daha önce açılmış, bazıları henüz açılmamış 7 toplu mezarda yapılan incelemeler sonucunda, yol kenarı, çöp ve kırsal alanlarda kimliği belirsiz binlerce cesedin bulunduğu ve gerçeğin görünenden daha ciddi boyutlarda olduğu belirtildi.
bazıları açılmış, bazıları henüz açılmamış 7 toplu mezarda yapılan incelemelerde, inceleme heyetinin gözlemlerinin, "binlerce kimliği belirsiz cesedin hızla ve toplu şekilde gömüldüğü" yönünde olduğu açıklandı. 1469 kişiye ait kemik, 114 toplu mezarın tespit edildiği bildirilen yazılı açıklamada, açılan 26 toplu mezarda 171 kişinin kemiklerine rastlandığı ve olayın gerçek boyutlarının çok büyük olduğu kaydedildi.
Şimdiye kadar açılan mezarlarda kepçe ve dozer kullanılması, toplu mezar açma ve kimliklendirme tekniklerinin uygulanmaması; gerçeklerin ortaya çıkarılması yerine kanıtların yok edilmesi endişesini doğurmaktadır.
30 yıl sonra bülent arınç ile özel görüşmeden sonra sesi gibi iyi kıvırdığını ispatlayan nankör, yalaka bir tutum sergilemiş şahsiyettir. akp için ideal yalaka.
kürtler hep bu yüzden kaybettiler.!
ihanet.
gerçek sanatçı bu değildir. daha bundan 1 yıl önce söylediklerini bir hatırlayalım.
KÖLN - Kürt sanatçı Şivan Perwer, Türk devlet televizyonu TRT 6 nin PKK ile mücadele amacıyla seçimler öncesine denk getirdiği Kürtçe kanal ile ilgili kendisi hakkındaki söylentilere cevap verdi. Pewer, Benim şarkılarım bir halkın çığlığıdır. Halkın sorunu da bir kanal ile çözülmez. Televizyona çıkarsam önce Kürt kanalları var dedi. Şivan Perwer, Kürt halk gerçekliğinin içinde yer aldığını ve halkının istemi dışında bir adım atmayacağını belirterek, Türk devlet televizyonundan gelen teklifleri reddettiğini açıkladı. Kürt sanatçı Şivan Perwer, Köln'deki Hyatt Otel'de basın toplantısı yaparak, kendisi hakkındaki spekülasyonlara açıklık getirerek, "Ülkeme dönüşüm TRT için olmayacak" dedi.
35 yıldır Kürt sanatına hizmet ettiğini, 33 yıldır sürgünde yaşadığını hatırlatan Perwer, "Biz parçalanmış bir halkız, Kürt meselesi dünya sorunu oldu. Bizim bir gerçeğimiz var o da Kürt halk gerçeği. Biz bu halkın mensuplarıyız. Ben halkımın acılarını, çığlıklarını, gerçekliğini söyledim. Ben zulme karşı isyan ettim. Bunun için 33 yıldır doğduğum yerden, ülkemden uzaktayım. Benim şarkılarım isyandır; bir halkın çığlığıdır. Bu halkın sorunu çözülmedi. Bir kanalın açılması ile de bu sorun çözülmez" dedi.
TÜRK DEVLETi iNKARCIDIR
Kürt halkının bir realitesi olduğunu kaydeden Perwer, 85 yıldır Türkiyenin bunu inkar ettiğini, inkar ile sadece Kürtlerin değil, Türklerin de rahat etmeyeceğinin artık anlaşılır duruma geldiğini söyledi. Kürt sanatçı Perwer, devam düşüncelerini şu cümlelerle ifade etti: "Kürt halkı hep kardeşlik elini uzattı. Türkleri arkadan vurmadı. Bizler, Ortadoğunun en eski halkıyız. Bizler, hep yok edilmek istendik. Türkiye Kürt meselesinde hep kaybetti. Ben halkımın bir sanatçısıyım. Ben sadece Türkü söylemiyorum, zulme karşı isyan ediyorum. Bugün kardeşlik deniliyorsa eşit şartlarda kardeşlik olur. Kürdistan ismi kimseyi korkutmamalı."
Ülkesini, halkını sevmeyenin, birey olamayacağını da kaydeden Perwer, kendisinin her zaman geniş bir çerçeveden sanata yaklaştığını ve ırkçı bir sanatçı olmadığını söyledi. Perwer, 33 yıldır ülkesinde uzakta, zulme karşı olduğunu, eğer bu zülüm devam edecekse, dışarıda da ölmeye razı olacağını söyledi.
Türk ve Kürt basının yoğun ilgi gösterdiği toplantıda Şivan Perwer'e sorular da soruldu.
'KENDi TELEViZYONLARIMA ÇIKARIM
Kürdistan gerillalarına düşmanlığıyla bilinen AKP nin Diyarbakır Milletvekili Abdurrahman Kurt ve TRT 6 nın başına getirilen istihbaratçı Sinan ilhan ile Bonn'da yarım saat süren bir görüşme yaptığını doğrulayan Perwer, Onlara da söyledim. Eğer gidersem halkıma giderim. inancıma göre giderim. Ben Türk devletinin kırmızı çizgiler çerçevesinde gitmem. Kürt halkı kendi imkanları ile kanallar açtı ve açmaya devam ediyor. Benim Kürtçe televizyona çıkma gibi bir düşüncem varsa, önce Roj TV, Kürdistan TV, Kurd 1 gibi Kürt kanalları var. Oraya çıkarım ve çıkıyorum. Barışa katkıda bulunacaksam giderim, diye konuştu.
NiLÜFER AKBAL'IN HAKARETi
TRT 6 nın kadrosuna dahil olan Nilüfer Akbal'ın Avrupadaki Kürt sanatçılar için, Oralarda sürünüyorlar. Devlet kanal açmış daha ne istiyorlar şeklindeki hakaretinin hatırlatılması üzerine Perwer, "Kürt sanatçıları zor şartlar da sanat yapıyorlar, sanatını ifade ediyorlar. Kürt sanatçısı, umudunu inancını sanatında alıyor. Sanatçı belli amaçlar için kullanılacaksa yapmamalı" dedi.
ERDOĞAN iÇiN HiTLER HATIRLATMASI
Türk Başbakanı Recep T. Erdoğan;nın Kürdistan gezisinde, Tek millet, tek devlet, tek bayrak, tek vatan diyoruz. Bunu beğenmeyen gitsin sözlerine ilişkin bir soru hakkında da Perwer, Kürt halkının Erdoğan'a önceleri destek verdiğini; ancak Erdoğan'nın statükoyla uzlaştığını vurguladı. Perwer devamla Ya sev ya terket anlamındaki söylemlerin, 1930 ila 1945 ler Almanyasında neleri ortaya çıkardığının bilinmesi gerektiğine dikkat çekti.
KÜRT SiYASETÇiLER KURBAN OLMASIN
Bir gazetecinin Ankara-Hewler yakınlaşmasını sorması üzerine Perwer, özetle şunları söyledi: Kürt halkı uyanık olmalı. Türkler, yıllardır Kürtlerle savaşıyor. Şimdi ise Kürt siyasetçilerini kabul ediyorlarsa bizimkiler de siyasi rollerini oynamalı. Kürt halkına karşı az oyunlar oynanmadı. insanlar yaşamak için direnir. Kürtlere karşı çok oyun oldu ve Kürtler katledildi. Siyasilerimiz kurban olmasınlar. TRT iLE PAZARLIK AHLAKi Mi?
Bilindiği gibi Paris Kürt Enstitüsü Başkanı Kendal Nezan'ın hazırlaklarını sürdürdüğü Kurd1 in test yayınındaki tanıtımlarda Şivan Perwer de Kültür-Sanat Sorumlusu olarak takdim ediliyor. Bir gazeteci bu durumu anımsatarak, buna rağmen Perwer'in TRT ile para pazarlığı yaptığı iddialarını ve bunun etik olup olmadığını sordu. Bir kez daha TRT yetkilileriyle görüştüğünü kabul eden Perwer, Ancak, kesinlikle yarım saat süren bu görüşmede para konusu konuşulmamıştır. Katledilen, köyleri yok edilen, binlercesi cezaevine atılan bir halkın mensubuyum. Ben mücadelemi hiç bir zaman parayla ölçemedim dedi.
bir süre sonra okuma isteğini alıp götüren, birbirinin tekrarı konularda ısrarcı olmanın verdiği sıkıcılık ve hep aynı başlıklar etrafında sayıp durmak.
son günlerde daha çok gündeme gelen durum.. pkk tarafından aylardır tek taraflı ateşkes devam etmekte, devlet her nekadar gizlemeye çalışsada üçlü görüşmeler olduğu aşıkar. geçmişin hataları var, şimdi halka bunu nasıl kabul ettireceklerini düşünüyorlar. birazda bu sebeple ordu net bir şekilde evet diyemiyor. o yüzden ağır ağır işliyor, etki-tepki provası bu.
akp henüz net değil, oy kaygısı var tek nedeni bu. akp seçim sürecini hesaplamakta. sonuç itibarıyla tek çözümün bu görüşmelerle sağlanabileceğini biliyorlar. pkk öcalansız çözüm düşünmediğini çok somut dayatmakta.
kıvrak zekasıyla, mükemmel şiirleriyle gönüllere taht kurmuş biriydi. insanı gerçekten dumur edecek kadar mantık dolu, unutulmayan mükemmel cevaplar.
nur içinde yatsın baba.
1-leman'da yazdığı dönemde, o zamanlar ilgili kişi metin üstündağ. genelde can babanın şiirleri 2. sayfada yayınlanırdı, bir gün şiiri derginin arka sayfasında görüyor ve metin üstündağı telefonla arıyor.
can yücel: metin benim şiiri derginin kıçina koyanın kıçına koyarım,der. telefon kapanır.
2-izmir tarafına fuara gidiyor, kitap imzalamak için. yanında oğlu gibi sevdiği ekrem ataer ve sanırım mazlum çimen var. can baba kitap imzalarken, tabi başı kalabalık, aynı anda rent car adında bir şirket için reklam yapan iki mini etkli hatun balıklama dalıyor..
rent car: ayy can beyy bizde imzalatmak istiyoruz. ''can baba ekrem ataer'e döner''
can yücel: ekrem oğlum al şu rent kar-ı-ları başımdan.
3-Bir panelde üniversiteli öğrenci sorar: Neden okuduğumuz bütün şairler erkek, kadınlardan iyi şair çıkmaz mı?
Can yücel: biz şiiri sikimizle mi yazıyoruz ne bileyim ben..
-peki kadınlar hakkında ne düşünüyorsunuz:
can yücel: düşünmüyorum, sikiyorum.
4-can baba kendisi bir etkinlikte sahneye çıkar şiir okur. tabi her zamanki gibi kafa 1500 ''öksürükler şiire dahil değil'' diye de uyarır.
şiirlerini okur, alkışını alır, indi inecek sahneden. hayret küfür etmedi bu sefer diye düşünülürken, kürsüye tekrar döner ve ''kusura bakmayın akşam akşam kafanızı siktim" der.
...
memleketin hali benim halim,
öyle bir kabız olmuşum ki
boğazıma kadar bok içindeyim..
2011 yılı bütçesinde ordu ve emniyete ayırdığı 20 milyar doların 10 milyar dolarını savaş uçağı almaya ayırması, 50 bin kişilik ordu kurma planları vs.
acı bir gerçek; barış yok, kan akıtmaya devam politikasıyla, akp de ülkenin gerçek ihtiyaçlarına sırtını dönen bir anlayışa sahip; geçmiş iktidarlardan fazlası var eksiği yok.
nedense tansu çiller dönemini hatırlatıyor. ülkenin anasını siken bir kafayla, terörle mücadele adı altında ne rantlar döndü, ne faili meçhul cinayetler işlendi.
anlatıldığı ve görüldüğü kadar zor birşey değil, ülke çıkarları için yapılması gerekenler, ülkenin zor koşullara terk edilmesi, barış için çaba gerekirken, savaş, daha çok savaş denmesi, ülkeyi satmaktır. götleri rahat koltuklarda otururken, işsizlikten cinnet geçiren bir toplum yarattıklarını düşünmeyen faşizan bir anlayış.
kaç 20 milyar dolarlar gidiyor, gelecek nesillere savaş uçağı mı bırakacağız, binlerce üniversiteli genç o kadar zor koşullarda okumaya çabalarken..okul yap, hastane yap, bilime harca. al uçağını götüne sok!
tunus ve mısır ile başlayan direnişin, türkiyede bilinçli bir tavırla medyada yer bulmamasıdır. halkı duyarsızlaştırma, yapay gündemler yaratma, ikiyüzlü siyasetin sonucudur.
tunus ve mısır halkı abd ile işbirliği yapan kralları, diktatörleri tarihin çöplüğüne atma mücadelesi verirken, bizim ülkemizde uşaklık yapmak için daha çok çaba harcanıyor.
tayyip saltanatı zarar görmesin diye herkes içten pazarlıklı davranıyor. hala aptal aptal chp-akp danışıklı dövüşünü izlemekteyiz.
cem yılmaz akıllı adam, yaptığı işler genelde kalitelidir, espirileri güldürmeden insanın yakasını bırakmıyor, fakat ülkede olup biten bunca haksızlığa, adaletsizliğe karşı en çok konuşması gerekenlerde bu insanlardır aslında. yılmaz erdoğan , beyaz , ata demirer vs.
bugün içki ve seks yarın başka başka dayatmalar olacak.
tabiki bazı ilkelerle yapılması toplum sağlığı ve ahlaki değerler açısından her zaman faydalıdır, sınırsız olmamalıdır.. ama bu iş siyasetle baskıya dönüşürse o zaman tehlikeli olur. biri bizi gözetliyor hayatın her alanına yayılır.
cem yılmaz, bülent arınç'ın içki ve seks söylemine karşılık siyasi hiciv yapması gayet olması gerekendi, az konuşulmuş öz söylenmiştir.
artık cem yılmaz ve diğerleri bu konularda ve ülkede gelişen her türlü olumsuzluğa karşı susmamaları gerekiyor.
cem yılmaz da şunu bilmelidir, herşey para değil. topluma örnek olacak sanatçılar susmamalı, söyleyecek bir çift lafı olmalı. yoksa bu insanlar ülkede köklü değişimi istemiyorlar mı bugünkü yaşamları değişir kaygısıyla..!
ama unutmasınlar, bu suskunluğa karşılık bugün bu kadar ileri gidebiliyorsa, yarın cem yılmaz gösterilerini haremlik selamlık bir salonda yapmak durumunda kalabilir.
