bir ayça_22 değildir kesinlikle. Ayça_22 oturum açınca kalbimiz hızlı atar, beyne giden damarlar tıkanır tüm kan vücudun alt kısmına doğru birbiriyle yarışarak akardı. onur 55i görünce maalesef hiçbiri olmadı. o yüzden geri dönmesi bizim için anlamsız ve sıradan bir eylem.
kaç tane anne baba çocuklarının en mahrem sırlarını günlüklerden öğrendi.. günlük tutmak istememe rağmen çocuklukta bilinçaltıma yerleşmiş bu gerçek hep engel olmuştur günlük yazmaya.. muhtemelen yalnız değilim bu konuda...
Yalnızlık tercih bile olsa bu tercihi yapmaya iten hep dış etkenlerdir. Kişi durduk yere hadi yalnız olayım demez. Altında yatan; belki kendine bile itiraf edemediğin; bir sebep vardır. Olaya bu yönden bakılırsa yalnızlık aslında senin tercihin değil; başkalarının yada olayların seni sürüklediği durumdur.
Starbucks'a gitmemiş insan anlaşılabilinir. Bunun bir üst versiyonu starbucksa sadece kahve bardağının fotoğrafını çekip sosyal medyada paylaşabilmek için giden insan. Sıfır abartı; içerisi hınca hınç dolu herkes kahvesini almış ama kimse içmiyor. Sosyal medyada resim paylaşıldı mı görev tamamlanıyor. Bu tipin bir üst modeli ise kolasının üstünde burger king yazsın diye sıraya girenler.evet yanlış okumadın sadece burger king kolası alabilmek için sıraya giriyor. Nerede mi oluyor bütün bunlar (bkz: çin)
Atma recepçiler için yıllar önceki şangay eyyorlamam da dursun burda (#25792809)
arafın ta kendisidir. kafanızda binbir planlar, birine bir yerden başlasanız devamı çorap söküğü gibi gelecektir. ama o ilk adım hep ertelenir. siz erteledikçe hakkınızda atıp tutanlar çoğalır, onlar çoğaldıkça siz ertelersiniz. zamanla bu dünyadan beklentiniz kalmaz ve yaşama sevincinizi kaybedersiniz.. başkaları iyi rüyalar görebilmek için kapar gözlerini, siz birdaha açmama umuduyla kaparsınız. her gece ölümü beklerken dalarsınız uykuya. güneş inadınıza doğar ve boktan bir günü bütün kısır döngülerine rağmen yaşamak zorunda kalırsınız.
pişmanlık birisini dünyanızın merkezine yerleştirdiğinizde başlar. güneş gibi, yüzünü gösterirse aydınlık göstermezse karanlık. sonra o karanlıkta kaybolur gidersin.
sık sık anlaşmazlığa düşüp tartışıyorsanız aşk bitmiş, alışkanlık haline gelmiş demektir. bu tarz bir ilişki sadece iki tarafında canını acıtır. o yokken ne yaparım korkusuyla zorlamanın manası yok. kaybedilen zaman insanın canını daha çok acıtıyor.
hollanda malta maçı.,1-1 bitmişti. 1 tl.ye 15 bin veriyordu kupon.
o zamanki rekor 1e 8 bindi ve milliyet o adamı yazar yapmıştı.
tahmin edeceğiniz gibi iddia oynamadım birdaha.
insan aşka mı küser kendine mi?
hayal kırıklarının sebebi aşk mıdır yoksa aşık olduğu kişi mi?
tekrar aşık olmamaya yemin etse de tutabilir mi insan bu yemini?
o kor bir kez düştü mü kalbe geçmişin sancıları bir anda kesilir mi? yada unutur mu insan çektiği acıları?
söz dinletebilir mi kendine?
insanı aşık eden mutlu olabilme umududur. farklı yüzlerde,farklı zaman ve yerlerde ararsın bu umudu. nasıl mutluluğa küsemiyorsan aşka küsemezsin.
o an geldiğinde birileri kapıyı çalar ve sen “kim o ” demeden açarsın kapıyı. küstüğünü zannettiğin aşk çalmıştır kapını.